Title: ANKARA ILI ve ENERJI
1ANKARA ILI ve ENERJI
- TMMOB Maden Mühendisleri Odasi
2GIRIS Sanayinin temel girdilerinden olan enerji,
uluslarin kalkinmalarinda ve refaha
ulasmalarinda büyük önem tasimaktadir.
Sanayilesme ve kalkinma yarisinda öne geçebilme
çabasindaki uluslar, bu yarista kendileri için
en avantajli hammadde ya da enerjinin arayisi
içerisinde olmak zorundadirlar. Bu çerçevede,
enerji kaynaklarina sahip bulunan ülkeler,
yarisa bir adim önde baslamaktadirlar. Dünyada
sik sik gündeme gelen enerji veya enerji
hammaddeleri krizleri, ülkeleri, enerji
politikalarini olasi krizleri gözeterek planlamaya
, kaynak kullaniminda dikkatli olmaya ve
ekonominin enerjiye olan bagimliligini azaltacak
önlemleri almaya yöneltmistir. Bu sunumda
Ankaranin enerji potansiyelinin yani sira
Ülkemizin enerji politikalari hakkinda kisa bir
degerlendirme yapilmaya çalisilmistir.
3- Ankara Ili genelinde Bilinen Enerji Kaynaklari
- Linyit Varligi
- Sahanin Adi T.Rezerv(Ton) Hukuki Durum
- Beypazari-Çayirhan 380.000.000 EÜAS Uhdesinde
Özel sektör - tarafindan Isletilmektedir.
- Gölbasi-Karagedik 20.000.000 Faaliyet Yok
- Gölbasi-Bahçeköy 1.000.000 Faaliyet Yok
- Ayas Kayibucuk 6.000.000 Faaliyet Yok
- Sereflikoçhisar 5.000.000 Faaliyet Yok
- Bu sahalara ilave olarak il genelinde degisik
bölgelerde kömür varligi - bilinmekle birlikte yeterli arama ve etüt
yapilmadigindan dolayi rezerv - bilgileri bulunmamaktadir.
- Il genelinde diger fosil yakitlarla ilgili olarak
günümüze kadar herhangi - bir varlik tespit edilmemistir.
4- Ankara ili hidrolik enerji kaynaklari açisindan
çok zengin bir bölge - degildir. Ancak var olan kaynaklar yeterince
degerlendirilmistir. - Sariyar Baraji, 1950-1956 yillari arasinda
Sakarya nehri üzerinde insa - edilmis sulama ve enerji üretimi amaçli bir baraj
olup ülkemizin ilk - büyük Hidroelektrik Santralidir.
- Kesikköprü Baraji Ankara ilinde Kizilirmak
üzerinde, sulama ve enerji - üretimi amaci ile 1959-1966 yillari arasinda insa
edilmis bir barajdir. - Ankara ili Kuzey Anadolu Fayinin etki alaninda
olmasindan dolayi - Jeotermal kaynaklar açisindan zengin bir
bölgedir. Ancak bu - kaynaklarin elektrik enerjisi üretiminde
kullanilip kullanilmayacagi - konusunda elimizde yeterli veri bulunmamaktadir.
5- Ankara ili genelinde faaliyet gösteren üretim
santrallari - Tesis Adi Yakit Türü Kurulu Güç(MW)
Hukuki Durum - Sariyar Hidrolik 160,0 EÜAS
- Kesikköprü Hidrolik 76,0 EÜAS
- Yenice Hidrolik 37,8 EÜAS
- Çayirhan Linyit 620,0 I.H.Devir
- Baymina D.Gaz 770.0 Y.I.
- Ayen Enerji D.Gaz N. Gas 41,0 Üretim S.
- Zorlu Enerji D.Gaz N. Gas 50,3 Üretim S.
- Esenboga Fuel Oil 53,8 Üretim S.
- A.Efes Bira Fuel Oil 3,8 Otop.
- Ankara Seker D.Gaz N. Gas 2,5 Otop.
- Ankara Seker D.Gaz N. Gas 6,3 Otop.
- Belka Yenilenebilir-Atik 3,2 Otop.
- Bil Enerji N. Gas 36,5 Otop.
- ORS Rulman Fuel Oil 7,36 Otop.
- ORS Rulman D.Gaz 12,4 Otop.
- Samur Fuel Oil 7,36 Otop.
6- Ankara ili genelindeki kurulu güç toplami 1834,52
MW tir bu ise ülke - kurulu gücümüzün (40161 MW) 4,5 ine karsilik
gelmektedir. - Hidrolik santrallar hariç bu santrallarin tamami
özel sektör eliyle - isletilmektedir.
- Halen EÜAS tarafindan isletilen hidrolik
santrallar da özellestirme - kapsamindadir.
- Bir kamu yatirimi olan Çayirhan Termik Santrali
Isletme Hakki Devir - yoluyla 2000 yilinda özel sektöre
devredilmistir.Alaninda ilk olan bu - özellestirilme modeli, iktidarlar tarafindan çok
fazla tercih - edilmemis olacak ki, toplam 12 adet termik
santralin ihalesi yapilmis - olmasina ragmen diger santrallarin devri bir
türlü gerçeklesmemis ve - ihaleler iptal edilmistir.
7Çayirhan Termik santrali 1987 yilinda üretim
faaliyetlerine baslamistir. Yine ayni dönemde
TKI OAL Isletmesi de 1. ve 2. ünitelerin kömür
ihtiyacini karsilamak amaciyla , yer alti ve tam
mekanize olarak ve 2.000.000Ton/Yil kapasiteyle
üretim faaliyetlerine baslamistir. Santral
1988-1992 yillari arasinda kapasite degerlerine
yakin üretim yapmis ve yillik ortalama 1.500.000
ton kömür tüketmistir. 1985 ve sonrasi yillarda
ülkemizde estirilen özellestirme rüzgarlarindan
Çayirhan da payina düseni almis , karlilik ve
verimlilik gerekçeleriyle özellestirme kapsamina
alinmis ve Isletme Hakki Devir yöntemiyle özel
sektöre devredilmistir. Yüklenici sirketin
degisik platformlarda ve medya kanaliyla yapmis
oldugu yayinlarda devirden sonra gerek kömür
madeni ve gerekse de termik santral da
verimliligin çok arttigi savunulmaktadir.
8-
- Bir isletmenin karliligi sadece yil sonu
hesaplarindaki gelir gider farki ile - ölçülmemektedir. Bu tür isletmeler bulunduklari
bölgenin ekonomik ve - sosyal yapisina katki sagladiklari ölçüde yararli
isletmelerdir. Ancak - gücünü yaptigi üretimden almayan bir isletmenin
de ayakta kalamayacagi - yadsinamaz bir gerçektir. Bu anlamda
ÇayirhanTermik Santrali ve bu - santrala kömür saglayan kömür madeni, santral
çalistirildigi sürece - hiçbir zaman verimsiz olmamistir.
- Devir sonrasi
- Alim garantilerinden dolayi tesislerin zorunlu
olarak çalistirilmaya - baslanmasi
- Çalisan sayisinin azalmasi
- Isçilerin emekliye ayrilmaya zorlanmasi ve
yerlerine düsük ücretlerle isçi - alinmasindan dolayi isçilik maaliyetlerinin
düsmesi - gibi nedenlerle tesis yüksek kar marjlarinda
çalismaya baslamistir.
9- Bu bilgiler isiginda Ankara ili için asagidaki
tespitleri - yapmak mümkündür.
- Ankara ili genel olarak enerji hammaddeleri
bakimindan fakir bir bölge - olarak degerlendirilebilir.
- Gelecege yönelik olarak planlama yapilabilecek
tek kaynak Çayirhan - havzasinda bulunan linyit kömürü yataklaridir.
- Yine il genelinde varligi bilinen ve rezerv
etütleri yapilmamis sahalarla - ilgili olarak gerekli aramalar bir an önce
yapilmalidir. - Her firsatta yineledigimiz gibi ülkemizin tek
güvenilir enerji kaynagi linyit - kömürü rezervleridir. Bu durum Ankara ili
özelinde de kendini - göstermektedir.
-
10DEGERLENDIRME ve SONUÇ Dünya üzerindeki tüm
ülkeler enerji maliyetlerini düsürmek amaciyla
önceligi yerli kaynaklarina vermektedirler.
Ülkemizde ise, kullanabilecek kaynaklar sinirli
olmamasina karsin, öncelik, yerli kaynaklara
degil ithal kaynaklara verilmektedir. Ülkemizde
dogal gaz yok denecek kadar az bulunmaktadir.
Ancak, düsük kalorili olmakla beraber zengin
linyit kömürü yataklarimiz mevcuttur. Yine,
yillardir ihmal edilen aramalar ile yeni kömür
yataklarinin bulunup gelistirilmesi olasiligi
yüksektir. Söz konusu yataklar atil
bekletilirken, elektrik üretiminde dogal gaza
agirlik verilmesi, ülkemiz sanayi sektörlerinin
gelismesi bakimindan son derece sakincalidir.
11Bir ülkede zengin kömür rezervlerinin bulunmasi,
o ülke için enerji arz güvenliginin saglanmasi
bakimindan çok büyük bir avantaj anlamina
gelmektedir. Dünyanin bilinen rezervlerin
kullanim sürelerinin petrol için 40 yil, dogalgaz
için 67 yil ve kömür için ise 164 yil oldugu
gerçegi göz önüne alindiginda, elektrik
üretiminde kömür kullaniminin giderek daha da
artacagi kolaylikla öngörülebilir.
12Dünya toplam kanitlanmis kömür rezervi 909 milyar
ton civarindadir. Toplam rezervin 76si ABD,
Rusya, Çin, Hindistan ve Avustralya olmak üzere
toplam 5 ülkede, 97si ise toplam 20 ülkede
bulunmaktadir. Dünya elektrik enerjisi
üretiminde kömür yaklasik olarak40 oraninda
kullanilmaktadir. Kömür rezervleri bakimindan en
zengin 20 ülkenin elektrik üretimindeki kömür
kullanimi ise ortalama 46dir. Söz konusu 20
ülke içerisinde 10u elektrik üretiminde kaynak
kullaniminin en az yarisindan fazlasini kömür
kaynaklarina dayandirmistir. Bu 20 ülkenin önemli
bir bölümünde dogal gaz kullanimi istisnadir.
Görece yüksek oranda dogal gaz kullanan ülkeler
sirasiyla Türkiye 43,5, Rusya 43, Pakistan
36, Ukrayna 32, Macaristan 30 ve Endonezya
22dir (IEA 2002).
13Bu ülkelerden Rusyanin 82 yil, Ukraynanin 61
yil, Endonezya ve Pakistanin 35 yil kendilerine
yetecek dogal gaz kaynaklari bulunmaktadir.
Bununla beraber, ülkemizde önemli sayilabilecek
bir dogal gaz rezervi yoktur. Ülkemizde ise,
2005 yili sonu itibariyle, elektrik enerjisinin
sadece 19u yerli kömürlerden üretilmistir. Söz
konusu dönemde Türkiye elektrik üretiminin
43,5i ithal dogalgazdan, 25,6si hidrolik
kaynaklardan, 6,2si ithal kömürlerden ve 5,4ü
ise diger kaynaklardan üretilmistir. Yukarida
aktarilan verilerin isiginda bakildiginda,
Türkiyenin, kömür bakimindan zengin ülkeler
arasinda yer almasina ragmen, elektrik üretiminde
kaynak kullanimi bakimindan, önemli ölçülerde
farklilik göstermektedir. Söz konusu ülkelerin
hemen tamaminin, bir diger yerli kaynagin
agirlikli kullanimi söz konusu degilse, yerli
kömürlerinin kullanimina yönelmis olduklari
görülmektedir..
14Santral amaçli linyit üretimindeki düsüsler
nedeniyle, ülkemizdeki linyit isletmeleri, üretim
kapasitelerinin son derece altinda üretim yapmak
zorunda kalmakta, bu durum üretim maliyetlerini
olumsuz etkilemektedir. Ülkemizde, kamu ruhsatli
sahalardaki yillik toplam 66.500.000 ton
düzeyindeki linyit üretim kapasitesi kullanma
orani, 2004 yilinda 50nin altina düsürülmüs
bulunmaktadir.
15- SONUÇ
- Ülkemizin ihtiyaci olan enerjinin, yerli
kaynaklarimizdan karsilanmasi - öncelikli hedef olmalidir. Dogal gaz agirlikli
enerji politikalarindan - vazgeçilmeli, linyite dayali termik santral
projeleri süratle devreye - alinmalidir.
- Ülkemizde enerji üretimi 55-60 oraninda disa
bagimlidir. Ithal edilen - dogalgazin 65'i elektrik üretiminde
kullanilmaktadir. Bu kullanimin, - ülkemizin elektrik üretimi içerisindeki payi
40'in üstündedir. Dogalgaz - üreticisi ülkelerde bile görülmeyen bu oranlar
süratle düsürülmeli, öncelikle - kömür ve diger yerli kaynaklarin kullanimi
artirilarak, ülkemizin disa - bagimliligi, çikabilecek muhtemel krizleri
önleyecek ölçülere getirilmelidir. - .
16- Ülkemizde linyit üretimi ve termik santrallardan
enerji üretimi E.Ü.A.S. - ve T.K.I. Tarafindan yürütülmektedir. Birbirinden
bagimsiz olarak çalisan - bu Kurumlar birlestirilerek üretim ve yatirim
planlamalari tek elden - yapilmalidir
- Enerji Piyasasi Kanunu'na dayanarak, Enerji
Piyasasi Düzenleme - Kurulu kamunun enerji yatirimi yapmasina olanak
tanimamaktadir. - Enerji bir kamu hizmetidir. Sürdürülebilir
kalkinmanin ve arz - güvenliginin saglanmasi için enerji planlamasi,
yatirimi ve üretiminin - kamu tarafindan yapilmasinin önündeki yasal
engeller ortadan - kaldirilmalidir.
17- Elektrik üretiminde yerli kaynaklarimizin
potansiyeli tam olarak - degerlendirilmeden, toplam elektrik üretimine
4-5 oraninda katki - saglamasi öngörülen nükleer santral projelerinin
gündeme alinmamasi - gerekmektedir.
- Temiz kömür teknolojilerinin kullanimi tesvik
edilmelidir. Isil degeri - düsük, kül, nem ve kükürt degerleri yüksek olan
kömürlerimizin - iyilestirilmesi, dolayisiyla çevreye daha az
zarar vermesinin saglanmasi - ve ithal kömürlerle rekabet kosullarinin
olusturulmasi amaçlariyla temiz - kömür teknolojilerinin kullanimi
yayginlastirilmalidir.
18 MADEN MÜHENDISLERI ODASI AHMET SARDAR