-5- ekonomide planlI d - PowerPoint PPT Presentation

1 / 26
About This Presentation
Title:

-5- ekonomide planlI d

Description:

Title: PowerPoint Sunusu Author: Betul Gur Last modified by: Betul Gur Document presentation format: Ekran G sterisi (4:3) Other titles: Helvetica Trebuchet MS Arial ... – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:45
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 27
Provided by: Betu150
Category:

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: -5- ekonomide planlI d


1
-5- ekonomide planlI dönem1960-1980
YRD. DOÇ. DR. BETÜL GÜR
ISTANBUL TICARET ÜNIVERSITESI TICARI BILIMLER
FAKÜLTESI IKTISAT BÖLÜMÜ
2
Dönemin Temel belirleyicileri
  • 27Mayis1960, 12Mart1970, 12Eylül1980 Darbe
  • Özellikle 1970ler
  • Ögrenci olaylari,
  • Artan siyasi istikrarsizlik
  • Koalisyonlar hükümetleri,
  • Toplumun sag-sol seklinde politize olmasi
  • Ekonomide istikrarsizlik
  • Enflasyonda patlama
  • Sonuç 1960larin basindan itibaren PLANLI
    EKONOMIYE geçis.

3
DPT kuruldu (27 mayis 1960)
  • Devlet Planlama Teskilati (DPT)
  • 1960
  • 91 sayili yasa
  • Kurulmasi ve görevleri 1961 Anayasasinda
    belirtilmis olmasini planli ekonominin
    kurumsallasmasi seklinde yorumlanir.

4
DPTnin görevleri
  • Ülkenin dogal, beseri, iktisadi kaynaklarini
    tespitte, iktisadi/sosyal politika ve hedefleri
    belirlemede hükümete yardimci olmak.
  • Çesitli bakanliklarin iktisadi politikayi
    ilgilendiren faaliyetlerinde koordinasyonu
    saglamak için danismanlik yapmak.
  • Hükümetçe kabul edilen hedefleri gerçeklestirecek
    uzun ve kisa vadeli planlari hazirlamak.
  • Planlarin basariyla uygulanabilmesi için ilgili
    kurumlarin kurulus ve isleyislerini iyilestirici
    tavsiyelerde bulunmak.
  • Plan uygulanmasini takip etmek, degerlendirmek ve
    gerekli hallerde planda degisiklikler yapmak.
  • Özel sektörün faaliyetlerini planin hedef ve
    amaçlarina uygun bir sekilde tesvik ve tanzim
    edecek tedbirleri tavsiye etmek.

5
1960-1980 döneminde
  • AMAÇ kalkinma
  • ARAÇ planlama

6
Türk planlama modelinin temel özellikleri
  • Demokrasi içinde,
  • Karma ekonomi düzeni içinde ,
  • Kamu sektörü için emredici, özel sektör için
    özendirici nitelikte
  • Yillik büyüme hizi plan döneminde 7 olacak.
  • 15 yillik perspektif içinde 5 yillik planlar
    hazirlanacak. Bu planlar
  • 1.BYKP (1963-1967)
  • 2.BYKP (1968-1972)
  • 3.BYKP (1973-1977)

7
1930larin ve 1960larin planlama anlayisi
arasindaki farklar
  • 1930larin planlari kismîdir, sektörel bazli,
    proje odaklidir. 1960larda ise planlar makro
    nitelikli.
  • 1930larda agirlik sadece sanayilesme (kismen)
    üzerine olup, 1960larda ise salt sanayi degil,
    tüm ülke ekonomisinde, tüm sektörleri içeren
    hedefler, politikalar ve uygulamalar söz konusu.
  • Her iki dönemde de ithal ikameci sanayilesme
    stratejisi benimsendi. Ancak 1930larin
    planlarinda ithal ikameci politikalar bilinçsiz
    sekilde tercih edilmisken, 1960larda bu strateji
    bilinçli olarak seçildi.

8
1.Bes Yillik Kalkinma Plani (1963-1967)
  • Sanayide ithal ikamesine ve kamu kesimine agirlik
    veren bir strateji.
  • Sovyetler Birliginden mali ve teknik yardim.
  • Iskenderun Demir Çelik,
  • Bandirma Sülfürik Asit
  • Artvin Orman Ürünleri tesisleri yapildi.
  • 1967- Seydisehir Alüminyum ve Izmir Aliaga
    Rafinerisi projeleri yer almistir.
  • 1965- En büyük yatirimlardan biri olan Keban
    baraji insaatina baslandi.

9
1.Bes Yillik Kalkinma Plani (1963-1967)
  • Net büyüme hizi 4 degil, 3.6 olmustur.
  • Hayvansal ve su ürünleri üretiminde hedeflenen
    rakamdan geride kalma.
  • Sanayide büyüme.
  • tarimda sektörü küçülme.
  • Özel sektörün yatirimlarinda hedeflenen rakami
    asma.
  • Istihdamda tarimdan sanayiye kayma.

10
2.Bes Yillik Kalkinma Plani (1968-1972)
  • Demirel Hükümeti,
  • isçi dövizleri girisinin yildan yila artacagini
    öngörüsü
  • büyüme hizini 7
  • sanayi sektörü sürükleyici
  • Sanayi
  • yillik büyüme hizi hedefi 12
  • GSMH içindeki payi 20.5 hedefi
  • Tarim sektörü ortalama büyüme hizi hedefi 4.1
  • Ekonomide enflasyonist veya deflasyonist
    egilimlerin önlenmesine çalisilacak.
  • Dis tasarruflarin GSMH içindeki payi 1967 yilinda
    2 iken 1972 de 1.7ye düsürülecek. Disa
    bagimlilik azaltilacak.
  • Yatirim harcamalari 1967de GSMHnin 19.9u
    iken, 1972 sonunda bu oran 24.3e yükselecek.
  • Yurt içi tasarruflarin GSMHya orani ayni yillar
    için 17.9dan 22.6ya çikmis olacak.

11
2.Bes Yillik Kalkinma Plani (1968-1972)
  • Yurt içi tasarruflarin GSMHya orani ayni yillar
    için 17.9dan 22.6ya çikmis olacak.
  • Yillik ortalama olarak ithalatin 7.9, ihracatin
    7.4 ve isçi dövizlerinin 5.5 oraninda artacagi
    hesabina dayali olarak1972 yili sonunda dis
    ticaret açiginin 395 milyon, cari islemler
    açiginin ise 226 milyon dolar olacagi
    öngörülmüstü.
  • Basbakan Demirel Ikinci Plan kitabinda yazdigi
    Önsözde Planin temel hedefini söyle
    açikliyor2.Bes yillik plan, Türkiyeyi hammadde
    satip, mamul madde alan iptidai bir ekonomik
    bünyeden mamul madde satan sanayilesmis bir
    bünyeye götürme yönünde mühim bir adimdir.

12
3.Bes Yillik Kalkinma Plani(1973-1977)
  • HEDEF
  • Nüfusun 1995 yilinda 65 milyonu asmamasi.
  • GSMH yilda ortalama 7.9 oraninda büyüyecek,
  • Büyüme hedefi tarimda 4-4.5,
  • Büyüme hedefi sanayide 11.5-12
  • GSYH payi (hedef) Tarim 23, Sanayi 27,
    Hizmet50
  • 291 milyon TLlik yatirim yapilmasi.
  • Yatirim hedefi Tarimda 12, Sanayide45,
    Hizmet43
  • Tasarruf hedefi 1972de 19.6dan 1977de
    25.5e.
  • Disa bagimliligin azalmasi için ihracatin
    1963-1971 arasindaki yillik artisi 7den 9.4e.
  • Hizli sanayilesmeyle 1.6 milyon kisiye istihdam.

13
ILK ÜÇ KALKINMA PLANININ ORTAK ÖZELLIKLERI
  • Yillik 7 büyüme hizi hedefi
  • Sanayilesmeye öncelik
  • Ithal ikameci sanayilesme ile lüks mal
    ithalatindan kaçinarak döviz tasarrufu saglama.
  • Uzun dönem stratejisinin birer parçasi
  • Kamu öncelikli karma plan (kamu ve özel sektörün
    birbirinin tamamlayicisi olmasi)
  • Dis kaynaga ihtiyaç duyulmasi
  • Dis ödemeler dengesizliklerinin giderilmesi
    amaci.
  • Egitim, saglik, ulastirma, enerji, sulama, baraj,
    çimento, demir-çelik, petro-kimya sanayiinde kamu
    yatirimlarinin yapilmasi.

14
ILK ÜÇ KALKINMA PLANININ farklarI
  • 1.BYKP tarimsal gelismeye bagli sanayilesmeye
    öncelik verildi. Ayrica nihai hedef, salt
    ekonomik büyüme degil, bölgelerarasi kalkinmislik
    farkini gidermek.
  • Ilk planda uluslararasi dayanismanin geregi
    denilerek dis kaynak talebi ile ilgili olarak
    iyimser bir beklenti var. 2.BYKPnda ise ulusal
    kaynaga vurgu.
  • 2.BYKPnda DPTnin rolü daha ön planda.
  • KIT Reformu, vergi reformu, toprak reformu ve
    bölgesel planlama gibi 1.BYKPnda gerçeklesemeyen
    hedefler 2.Plana konuldu.

15
ILK ÜÇ KALKINMA PLANININ farklarI
  • 3.BYKP ile birlikte 15 yillik stratejiden
    vazgeçildi ve 22 yillik yeni bir strateji
    benimsendi. Bunun nedeni 1963 Ankara Anlasmasi
    ile baslayan ABye üyelik sürecidir. 22 yil sonra
    -1995de- Gümrük Birligine geçisi öngören Katma
    Protokol 1973de imzalandi. Katma Protokol, GBne
    geçis kosullarinin sira, süre ve yöntemlerinin
    belirlendigi bu anlasmadir. Katma Protokol
    Türkiye ekonomisinde kalkinma hedeflerini de
    etkiledi. Çünkü Katma Protokolü ile iktisadi,
    siyasi, toplumsal alanda Avrupanin bir parçasi
    olunmasi durumu gündeme gelmistir. 3.BYKP da
    katma Protokolün öngördügü Ortak Pazar
    gerçegine göre yapilmistir.
  • 3.BYKP ile Kalkinmada Öncelikli Yöre kavrami
    getirildi, bölgesel planlamadan vazgeçildi.
    Yapisal degisimi ifade edecek sekilde kalkinma
    hizi kavrami getirildi.

16
Ilk 3 planin gerçeklesmelerI
  • Ilk üç plana göre sirasiyla yilda 5,7, 5,8 ve
    5,4 oraninda büyümesi hedeflenen toplam tüketim
    1963-1967de 5,2 arttigi halde ikinci dönemde
    kamu tüketiminin çok yükselmesi yüzünden 6,6,
    üçüncü dönemde ise hem kamu, hem özel tüketimin
    yükselmesi sebebiyle 6,8 oraninda artmistir.
  • Sabit sermaye yatirimlarinin GSMHya orani her üç
    plan döneminde sirasiyla 18.3, 21.3 ve 21.9
    yerine 16.0,16.1 ve 20.2 olarak
    gerçeklesmistir.
  • Tarim ve hizmetler sektörlerinin toplam sabit
    sermaye yatirimlarindaki payi ilk iki dönemde
    tahmin edilenin gerisinde kalmis, üçüncü dönemde
    ise asmistir. Ulastirma ve konut sektörlerinin
    payi ise her üç dönemde de hedefe ulasmis veya
    geçmistir.
  • Ancak sanayi ve insaat sektörlerinde gerçeklesen
    büyüme, hedeflenen büyümeye ulasamamistir.

17
1960-1980 dönemini diger dönemlerden ayiran ve bu
dönemde gerçeklesen temel gelismeler
  • Fiyat hareketleri, bölüsüm, istihdam sorunlari,
    para-kredi-kambiyo politikalari planlamanin
    disinda kalmistir.
  • Basta ithal ikameci sanayilesme stratejisinin ilk
    asamasi olan (hafif sanayi) (montaj sanayi) salt
    montaj sanayii seklinde kurulan tüketim mallari
    sanayii (buzdolabi, mutfak ve ev esyasi, tv, 3
    beyaz) bazen yabanci sermayenin de katilimiyla
    yurtiçinde üretilecekti.
  • Yabanci yatirimlarda daha fazla yerli katki
    kullanimi sarti ile bu sekilde beslenen yan
    sanayi kollari ile modern sanayinin kurulmasi
    söz konusu.
  • ANCAK teknoloji ve temel girdiler açisindan disa
    bagimli, üretim ölçegi, maliyet ve kalite yapisi
    ile Batidan geri olmasi nedeniyle, dis pazarlara
    ulasma imkani sinirli kaldi.
  • Ücretli orta sinifin reel geliri artisi ile
    birlikte dayanikli tüketim mali talebinin artti.
    Gecekondularda bile anten, tv, buzdolabi vb.
    kullanilir hale geldi.

18
1960-1980 dönemini diger dönemlerden ayiran ve bu
dönemde gerçeklesen temel gelismeler
  • Düsük petrol fiyatlari ve ithalatla karsilanan
    enerji türlerine (petrol) bagimliliginda artis.
    Petrol fiyatlarindaki yükselmeyle beraber
    ithalatin faturasi da kabardi.
  • Ayrica yüksek yatirim temposu, ihracatin zayif
    olmasi ve bilesimini daha ziyade tarim
    ürünlerinin olusturuyor olmasi durumu daha da
    ciddilestirmistir.
  • Ihracat sübvansiyonlari, devalüasyon, ücret
    dondurma gibi kisa vadeli çözüm yollarina
    gidilmistir.
  • Buna ragmen istikrarli ve yüksek bir büyüme
    sergilenmistir. Bunun sebebi, önemli oranda dis
    kaynak girisinin olmasidir
  • Bu dis kaynaklar
  • Kisa ve uzun vadeli yabanci krediler ile Türk
    isçilerinin dövizleridir (DÇM).
  • Ancak bu kaynaklar, ülkeyi ancak 1979 yilina
    kadar tasiyabildi.

19
1970lerde hizli fiyat artislarinin nedenleri
  • Kamu harcamalarinin artmasi ve para arzinin
    genislemesi,
  • Petrol krizleri ile artan petrol fiyatlari ve
    ithal mal fiyatinin artmasi (ve böylece maliyet
    enflasyonu ortaya çikti)
  • Tarim ürünleri taban fiyatinin artmasi
  • Devlet personel kanunu geregi memur maaslarinin
    artmasi, sendikali kesimde isçi ücretlerinin
    artmasi (ve böylece ücret-fiyat sarmali ortaya
    çikarak talep enflasyonu yaratti)
  • Kibris Baris Harekatinin getirdigi dolayli ve
    dolaysiz maliyetler, silah ambargosu, dis
    yardimin kesilmesi.

20
3. Büyük devalüasyon
  • Böylece IMF 1977-1979da devreye girdi
  • 10 Agustos 1970 devalüasyonu
  • TL 48 kadar deger kaybederek 1 9 TLden 15
    TLye.
  • 160larda ithal ikamesinin 1. asamasindan,1970li
    yillardan itibaren ithal ikamesinin ikinci
    asamasi olan ara ve sermaye mallari ikamesi
    asamasina geçmistir.
  • Dönem boyunca petrol krizinin yarattigi olumsuz
    gelismelere ragmen stratejide herhangi bir
    degisiklik olmamistir.
  • Ancak, dönemin sonunda ithal ikamesinin büyümeye
    olan katkisinin negatif oldugu ortaya çikmistir.
    Ayrica, ekonominin ithalata olan bagimliligi da
    artmistir.

21
1960-1980 dönemini diger dönemlerden ayiran ve bu
dönemde gerçeklesen temel gelismeler
  • Ithal ikameci sanayilesme ile yurtiçinde sinai
    yatirim artisi ile disa bagimlilik, ithalat
    azaltilmak istenmistir.
  • Ancak büyüme hizi petrol fiyatlarinin artmasi,
    döviz darbogazi yüzünden girdi ve ara mal
    ithalati düsünce sanayide büyüme hizi da 1977den
    sonra düsmüstür.
  • 1979da 1 oranindadir.
  • Özetle, sanayilesme, döviz bulmaya bagliydi. Zira
    yatirim-tasarruf oraninda yatirimlar hizla
    artarken, tasarruf artisi saglanamamistir.
    Yatirimlar 100den fazla artmistir. Özellikle
    kamu yatirim artis hizi 300ler civarindadir.
  • Yatirimlarin tasarruflardan büyük olmasi kaynak
    açigina yol açmistir.

22
1960-1980 dönemini diger dönemlerden ayiran ve bu
dönemde gerçeklesen temel gelismeler
  • Ithal ikamesi kapsaminda yürütülen korumaci ve
    popülist politikalar, ülkeyi üretmeden tüketir
    hale getirmis ve bu tüketim yapisi israrla
    sürdürülmeye çalisilmistir.
  • Bu sekildeki bir yapilanma nedeniyle, özel kesim
    daha karli buldugu iç pazara yönelmis, ithalata
    bagimlilik giderek artmis ve ithal ikamesinden
    beklenen disariyla rekabet edebilecek ve ihracata
    yönelebilecek bir sanayi yapisi kurulamamistir.
  • Dönem içerisinde, isçi dövizleri, DÇM ve kolay
    bulunabilen kisa vadeli dis borçlar, söz konusu
    yapiyi 1979a kadar tasimisti. Ancak bu yillarda,
    yeni petrol zamlari, vadesi gelen dis borçlar ve
    siyasal istikrarsizliklar ülkeyi tam bir çikmaz
    sokmustur.

23
Kaynak Arayisi ve Dövize Çevrilebilir Mevduat
  • Yurt disindaki Türk isçileri, serbest meslek
    sahipleri ve bagimsiz çalisanlar ve
  • Türkiyeden gönderilen dövizle aylik alan yurt
    disindaki sürekli veya geçici görevlilerin ve
    yurt disinda yerlesmis gerçek ve tüzel kisilerin,
  • TC Merkez Bankasinca alim ve satimi yapilan
    konvertibl dövizler karsiliginda,
  • döviz islemleri yapmaya yetkili bankalarda
    açtirdiklari hesaba Dövize Çevrilebilir Mevduat
    (DÇM) denir.

24
Dövize Çevrilebilir Mevduat
  • Türkiyenin verdigi yüksek faiz sebebiyle,
  • yurt disindaki gerçek ve tüzel kisilerin
  • Türkiyedeki bankalarda kur garantisi altinda
    açtirdiklari konvertibl döviz hesaplarindan
    olusur.

25
DÇMNIN ÇALISMA SISTEMI
  • Yurt disindaki kurum ve kisilerin dövizleri
    Türkiyede bir bankaya normal bir döviz hesabi
    gibi yatiriliyordu.
  • Ancak DÇM uygulamasinda döviz hesabi açan banka,
    elde ettigi dövizleri Merkez Bankasina satip
    karsiliginda TL üzerinden kredi açma imkanina
    kavusmaktaydi.
  • Devlet, kur riskini de üstlenince, DÇMnin
    çekiciligi iyice artmis, enflasyonist bir ortamda
    sabit maliyetle borçlanabilme amaciyla is
    adamlari DÇM bulma yarisina girmislerdir.
  • Bankalar sagladiklari komisyonlar ve yeni kredi
    imkanlari dolayisiyla sevinirken,
  • Merkez Bankasi da her ne pahasina olursa olsun
    elde ettigi dövizlerle ülkeye gerekli olan temel
    ithal girdilerinin saglanmasini garantiye almis
    oluyordu.

26
DÇMNIN ÇALISMA SISTEMI
  • Olumlu Etkileri
  • Kisa dönemde döviz darbogazina çözüm getirme.
  • Yurt içi likidite artisina imkan saglama.
  • Olumsuz Etkileri (yanlis bir borçlanma seklidir.
    Çünkü)
  • Türk ekonomisinin disa olan bagimliligini
    arttirmasi,
  • Ekonomiye dagitilan kredilerin denetim disi
    kalmasi,
  • ara politikalarinin islerligini azaltmasi,
  • Türk ekonomisine faiz maliyeti olarak önemli bir
    yük getirmesi
  • istikrarsiz olmasi bakimindan
  • Uygulamada getirilen kolayliklar yardimiyla,
    Türkiye, kolay bir borçlanma sekli olan DÇM
    yoluyla, özel kaynaklara ve kisilere olan
    borçlarini süratle artirmistir.
  • 1973 yilinda 234 milyon dolar olan DÇM borcu,
  • 1978 yilinda 3,6 milyar dolara ulasmistir.
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com