Title: Metabolik Hastaliklarla Iliskili Nefrolitiasis
1Metabolik Hastaliklarla Iliskili Nefrolitiasis
2Metabolik Hastaliklarla Iliskili Nefrolitiasis
- Ortak özellikler
- Semptomlarin erken baslamasi
- Aile öyküsü
- Tubuler bozukluklar
- Bilateral, multiple, tekrarlayan taslar
- Nefrokalsinozis
3Metabolik Hastaliklarla Iliskili Nefrolitiasis
- Extrarenal tutulum nedeniyle yüksek morbidite ve
mortalite - Primer hiperoksalüri tip 1 Karaciger-böbrek
nakli gerektirir. - Lesch-Nyhan sendromu Self mutilasyon
- Fosforibozil Pirofosfat Sentaz Süperaktivitesi
Mental retardasyon - Sadece tekrarlayan tas ile prezente olanlar
- Sistinüri
- Ksantin eksikligi
- Adenozin fosforibozil transferaz eksikligi
4- Diger metabolik hastaliklara sekonder
nefrolitiasis olabilir - GSD tip 1
- Fankoni sendromuna yol açan metabolik
hastaliklar Nefropatik sistinozis, tirozinemi
tip 1, fruktoz intoleransi, Wilson hastaligi,
Solunum zinciri bozukluklari
5Metabolik Hastaliklarla Iliskili Nefrolitiasis
- Teshis
- Kristal incelemesi
- Biyokimyasal analiz
- DNA çalismalari
- Tedavi
- Hidrasyon
- Spesifik tedaviler
6Giris
Prezentasyon ve patolojiye göre dogumsal metabolik hastaliklarla iliskili nefrolitiazis Prezentasyon ve patolojiye göre dogumsal metabolik hastaliklarla iliskili nefrolitiazis
Metabolik hasarin kendisine bagli nefrolitiazis Sekonder metabolik hasara bagli nefrolitiazis
Nefrolitiazis genelde ilk/erken semptomdur Hastaligin seyrinde nefrolitiazis gelisir
Primer hiperokzalüri tip 1 ve 2 GSD tip 1
Sistinüri Sekonder Fankoni sendromu tedavisinde
Pürin, pirimidin metabolizma bozukluklari
7Primer Hiperoksalüri (PH)
- Basit bir tas düsmesinden yaygin sistematik
okzalozise kadar genis bir yelpazede kendini
gösterebilir. - PH1 ve PH 2 ile ilgili iki enzim tanimlanmistir
alanin glyoxylate aminotransferaz (AGT) ve
glyoxylate reduktaz/hidroksipiruvat reduktaz
(GR/HPR). - PH1 ve PH2 disinda hastalar da tanimlanmistir.
- Bununla beraber PH1 en sik ve zor formudur.
8PH 1 epidemiyolojisi
- PH1 otozomal resesif bir hastaliktir (Avrupada
sikligi 120 000 canli dogum/yil) - Hepatik peroksizmal, piridoksal fosfat bagimli
enzim olan AGT eksikligi nedeniyle gelisir.
Okzalat asiri üretimine yol açar. AGT aktivitesi
ya yoktur ya da mitokondriye yanlis
yönlendirilmistir. Okzalatin suda çözünürlügü az
oldugu için üriner sistem iliskili semptomlarla
kendini gösterir.
9- Idrar okzalati 0,4 mmol/lyi geçtiginde ve
özellikle idrar kalsiyum düzeyi de yüksekse (4
mmol/l) monohidrat kalsiyum okzalat kristalinin
olusumna yol açar. - Semptomlarin ortaya çiktigi ortanca yas 5-6.
yaslardir. Son dönem böbrek yetersizligi
(ESRD)hastalarin yarisinda 25-40 yas arasinda
gerçeklesir. Avrupada PH1 ESRDli çocuklarin lt
0,5ini olustururken, akraba evliliginin yüksek
oldugu toplumlarda bu oran 10-13tür
10- GFR hizi azaldikça (lt30-50 ml/dk/1,73 m2),
karacigerden devam eden okzalat yapimina ragmen
böbreklerden atilimi azaldigi için sistemik
tutuluma yol açar (okzalozis). - Bu durumda kemikler az çözünen okzalat havuzu
için asil kompartmani olusturur.
11PH Tip 1in teshisi
- Ph1 bes farkli sekilde prezente olabilir.
- Erken nefrokalsinoz ve böbrek yetersizligi ile
seyreden infantil form. - Tekrarlayan ürolitiazis ve ilerleyici böbrek
yetersizligi ile çocukluk ve ergenlikte prezente
olan form. - Ergenlikte ara sira olan tas pasajlari ile
seyreden geç baslangiçli form. - Post-transplantasyon sonrasi tekrarlamayla ortaya
çikan form. - Aile hikayesi olan pre-semptomatik form.
12PH1- Teshis
- Kristallerin infrared spekstroskopi ile
belirlenmesi ve kuantifikasyonu yapilmaktadir. - Fransada monohidrat kalsiyum okzalat taslari
(whewellite) tüm taslarin 4-5ini olusturur ve
çogu PH1e baglidir.
13PH1- Teshis
- Normal GFR varken hiperokzalüri (idrar okzalat
0,5 mmol/1,73 m2/24 saat) ve hiperglikolüri
(idrar glikolat gt 0,5 nmol/1,73 m2/24 saat) PH 1
için anlamlidir. - Spot oxalat/kreatinin degeri (mmol/mmol) dogumda
0,2 5 yasinda 0,14 10 yasinda 0,085 ve 16
yasinda 0,06dir.
14PH1- Teshis
- Fenotipi iyi tanimlanmis hastalarda etnik gruba
yönelik en sik rastlanan mutasyonlar taranabilir.
- Mutasyon analizi teshisteki yerinden bagimsiz
olarak piridoksin cevabi, kompleks enzim fenotipi
ve bazen klinik seyir hakkinda bilgi verir. - Atipik bir prezentasyonda kesin teshis için
karaciger dokusunda AGT aktivitesi ölçümü
gerekebilir.
15PH 1 Tedavisi
- Teshis kondugunda veya süphelenildiginde
konzervatif yöntemler hemen baslatilmalidir. - Amaç kalsiyum okzalatin idrarda çözünürlügünü
arttirmak ve okzalat üretimini azaltmaktir. - Bol sivi alimi (2-3 L/m2)
- Kalsiyum okzalat kristalizasyonu engelleyen
inhibitörler, sitrat (potasyum sodyum sitrat
100-150 mg/kg/gün) veya fosfat (ortofosfat 20-60
mg/kg/gün) tedavide kalsiyum absorbsiyonunu ve
hiperkalsiüriyi engellemek için sarttir.
16PH 1 Tedavisi
- Diüretik tedavisi dikkatli verilmelidir.
- Furosemid idrar çikisini arttirirken kalsiüriyi
de arttirir. Bununla beraber tiazid diüretiklerin
diüretik etkisi azken, kalsiüriyi daha belirgin
azaltirlar. - Diyetteki okzalatin azaltilmasinin hastalik
üzerinde belirgin bir etkisi yoktur.
17PH 1 tedavisi
- Piridoksin sensitivitesi (üriner okzalat
atiliminin gt30 azaltilmasi) PH 1 hastalarinin
10-30unda bulunulur. Bu nedenle idrar
okzalatina göre 5-10 mg/kg gün dozla test
edilmesi gerekir. - Piridoksin tedavisine cevap ESRD gelisimini
engelleyebilir veya erteleyebilir. - Gly 170 Arg veya Phe 152 Ile mutasyonu homozigot
pozitif olan hastalar piridoksine genelde iyi
cevap verir.
18PH 1 tedavisi
- Tas tedavisinde açik ya da perkütan cerrahiden
kaçinilmalidir, çünkü renal lezyonlar GFRyi
degistirecektir. Üretereskopi kullanimi ve
üreteral J stent kullanimi çok yardimcidir. - Seçilmis hastalarda ESWL faydalidir. Ancak
nefrokalsinozis vakalarinda parenkimal kristal
depozitlerinin oynatilmasi parenkimal yaralanmaya
neden olabilir.
19PH 1 tedavisi
- ESRDye ulasan hastalarda konvansiyonel
hemodiyaliz uygun degildir devamli okzalat
üretiminin üstesinden gelinemediginde sinirli
endikasyonlari vardir - PH 1 tanisi kesinlesmediyse
- Infantil okzalozisi olup organ naklini bekleyen
küçük çocuklarda - Karaciger nakli öncesi ya da sonrasinda
vücuttaki okzalati azaltmak için böbrek nakli
hazirliginda - Izole böbrek veya böbrek-karaciger naklinde
yüksek okzalat yükü varsa ve optimal renal
fonkisyonlar henüz saglanmadiysa - Çok yasli hastalarda tek alternatif diyalizse
- Gelismekte olan ülkelerde organ naklinin olmadigi
durumlarda
20PH 1 tedavisi
- Karaciger nakli hem gen tedavisi hem hem enzim
replasman tedavisidir. Gerekli enzimi uygun
organda (karaciger), hücrede (hepatosit) ve
intraselüler kompartmanda (peroksizom) eksik olan
enzimi saglar. - Organ replasmaninin amaci endojen okzalat
sentezini azaltarak ve asil ya da transplante
böbrek ile okzalat klirensini azaltarak pozitif
tüm vücut yükünden negatife geçmektir.
21PH 1 tedavisi
- En iyi tecrübe kombine böbrek-karaciger nakli ile
saglanmistir. - Karaciger naklini takiben böbrek nakli de yerel
tecrübelere göre akilda tutulmalidir (prospektif
bekleme süresi hastanin hayat kalitesini ve sag
kalimini etkiledigi durumlarda). - Organ naklinin ömür boyu riskleri olmadan,
kusurlu enzim aktivitesini saglamak için kimyasal
saperon veya hepatosit transplantasyonu veya
rekombinant gen terapisiyle ilgili çalismalar
gelecek için ümit vermektedir.
22PH tip 2
- PH2 50 den daha az hastada dokümente edilmistir
ve lenfosit ve karacigerde GR/HPR aktivitesinin
eksikligi ile karakterizedir. Otozomal resesif
kalitildigiyla ilgili kanit vardir, kromozom 9cen
üzerinde lokalizedir. - Baslangiç medyan yasi 1-2. yaslardir ve
prezentasyon hematüri ve obstrüksiyonla seyreden
ürolitiais (whewellite) olmaktadir. Ancak tas
olusturma aktivitesi PH1e göre daha düsüktür.
Çocukluk zamaninda GFR genelde korunur, sistemik
tutulum nadirdir.
23PH 2
- Hiperglikolüri olmadan hiperokzalüri durumunda,
özellikle AGT aktivitesi normalse PH2den
süphelenilmelidir. - Biyokimyasal olarak l-glycerate atilimi ile
karakterize olmasina ragmen kesin tani DNA
analizi ve en sik mutasyonun taranmasini
(c.103delG) gerektirir. - ESRD 23-50 yas arasinda 12 oraninda görülür.
- Tedavide sivi destegi, kristalizasyon
inhibitörleri ve komplikasyon önlenmesi gibi
destek tedavisinden olusur. - Bazi hastalarda böbrek nakli yapilmistir ancak
hiperokzalüri ve l-glycerat atilimi siklikla
tekrarlamistir.
24Amino asid metabolizma bozukluklari
- Aminoasidlerin tubuler reabsorbsiyonu yaklasik
99dur. Yani global klirensi 0,5-2,5 ml/dkdir. - Aktif Na transportuyla ilskili olarak aktif trans
tubular transportu kullanir. - Tubular transport tek bir aminoaside (glisin,
histidin) veya bir grup aminoaside (ör sistin,
lizin, ornitin, arjinin) spesifik olabilir.
25- Aminoasit reabsorbsiyonuyla ilgli fizyolojik
varyasyonlar olabilir - Fizyolojik immaturite (ilk alti ayda
iminoglisinüri, sistinüri-lizinüri) - Sirkadyen ritm (gün içinde veya her ögün sonrasi
artmis üriner eliminasyon
26Fankoni Sendromu
- Proksimal tubuler disfonksiyonunda
hiperaminoasidüri (baslica histidin, glisin,
serin, alanin, glutamin) ile beraber glukoz,
fosfat, bikarbonat, potasyum, kalsiyum, ürik
asit, karnitin vb.. atilimi artmistir. - Nefrolitiasis veya nefrokalsinozis
hiperkalsiüriye veya iyatrojenik hiperkalsiüriye
neden olan konzervatif tedavilere (fosfat, Vit D)
bagli olabilir.
27- Fankoni sendromu primer veya metabolik
hastaliklara sekonder olabilir - Sistinozis (sistinozin)
- Tirozinemi tip 1 (fumarilasetoasetat hidrolaz)
- Fruktoz intoleransi (fruktoz 1,6 bifosfat
hidrolaz) - Wilson hastaligi (copper transporting P type
ATPase, ATP7B geni) - GSD Tip 1 (glukoz 6 fosfataz)
- Solunum zinciri bozukluklari
- Fankoni Bickel sendromu(GLUT 2)
- LPI (SLC 7A7 geninde kodlanan y?LAT 1proteini)
28Sistinüri
- Sistinüri rekürran nefrolitiazise yol açan
otozomal resesif kalitimli bir hastaliktir. - Prevelansi 1/2500-1/100 000 arasindadir.
Fransada çocuklardaki böbrek taslarinin
4-8inden sorumludur. - Proksimal tübül ve ince barsakta dibazik
aminoasitlerin epitelyal transportu bozulmustur
(sistin, ornitin, arginin, lizin).
29Sistinüri
- Düsük çözünürlülügünden dolayi normal veya düsük
pHda üriner çökeltiye ve tas olusumuna neden
olan sadece sistindir (1 mmol250 mg). - Örnegin pH 7 iken sistin çözünürlügü 1 mmol/l,
7,5 iken 2mmol/ldir.
30Sistinüri
- Tip A hastaligi (45) heterozigotlarin
etkilenmedigi ailelerde görülür ve kromozom
2p21deki SLC3A1 mutasyonuyla olusur. - Tip B (53) kromozom 19q12-13teki SLC7A9
mutasyonuyla olusur ve heterozigotlarda dibazik
aminoasidüri görülür. - Tip AB (2) her gende bir mutasyon vardir.
31Sistinüri
- Bazi hastalarda erken yasta geyik boynuzu
(staghorn) taslar olusabilirken bazi hastalarda
hayatlarinin ikinci, üçüncü dekadlarinda ilk
taslari olusabilir. - Ancak tas olusumu idrar aminoasit atilimiyla
orantili degildir. Bazi bebeklerde geçici renal
bozuklukla seyreden sistinürinin siddetli bir
formu gözükse de 2-4. yillarda kismi düzelme
görülebilir. - Bu durum postnatal böbrekte SLC3A1 mRNAnin fetal
böbrege göre artmis ekspresyonundan
kaynaklanabilir.
32Sistinüri
- Hayatin ilerleyen dönemlerinde fenotip erkek
hastalarda daha agirdir. - Uzun dönemde tedaviye uyumsuz bazi hastalarda
renal fonksiyonlar bozulabilir ancak bu durum
nefrokalsinozdan dolayi degil, tekrarlayan
obstruksiyon ve enfeksiyon ataklarindan
kaynaklanmaktadir.
33Sistinüri
- Sistinüri hexogonal kristallerin veya tasin
bulunmasiyla ve artmis idrar sistin seviyeleriyle
tani konulabilir. - Idrar aminoasitlerinin kantitatif
degerlendirilmesi ile - artmis sistin seviyeleri
- (gt100 mmol/cr (Nlt30)) ile
- beraber diger dibazik
- aminoasitlerin atilimi
- görülür
34Sistinüri
- Gebelikte 3. trimestirda kolon duvarinda yüksek
oranda sistin bulunmasindan dolayi hiperekoik
kolonun görülmesi sistinüri için anlamlidir. - Sistin taslari ESWLye dirençlidir ve tas
çikartilmasi için perkütan ya da açik cerrahi
tercih edilir. - Seçilmis hastalarda perkütan nefrostomi ile
beraber in situ bikarbonat ve n-asetil sistien
infüzyonu tasi çözebilir.
35Sistinüri
- Medikal koruyucu tedaviler gece ve gündüze iyi
yayilmis yüksek sivi alimi (1,5-2 lt/m2) - Sodyum kisitlamasi (Na ile aminoasit degisimi)
- Oral potasyum sitrat veya sodyum bikarbonat ile
idrar alkalinizasyonu - Metionin kisitlamasi için düsük proteinli diyet
(yumurta, balik, et, peynir)
36Sistinüri
- Bu önlemler yetersizse, rekürran tas olusumunu
engellemek veya olusmus taslari çözmek için
alfa-merkapto-propionil glisin (tiopronin 20
mg/kg/g) veya penisilamin (20 mg/kg/g)
kullanilabilir (özellikle sistin atilimi
3mmol/günü geçince sistin gruplari ile yüksek
çözünürlüklü disülfid olusumunu saglar. Bu
bilesikler sistinden 50 kat daha çözünürdür).
37Sistinüri
- Bu hastalarin takibinde idrar hacmi (hedef
dansitelt1010), idrar pH (hedef pH7,5-8), idrar
serbest sistin konsantrasyonu (lt1mmol/l veya lt100
µmol/mol kreatinin), renal USG, idrar sodyumu
(sodyum alimini tahmin etmek için) ve kristal
hacmi kullanilir (hedef lt3000 µm3/mm3). - Tedavi bireyseldir ve vücut alanina göre
ayarlanir.
38Pürin ve pirimidin metabolizmasi bozukluklari
- Pürin ve pirimidin metabolizma bozukluklari
degisik kompozisyonlarda ve patofizyolojide
nefrolitiazis yapabilir.
39Pürin ve pirimidin metabolizmasi bozukluklari
- Fransada taslarin 1-3ünden sorumludur. Tüm
taslar radyolusansdir, ancak ultrason ile
görüntülenebilirler. - Pürin ve pirimidin metabolizma bozukluklari
hiperürikozüri ile karakterize olsa da kalsiyum
taslari da olusabilir. - Ürik asit atilimi yasla beraber degisir.
(normalde 100 µmol/kg/gün normal ürat/kr orani
(mmol/mmol)bebeklerde 1,6 iken adolasanlarda
0,4tür.
40Pürin ve pirimidin metabolizmasi bozukluklari
- Hiperürikozüri kalsiyum okzalatin çözünürlügünü
azaltarak çökelmesini hizlandirir. - Ürat kristalleri ayrica kalsiyum okzalatta
heterojen nükleasyonu indükler ve kalsiyum
kristalizasyon inhibitörlerini yüzeye çeker. - Izole hiperürikozürisi olan bir çocukta tas
olmadan hematüri görülebilir, ancak pürin ve
pirimidin metabolizma bozuklularinda extrarenal
tutulumlar görülür.
41(No Transcript)
42Pürin ve pirimidin metabolizmasi bozukluklari
- Ürik asit çözünürlügü idrar pHsinda baglidir
(hedef 6-7) alkalinizasyon tas olusumunu
engelledigi gibi var olan tasin da çözülmesini
saglayabilir. - Hidrasyon da idrar ürik asit degeri 2,5 mmol/l
altinda olacak sekilde saglanmalidir. - Ayrica düsük pürin/nükleoprotein diyet
önerilmektedir.
43(No Transcript)
44Fosforibozil pirofosfat sentetaz süperaktivitesi
- Fosforibozil pirofosfat (PRPP) sentetaz
süperaktivitesi X2e bagimli kalitilir.
Sensorinöral isitme kaybi olan aile agaçlarinda
gut ve isitme kaybi olan heterozigot kadinlar
bulunmustur. - Bu hastalik gut artriti ve ESRD ile sonlanan
nefrolitiazisi olan genç erkeklerde kendini
gösterir.
45Fosforibozil pirofosfat sentetaz süperaktivitesi
- Plazma ürik asit seviyesi 600-900 µmol/l (normal
degerler170-320)e ulasabilmektedir. - Idrar ürik asit seviyesi artar, öyle ki idrar
ürik asit/kreatinin orani 2,5 mmol/mmol
(normal0,2-0,3)e kadar yükselebilir. Bu kadar
yüksek ürik asit yapimi bebeklikte nörolojik
anormalliklerle beraber görülebilir
(sensörinöral sagirlik, hipotonisite, motor
gerilik, ataksi, otistik özellikler).
46Fosforibozil pirofosfat sentetaz süperaktivitesi
- Teshis sinirli laboratuarlarda eritrosit ve
fibroblastlarda enzim kinetigi çalisarak
konulabilir. Hastalik benzer bulgular veren
parsiyel HGPRT eksikliginde ayrilmalidir. - Tedavi ürik asit yapimini azaltan ve suda
çözünebilen ksantin ve hipoksantine çeviren
allopurinol ile yapilir. - Baslangiç dozu çocuklarda 10-20 mg/kg/g,
yetiskinlerde 2-10 mg/kg/g. Böbrek
fonksiyonlarina göre dozunun azaltilmasi
gerekebilir. - Kan ürik asit seviyesine göre ilacin dozu
minimumda tutulmalidir.
47Fosforibozil pirofosfat sentetaz süperaktivitesi
- De novo sentezi çok artmis olan bazi hastalarda
allopurinol tedavisi sirasinda ksantin taslari
olusabilir. - Kristalizasyonu engellemek için baska önlemler de
alinir. - Pürinden kisitli diyet
- Yüksek sivi alimi
- Idrar pHsini 6-7 arasinda tutmak üzere
alkalinizasyon (sodyum bikarbonati potasyum
sitrat veya diger sitrat karisimlari) - Gut ve böbrek hasarindan kaçinmak için hedef
plazma ürik asit seviyesi lt400 µmol/l olmalidir.
Ancak buna ragmen nörolojik bulgular üzerinde
etkisi yoktur.
48Hipoksantin-Guanin fosforibozil transferaz
eksikligi (Lesch Nyhan sendromu)
- HGPRT aktivitesi eksikligi pürin metabolizma
bozuklugudur. - Enzim aktivitesinin derecelerine göre degisik
nörolojik tutulumlarla giden asiri ürik asit
üretimiyle karakterize bir hastaliktir. - Kanada da 1/380 000, Ispanyada 1/235 000 canli
dogumda bir görülür. - Nörolojik bulgulari siddetli distoni, koreatetoz,
ballismus, dikkat eksikligi, self mutilasyon
(dudak ve parmaklari yeme) ile karakterizedir.
49(No Transcript)
50Hipoksantin-Guanin fosforibozil transferaz
eksikligi (Lesch Nyhan sendromu)
- En siddetli prezentasyonu Lesch Nyhan
sendromudur. - Hastalar dogdugunda sagliklidir, tani genellikle
PSMG belirginlestiginde konulur. - Birçok hastanin IQsu 50 civaridir, bazilarinin
zekasi normaldir. Hastalarin yarisinda nöbetler
vardir. - Parsiyel HGPRT eksikliginde bu bulgular daha
hafiftir. Bazi hastalar asemptomatiktir ya da
sadece gutla sinirli olabilir.
51Hipoksantin-Guanin fosforibozil transferaz
eksikligi (Lesch Nyhan sendromu)
- HGPRT eksikligi olan tüm hastalarda ürik asit
asiri üretimi mevcuttur ve nefrokalsinozis ve
gutla iliskilidir. - Hayatin ilk günlerinde turuncu kristaller
görülebilir ve bazi hastalarda kristal
nefropatiye bagli olarak neonatal dönemde akut
böbrek yetersizligi görülebilir. - Spesifik tedavi eksikliginde hastalarda
tekrarlayan ürik asit nefrolitiazisi,
obstrüksiyon riski ve kronik böbrek yetersizligi
gelisebilir.
52Hipoksantin-Guanin fosforibozil transferaz
eksikligi (Lesch Nyhan sendromu)
- Xe bagimli resesif kalitildigi için erkekler
etkilenir, kizlar asemptomatiktir. - Teshis hiperürisemi (1000 µmol/l ye çikabilir),
hiperürikozüri (150-180 µmol/kg/gün) ile beraber
psikomotor retardasyon ve enzimatik (eritrosit ve
fibroblastlarda HGPRT aktivitesi) ve moleküler
testlerle konur. - Moleküler teshis ile daha güvenilir ve daha hizli
tani konulur (antenatal teshis ve tasiyiciligi
belirlemede yardimcidir).
53- Tedavide allopurinol 4-10 mg/kg/g (oxypurinol
kristalizasyon riski nedeniyle 300 mg/günü
geçmemek üzere) kullanilir. Hedef ürik asit lt 400
µmol/l . - Allopurinol dozu iyi ayarlanmalidir, yoksa yüksek
idrar ksantini, iyatrojenik ksantin kristallerine
yol açabilir. - Nörolojik tutulumun patofizyolojisinin
bilinmemesi tedavide kisitliliklar getirmektedir.
- Nörolojik bulgulara yönelik semptomatik tedaviler
yapilmaktadir. - KIT eritrosit HGPRT aktivitesini saglayabiliyor
ancak nörolojik bulgulari düzeltmiyor.
54Adenozin fosforibozil transferaz eksikligi
- Eksiklik adenin baskilanmasina yol açarak
adeninin ksantin oksidaz ile 2,8
dihidroksiadenine dönüsmesine saglar ki bu
bilesigin suda çözünürlülügü azdir. Eksiklik
parsiyel ya da tam olabilir. - Otozomal resesif bir hastaliktir (16 q 24). Tüm
Japonlar ayni mutasyonu tasirken beyaz irkta 30
mutasyon tanimlanmistir.
55Adenozin fosforibozil transferaz eksikligi
- 2,8 dihidroksiadeninin saptanmasi infrared
spektrometre, mass spektrometre, X-ray
kromotografi ile yapilabilir. APRT eksikliginin
eritrositlerde gösterilmesi ile tani dogrulanir. - Tedavide allopurinol verilebilir.
- Pürin kisitlamasi, hidrasyon önerilir.
- Idrar alkalinizasyonu önerilmez çünkü 2,8
dihidroksiadeninin çözünürlülügü pH 9a kadar
degismez.
56(No Transcript)
57Ksantin oksidaz eksikligi
- 1-Izole herediter ksantinüri (tip 1-
nefrolitiasis ile beraber) - 2- Kombine ksantin oksidaz ve sülfit oksidaz
eksikligi (tip 2 , nörolojik tutulumla beraber) - Tip 1 asemptomatik olabilir, ancak hastalarin
1/3ünde böbrek tasi vardir ve radyoopak
degildir. Bazi hastalarda kristal ksantin
depozitlerine bagli olarak myopati görülebilir.
58Ksantin oksidaz eksikligi
- Metabolik eksiklige bagli olarak ürik asit yerine
ksantin ve hipoksantin olusur. - Plazma ürik asit seviyesi düsüktür. (lt60 mmol/l),
pürinden kisitli diyet aliniyorsa ürik asit
saptanmayabilir. - Enzimatik degerlendirme için karaciger ve barsak
mukozasi gereklidir. - Izole ksantin oksidaz eksikligi benign bir
durumdur. Ancak tekrarlayan taslar hidrasyon ve
kisitli purinden olusan diyetle engellenebilir.
59GSD Tip 1
- Glukoz 6 fosfataz (GSD 1 a-Von Gierke - 80) ve
bazen glukoz 6 fosfat translokaz (GSD tip 1
b-20) eksikligine bagli gelisir. - Her iki tipte de karaciger ve böbrek etkilenir.
Hepatomegali, boy kisaligi, hipoglisemi, laktik
asidemi, hiperlipidemi görülür. Nötropeni,
enfeksiyonlar tip 1Bde görülür. - Otozomal resesif bir hastaliktir.
60GSD Tip 1
- GSD1de nefrokalsinozis ve nefrolitiasis
görülebilir. Hiperkalsiüri, hipositratüri,
hiperürisemi olabilir. - Glukoz 6 fosfat fazlasinin bir kismi pentoz
fosfat yoluna girer ve hiperürisemiye yol açar. - Metabolik kontrolü iyi saglanmis hastalarda da
renal tubuler disfonksiyon görülebilir. Düsük
sitratla beraber hiperkalsiüri görülebilir. - Normalde yasla beraber idrar sitrat atilimi
artar, ancak GSD Tip 1de kalsiyum ve sitrat
atilimi yasla ters orantilidir.
61GSD Tip 1
- Sitrat atiliminin azligi kronik laktik asidoza
bagli glukoz üretiminin azligindan
kaynaklanabilir. - Kronik metabolik asidoz ve hiperkalsiürinin uzun
dönem sonucu GSD tip 1ada görülen osteoporozu
açiklar. - Oral sitrat destegi nefrokalsinozisi düzeltebilir
ve nefrolitiasis olusumunu engelleyebilir. - Sodyum tuzlarindan kaçinilmalidir
- Ürik asit seviyesini azaltmak için allopurinol,
hiperkalsiüriyi kontrol edip osteporozun
agirlasmasini engellemek için tiazid verilebilir.
62Nefrolitiasisle iliskili diger nadir görülen
metabolik hastaliklar
- 5-oxoprolinaz eksikligi
- Glutatyon metabolizma bozuklugu
- OR
- Böbrek tasi, enterokolit, hipoglisemi ve hafif
mental retardasyon görülebilir. - Idrarda 5 oxoprolin atilimi çok artmistir.
63- Glukoz-galaktoz malabsorbsiyonu
- Hiperkalsemi ile beraber belirgin nefrokalsinoz
görülebilir - 3 metil glutatonik asidüria
- Idrarda 3 metilglutaconyl- CoA ve 3 metilglutarik
asit atilimi artmistir. - Idrarda organik asit degerlendirmesinde tespit
edilir. Genelde mitokondrial hastaligin bir
bulgusudur. - Bazi hastalarda nefrokalsinoz bazen de medüller
kistler rapor edilmistir.
64- Mavi Diaper Sendromu
- Hiperkalsemi, nefrokalsinoz ve indikanüri ile
karakterizedir. - Intestinal tirptofan emilimi bozuktur. Idrar hava
ile temas edince mavi rengi olusur. - OR, Xe bagimlidir.
65