BASARISIZ - PowerPoint PPT Presentation

About This Presentation
Title:

BASARISIZ

Description:

BA ARISIZ OCUK ocuklar neden ba ar s z olur? E er ocuklara konu may biz retmeye kalksayd k asla renemezlerdi. Okul, ocu un ya am ndaki ilk ... – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:63
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 17
Provided by: Matr178
Category:

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: BASARISIZ


1
BASARISIZ ÇOCUK
  • Çocuklar neden basarisiz olur? Eger çocuklara
    konusmayi biz ögretmeye kalksaydik asla
    ögrenemezlerdi.
  • Okul, çocugun yasamindaki ilk toplumsal kurumdur.
    Okul kisiye yasaminda gerekli olacak degerleri ve
    bilgileri kazandirirken topluma uyum saglamasi
    için gerekli sosyallesme becerilerini de
    kazandirmaktadir.
  • Okul döneminde çocuk yepyeni bir yasama baslamis
    ve farkli tavirlar gelistirme ihtiyacindadir. Bu
    dönemde aile ve ögretmen tutumlari çocugun okul
    döneminde basarili olmasi açisindan oldukça önem
    tasimaktadir.
  • Okul basarisizligi ögrencinin gerçek yetenegi
    ile okuldaki basarisi arasinda görülen farklilik
    olarak tanimlanabilir.Egitim bilimleri sözlügünde
    okul basarisizligi ögrencinin gizil
    yeteneklerinin altinda sayilan bir basari olarak
    tanimlanmaktadir.Okul basarisizligi gösteren
    çocuklarin okul basarilari, gerçek yeteneklerinin
    altinda seyretmektedir. Bu çocuklar, genellikle
    yeteneklerini kapasitelerinin altinda kullanmaya
    programlanmislardir.
  • Egitimde basarisizlik üst üste yigilir, birikerek
    çogalir. Bu nedenle basarisizligin mümkün
    oldugunca erken fark edilmesi önemlidir. Okul
    yillarinin ilk dönemlerinde fark edilen
    basarisizlik, ilkögretim süresince düzeltilmezse,
    çocugun tüm okul yasamini etkileyebilir.

2
  • Okul basarisizligini üç önemli faktör
    etkilemektedir
  • Ev ve aile ortami
  • Özgüven
  • Otonomi, kendi kendini yönetme
  • Güdülenme (Motivasyon)
  • Basari konusunda anne ve babanin tutumu ve
    destegi
  • Ebeveynin asiri baskisi
  • Ebeveynin beklentisi
  • Stres olusturan olumsuz ev kosullari.
  • Bireysel özellikler
  • Okul ve ögretme

3
  • Ev ve aile ortami
  • Özgüven Ögrenmeden keyif alip haz duymak büyük
    ölçüde çocugun özgüvenine baglidir. Yakin çevresi
    çocugun ihtiyaçlarini fark ederek, karsilamaya
    çalistiginda özgüven için önemli adimdir.
  • Çocuk sicak, sevecen ve tutarli bir aile
    ortaminda sevgiyi bulur. Kendi kendine yetmeyi,
    kendinden hosnut olmayi, kendine saygi duymayi
    ögrenir. Çünkü kabul görmekte ve kisiligine saygi
    duyulmaktadir. Özgüvenli olmak, çocugun karsisina
    güven duymasini saglar.
  • Otonomi (kendi kendini yönetme) Anne baba
    çocugun dis dünyayi kesfetme ve tanimak için
    yaptigi girisimleri destekledigi, bagimsiz olmasi
    konusunda çocugu tesvik ettiginde, çocuk kendi
    kendine yetmenin hazzini yasar. Okulöncesi
    döneminde kendi basina giyinir, soyunur, yemegini
    yer, oyuncaklarini toplar. Okul döneminde
    tahtadan ödevini çeker ve evde tek basina yapar.
    Yapamadigi zaman da davranisinin sorumlulugunu
    üstlenerek sorununu ögretmeniyle kendi basina
    çözmeye çalisir.
  • Güdüleme (motivasyon) Genellikle basarisiz
    çocuk, motivasyonu eksik olan çocuktur.
    Motivasyonu gelistirmek için, çocugun kendine
    olan güvenini kazandirmak, ailenin em önemli
    görevi olmalidir.
  • Küçük yastan itibaren firsatlar olusturulur ve
    bu firsatlari degerlendirmesi için çocuk
    cesaretlendirilir.
  • Tesvik edici tutum, çocugu arastirmaya ve yeni
    seyler ögrenmeye yöneltilir.
  •          

4
  • Örnegin, gelisimin ilk yillarinda çocuk sulu
    hamuru nasil kek haline geldigini merak eder.
    Anne bu etkinligi çocuguyla paylasirken, kekin
    çöpe atilma riskine ragmen kendi kekini yapmasi
    için ona firsat vermelidir.
  • Olumsuz durumlarla karsi karsiya gelen çocugun,
    yeni bir durum karsisinda tekrar harekete
    geçmesinde yardimci olmaliyiz. Onun sevkini
    kiracak davranislardan kaçinmaliyiz. Bir annenin,
    Bak gördün mü? Rezil ettin pastayi. Ben
    yapamazsin demistim. Bir daha elini bu islere
    sürme. yerine Ilk deneme için gayet
    basariliydin. Ama bir sonra ki sefer yagini biraz
    daha az koyalim mi? tarzinda bir yaklasim çocugu
    motive eder. Basariya ulasmasi için yeni adimlar
    atmasina yardimci olur.
  • Basari konusunda anne-babanin tutumu ve destegi 
    Anne ve baba, çocugun bireysel kapasitesinin
    elverdigi oranda yapabileceginin en iyisini
    yapmasi bekler. Bu arada önemli olan, çocugun
    basarilarinin saygi ile karsilanmasi, buna
    karsilik hazir ve yeterli olmadigi bir takim
    seyleri basarip, tamamlamasi konusunda baski
    yapilmamalidir. Anne ve baba, çocugun zorlanmasi
    halinde, çözüme yardimci olmak ve onun
    kaygilarini paylasmak üzere gerekli olan destegi
    göstermektedir.Bir çocuk kardesinden daha az
    yetenekli olabilir.Önemli olan da, çocugun
    baskalarindan farkli olan yetenek ve
    özelliklerinin belirlenerek su yüzüne çikarilmasi
    ve buna olarak, ondaki güven duygusunun
    pekistirilmesidir.
  • Aile, okula önem vermemis, karsi bir tutum
    takinmis veya ögretmeni küçümsemisse, çocuk
    bunlarin etkisinde kalarak basarisiz olabilir.
    Çocugun okul faaliyetlerine ailenin ilgi
    göstermemesi, onu köreltir. Bunun sonucu çocuk
    basarisiz olabilir.
  •  

5
AILE TUTUMLARININ BASARIYA ETKISI
  • Ailelerin tutumlari da farkliliklar
    göstermektedir.
  • Bu ailelerin özellikleri ise
  • Kati durum gösteren "otoriter aileler Ögrencinin
    ders çalismasindan tutun da birçok davranisina
    kadar çocuga baski uygulamaktadirlar.Bu gibi
    ailelerde yasayan ögrencilerde karne korkusu daha
    fazla yasanmakta.
  • Hatta bu ögrenciler ders çalistiklari halde
    sinavlarda istedigi performansi
    gösterememektedirler. Ayrica otoriter aile
    yapisinda yetisen ögrenciler sinavlarda
    heyecanlanip basaramama hissine kapilarak dogru
    cevap verememektedirler.
  • Asiri Kontrolcü aileler, bu tip aileler çocugun
    ders çalisma süreçlerini kontrol altinda
    tuttuklarindan çocuklarinin tek baslarina is
    yapabileceklerine inanmazlar . Çocugu oturtup
    ders çalistirir, yada ödev yaptirirlar.Bu
    davranisi gösteren ailelerin çocuklari sorumluluk
    duygusunu kazanamazlar. Kisilik gelistiremezler.
  • Asiri koruyucu aileler,Bu tür ailelerin çocuklari
    onlar için her seyden önemlidir.Onlara
    kiyamazlar.Sen dur çocugum senin yerine ben
    okuyayim ,ödevini ben yapayim yorulma,üzülme diye
    çocuklarini korurlar.Çocuklarina ödev yapma ve
    ders çalisma sorumlulugu vermediklerinden.
    Çocuklarini tembellestirirler.
  • Destekleyici aileler, Bu tür aileler çocugunu
    zorlamadan daha küçük yaslarda çocuguna
    yapabilecekleri görevleri vererek ve bunlari
    yaptiginda da olumlu pekistireçler vererek onlara
    güven duygusunu asilamaktadirlar. Çocugunu asiri
    kontrol etmezler. Sorumluluklarini hatirlatan bir
    davranis sergilerler. Çocugunu kontrol ederken
    destekleyici ve dengeleyici bir davranis
    gösterirler.

6
  • Ebeveynin asiri baskisi Çocuk erisemeyecegini
    düsündügü yüksek basariya ulasmak için asiri ve
    sürekli ebeveyn baskisi hissettigi zaman bu sabit
    baski ile basa çikamaz. Buna bagli olarak anne
    babasinin kendisinden bekledigini düsündügü
    basariya elde edemez. Bu duygu, onu yeni
    girisimler için cesaretsiz kilar.
  • Elestirici anne baba tutumu karsisinda çocukta
    içe çekilme, utangaçlik ya da özellikle ders
    konusunda yalan söyleme egilimi görülebilir.
    Bunun yani sira psikosomatik bas agrilari, tirnak
    yeme ve yetersiz arkadas iliskileri
    rastlanabilir. Böyle bir ortamda büyüyen 11
    yasindaki bir 5. sinif çocugu duygularini su
    sekilde ifade etmektedir Bazen düsünüyorum da
    ben niye dünyaya geldim. Biraz düsük not
    aldigimda annem asiri derecede tepki gösteriyor.
    Kiziyor, bagiriyor. Bazen babam ona engel olmak
    istiyor
  • Çocugu basarili arkadaslariyla kiyaslamak yerine
    kendisiyle kiyaslamak gerekir. Önemli olan
    çocugun dünü ile bugünü arasinda görülebilen
    somut farktir.
  • Ebeveynin beklentisi Anne babanin beklentisi
    çocugun yeteneginin üzerinde ve yüksek oldugu
    zaman çocugun cesareti kirilir. Çocuk anne babayi
    hayal kirikligina ugratmaktan korkar. Olusan bu
    basarisizlik kaygisi çocugu yeni girisimlerden
    ve denemelerden alikoyar. Düsük beklentide ise
    çocuk kendini zorlamaz.çünkü zaten annesi ondan
    ödevini tamamlamasini beklememektedir.
  • Stres olusturan olumsuz ev kosullari Günümüzde
    stres, bireyin ihtiyaçlarinin karsilanamamasindan
    ortaya çikan duygusal gerilim olarak
    tanimlanmaktadir.

7
  • Çocukluk stresleri , ihtiyaçlarin
    karsilanamamasindan kaynaklandigi gibi, eriskinle
    çocugun algilama farkliliklarindan da
    kaynaklanabilir.
  • Çocuklar için stres yaratan ortamlar yakin bir
    aile üyesinin ölümü, anne babanin yeniden
    evlenmesi, seyahate bagli uzun süreli ebeveynden
    ayri kalma, aile içinde hastalik,yeni okul, yeni
    ögretmen,annenin hamileligi, kardes dogumu,okula
    yeni baslama, okulu bitirme veya tasinma
    sayilabilir.Bu olumsuz durumlar çocugun
    gelisiminin yani sira okul yasamini da olumsuz
    etkiler.
  • Okuma ve matematikte basarisizlik gösterebilir.
    Bazi çocuklarda davranis sorunlari yasanir,
    utangaç, suskun, olabilirler ve içe
    çekilebilirler.
  • Bireysel özellikler
  • Bilissel, fiziksel ve duygusal olgunluk
    yetersizlikleri, okul basarisini etkiler. Çocugun
    IQ seviyesinin yasitlarina oranla düsük olmasi,
    ögrenme güçlügü, depresyon, davranim bozuklugu,
    dikkat eksikligi ve hiperaktivite bozuklugunun
    mevcut olmasi, bedensel bir engelinin veya
    rahatsizliginin bulunmasi, görme-isitme kayiplari
    önem tasimaktadir. 
  • Son zamanlarda oldukça çok karsimiza çikan
    duygusal zeka (emotion quotient), kisinin
    kendisinin ve digerlerinin hislerini ve
    duygularini izleme, bunlar arasinda ayirim yapma
    ve bu bilgiyi düsünce ve eylemlerinde kullanma
    becerisini içeren, sosyal zekanin bir alt
    kümesidir.

8
  • Zeka ve zeka testleriyle ilgili arastirmalar,
    insanlari salt bilgiye dayanan yetilerle ölçmenin
    dogru olup olmadigi üzerinde odaklanmakta. Çoklu
    zeka kuramina göre çocugun, bilinen 8 zeka
    türünden (Sözel-dilsel, mantiksal- matematiksel,
    müziksel-ritmik, bedensel-kinestetik,
    görsel-uzamsal, içsel, kisiler arasi, doga) en az
    birine sahip oldugu düsünülerek pek çok alanlarda
    degerlendirmeye tutulmalidir. Eger bu sekilde
    yaklasilmazsa basarisiz ögrenci diye
    nitelendirilen ögrencilerin sayisi artar. Burada
    basarisiz olan egitim sistemidir.
  • Harvard Üniversitesinden ve The New York Timesda
    davranis ve beyin bilimleri konularindan sorumlu
    psikolog Daniel Goleman tarafindan gelistirilmis
    ve duygusal zeka becerilerinin, bilissel zeka
    dedigimiz (IQ)dan daha önemli oldugunu 1995
    yilinda yayinlanan Duygusal Zeka adli kitabinda
    kanitlamaya çalismis.
  • Akademik zeka basari için gereklidir, ancak
    basariyi garanti etmez. Basarinin anahtari EQ
    dedigimiz duygusal zekadir. Duygusal zeka ise 1-6
    yas arasinda ailede verilen egitimle gelisir

9
  • Basari için önemli gibi görünen duygusal
    nitelikleri betimlemek için bu terimden
    yararlanilmis. Bu nitelikler sunlari kapsar  
  • Empati. Duygulari ifade etme ve anlama.
  • Mizacini kontrol etme.
  • Bagimsizlik. Uyum saglayabilme.
  • Begenilme. Kisiler arasi sorunlari çözme.
  • Sebat. Sevecenlik. Nezaket. Saygi.

10
  • Okul ve ögretmen
  • Ögretmenin ögretim yili basinda sergiledigi tutum
    önemlidir. Bu tutum olumsuz davranislari
    pekistirebildigi gibi daha iyi ve doyum saglayici
    bir okul hayati için yeni umutlar yaratabilir.
  • Her çocugun kendini duygusal ve sosyal açidan
    güvenli hissedebilecegi, ögretmeninin ve
    arkadaslarinin ona gülmeyecegi bir ortam ihtiyaci
    vardir.  Ancak bundan çocuk korkularini ve
    güvensizligini yenmeye ve okuldan basarili olmaya
    baslayabilir.
  • Besinci siniflari okutan bir ögretmenimle
    konusuyorduk ögretmenim siniftaki basarisiz bir
    ögrencisinden bahsetti. Ögrenci daha önce baska
    bir ilde bulunuyormus. Anne ve baba çalisiyor.
    Iki kardesler, çocuk evin büyügü. Ögretmen,
    ögrencinin bir sey söyleyecegi zaman yanima gelip
    kisik bir sesle konustugundan bahsetti. Bunun
    sebebinin de ögrencinin arkadaslarinin onunla
    dalga geçmesinden korkmasi olabilecegini söyledi.
  • Çocuga basarabilecegi görev ve sorumluluklar
    verilmeli (sinif gazetesini yönetme, müzik kolu
    baskanligi, sinif baskanligi gibi.). Fakat lider
    olma özelligini basarili ögrencilerin gösterdigi
    düsünülmektedir. Basarisiz çocuklara yardimin en
    önemli ögelerinden biri, basari tecrübeleri
    yaratilarak güvenini güçlendirmektir. Çünkü
    ögrenmekten ve kesfetmekten dogan heyecan ve
    memnuniyeti tadamamis çocuklarin normal okul
    çalismalari konusunda yeterince gayretli olmalari
    beklenemez

11
  • Basarisiz çocuklar düsük performanslari yüzünden
    bir türlü gerçeklestiremedikleri paylasmaya
    siddetle ihtiyaç duyarlar.
  • Basarisiz bir ögrencim olan A. Kendisiyle o
    kadar küskün ki herhangi bir yazili ödev almaktan
    korkmaktadir. Çok çekingen oldugundan, ona
    basindan geçen heyecan verici bir olayi yazmasi
    seklinde bir ödev verdim. Ödevinden, kedileri ne
    kadar çok sevdigini ve kendisine bir kedi hediye
    edildiginde basindan geçen olaylari anlatiyordu.
    Daha sonra kedisi hakkinda sinifta sunacagi bir
    konusma hazirlamasini teklif ettim. Biraz
    tereddütten sonra kabul etti. Çok memnun
    olmustum. Bana öyle geliyor ki, onu ilgilendiren
    seyleri baskalari ile de paylasabileceginin
    farkina varmasi, kendine güveninin gelismesinde
    yardimci olacaktir.
  • Ögretmen, ögrencinin ilerleyebilecegine ve
    yeteneklerini kullanabilecegine inanirsa , çocuk
    kendine olan güvenini kazanir ve sonuçta basarili
    olabilir. Bu nedenle okul basarisizligi gösteren
    çocuklar, sorumluluk almaya yönlendirilmeli,
    tesvik edilmeli ve çabalari takdir edilmelidir.
    (Yavuzer 2001 167)
  • Okul basarisizligi bir kisirdöngüdür. Bu döngü,
    ancak ögretmenin beklentisini yüksek tutarak
    ögrenciyi motive etmesiyle kirilabilir.
    Ögretmenin beklentisi düsük ise, ögrenciye daha
    az övgü ve dikkat gösterecektir. Bu dogrultuda
    ögrencinin basari konusundaki beklentisi
    düsecektir.Daha az çaba sarfeden ögrenci daha
    düsük notlar alacaktir. Bu dogrultuda ögretmenin
    ögrenciden beklentisi daha da azalacaktir. Bu
    kisir döngüden kurtulmak için beklentimizi yüksek
    tutmamiz gerekecektir. Su yanilgiya düsmememiz
    gerekmektedir " Adnan sen basarabilirsin, sana
    güveniyorum. Cemil sen zaten basarisizsin, senden
    bir beklentim yok.".
  • Ögretmenin, ögrencinin okuldaki basarisinda
    oynadigi rolün yani sira birde okulun özellikleri
    çocugun okuldaki basarisini etkileyebilir.

12
  • Kemal Özalpler Ilkögretim Okulu rehberlik
    servisinin, ögrenciler üzerinde yaptigi bir
    arastirmada
  • Sinifimiz çok kalabalik, sikisik oturuyoruz.
  • Okulumuzda tuvalet ve lavabolar temiz degil.
  • Okul dersliklerimiz temiz degil
  • Kantinimiz pahali
  • Okulumuzda sürekli para istiyorlar.
  • Bazi arkadaslarim kendilerini çok büyük
    görüyorlar.
  • Okulda verilen cezalardan korkuyorum.
  • Okulumuz iyi isinmiyor. 
  • Bunlara benzer sebeplerden dolayi çocuklar
    okuldan soguyabilir. Okula gelmek istemeyebilir,
    ögretmenine ve arkadaslarina karsi olumsuz tutum
    gelistirebilir. Bunun sonucunda da okulda
    basarisiz olabilir.

13
  • Bunlara benzer sebeplerden dolayi çocuklar
    okuldan soguyabilir. Okula gelmek istemeyebilir,
    ögretmenine ve arkadaslarina karsi olumsuz tutum
    gelistirebilir. Bunun sonucunda da okulda
    basarisiz olabilir.
  • Çocugun karnesini gören ailenin, çocuga olumsuz
    yönde asiri tepki göstermesini engellemek için,
    okul- aile isbirliginin etkili bir biçimde
    sürdürülmesi faydali olabilir. Ayni zamanda çoklu
    zeka kuramindan yola çikarak çocugun pek çok
    zeka türünden en az birisine sahip oldugu
    düsünülmeli ve çocuk tek bir zeka türünden
    degerlendirilmeye tutulmamali.
  • Okullarda rehberlik hizmetlerine yer verilmeli,
    zaman zaman yapilan testlerle, ögretmen
    gözlemleriyle ve ailelerle yapilan görüsmeler
    sonucunda ögrencinin basarisiz olmasina neden
    olan etkenler arastirilmali. Bu sonuçlar isiginda
    ögrenciye destek olunmali, olumsuzluklar uygun
    kosullarda ortadan kaldirilmali yada ögrenciyi
    basarisizliga sürüklemesine engel olunmali,
    ögrencinin basariyi tatmasi saglanmalidir.

14
  • Ögrencilerinizi kolejlere ya da Anadolu
    liselerine hazirlamak yerine, onlari yasama
    hazirlayin ve öncelikle ögrenmeyi sevdiriniz.
  • Ögrencilerinizi ayri ayri taniyarak, onlari
    farkli sosyo- ekonomik ve kültürel dünyalardan
    gelen, farkli potansiyellere sahip bagimsiz
    bireyler olarak kabul ediniz.degerlendirmelerinizi
    bu ölçülere göre yaptiginiz takdirde kiyaslama
    yanilgisina düsmezsiniz.
  • Öncelikle davranis bozuklugu veya uyum sorunu
    gösteren ögrencilerinizin sorunlariyla mesgul
    olunuz. Ancak bu takdirde sinifinizda basarili
    bir ögrenme ortami olusturulabilir.
  • Ögrencilerinize yönelttiginiz beklenti
    düzeylerinizin farkli olmamasina, çesitli
    etkenlere bagli olarak onlara degisik yaklasimda
    bulunmamaya özen gösteriniz.sunu biliniz ki sözlü
    olmasa da beden dilinizle tüm davranislariniz
    ögrencilerin tamami tarafindan dikkatle
    izlenmekte ve degerlendirilmektedir.
  • Basarisiz ögrencilerinizin basarabilecegi bir
    konu ya da etkinlik bulunuz. Basarmasi ve
    arkadaslariyla paylasmasi için onu
    destekleyiniz.basardiktan sonra da övgü ve
    takdiri ihmal etmeyiniz. Burada önemli olan
    çocuga basarinin tadini aldirmaktir.
    basarilmis eylem bireyi yeni basarilar için
    motive eder. Bunun için tetigin bir biçimde
    çekilmesi gerekir.
  • Basarisiz ögrenciyi, sinif içinde asagilamak ve
    dislamak onu hiçbir sekilde basariya yöneltmez.
    Tam tersine basarisizlik kaygisinin pekismesini
    saglar.

15
Aileye göre basarili ögrenci Aileye göre basarisiz ögrenci Basarili ögrenciye göre aile Basarisiz ögrenciye göre aile
Neseli Kolay uyar Hirçin Sosyal, Girisken Mantikli Iyimser Durgun Uysal Öfkeli Uyumsuz, Çekingen Duygusal Kötümser Neseli Sosyal Koruyucu Arkadasça Iyimser Isbirlikçi Huysuz Sosyal Olmayan Koruyucu Arkadasça olmayan Kötümser Anlayissiz
Tablo 1 Ailelerle basarili ve basarisiz
ögrencilerin mizaç özellikleri (Okul Basarisindan
Hayat Basarisina, Doç. Dr. Ilhan Kasatura)  
16
  • KAYNAKÇA
  • YAVUZER, Haluk. Çocuk Egitimi El Kitabi.Istanbul,
    Remzi Kitabevi, 2001 Ekim
  • ÖNCÜL,Remzi. Egitim ve Egitim Bilimleri Sözlügü.
    M.E.B.
  • ÇELENK, Süleyman. Okul Basarisinin Ön Kosulu
    Okul Aile Dayanismasi, Abant Izzet Baysal
    Üniversitesi,2003KASATURA, Ilhan. Okul
    Basarisindan Hayat Basarisina.
  • BAYGINER, Mehmet- BILGIÇ, Necati. Anne Babalar
    Için Karne Zamani8230!, Mamak Rehber
    Ögretmenler Arastirma Merkezi
  • FINDIKÇI, Ilhami. Davranis Bilimleri Uzmani.
    Karnedeki Basari Ögrenci Kadar, Ögretmen ve Ana
    Babalarin Basarisidir!, Yasadikça Egitim/45/1996
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com