Title: Ataturk'
1ATATÜRKÜN ANKARADAKI SON GÜNÜ
26 MAYIS 1938 PERSEMBE
ses dügmesini açabilirsiniz
düs hekimi yalçin ergir http//www.ergir.com
2düs hekimi yalçin ergir http//www.ergir.com
3düs hekimi yalçin ergir http//www.ergir.com
4düs hekimi yalçin ergir http//www.ergir.com
5 KENDI ADINI TASIYAN BULVARDA Atatürk
Bulvarinin ortasindaki kestane agaçlari yemyesil
olmustu. On dört yasindaki Resat Önat hem
okuyor, hem de Kocabeyoglu Pasajinin az
ilerisinde, simdi Çocuk Esirgeme Kurumu binasinin
bulundugu kösede, dayisi Hilmi Özün,
Ankaralilarin ugrak yeri olan Özen Pastanesi'nde
çalisiyordu.
Kimi zaman kasada duruyor, kimi zaman da arkadaki
- sonradan adi Izmir Caddesi olarak
degistirilecek - Uçar Sokakta, arkadaslariyla
top oynuyordu. Genç Cumhuriyetin, genç
baskentine devletin idaresi için bir kültür göçü
olmus, Ankara ülkenin dört bir yanindan
aileleriyle gelen memurlarla dolmustu. Dogal
olarak Ulus artik konut açisindan yetersiz
kalmis yepyeni bir yerlesim alani olarak küçük
sirin evleri, muntazam sokaklari, yemyesil
parklari, genis bulvari, tek tük arabalari,
yepyeni dükkanlariyla Yenisehir semti
olusturulmustu.
düs hekimi yalçin ergir http//www.ergir.com
6Özen Pastanesi, siradan vatandasindan,
bakanlarina kadar birbirini taniyan, yolda
selamlasan, tertemiz giyimli Ankaranin yeni
sakinlerinin sik sik ugradiklari islek bir
pastaneydi. Soförleri degil, bakanlarin
kendileri alis veris ederlerdi. 25 Ekim 1937de
basbakan olusundan on gün sonra, Celal Bayar da
bizzat Özene gelmis, gelisi Ulus Gazetesinde
haber olmustu.
Kimi öglen, küçük Resat kasada durur, müsteri
yogunlugundan babasinin telefonuna dahi
bakamazken kimi gece yarisi Özen kapanirken de,
hem Vali, hem de Belediye Baskani olan Nevzat
Tandogan, disarida kestane agaçlarinin sulanmasi
isini gizlice denetler kaytaran isçileri,
elindeki bastonuyla fena halde haslardi. Ayni
Vali Tandogan, sehrin umumi tuvaletlerini de
bizzat teftis ederdi. O, sehrin gözü gibi
bakilan kestane agaçlari, ileride bulvarin
genisletilmesi amaciyla bir gece içerisinde
kesiliverecek, sabah bulvardan geçen Ankaralilar
arazözlerden tenekelerle su tasinarak büyütülmüs
agaçlardan geride bir küçük dal dahi
göremeyeceklerdi. Kestane agaçlarinin kesilmesi
de, semte adini verecek havuzlu parkli
tepesinde ayli Kizilay Binasinin yikilmasi da,
bulvar tarihinin hüzünle hatirlanacak
olaylarindandi.
düs hekimi yalçin ergir http//www.ergir.com
7Özen Pastanesinin yaninda Vehbi Koçun dört
katli bir binasi vardi. Bu binanin ikinci katinda
pastanenin iyi müsterilerinden, Celal Bayar
Kabinesinin Milli Müdafaa Vekili Saffet Arikan
ikamet etmekteydi. 1938 yilinda, devletin bir
bakaninin telefonuna, adi ve soyadindan Ankara
Telefon Rehberinden ulasilabilmekteydi. Saffet
Beyin numarasi 6207ydi.
26 Mayis 1938 Persembe günü ikindi, tam devlet
dairelerinin dagilma saatiydi. Ankaranin o zaman
sanki daha kurak, daha sicak yazi daha
baslamamis, Ankara daha bosalmamisti. Pastaneye o
bölgenin emniyetinden sorumlu 1. Sube taharri
memurlarindan Cemal Bey geldi küçük Resata,
dayisi Hilmi Özün nerede oldugunu sordu Bir
misafir gelecekti. Bir kosusturma oldu
gelecek misafir Atatürktü. Saffet Arikan
hastaydi ve Atatürk eski arkadasina geçmis olsun
ziyaretine gelecekti. Atatürk, Koçun binasinin
önünde yaveriyle aracindan indi ve binaya
ilerledi. Aslinda Adana Mersin gezisinden daha
iki gün önce dönmüstü ve kendisi de hastaydi.
Hastaligi 30 Mart 1938de, Cumhurbaskanligi Genel
Sekreterligince de resmi bir bildiri ile
açiklanmisti.
düs hekimi yalçin ergir http//www.ergir.com
8- Daha sonra Cemal Bey, Resat Önata anlatmisti
- Atatürk çok halsizdi ve merdivenlerden ikinci
kata çikarken çok zorlanmisti. Çevresindekilere - Biliyorum bu bina Vehbi Koçun ona söyleyelim de
buraya bir asansör yaptirsin demisti. - Daha sonra yatmakta olan Saffet Arikanin yanina
gidip oturmus ve sohbete baslamisti. Asansörün
olmayisinin sikayetini ona da yapmisti. - Atatürk her bakanina özel Limoges kahve fincani
armagan ederdi. Ani bir ziyaret oldugu için kahve
yapacak adam yoktu.
- Özene haber ve özel fincanlar gönderilmisti
kahve yapilmasi isteniyordu. Bir de garson
istenmisti. Garson Özenin kisa boylu, sarisin
garsonu Yusuf olacakti. - Cemal Agabeyi Resata
- Hadi sen de gel, belki sen de içeri girersin
demisti. - Cemal Agabey, Yusuf ve Resat kapinin önüne
geldiklerinde Yusufun eli ayagi titremeye
baslamis, bunun üzerine Cemal tepsiyi Yusufun
elinden alip Resata uzatmisti. - Resatla birlikte içeriye girdiklerinde Resat
Önat hiç karsiya bakamiyordu. Kafasi önüne egik
ilerliyor, Atatürkün yanina geldiginde Atatürk
sohbetini kesip Resata bakiyor ve parmagiyla
isaret ederek - - Gel çocuk... diyordu.
düs hekimi yalçin ergir http//www.ergir.com
9- Kahveyi alip koyarken Resat hala Atatürkün
yüzüne bakamiyordu. Zaten Özenin müsterisi olan
Saffet Arikan, Resati çok iyi tanidigindan
haline kis kis gülüyordu. - Ve Atanin yüzünü gördü yüzü balmumu gibiydi,
hasta oldugu belliydi. - Sonra Resat yavas yavas geri çekildi adet
üzerine kapida beklemeye basladi. Atatürk döndü - Git çocuk... dedi.
- Resat Önat disari çikti sanki bir rüyadaydi.
Atatürk, on on bes dakika sonra disari çikti
yine zorlukla merdivenlerden asagiya indi. Bu
halsizlik Atatürkün bir asansöre ne kadar
gereksinimi oldugunu ortaya çikarmisti. Bu yüzden
o yaz Hipodromdaki geçit alanina bir ek bina
yapilacak 29 Ekim törenlerinde Atatürkün
çikabilmesi amaciyla içine bir de asansör
konacakti. Hatta o tarihe kadar
iyilesmeyebilecegi düsünülerek, halka moral olsun
diye geçit törenini ayakta izliyormus
görünümünü verecek - özel yüksek bir koltuk imal
edilecekti. Ancak 26 Mayis, Atatürkün
Ankaradaki son günü idi ve ne o asansörü, ne o
koltugu, ne olabilmeyi çok arzuladigi 29 Ekim
geçit törenini, ne de Ankarayi bir daha
görebilecekti.
düs hekimi yalçin ergir http//www.ergir.com
10Atatürk, kendi adini tasiyan bulvara çiktiginda,
beraberindekilerle Özen Pastanesinin yanindan
hemen arkadaki Uçar Sokaka geçti. Simdiki
Galatasaraylilar Lokalinin oldugu yerde, bahçe
içindeki bir evde oturan ve o da çok hasta olan,
Özen Pastanesinin müsterilerinden Iktisat Vekili
Sakir Kesebire ziyarete gitti.
Daha sonra da yapimi 30 Ocak 1937de bitmis olan
Ankara Tren Garina gidildi. Vedalasildi ve
trenle sevgili Ankarasindan Balikesire hareket
etti. Oradan da Bandirma üzerinden vapur ile
Istanbula gidecek, tedavisine Savarona Yatinda
devam edilecekti. Gidis, o gidis oldu. Ayni
gara bir daha, 20 Kasim 1938 Pazar günü, saat
1000da, bir sehir, bir ulus aglarken, Türk
Bayragina sarili olarak gelebilecekti.
düs hekimi yalçin ergir http//www.ergir.com
11Ve aradan yillar geçiyordu 2005 yilina
gelindiginde yasli Resat Önat, Vehbi Koçun dört
katli binasinin yerine yapilan kocaman binanin
altinda bulunan Koçbank subesindeydi.
- Bütün hatiralar yeniden canlanirken, yasli bedeni
ile merdivenlerden güçlükle bankanin ikinci
katina çikiyordu. - Islemleri bittikten sonra yine merdivenlerden
asagiya indiginde, - duvarda asili Vehbi Koçun gülen yüzlü
fotografina bakiyor - ve çevresindeki gençler garip garip ona bakarken
yüksek sesle - Eee, Vehbi Amca sen daha hala asansörü
yaptirma... diyerek tebessüm ediyordu. - düs hekimi yalçin ergir http//www.ergir.com
12 (Resat Önat daha sonra 15 Kasim 1953de,
kardesi Vahit ile birlikte Özenin ve Bulvarin
tam karsisinda, Tuna Caddesi 1/Ada Cumhuriyet
Ankarasi sembollerinden olacak efsane Pikniki
kuracak 2005e gelindiginde muazzam bilgi
birikimiyle Armada Alisveris Merkezinde Pikniki
ayakta tutmaya devam edecekti) Piknik ile
ilgili genis yazi http//www.ergir.com/Piknik.htm
adresinde, 1920lerden 1950lere Ankara
yazisi ANKARA - 1920'ler ve Ötesinden, Beriye...
adresinde, ikinci dünya savasi Ankara'sindan
bir kesit http//www.ergir.com/vonpapen.htm adres
indedir. düs hekimi - 1. 2. 3. ve 4.
kitaplari / Çinar Yayinlari 0212 5287140
müzik Beyaz Geyme Toz Olur Muammer
Ketencoglu Karanfilin Moruna Albümü (Anadolu
Zeybekleri) KALAN MÜZIK düz yazi
olarak http//www.ergir.com/son_gun.htm adresinde
dir
13SON
düs hekimi yalçin ergir http//www.ergir.com