Title: Slayt 1
1 ANILARLA ATATÜRK
(ilerlemek için fareyi tiklatiniz)
2Rahmetli Nuri Conker davudi sesli,kelli felli çok
defa efendice zarifti. Atatürkün çocukluk ve
asker ocagi arkadasi oldugu için meclislerinde,
hava elverisli oldugu zaman, laubalilik ve
Atatürke saka yapmak
-
sadece onun imtiyazi idi. Selanik gazinolarindaki
masa sohbetlerinden beri hatiralari birbirlerini
tamamliyordu. Mustafa Kemal daha kolagasi iken
bir aksam -Fethiyi büyükelçi,seni basvekil
yapacagim demis. Nuri Conker sormus -A birader
ya sen ne olacaksin? -Fethiyi büyükelçi,seni de
basvekil yapacak makam sahibi! Atatürk o makam
sahibi olmustu,Fethiyi de büyükelçi yapmisti ama
Nuri Conker sadece sohbet arkadasi olarak
kalmisti. Sinirli zamanlarda bir hikayesi,sakasi
ile Meclisin zehirini giderir,Atatürkün
anilarini tazeler ve onu avuturdu.
Falih Rifki ATAY
3MALLARIM MILLETIN VE PARTIMINDIR Gazi Mustafa
Kemal,emeklilik maasini asil güvenilir müktesep
hakki sayardi.Emeklilik maasi 43 liraydi.Her maas
devresinde bu ayligin alinisini, ayri hesabinin
tutulusunu dikkatle izlerdi. Zaman zaman Umumi
Katibine -Çocuk, derdi,sen bu paraya bak.Bunu
kimse elimizden alamaz.Asil gelirimiz budur ve
bir gün hepsi gitse de bununla yasariz.
Sevket Süreyya AYDEMIR
4Yesilayci bir profesör bir konferans veriyor. Bir
ara dinleyicilere sormus -Bir esegin önüne iki
kova koysaniz. Biri su dolu, biri raki. Hangisini
içer?Cevabi kendi veriyor -Tabii suyu. Gene
bitirmiyor soruyor -Neden?Arkadan bir bekri
söz aliyor,yüksek sesle cevapliyor
-Esekliginden. Atatürk bu cevaba bayiliyor.
Gülüyor, gülüyor. Bir aksam Orman çiftliginde
yaninda erkani, açik havada oturuyorlar.Rakilarin
i yudumluyorlar. Biraz ilerde 15-16 yaslarinda
bir çiftçi çocuk çalisiyor. Atatürk el edip,
çagiriyor. Soruyor -Söyle çocuk Bir esegin
önüne iki kova koysan, biri raki dolu, biri su.
Hangisini içer? Anadolu tosunu yutkunuyor.
Bakiyor. Gazi Pasa Hazretlerinin ve yanindaki
muhterem zevatin önünde raki kadehleri. Devletin
en büyükleri...Esas vaziyetine geçiyor -Rakiyi
kumandanim! Atatürk kahkahayi basiyor. Herkes
saskin. Ata onlara dönüyor. Muzip -Aman beyler!
Neden diye sormayin!
Falih Rifki ATAY
5Asker gibi genç ve mevzun adimlarla büfeden
ayrildi. Orkestra sefine -Sari Zeybek, diye
haykirdi ve aninda Ödemis ve Aydin efelerini de
hayran birakacak bir zeybegin kahraman
figürlerini icraya basladi.Bu bir kahramanlik
ayiniydi.Tibbin üstatlarindan
rejime riayet ederse nihayet dokuz ay
yasayabilir,bir yil yasamasi için bir mucize bile
kafi gelmez teshisini alan ve bunu bilen bir
adam dizlerini yere vura vura zeybek
oynuyordu.Bu, ölüme meydan okumak demekti Saray
erkani bu vaziyete korkarak bakiyorlardi.Yine o
anda onun bu teessürde bir merhamet sezmis de
kizmis gibi raksina bir kat daha siddet verdigi
görüldü.Tahtaya vuran dizlerinden çikan sesler,
kafesinden kurtulmak isteyen bir aslanin
kükreyisini andiriyordu Orkestra Zeybegin son
notalarini bitirince,kadinlar ve erkekler,
göstermemek için ipekli mendillerini acele acele
gözlerine bastirirken Atatürk, agiz dolusu bir
kahkaha atti
N. Nazif
TEPEDELENLIOGLU
6Atatürkün sinirlendigi önemli bir nokta vardi.
Gazetelerde kendisine Ata denildigini okudukça
söyle derdi -Benim adim Ata degil Atatürktür!
Bazi gazeteler neden böyle yazarlar?
Sükrü KAYA
7Istanbula Atatürkü ziyarete gelen Ingiliz Krali
VIII. Edward onuruna bir ziyafet verilecekti.
Atatürk ziyafetten önce -Bana Ingiltere
Sarayinda verilen ziyafetlerin nasil oldugunu
bilen birini bulunuz! dedi ve nihayet bu sofra
merasimini bilen birinden ögrenerek sofrayi o
sekilde düzene koydular.Kral ziyafetten çok
memnun kaldi, Atatürke dönerek -Sizi tebrik
eder ve tesekkür ederim. Kendimi Ingilterede
zannettim diyerek memnuniyetini bildirdi.
Sofraya Türk garsonlar hizmet etmekte idi.
Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak elindeki
büyük bir tabakla birlikte yere yuvarlandi.
Yemekler haliya dagildi. Misafirler utançlarindan
kipkirmizi kesildiler. Fakat Atatürk krala
egilerek -Bu millete her seyi ögrettim, fakat
usakligi ögretemedim dedi. Sofradakiler
Atatürkün zekasina hayran oldular. Atatürk
garsona da vazifene devam et emrini verdi.
Enver
Behram SAPOLYO
8Bir gezisinde Kolordu binasinin kapisinda aslan
yapili bir Mehmetçik gördü. Çagirdi ve güler
yüzle sordu -Sen güres bilir misin? Yanindakilerd
en en kuvvetli görünenlerle Mehmetçigi
gürestirdi.Genç asker hep galip geliyordu. Çok
neselendi,ayaga firladi. Ceketini çikarip askere
ense tuttu -Hadi bir de benimle güres! Anadolu
çocugu Atasinin yüzüne hayranlikla bakti -Atam,
dedi. Senin sirtini yedi düvel yere getiremedi.
Bir Mehmet mi bu isi basarir? Atatürkün gözleri
doldu ve aglamamak için kendini zor tuttu.
TAHSIN UZER
9Atatürkün gömülecegi yer ve toprak Onun kabri
Ankarada olacaktir, fakat bu sehrin neresinde?
Çünkü onun en son istegi bir an önce bu sehre
dönebilmekti. Biri TBMM den Istasyona inen
cadde üzerindeki yuvarlak yer, digeri
Çankayadaki yeni köskün mermer havuzu. Bu yerler
su nedenle konusulmustur Bir aksam Atatürkün
etrafinda toplananlar arasinda Onun ölümlü olusu
üzerinde durulmus ve özellikle kendisi 1926
yilindaki suikast girisiminden sonra söyledigi
cümleyi tekrar etmisti -Benim naçiz vücudum bir
gün elbette toprak olacaktir fakat Türkiye
Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktir. Ve
eklemisti -Milletim beni istedigi yerde
yatirsin,yeter ki beni unutmasin. Meclisin
altindaki yuvarlak yeri ortaya atan kisiye
ise -Iyi ve kalabalik bir yer fakat ben böyle
bir arzumu millete vasiyet edemem, dedi. Ancak
yine o aksam ileri sürülen bir fikrin kendisini
çok duygulandirdigini bugün bile hatirliyorum
memleketin bütün sinir boylarindan getirilecek
toprak üzerinde yatmak. Recep Peker hararetle bu
fikrin sembolik savunmasini yapmisti. Atatürk
böyle bir fikrin uygulanmasindan ancak ölümlü
vücudu için hoslanacagini ve gurur duyacagini
anlatirken bana bakarak -Bunu unutma! demisti.
Prof.
Dr. Afet INAN
10Beni görmek demek ille yüzümü görmek demek
degildir. Benim düsüncelerimi, benim duygularimi
anliyorsaniz bu kafidir. MUSTAFA KEMAL
ATATÜRK