AVRUPA BIRLIGI - PowerPoint PPT Presentation

About This Presentation
Title:

AVRUPA BIRLIGI

Description:

Title: Slayt 1 Author: Mustafa EKER Last modified by: pau Created Date: 3/30/2004 5:09:31 PM Document presentation format: Ekran G sterisi Other titles – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:65
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 39
Provided by: Must103
Category:
Tags: avrupa | birligi | sagem

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: AVRUPA BIRLIGI


1
AVRUPA BIRLIGINDE DEMOKRASINesrin
Demir ÇALISMA EKONOMISI VE ENDÜSTRI ILISKILERI
BÖLÜMÜDENIZLI20 ARALIK 2009
2
DEMOKRASI KAVRAMI
  • Halkin yönetimi anlamina gelen demokrasinin,
    tarih boyunca farkli toplumlar tarafindan farkli
    uygulamalarla bugüne geldigi görülür.
  • Bugün genel kabul gören demokrasi yönetim
    biçiminin itibar kazanmasi çok uzun yillar
    almistir. Bunda demokrasi kavraminin, toplumdan
    topluma degisen farkli algilama biçimlerinin
    etkisi olmakla beraber, tarihsel süreç içinde
    yasanan birtakim sosyal olaylarin da rolü
    bulunmaktadir.

3
DEMOKRASI KAVRAMINI TANIMLAMAYA YÖNELIK DEMOKRASI
TEORILERI
  • Demokrasi Yunan kökenli özel bir ifade olup
    Yunancada halk, halk kitlesi veya tam yurttaslik
    anlaminda bir kelime olan demos ile egemen
    olmak veya iktidar kullanmak gibi anlamlara
    gelen kratein sözcüklerinden olusmaktadir.

4
NORMATIF VE REALIST DEMOKRASI KURAMLARI
  • Demokrasinin tanimi konusunda ise genel olarak
    iki degisik demokrasi kuramindan söz edilebilir.
    Bunlardan biri normatif, digeri ise amprik
    veya realist demokrasi kuramlaridir.
  • Normatif demokrasi kurami, demokrasiyi sözlük
    anlamindan hareket ederek tanimlar. Normatif
    demokrasi kuramlarinin yönelimi (Schmidt21) bir
    ideali, bir olmasi gerekeni yansitir. Bu anlamda
    bir rejimin demokratik olabilmesi için, halkin
    egilimlerine tam olarak uymasi gerekir. Böyle bir
    yönetim hiçbir zaman olmamistir ve belki de hiç
    olmayacaktir (Erdogan,1999205).

5
  • Amprik demokrasi teorisi ise, ideal anlamda
    demokrasiyi degil, demokratik olarak kabul edilen
    mevcut yönetim biçimlerinin ortak özelliklerinin
    neler oldugunu ortaya koymaya çalisir.
  • Bu tür demokratik rejimlerin özelligi, tam bir
    demokratik duyarlilik degil, nispeten çokça bir
    yurttas grubunun uzun bir zaman boyunca
    arzularina cevap verebilmesidir

6
  • Modern demokrasinin tanimi konusunda Robert Dahl
    demokrasinin (yada onun tabiriyle poliarsi)
    varligi için asgari usul sartlar adini verdigi
    yaygin bir sekilde kabul gören yedi sart
    belirlemistir (Diamond ve Platlner,199572-73)
  • Devlet politikasi hakkindaki hükümet kararlari
    üzerindeki kontrol yetkisi anayasal olarak
    seçilmis organlarda toplanmalidir.

7
  • Seçilmis organlar, baskinin nispeten nadir olarak
    görüldügü, sik sik yapilan ve dürüstçe idare
    edilen seçimlerle isbasina gelmelidir.
  • Pratik olarak bütün yetiskinler hükümetteki
    seçimle belirlenen organlara seçilebilme
    olanagina sahip olmalidir.
  • Vatandaslarin genis tanimlanmis siyasi
    meselelerle ilgili ciddi cezalarin tehdidi
    olmaksizin kendilerini ifade edebilme olanaklari
    olmalidir.

8
  • Vatandaslar alternatif bilgi kaynaklarina ulasma
    imkanlarina sahip olmalidirlar. Bundan da öte,
    alternatif haber kaynaklari varolmali ve bunlar
    kanunlar tarafindan korunmalidir.
  • Pratik olarak bütün yetiskinler organlarin
    seçiminde oy hakkina sahip olmalidirlar.
  • Vatandaslar ayni zamanda bagimsiz siyasal
    partileri ve çikar guruplarini içine alan
    nispeten bagimsiz kurulus ve organizasyonlari
    sekillendirebilme hakkina sahip olmalidir.

9
  • Görüldügü gibi ampirik demokrasi teorisine göre,
    sayilan bu sartlari yerine getiren bir siyasal
    rejim demokratik olarak kabul edilebilir. Ancak
    siradan bir demokrasi bu sartlardan çok daha
    fazla niteliklere sahiptir. Bunlar sadece
    demokrasinin vazgeçilmez sartlari veya minimum
    sartlaridir. Dünyada bu sartlari Ikinci Dünya
    Savasindan bu yana kesintisiz olarak yerine
    getirebilmeyi basarmis sadece 21 ülke vardir.

10
  • Arend Lijphardin tespitlerine göre bu ülkeler
    sunlardir Almanya, Amerika Birlesik Devletleri,
    Avustralya, Avusturya, Belçika, Ingiltere,
    Danimarka,Finlandiya, Fransa, Hollanda, Irlanda,
    Israil, Isveç, Isviçre, Italya, Izlanda, Japonya,
    Kanada, Lüksembourg, Norveç ve Yeni Zelanda
    (Gözler,2001114).
  • Görüldügü gibi Avrupa Birligi 15 üyeye sahipken
    12si bu 21 ülke içinde yer almistir.

11
  • Bu teoriden yola çikarak demokratik yönetim
    biçimi su özelliklerle karakterize edilip
    tanimlanabilir Demokrasi, genel, özgür, esit,
    gizli seçim hakki, partiler arasi rekabet, tüm
    yurttaslar için saglikli bilgi edinme, düsünce,
    muhalefet ve koalisyon özgürlügü oy hakki
    sayesinde yöneticilerin düzenli olarak seçimle
    gelme, seçimle gitme imkanina sahip oldugu ve
    temel kamu haklarinin taninip güvence altina
    alindigi bir yönetim biçimidir (Schmidt21).
  • Demokrasi kavramina siyaset felsefesi açisindan
    bakildiginda söyle bir durum ortaya çikmaktadir.
    Demokrasisi olarak da adlandirilan Avrupa
    Birligindeki demokrasinin temelinde liberal
    siyaset felsefesi anlayisi yatmaktadir.
    Demokrasi taniminda, hukukun üstünlügü en göze
    çarpan özellik olarak ortaya çikmaktadir.

12
Demokrasi Kavraminin Temel Ilkeleri
  • . Demokrasi kavraminin temel hedefleri demokrasi
    taniminda açik bir sekilde yer aldigi gibi basta
    özgürlük ve esitlik olmak üzere siyasal temsil,
    siyasal katilim ve haklardir. Özgürlük ve Esitlik
  • ÖZGÜRLÜK
  • Demokrasinin ilk ögesi ve ortak degeri olan
    özgürlük bir ülkede demokrasinin bulunup
    bulunmadiginin temel göstergelerinden birisidir.
    Özgürlükten amaç, herkesin her zaman ve her yerde
    diledigini yapabilmesi degildir. Kuskusuz
    demokrasilerde özgürlükten amaç herkesin
    anayasal ve yasal sinirlar içinde kalmak
    kosuluyla baskalarinin özgürlügünü engellemeden
    istedigini yapabilmesidir.

13
  • Bu baglamda egitim, çalisma, sagligini koruma,
    yasam, haberlesme, hak arama vb. özgürlükler yani
    sira demokrasiler için en vazgeçilmezi olan
    düsünce özgürlügünden söz edilebilir. Özgür
    düsünceye sinir getiren toplumlarda demokrasiden
    söz edilemez. Daha açik bir deyisle, demokrasi
    ile yönetilen toplumlarda her türlü düsünce
    savunulabilir ve herhangi bir düsünceyi
    savunanlar o düsünceler dogrultusunda
    örgütlenebilir. Düsünce özgürlügü ve bu alandaki
    örgütlenmelere sinirlamalar getirildigi zaman
    demokrasiler en büyük yarayi almis olur.

14
ESITLIK
  • Demokrasinin olmazsa olmaz kosullarindan birisi
    de esitliktir. Tipki özgürlükte oldugu gibi
    esitlikten amaç da herkesin her yönden esitligi
    degildir. Burada söz edilen esitlik, devletin
    dolayisiyla siyasi iktidarin vatandaslara
    götürdügü hizmetlerde, yasalar önünde
    vatandaslarin esitligidir. Daha açik bir ifade
    ile, devlet vatandaslara hizmet götürürken, ya da
    yasalar vatandaslara uygulanirken vatandaslar
    arasinda dil, din,irk, felsefi inanç, egitim,
    yas, cinsiyet, siyasi ve ideolojik görüs farki
    gözetmeden herkese esit olarak uygulanmasidir.
    Ancak bu sadece yasal esitlik anlamina
    gelmektedir.

15
  • . Diger yandan Toplumda kaynak dagilimi toplumsal
    sinif ve kümeler arasinda esitsiz bir biçimde
    dagiliyorsa o toplumdaki bütün kisileri esit ve
    özgür saymak pek gerçekçi olmayacaktir.
  • Önemli olan, toplumda ekonomik esitsizlik
    nedeniyle özgürlüklerini kullanamayan kesimle her
    türlü olanaga sahip olan varlikli kesimlerin
    arasindaki dengeyi korumaktir. Bu ölçü
    tutturulabildigi ölçüde demokrasi saglikli olarak
    isler. Aksi halde bu ölçü ne kadar çok denge
    disina çikarsa demokratik yönetim o ölçüde
    aksamaya baslar. Dolayisiyla esitlik derken yasal
    esitlik kadar demokratik esitlik de büyük önem
    tasimaktadir.

16
Siyasal Temsil
  • Siyasal temsil kavrami da, demokrasi için en
    gerekli unsurlardan biridir. Temsil kavraminin
    siyasal alana uygulanmasi sonucu millet temsil
    olunan kisi, halkin seçtigi kisiler de
    temsilci olarak kabul edilmistir.
  • Demokraside, siyasal temsilden amaç ülkeyi
    yönetmek için siyasi iktidari ele geçirme
    yarisina her türlü düsünce ve ideolojinin
    kisitlanmaksizin örgütlenerek katilabilmesi ve
    her türlü düsüncenin ve tüm toplumsal katmanlarin
    parlamentoda (meclislerde) ve demokratik
    platformlarda temsil edilebilmesi, seslerini
    duyurabilmesi, hak ve çikarlarini
    savunabilmesidir. Bu da toplumda örgütlenme,
    düsünce, basin-yayin vb. temel özgürlüklerin
    bulunmasiyla mümkündür. Aksi halde siyasi iktidar
    yarisina belirli siyasi ve ideolojik görüslerin,
    örgütlerin girdigi, dolayisiyla belirli
    kesimlerin yönetimde seslerini duyurduklari ve
    temsil edildikleri yönetim biçimlerinde,
    çogulculuktan dahasi demokrasiden bile söz
    edilemez.

17
Siyasal Katilim
  • Katilimcilik olgusu da bilindigi gibi demokrasi
    ilkelerinden biridir. Bu da halkin kendini
    yönetecek kisileri seçtikten sonra, siyasi
    iktidarlarin özellikle uygulama kararlarina
    örgütleri araciligiyla zaman zaman katilabilmesi,
    o kararlari etkileyebilmesi gerektiginde de
    degistirebilme ilkesidir. Özellikle Bati Avrupa
    ülkelerinde uygulama alani bulan katilimcilikta,
    tüm toplumsal katmanlar, her türlü meslek
    gruplari ve çalisanlar, degisik düzeylerde ve
    boyutlarda örgütlenme hakkina sahiptirler.

18
  • Örgütler, kendi aralarinda birlesip önce
    federasyon sonra konfederasyonlar olusturarak
    büyük ölçekli ve oldukça çok üyeye sahip
    örgütlere dönüsebilmektedir. Yüz binlerce hatta
    belki milyonlarca üyeye sahip büyük ölçekli
    örgütler hem kendi hem de toplumsal sorunlarda,
    varliklarini hissettirip siyasi iktidar üzerinde
    baski olusturabilmekte ve bu örgütlerin aldigi
    kararlara siyasi iktidarlar kolay kolay karsi
    koyamazlar .
  • Böylesi bir yapiya ulasmis örgütteki üyelerin
    ayni zamanda seçmen oldugu düsünülürse, ayrica bu
    üyelerin etkiledigi kisilerin olusturdugu sayi
    göz önüne alindiginda bu kitlesel örgütlerin
    siyasal iktidarlari bile degistirebilecek güce
    erisebilecegini söylemek mümkündür.

19
Haklar
  • Demokrasinin taniminda kullanilan, temel kamu
    haklarinin taninip güvence altina alinmis olmasi,
    bu kavramin ne denli önemli oldugunu
    göstermektedir.
  • Demokratik bir düzende siyasal makamlari
    belirlemek için yapilan seçimlerin bir anlam
    ifade edebilmesi için, temel hak ve özgürlüklerin
    taninmis ve korunmus olmasi gerekir. Bu haklar
    düsünce özgürlügü, basin özgürlügü, konusma,
    toplanti ve gösteri yürüyüsü yapma vb. haklardir.

20
  • Bu alandaki en kapsamli kavram insan haklaridir.
    Insan haklari irk, din, dil ayirimi
    gözetmeksizin tüm insanlarin yararlanabilecegi
    haklardir. Bu haklardan yararlanmak bakimindan
    vatandas ve yabanci arasinda fark olmamalidir.
    Kamu özgürlükleri ise, insan haklarinin devlet
    tarafindan taninmis ve pozitif hukuka girmis
    bölümünü ifade eder. Yani kamu özgürlükleri,
    anayasa ve kanunlar tarafindan düzenlenmis,
    sinirlari belirlenmis ve böylece kisilerin onlari
    pratik olarak kullanmalarina olanak saglanmistir.

21
AB de DEMOKRASI SORUNU
  • ABnin kurucu ülkeleri ileri demokratik ülkeler
    olarak görülen sivil ve siyasi özgürlüklerin
    güvence altina alindigi ülkelerdir.
  • Bu ülkelerde
  • Hukuk devleti güvencelerine riayet edilir.
  • Demokratik karar alma süreçleri bu sistemin ana
    belirleyicisidir.
  • Piyasa ekonomisine dayali bir ekonomik düzen
    hakimdir.
  • Ideolojik kültürel ve etnik çogulculuk bu
    sistemin karakteristik özelliklerindendir.

22
  • Bu en temel toplumsal ve siyasal idealler
    bakimindan sicili temiz olan ülkelerin
    olusturdugu yapinin da ayni özellikleri
    göstermesi beklenen bir durumdur.
  • Kisaca AB özgür bir düzen öngörmektedir.
  • SORU Böyle bir düzen içinde yer alan ülkelerin
    olusturdugu ABde demokrasi eksikligi nasil
    olusmaktadir?

23
  • Bu çerçevede AB içinde demokrasiye iliskin
    sorunlar baslica iki noktada toplanabilir
  • Demokratik Mesruiyet Sorunu
  • Demokrasi Açigi Sorunu
  • 1. Avrupa Kamusal Alani
  • 2. AB Vatandasligi Sorunu
  • 3. Avrupa Kimligi ve Ulusal Kimlik

24
Demokratik Mesruiyet
  • Bu sorun, demokrasi açigi olarak bilinen kavramin
    kurumsal boyutuna iliskin yönüne isaret eder
  • ABnin karar alma mekanizmasi içinde en önemli
    yetkiye sahip kurum olan AB Konseyinin seçilmis
    bir organ olmamasi
  • Mesruiyetin gerçek sembolü olan ve seçilerek
    görev yapan tek kurum olan AB Parlamentosunun
    yönetim sistemine yetersiz katilimi
  • AB kurumlarinin yeterince seffaf olmamasi

25
  • Seffaflik AB vatandaslarinin Toplulugun bilgi
    ve belgelerine daha genis ölçüde
    ulasilabilmesinin ve metinlerin daha anlasilir
    hale getirilmesine iliskin taleplerine karsi daha
    duyarli olunmasi anlamina gelir.
  • AB kurumlarinin vatandastan uzak ve gizli
    çalistigi ayrica Avrupa vatandaslari için karar
    yöntemlerinin anlasilmasinin güç oldugu yönünde
    genel bir kani olmasi. Bu durumun kurumlarin
    yeterince seffaf olmamasindan kaynaklandigi
    belirtilmektedir.

26
Demokrasi Açigi
  • Genel olarak demokrasi açigi ABnin gerektigi
    kadar demokratik olmadigi ve Birligin isleyis
    yöntemlerinin karmasikligi nedeniyle sade
    vatandaslardan giderek uzaklastigi görüsünü temel
    alan bir kavram olarak ifade edilmektedir.
  • Oysa demokrasi eksikligi veya açigi sorunu AB
    Parlamentosunun yetkilerini sorununu asan
    öncelikle
  • Avrupa kamusal alani ve Avrupa kamuoyunun olusum
    eksikligi konusudur.

27
Avrupa Kamusal Alani
  • Kamusal alan kavrami farkli biçim ve boyutlari
    kapsayacak sekilde tanimlanabilir
  • - Insanlarin iletisiminin ve etkilesiminin
    fiziksel bir alani
  • - Iki taraf arasindaki bilgi
    alisverisinin farkli eklemlenme biçimlerinin ve
    entelektüel veya entelektüel olmayan
    tartismalarin meydana geldigi bir alan

28
  • -Devletlerin ve devlet disi aktörlerin
    planlanmis veya planlanmamis politikalarinin
    ortaya çiktigi bir alandir (Rappa,20027).
  • Habermasin tanimladigi sekliyle kamu alani,
    devletin otoritesiyle sivil toplum arasindaki
    ayrim, devlet yönetimiyle ilgili düzenleme
    konusunda ve birbirleriyle iliskilerinde ortaya
    çikan sorunlar üzerine bir araya gelen özel
    bireylerin bulundugu zemindir. Bu kavram ayni
    zamanda çagdas demokrasilerin vazgeçilmez dayanak
    noktalarindan olan kamuoyunun dogru
    anlasilmasinda da etkilidir.

29
  • Avrupa kamusal alanina bakildiginda, gerçek bir
    kamusal alandan söz etmek güçtür.
  • Avrupa kamusal alanini olusturmanin ön kosulu
    olarak 2 yol ileri sürülmektedir
  • Birincisi gerçek bir Avrupa kamusal alani
    yaratmak
  • Ikincisi mevcut ulusal kamusal alanlarini
    Avrupa kamusal alanlarina dönüstürmek.
  • Birinci çözüm oldukça yüksek çaba ve uzun bir
    süreç gerektiren yol olarak görülmektedir.

30
  • Ikinci yol ise, ulusal kamusal alan içindeki
    aktörlere konulara ve kurumlara odaklanmayi
    artirmayi gerektirir.
  • Kamusal alan olusturmada etkili olan araçlardan
    en önemlileri olan yazili, görsel medya ve egitim
    gibi alanlarin hala ulusal düzeyde oldugu
    görülmektedir.
  • ABde demokrasi açiginin aynasi olarak görülen
    diger önemli konu ise, Avrupa kimligidir.

31
Avrupa Kimligi
  • ABye özgü yeni bir Avrupa kimligi olusturmak,
    siyasi bütünlesme süreci ile birlikte gerekli
    görülmektedir.
  • Bu noktada su sorular tartisilmaktadir
  • Avrupa da ulus devletler ve bunlarin içinde yer
    alan ulusal kimliklerin ötesinde bir Avrupa
    kimligi var midir?
  • Ulusal aidiyetlerin yaninda bir Avrupa aidiyeti
    olmasi mümkün müdür?
  • Avrupalilasma sürecinde üst Avrupa kimligi ulusal
    kimliklerin yerine geçerek onlari eritmekte midir?

32
  • Yoksa kolektif kimlikler, Avrupali, yerel ve
    ulusal arasinda bölünmekte midir?
  • Avrupalilasma, ulusal ve yerel kimliklerin
    güvenligine yönelik muhtemel bir tehdit midir?
  • Bilindigi gibi AB bir ulus devlet formuna sahip
    olmadigindan, ABden beklenen ulus devlet
    vatandasinin sahip oldugu gibi bir kimlik degil,
    Avrupa siyasi kimligidir.
  • Ulusal kimlik ile Avrupa kimligine yönelik
    teorik yaklasimlara göre Avrupa kimliginin ve
    ulusal kimligin farkli düzeylerde kimlikler
    oldugu ve farkli anlamlar tasidigi söylenebilir.

33
  • Buna göre ulusal kimlik bir iç merkez olarak
    düsünüldügünde, Avrupa kimligi onu çevreleyen bir
    dis merkez halini almaktadir.
  • Dolayisiyla bu iki kimlik farkli düzeylerde
    farkli anlamlar tasidigi için birbirleriyle uyum
    gösterecegi söylenebilir.

34
Avrupa Vatandasligi
  • Avrupa vatandasligi siyasi birligin
    derinlesmesinde önemli unsurlardan biridir.
  • Buna göre üye devletlerden birinin yurttasi olan
    herkes ayni zamanda Birligin de yurttasi
    sayilmaktadir.
  • Avrupa vatandasliginin kazanilmasina ve
    kaybedilmesine iliskin prosedür, tüm birlik
    vatandaslari için görünmesine karsin, üye
    devletlerin vatandaslik kanunlari birbirinden
    farklidir. Bu durum Birlik vatandaslari açisindan
    haksiz birtakim sonuçlara yol açabilecek
    niteliktedir.Avrupa vatandaslarinin gelecekte
    ifade edecegi anlam, Birligin siyasal
    yapilanmasini tamamlanmasi ile yakindan ilgilidir.

35
Sonuç
  • AB, bütünlesme sürecini henüz tamamlamamis,
    hükümetler arasi yapidan giderek devletler üstü
    bir yapiya dönüsen ve tarihte daha önce
    denenmemis türden federal yönetime ait bazi
    özellikler yansitan kendine özgü bir olusum
    sergilemektedir.
  • AB, gerek yeni bir model olmasindan kaynaklanan
    gerekse birçok ülkeyi bir arada tutabilmenin
    zorlugundan da kaynaklanan bir entegrasyon sorunu
    da yasamaktadir.
  • Demokratik ilkelerle yönetilen AB üye ülkeleri AB
    projesi içinde demokrasi eksikligi ile karsi
    karsiya bulunmaktadir.

36
  • Kuskusuz bunun temelinde kurucu babalar olan
    teknokratik elit kesimin rolü olmakla beraber,
    asil sorun bu çoklu yapida demokrasinin özünü
    teskil eden ortak bir müzakere alani ve kimligin
    olusturulamayisindan kaynaklanmaktadir.
  • Ancak bu sorunlardan kisa sürede kurtulmak,
    sorunlarin çok aktörlü ve çok yönlü olusundan
    kaynaklanmasi nedeniyle zor görünmektedir.
  • AB, vatandaslar karsisinda, tamamen somut bir
    gerçek haline gelebilmesi için, kamusal alandaki
    söylem araciligi ile tesvik edilecek ve
    böylelikle

37
  • Çesitli biçimlerde sekillendirilecek bir
    toplumsal imaj degisikligi gerekmektedir.
  • Kamusal alan Avrupa bütünlesmesinin üretim ve
    sekillenme sürecinde son derece önemli bir yere
    sahiptir. Bu ayni zamanda bir dayanisma biçimi ve
    dayanisma yolu olarak da görülebilir.
  • Kimlik konusuna gelince, bu noktada bir Avrupa
    kimlik türünü olusturmada ulusal hükümetlerin
    kolaylik saglamasi gerektiginin önemi açiktir.

38
  • Simdiki durumda bazi ülkeler direnç gösterse de
    vatandaslarin sadakatini ve ülkelerin
    bagimsizligini asindirmadan bunu yapmak mümkün
    görünmektedir.
  • Avrupa düzeyinde yapilan arastirmalarda Avrupa
    vatandasi, simdiki durumda Birligi
    desteklemektedir.
  • AB, basta issizlik olmak üzere ekonomik sorunlara
    çözüm getirebildigi, sosyal dayanismayi
    saglayabildigi ölçüde, siyasi birlik olusturma
    sürecini tamamlayacak potansiyele sahip
    görünmektedir. Ancak degisen dünya sartlari
    içinde, bu yapinin hangi düzeye ve dogru gidecegi
    zaman içinde görülecektir.
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com