TAD DUYUSU - PowerPoint PPT Presentation

1 / 36
About This Presentation
Title:

TAD DUYUSU

Description:

nsanda, asidler tuz tad yo unlu unu azalt r Umami Monosodyum glutamat, beyinde de bulunan zg l bir resept r uyar r zetle, tad h creleri, ... – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:95
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 37
Provided by: Gna77
Category:
Tags: duyusu | tad | glutamat

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: TAD DUYUSU


1
TAD DUYUSU
  • Uzm.Dr.Mustafa SARIKAYA

2
(No Transcript)
3
Tad Uyaranlari Agizdaki Tad Hücreleri ile Saptanir
  • Tadi alinabilen moleküller, dil, damak, farenks,
    epiglot ve özefagusun üst üçte birinde taninir.
    Dildekiler, en çok, epitele dösenmis papillalarda
    bulunur.
  • Insanda, dilin farkli bölgelerinde dört
    morfolojik tip papilla bulunur

4
  • Vida biçimli birkaç yüz fungiform papilla daha
    çok dilin üçte iki ön bölgesindedir.
  • Dilin üçte iki ön bölgesinde çukur bir çemberle
    çevrili filiform papilla bulunur
  • Arka üçte birde, çukur bir çemberle çevrili,
    büyük sirkumvalat papillalar yer alir.
  • Dilin arka bölge kenarlarinda bulunan foliat
    papillalar yapraga benzer ve çukur bir çemberle
    çevrilmistir.
  • Her bir fungiform papilla 1-5, digerleri ise
    yüzlerce tad tomurcugu içerir.

5
(No Transcript)
6
  • Her tad tomurcugunda, birbirinden farkli dört tip
    hücre vardir
  • Bazal,
  • açik renk,
  • koyu renk ve
  • ara hücreler
  • Tabandaki bazal olanlar kök hücredir.
  • Tad hücreleri çok kisa ömürlüdür ve sürekli
    yenilenir.
  • Farkli hücreler, farklilasma evrelerini temsil
    eder
  • Hepsi de uzun, oval, bipolar ve mikrovilluslari
    (dendritleri) tad gözenegine açilan hücrelerdir.
  • Mikrovilluslar agiz boslugu ile temasta olan tek
    reseptör bölümleridir

7
(No Transcript)
8
  • Hücreler bazal kutuplarinda primer tad
    aferentleri ile inerve olurlar.
  • Tad hücreleri epitel olmalarina karsin aferentler
    ile kimyasal sinaps yapabilecek donanimdadir.
  • Ayrica, voltaja bagimli sodyum, potasyum ve
    kalsiyum kanallari sayesinde, uyarilabilir ve
    aksiyon potansiyeli olusturabilir özelliktedirler

9
(No Transcript)
10
Tad sistemi
  • Tad sistemi, dört temel uyarani ayirt eder
  • Aci,
  • Tuzlu,
  • Eksi ve
  • Tatli
  • Bazilarina göre, umami adi verilen monosodyum
    glutamat besinci tadi temsil eder

11
ACI
EKSI
TUZLU
TATLI
12
  • Genelde, tad etkeni, apikal membrandaki iyon
    kanallari veya özgül reseptörlerlerle etkilesir.
  • Jeneratör potansiyeller, tad hücresinde aksiyon
    potansiyeli olusturur, voltaja bagimli
    kanallardan hücre içine kalsiyum girer ve
    nörotransmiter salimi ile sinaps gerçeklesir.
  • Alternatif olarak, sitozolik kalsiyum da
    serbestlenebilir

13
(No Transcript)
14
Tatli
  • Iki ayri mekanizma aracilik edebilir
  • 1) Kemirgenlerde, G protein ile eslesen
    reseptörün uyarilmasi ile cAMP düzeyleri
    yükselir, kinaz aktive olur, potasyum kanallarini
    fosforiller ve inaktive (bloke) eder,
    depolarizasyon olusur.
  • 2) Bazi yapay tadlandiricilar, inozitol trifosfat
    artisini uyarir, hücre içi depolardan kalsiyum
    salimini tetikler.
  • 3) G protein gustdusini bulunmayan mutant farede
    tatliya yanitlar normal degildir. Bu protein,
    görsel sistemdeki siklik nükleotid yikici
    transdüsine benzer.

15
(No Transcript)
16
Aci
  • Aci tad genellikle toksik bilesiklerle
    iliskilidir ve koruyucu rol üstlenir.
  • Bu tadi veren etkenler, divalan katyonlar, bazi
    amino asidler, alkaloyidler ve bilinen en aci
    bilesik denatonyumdur.
  • Denatonyum, bir G proteinle eslesen reseptörü
    uyarinca inozitol trifosfat aktive olur ve hücre
    içi kalsiyum serbestlesir

17
  • Bazi aci reseptörleri de tatli reseptörleri gibi
    gustdusin ile eslesir. Bu protein
    fosfodiyesterazi uyarir, hücre içi cAMP ve cGMP
    düzeyleri düser.
  • Kinin benzeri bilesikler apikal yerlesimli
    potasyum kanallarini bloke eder. Bu kanallari
    bloke eden bir çok madde acidir

18
(No Transcript)
19
Tuzlu
  • Tuzlu uyaranlar, örnegin NaCl, kismen, apikal
    amilorid-duyarli sodyum kanallarindan
    elektrokimyasal gradyan yönünde difüze olur,
    depolarizasyona yol açar.
  • Potasyum tuzlarinin transdüksiyonu da, apikal
    kanallardan potasyumun hücre içine girisi ile
    olur.
  • Farkli sodyum tuzlarinin, tad hücrelerindeki siki
    baglantilardan geçebilme özelliklerindeki
    farklilik, tad çesitliligini açiklar

20
(No Transcript)
21
Eksi
  • Apikal iyon kanallarinin protonlar ile blokaji
    transdüksiyonu saglar. Mudpuppyde (küçük bir
    amfibi) eksi etkeninin apikal potasyum
    kanallarini hidrojen iyonu ile bloke etmesi
    suretiyle (depolarizasyon olusmasi sonucu)
    algilanir.

22
  • Hamsterde, amiloride duyarli sodyum kanallarindan
    hidrojen içe girisi ile transdüksiyon
    gerçeklesir.
  • Bu kanallarin, salya sodyum yogunlugu düsük
    oldugunda, protonlara geçirgen oldugu
    bilinmektedir.
  • Sodyum yogunlugu yüksek oldugunda, protonlar,
    sodyum kanallarini bloke eder ve NaCle yaniti
    engeller.
  • Insanda, asidler tuz tadi yogunlugunu azaltir

23
(No Transcript)
24
Umami
  • Monosodyum glutamat, beyinde de bulunan özgül bir
    reseptörü uyarir

25
  • Özetle, tad hücreleri, iki genel kategoriye
    ayrilir
  • Özgül bir membran reseptörü ve ikinci haberci
    sistemi olanlar ve
  • membrani dogrudan geçen veya iyon kanallarini
    bloke edenler.
  • Salyadaki (tad etkeni baglayan) proteinler,
    molekülleri yogunlastirip, (özellikle suda
    çözünenleri) membrandan geçirerek veya
    uzaklastirarak tad duyusu modülasyonu saglarlar

26
Tad Bilgisi Talamustan Geçerek Kortekse Ulasir
  • Farkli tad hücrelerinin farkli tad uyaranlarina
    yanit verdigine iliskin bazi kanitlar vardir.
    Ancak, her bir hücrenin yalnizca tek bir tada mi,
    yoksa tadlarin bilesimine mi yanit verdigi
    bilinmemektedir.
  • Her tad hücresi, tabaninda, primer gustator
    liflerin periferik dallari ile inerve olur

27
  • Her duysal lif bir çok kez dallanir, çok sayida
    tad tomurcugu ve bunlardaki tad hücresini inerve
    eder.
  • Tad hücrelerinden nörotransmiter salinmasi ile
    duysal liflerle sinaps gerçeklesir burada olusan
    aksiyon potansiyelleri beyine dogru iletilir.

28
  • Dilin üçte iki ön tarafindaki fungiform
    papillalar, VII. (N.facialis) kranyal sinirin
    korda timpani dali içinde seyreden genikülat
    gangliyon duysal nöronlari tarafindan inerve
    edilir
  • Dilin arka üçte bir bölümündeki tad tomurcuklari
    ise, IX. (N.glossofarengeus) kranyal sinirin
    petrozal gangliyon duysal nöronlari tarafindan
    inerve edilir

29
  • Dilin tad duyusu
  • 2/3 ön ? N.facialisin Chorda Tympani dali
  • 1/3 arka ? N.glossofarengeus
  • Farenks,larenks,epiglottis ? N.vagus
  • Dilin diger duyulari
  • 2/3 ön ? N.trigeminusun N.lingualis dali
  • 1/3 arka ? N.glossofarengeus
  • Dilin motor duyusu (hareket)
  • N.hypoglossus

30
(No Transcript)
31
  • Bu sinir lifleri, bulbustaki traktus solitaryusa
    girer ve soliter çekirdek ön ve dis tarafindaki
    tad alaninda bulunan ince bir sutün halindeki
    nöronlarla sinaps yapar.
  • Buradaki nöronlarin uzantilari ise, talamustaki
    ventral posterior medial çekirdek bölgesinde
    bulunan küçük hücrelerde (parvoselüler) sinaps
    yaparlar.
  • Burada, taddan sorumlu hücreler, dilin diger
    modaliteleri ile iliskili nöronlardan ayrilan bir
    yerlesim gösterir.

32
  • Talamus parvoselüler hücre uzantilari,
    ipsilateral serebral korteks anteriyor insula ve
    frontal operkulumuna projekte olur
  • Bu bölge, dilin somatoduysal (degi, agri ve
    sicaklik) temsilinin rostralindedir. Bu
    projeksiyon, tad algisi ve ayirimindan sorumlu
    yapi ve düzenlenme olarak kabul edilir.

33
(No Transcript)
34
Lezzet Duyumu (Algisi) Güstatör, Olfaktör ve
Somatoduysal Girdilerin Bilesiminden Olusur
  • Yiyeceklerin lezzeti, büyük ölçüde, olfaktör
    sistemin sagladigi bilgilerle olusur.
  • Yiyecek ve içeceklerin salinan uçucu moleküller,
    çigneme ve yutma sirasinda, dil, yanaklar ve
    bogaz tarafindan burun boslugunun gerisine
    pompalanir.

35
  • Olfaktör epitelyum, tad duyumuna çok belirgin bir
    katkida bulunmasina karsin, biz, tadi, burnumuzda
    degil, agzimizda duyariz.
  • Bu lokalizasyonda somatoduysal sistem de rol alir
    ve dilin somatoduysal uyarimi ile koku
    etkenlerinin retronazal pasaja geçisinin
    eszamanli olmasi, bu moleküllerin sanki agizdaki
    lezzet gibi algilanmasina neden olur

36
(No Transcript)
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com