G

1
Gölbasindaki Geline Giderken
(ses dügmesinin açabilirsiniz)
2
(No Transcript)
3
Yürüye yürüye bir geline gitmeliyim. Ne
kilometresi, ne de yönü önemli bir an önce yola
düsmeli, onu içmeli, gün batiminda da
dönmeliyim. Sirt çantamda termos, elma, beyaz
leblebi, yedek tisört, kagit kalem, kalp sekilli
kirmizi kalemtiras, hurdahas fotograf makinem -
apartmanin önündeyim. Kasapla, berberle sohbet
ardindan yine yol arkadasi kendimleyim. Antik
sehir kazilarini aratmayan Cinnah Yokusundan
yukari çikiyorum Ankaranin ilçesi Gölbasina
gidiyorum, nefes nefeseyim. 1 metre ile 30 metre
arasinda fark çok ama yola bir kez çiktiktan,
tempoyu bir kez tutturduktan sonra 10 kilometre
ile 30 kilometrenin arasinda fark yok bunun
hayatin her yolu için geçerli oldugunu da
biliyor, kaptirmis gidiyorum. Yavas yavas
tenhalasiyor yollar. Neden bu ülkede sehir içinde
hep üçüncü sinif yayalar? Kaldirimlar kardan
yürünmez halde oldugu için caddede yürüyorum.
Hiçbir araç ara sokaklara dönerken yayalara yol
vermiyor ben de torpido gözleri altipatlarli
dört çekerlerin önünden civciv gibi
kaçiyorum. Subat günesinde yürüyorum benzincinin
önünden varimi yogumu vermeden
geçiyorum, Gölbasina geline gidiyorum.
4
Sagimda solumda koca koca bloklar, kim bilir
belki de içlerinde yürüyüs bantlarinda yürür gibi
yapan, likit kristal ekranlardaki Subat günesine
bakan tombul tombul yanaklar. Hangi otomobilde
giderken görebilirim su yere kazinmis küçücük
Canim Meral yazisini büyük olasilikla
kavusulamamisin adini? Artik Konya
Yolundayim yanimdan uzun yoldan gelen, sag
tarafindaki yolculari yolda yürüyen bir adami
izleyen otobüsler geçiyor. Ve kamyonlar ve artik
sehirde olmadigimi hissettiren, klakson çalarak
selam veren özel otolar. Subat günesinde
yürüyorum tepelerde çam agaçlari, yol kenarinda
ölmüs güvercinler, yüksek gerilim hatlarinin
altindan geçiyorum, Gölbasina geline
gidiyorum. Artik Radyo ODTÜ cizirtili çaliyor
yasamda armagan bir gün çöpe gitmezken, dudagimda
islik, ellerim ceplerimde yürüyebilirken yürüyor
bunun paha biçilmez kiymetini de biliyorum.
5
Çok mutluyum, ama ya bir hanim kiz
olsaydim?? Sehirlerarasi bir yolda bir basima,
sirtimda çanta, elma yiyerek yürümek için yanip
tutussaydim? O klakson çalan araçlari selam
veriyor, duran kamyonlari yardimci olacak
sansaydim? Ne kadar tutuklu bir cinsiyet
kadinlik ne kadar basit ne kadar küçük
mutluluklar için bile bir erkegin refakatine,
tembelligine, gönlüne, hatta babayigitligine
endeksli olmak gerekiyor? Mesela sicak bir
Temmuz günü Tuz Gölüne bisikletle giden
gidebilen trafik kazasi geçirmese bile tek
parça varabilen bir hanim? - Tesekkür ederim
kalsin. Hanimlar elbette hayvan haklariyla da
ugrassin ama köpeklerden, kedilerden önce
kendilerini bu erkek hegemonyasindan
kurtarsin. Subat günesinde yürüyorum ardimda
sehirdeki amansiz kavga, sirtim ter
içinde, Gölbasina variyorum. Gölbasini kumasi
yaran makas gibi ikiye bölen sehirlerarasi
yoldan, gazi kökleyerek degil, yandaki dar yoldan
yürüyerek geçtigim için, yolda birbirini taniyan,
birbirine selam veren son sicak insanlari
görebiliyor, bacalardan çikan son yanmis odun
kokusunu duyabiliyor, çamasir asili bahçelerdeki
son tasmasiz köpeklerle konusabiliyorum.
6
Gölbasi elbette on sene öncesi gibi degil ama
ona üzülecegime, on sene sonrasindan çok daha
güzel oldugunu düsünerek seviniyorum. Az sonra
kendimi allengirik isimli bir fast-food
restoraninda degil Belediyenin yanindan geçen
Ankara Caddesindeki, Öz Mevlana Lokantasinda
buluyorum. Ve uzun yoldan adim adim gelmenin
paha biçilmez ödülüne, gelinime
kavusuyorum. Er ve erbaslarin da girebildigi bir
lokantada 2 lira verip gazetelerin Pazar
ilavelerinde Türkiyenin en iyi 10.
listelerinde yer almayacak küçük bir lokantada,
hayatimda içtigim en nefis Ezo Gelin çorbasini
kasik kullanmadan içiyorum
düs hekimi yalçin ergir http//www.ergir.com
müzik Göl Basina Vardim / Arzu Görücü Arzuhal -
Beyoglu Metropol Müzik
bir Subat söylesisi http//www.ergir.com/ankara_l
ife.htm
7
Gölbasi elbette on sene öncesi gibi degil ama
ona üzülecegime, on sene sonrasindan çok daha
güzel oldugunu düsünerek seviniyorum. Az sonra
kendimi allengirik isimli bir fast-food
restoraninda degil Belediyenin yanindan geçen
Ankara Caddesindeki, Öz Mevlana Lokantasinda
buluyorum. Ve uzun yoldan adim adim gelmenin
paha biçilmez ödülüne, gelinime
kavusuyorum. Er ve erbaslarin da girebildigi bir
lokantada 2 lira verip gazetelerin Pazar
ilavelerinde Türkiyenin en iyi 10.
listelerinde yer almayacak küçük bir lokantada,
hayatimda içtigim en nefis Ezo Gelin çorbasini
kasik kullanmadan içiyorum
düs hekimi yalçin ergir http//www.ergir.com
müzik Göl Basina Vardim / Arzu Görücü Arzuhal -
Beyoglu Metropol Müzik
bir Subat söylesisi http//www.ergir.com/ankara_l
ife.htm