Title: BILISSEL DAVRANIS
1BILISSEL DAVRANISÇI TERAPILER
- Artan terapi deneyimleri, davranisçi tedavilerin
hastalarin düsünce ve inançlarini yeterince göz
önünde bulundurmadigi fikrini pekistirmistir.
Bunun üzerine insan davranislarini belirlemede
önemli olan düsünce ve inançlari içeren bilissel
süreçlerin daha iyi anlasilmasi ve bunlarin
davranisçi terapilere entegre edilmesi arayisina
girilmistir. Pek çok bilissel davranisçi model
olmasina ragmen en çok bilinenleri Ellisin
Rasyonel Emotif Terapi(Akilci Duygusal Terapi)
yaklasimi ve Beckin Bilissel Terapi
yaklasimidir.
2Bilissel Davranisçi Terapilerin Temel Ilke ve
Özellikleri
- 1- Duygusal bozukluklarin bilissel modeli üzerine
kurulmustur. - 2- Zaman sinirli ve kisa süreli terapilerdir
- 3- Etkili bir terapi için, terapötik iliski
gereklidir ancak bilissel davranisçi terapilerde
terapötik iliski temel odak degildir - 4- Terapistle hasta arasinda isbirligine yönelik
bir çaba gereklidir - 5- Daha çok SOKRATIK yöntem kullanilir
- 6- Yönlendirici ve yapilandirilmistir
- 7- Soruna odaklidir
- 8- Egitimsel modele dayanir
- 9- Bilissel terapilerin teori ve teknikleri
tümevarimci yönteme dayanir - 10- Ev ödevleri bilissel davranisçi terapilerin
vazgeçilmez ögesidir
3Rasyonel Emotif Terapi (Akilci Duygusal
Terapi)Albert Ellis
4Albert Ellis (1913- )
- Pittsburg,Pennsylvania da dogdu
- 12 yasindayken anne-babasi bosandi (zor bir
çocukluk geçirdi) - NewYork Sehir Üniversitesinden is yönetimi
alaninda mezun oldu - Hediye ve süs esyasi firmasinda çalisti
- Kurgusal yazilar yazdi fakat yayinlatma konusunda
sikintilar yasadi - 1942de Columbia Üniversitesi klinik psikoloji
master programina basladi, 1947de doktora
egitimini de tamamladi - Doktoradan sonra psikanaliz egitimi ve
süpervizyonu alarak, psikanaliz uygulamaya
basladi - Psikanalize karsi süpheleri ortaya çikmaya
baslayinca, terapisinde yavas yavas daha aktif ve
yönlendirici olmaya basladi
5Albert Ellis
- Kendi analizine baslamadan önce kendi kisisel
sorunlarini çözmek üzere Epictetus, Spinoza,
Russell gibi filozoflari okuyup, kendi
sorunlarinin çözümüne katkisi olan felsefi
ilkeleri hastalarina da ögretmeye basladi.
Özellikle Epictetusun insanlar seylerden degil,
seylerle ilgili düsüncelerinden rahatsiz olurlar
sözlerinden etkilendi ve bunu benimsedi. - 1955de Rasyonel Emotif Terapiyi kullanmaya
basladi - 1956da APAnin yillik toplantisinda terapisini
tanitan ilk bildiriyi sundu - 1959da akilci yasamin ilkelerini ögretmek için
Rasyonel Yasam Enstitüsünü kurdu - 1978de bu enstitünün adi degiserek Rasyonel
Emotif Terapi (RET) Enstitüsü oldu - 1990larda yaklasiminin adini Rasyonel Emotif
Davranis Terapisi (REBT) olarak degistirdi.
6Temel varsayimlar
- Insanda hem rasyonel hem de irrasyonel egilimler
dogustan vardir - Irrasyonel düsünme biçimi kisinin içinde
bulundugu aile ve kültür tarafindan artirilabilir - Düsünce ve duygu birbirleriyle çok yakin iliski
içindedir
7ABC modeli
- A (Activating event) harekete geçiren durumdur.
Bir olayi veya bir kisinin davranisini ve
tutumunu içerir. - B (Belief) kisinin A hakkindaki inançlarindan
ve düsüncelerinden olusur. - C (Consequences) sonuç veya bireyin duygusal ve
davranissal tepkisidir. Genellikle mutsuzluk veya
duygusal rahatsizliklardir. - Davranisçilarda Cnin dogrudan Ayi izleyecegi
varsayilmaktadir.
8A (bir is görüsmesine gittim ve ise
alinmadim) mantiksiz inançlar mantikli
inançlar B B (reddedilmek
bir felakettir, (reddedilmekten hoslanmiyorum
ben buna tahammül edemem) ne kadar can sikici
bir durum) C
C Depresyon kaygi üzüntü, kaygi,
becerilerini bir daha is aramak
istememe gelistirme yeniden is arama
9Psikopatoloji
- Ellise göre, uyumsuzluga ya da psikopatolojiye
neden olan 12 temel inanç vardir Bunlar - 1- Herkes tarafindan sevilip onaylanmaliyim
- 2-Tamamen yetkin, basarili, yetenekli olmali ve
hata yapmamaliyim - 3- Kötü, ayiplanacak seyler yapan, suçlu
bireyleri günahlari için ciddi biçimde ayiplamak,
lanetlemek ve cezalandirmak gerekir - 4- Olaylar kendi istedigim biçimde
gelismediginde, bu, yasamin çok kötü, berbat,
korkunç veya felaket oldugunu gösterir - 5- Duygusal sikintilar dissal olaylardan
kaynaklanir, depresyon, düsmanlik gibi
durumlardan kurtulmak ya da duygulari kontrol
etmek için pek fazla becerimiz yoktur - 6- Eger bir seyler tehlikeli ya da korkutucu
görünüyorsa, zihnimi sürekli bununla mesgul
etmeli ve bundan rahatsizlik duymaliyim. - 7- Yasamin pek çok zorlugu ve sorumluluguyla
yüzlesmekten ve bunlari üstlenmekten kaçinmak
gerekir
10- 8-Geçmisimizdeki önemli olaylar yasamimizi çok
fazla etkilediginden, bugünkü duygu ve
davranislarimizin belirlenmesinde rol oynar. - 9- Insanlar ve seyler olduklarindan daha iyi
olmalidirlar, eger ben de yasamin güçlüklerine
iyi ve çabuk çözümler üretemiyorsam, bunu çok
kötü ve korkunç bir sey olarak görmeliyim - 10- Atalet içinde, hareketsiz veya pasif bir
biçimde durarak ve kendini bir seye adamadan
zamanini harcayarak mutlu olunabilir - 11- Son derece düzenli olmaliyim veya rahat
olmamaliyim veya güvenebilecegim bazi doga üstü
güçlere gereksinim duyuyorum - 12- Bir insan olarak kendi kendime deger vermem
ve kendimi kabullenmem, benin genel olarak
degerim benim performansimin iyi olmasina ve
insanlarin beni onaylama düzeyine baglidir.
11 Irrasyonel inançlarin bazi temel özellikleri
vardir
- 1- Talepkarlik (örn sinavdan geçmeliydim, ise
alinmaliyim) - 2- Felaketlestirme (örn sinavdan kötü not almak
bir felakettir, ise alinmamak çok berbat bir
seydir) - 3- Engellenmeye toleransin olmamasi (örn
sinavdan kötü not almayi kaldiramam, is
görüsmesinde reddedilmeye tahammül edemem) - 4-Asiri genelleme (örn bu sinavdan kötü not
aldim, bu dersi asla geçemeyecegim, ise
alinmadigima göre, bir daha kimse beni begenip
ise almaz)
12Terapi Modeli
- ABC modeli ABCDEye genisler.
- D (Dispute) mantiksiz inançlarin tartisilip
çürütülmesi - E (Effects) olumlu psikolojik etkiler
-
13RETin Özellikleri
- RET bireysel ve grup olarak uygulanabilir.
- Genellikle kisa süreli ve yapilandirilmis bir
tekniktir. - Terapist yönlendirici ve aktiftir.
- Ev ödevleri, model olma, davranis provalari gibi
davranisçi teknikler de kullanilir. - RET iliski merkezli bir terapi modeli degildir,
terapist ve danisan arasinda çok sicak ve yakin
bir iliski olmasi gerekmez. Ancak terapistin
danisani kosulsuz bir kabulü söz konusudur. - Felsefi bir yöntemdir felsefi olmasinin nedeni,
hastanin genel olarak dünyaya bakisi üzerine
odaklanilmasindan kaynaklanmaktadir. Temel amaç,
kisinin kosulsuz olarak ve oldugu gibi kendini
kabul etmesi, baskalarini kabul etmesi ve yasami
kabul etmesidir. - Pek çok bozuklukta uygulanabilir anksiyete,
depresyon, öfke, evlilik sorunlari, kisiler arasi
iliskilerde yetersizlik, cinsel problemler,
kisilik bozukluklari, obsesif kompulsif bozukluk,
yeme bozukluklari, psikosomatik bozukluklar,
cinsel islev bozukluklari ve psikotik bozukluklar
gibi.
14Bilissel TerapiAaron T.Beck(1921- )
15Aaron Beck ve Albert Ellis (2000)
16Beckin Bilissel Terapisi
- Beck ilk olarak depresyonun gelisimini bilissel
olarak açiklamis ve bilissel terapiyi depresyonun
tedavisinde kullanmistir. Baslangiçta bilissel
terapinin baska bozukluklarda kullanilip
kullanilamayacagi konusunda tereddütleri olmus
ancak çok sonralari yöntemi baska bozukluklara da
uyarlamistir.
17Bilissel Terapide Temel Kavramlar
- Olumsuz Üçlü
- Özellikle depresyonda görülen bir durumdur.
Kisinin kendisine, çevresine ve gelecegine
yönelik olumsuz düsüncelerinin olmasidir.
18Bilissel Terapide Temel Kavramlar
- Semalar
- Beck e göre çocukluk çagindaki yasantilar
kiside bazi temel düsünce, varsayim ve inanç
sistemlerinin olusmasina neden olur. Bu temel
düsünce ve varsayimlara sema denir. Bu semalar
ileride kisinin kendisine, yasadigi dünyaya ve
gelecege iliskin algilarini ve bunlardan yola
çikarak gelecege iliskin beklentilerini
sekillendirir. Semalar, kati ve degisime
dirençlidirler. Ancak patoloji için tek baslarina
yeterli degildirler.
19- Örnegin
- Birey ne yaparsa yapsin kendisini degerli
hissedebilmesi için baskalarinin onayina ihtiyaç
duymasi - Basarili sayilmak için her alanda basarili olma
zorunlulugunu hissetme - Yasamda her seyin kontrol edilebilecegine inanma
- Bu çesit fikir ve inançlar sürekli olarak
bilissel çarpitmalarla desteklenmektedir.
20Bilissel Terapide Temel Kavramlar
- Olumsuz Otomatik Düsünceler
- Kiside hos olmayan duygulara (üzüntü, suçluluk,
öfke, kaygi vb.) yol açan olumsuz düsüncelerdir.
Bunlar kisiye mantikli gelirler. Temeldeki
semalari yansittiklari için yasanan kritik
olaylarla semalari biraz daha besleyerek onlarin
kaliciligini artirirlar. Otomatik düsünceler,
kisinin içinde bulundugu durumla ilgili bilgi ve
verilerin islenmesi sirasinda olusan bilissel
hatalari içerirler.
21Bilissel Terapide Temel Kavramlar
- Bilissel Hatalar
- Gerçekligi konusunda yeterince veri olmayan
bilgilerin yanli ya da hatali olarak islenme
biçimlerini yansitirlar. Beckin ileri sürdügü
temel bilissel hatalar sunlardir - Seçici Soyutlama Bir durumun seçici olarak
belirli bir ayrintisina odaklanilarak, diger
özelliklerin göz ardi edilmesidir. - Abartma Olumsuz olaylari büyütmedir.
- Küçümseme Olumlu olaylari küçümsemedir.
- Asiri Genelleme Bir tek olaydan genel kurallar
çikartma - Kisisellestirme Günlük aksiliklerden kendini
sorumlu tutmadir. - Ya hep ya hiç tarzi düsünme Olaylarin siyah ya
da beyaz, çok kötü ya da çok iyi gibi iki uçta
algilanmasi - Keyfi çikarsama Kanit olmadan ya da aksi yönde
kanitlar oldugu halde bazi sonuçlara ulasma
22Terapinin Isleyisi
- Önce danisanin sorunlarini anlamaya odaklanilir
- Duygusal problemin ortaya çikmasina neden olan
otomatik düsünceler incelenir. - Bunu yaparken çesitli sorularla hastaya
yardimci olunur - Hastanin tekrarlayan olumsuz otomatik
düsüncelerini tanimasi için kayit
tutturulabilir. - Olumsuz otomatik düsünceler bulunduktan sonra
bunlarin gerçekçi olup olmadigina yönelik
sorgulama yapilir. Bu sorgulamada, - 1- Bu düsüncenin dogrulugunu gösteren kanitlar
neler? - 2-Bu sekilde düsünmenin yararlari ve zararlari
neler? - 3- Ne tür bir mantik hatasi yapiyorum?
23Terapinin Isleyisi
- Otomatik düsüncenin hatali ve kisi için zararli
oldugu ve gerçekçi olmadigi anlasildiktan sonra
alternatif düsüncenin ne olabilecegi tartisilir.
Bunu kolaylastirmak için su sorular sorulabilir - - Kendinizi daha iyi hissettiginiz bir zaman
olsa ne düsünürdünüz - - Güvendiginiz bir kisi olsa bu durumda ne
düsünürdü? - - Bir arkadasiniz size bunu anlatsa ona ne
derdiniz?
24Semalarla Çalisma
- Hasta, olumsuz otomatik düsünceleri taniyip,
sorgulayarak alternatif düsünce tarzlariyla
onlari degistirme becerisi kazandiktan sonra,
tedavide iyilesmenin daha kalici olabilmesi için
semalari olusturan temel varsayimlarin
sorgulanmasi gerekir. Ancak bu islevsel olmayan
varsayimlarin (temel inançlarin) ortaya
çikarilmasi otomatik düsüncelerin ortaya
çikarilmasindan daha zordur. Bunlari ortaya
çikarmak için bazi ipuçlarindan faydalanilir. - 1- Tedavi sirasinda bir araya gelen ortak
düsünceler ve temalardan yola çikarak - 2- Bu duyguyu ilk defa ne zaman hissetmistin gibi
sorularla - 3- Asiriya kaçan duygularin arastirilmasiyla
- 4- Asagi inen oklar teknigiyle. (burada otomatik
düsünceyi degistirmek yerine farz edelim ki bu
dogru, bunun senin için anlami nedir? gibi
tekrarlayan sorular sorarak temel varsayimlara
ulasir)
25Semalarla Çalisma
- Islevsel olmayan varsayimlara (semalara)
ulasildiktan sonra bunlarin degistirilmesi
asamasina gelinir. Bunun için su sorular
sorulabilir - 1- Bu varsayim ne kadar gerçekçi? Ya da gerçek
hayata uygulanabilir mi? - 2- Bu varsayimin yararlari ve zararlari neler?
- 3- Bu varsayimlar nereden geliyor? Erken yasam
olaylarina dayaniyorsa, bunlarin simdiki yasam
kosullarina uymadigi gösterilebilir - 4- Bu varsayimin alternatifi ne olabilir?
- Örnegin hayatla tek basima mücadele etmeli
kimseden yardim almamaliyim yerine, ben bir
insanim benim de yardima ihtiyacim olabilir ya
da problemlerle mücadele etmek güzel ama
hepsiyle tek basima mücadele edemem düsünceleri
gelebilir.
26- Hem otomatik düsüncelerin hem de semalarin
degistirilmesinde davranissal denemeler
kullanilabilir. Örnegin kisiden varsayimin tam
tersi yönde bir davranis deneyerek bunun sonucunu
görmesi istenebilir. Örnegin yardim isteyemeyen
birine gerekli olmadigi halde birinden yardim
istemesi yönünde ödev verilerek sonuçlari
gözlemesi ve sonucun düsüncesiyle tutarli
olmadigini görmesi saglanabilir.