ADLI TIPTA NARKOTIK ELIFCAN LEVENT 090050219 - PowerPoint PPT Presentation

About This Presentation
Title:

ADLI TIPTA NARKOTIK ELIFCAN LEVENT 090050219

Description:

ADL TIPTA NARKOT K EL FCAN LEVENT 090050219 K MYA HT SAS DA RES Narkotik ubesi:Narkotik ubeye ba l olarak al an narkotik laboratuarlar ele ... – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:77
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 23
Provided by: PC36
Category:

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: ADLI TIPTA NARKOTIK ELIFCAN LEVENT 090050219


1
ADLI TIPTA NARKOTIKELIFCAN LEVENT090050219
2
KIMYA IHTISAS DAIRESI
  • Narkotik subesiNarkotik subeye bagli olarak
    çalisan narkotik laboratuarlari ele geçirilen
    maddelerin uyusturucu madde olup olmadigini, eger
    uyusturucu ise ne tür bir uyusturucu oldugunu ve
    yakalanan kisinin mahkeme tarafindan alacagi
    cezanin derecesini belirleme de büyük rol oynar.
  • Toksikoloji subesiToksikoloji (zehir bilimi),
    kimyasallar ile biyolojik sistem arasindaki
    etkilesmeleri zararli sonuçlari yönünden
    inceleyen bilim dalidir.
  • Gida ve çesitli maddeler subesi
  • Alkolmetri subesi
  • Enstrümantal analiz ve arastirma subesi

3
  • Narkotik subeye gelen, genel adiyla uyusturucu
    maddelerin analizi yapilir. Her maddeye kalitatif
    analiz olarak renk testi uygulanabilir. Daha
    sonra spesifik özelliklerine göre gelen
    uyusturucu maddelerden belli miktarlar alinarak
    deneyler yapilir. Belli bir miktar da sahit
    siselere alinir ve burada 7 yil boyunca
    saklanirlar, 7. yilin sonunda imha edilirler.
    Örnek ve sahit maddeler alindiktan sonra,
    subelerden gelen bütün maddeler geldikleri yere
    geri gönderilirler. Bu subelerde imha edilerek
    yok edilirler.
  • Imha yöntemlerine örnek olarak esrari elde etmek
    için kenevir otu kullanilir, ele geçirilen
    kenevir bitkisi yakilarak imha edilir. Diger bir
    örnek olarak eroin maddesi suya maruz kaldiginda
    yapisi bozunmaktadir.

4
Uyusturucu maddedeyince ne anlariz?
  • Uyusturucular derken sadece yasa disi olan
    uyusturucular söz konusu degildir. Kamuoyunda
    öncelikle yasa disi uyusturucular gündemdedir.
    Yasa disi uyusturucular bir buzulundeniz üzerinde
    görülen tepe kismina benzer. Bu buzulundenizin
    altindaki büyük kismi, günlük yasantimizdaki bir
    çok uyusturuculari ve bunlari kullanan her yastan
    insanlari içermektedir.
  • Uyusturucular, genellikle merkezi sinir sistemini
    dogrudan veya dolayli etkiliyerek, vücudun dogal
    çalisma akisina tesir ederler ve sonuçta duygu ve
    algilari, organlari, önemli bir sekilde
    etkilerler.

5
  • Tüm uyusturucularda ortak yan, uzun süreli
    kullanildiginda, insanin sagliginda, kisiliginde
    ve sosyal iliskilerinde olumsuz degisiklikler
    olusturmasidir. Buna ragmen uyusturucu kullanan
    kisinin, sigara ve alkollü içkilerden de
    bilindigi gibi, baslangiçta kendi açisindan hos
    duygulara ulastigini ve rahatladigini unutmamak
    gerekir.
  • Uyusturucu kullananlar, genelde rahatsiz edici
    duygularin
  • gerginliginden kurtulma, belirli bir
    hosnutluga ulasma,
  • uyusturucu yardimiyla güç kazanma, sosyal
    iliskilere olan
  • gereksinimi uyusturucu yardimiyla giderme
    amaciyla uyusturucuya baslarlar.

6
Madde Bagimliligindan neanlasilir?
  • Uyusturucu bir maddeye bagimli olma hastaligi,
    yasal veya yasa disi bir maddeyi sürekli
    kullanmanin getirdigi aliskanlik sonunda ortaya
    çikar. Bagimliligin azi çogu olmadigi gibi,
    bagimliligin hangi maddeye oldugu da pek önemli
    degildir.
  • Bu hastalik, insani karsi konulmasi çok zor bir
    istek ve hirsla, sevdigi insanlari kaybetme riski
    de olsa, sürekli uyusturucu kullanmaya zorlar.
    Yani bagimli olan insan yavas yavas uyusturucudan
    baska birsey düsünemez duruma gelir. Bazi
    maddelerin sürekli kullanimi sadece ruhsal
    (psikolojik) bagimliliga yol açarken, alkol,
    eroin v.b. gibi maddeler hem ruhsal hem de
    bedensel bagimlilik olustururlar. Bu durum
    alkolde yavas, eroinde çok çabuk gelisir.
    Uyusturucunun birakilmasindan kisa bir süre sonra
    bedensel bagimliliktan kurtulma olanagina karsin,
    ruhsal bagimliligin tedavisi aylarca sürebilir.

7
Fiziksel Bagimlilik
  • Ìnsan vücudu bedensel bagimlilik olusturan
    maddeyi belirli bir süre sonra, besin
    maddelerinde oldugu gibi metabolizmasina,
    bünyenin çalisma akisina isler. Yani beden bu
    yaban-ci maddenin etkisine karsi sürekli uyum
    gösterir. Bu durum bedenin toleransini
    arttirmasi diye tanimlanir. Bu safhada bünyenin
    normal çalismasi maddenin sürekli bedene
    girmesiyle olasidir. Uzun süre alkol kullananin
    yeterli hosnutluga ulasmasi için giderek daha
    fazla alkol içmesi gerektigi gibi, eroin
    kullananin da istedigi etkiyi bulmasi için,
    maddenin dozunu yükseltmesi gerekir.
  • Uyusturucuyu aldiktan bir süre sonra madde
    yeniden alinmazsa krizler baslar ki, bu da
    bedensel bagimliligin olgusudur. Krizler asiri
    terleme, yüksek ates, adale agrilari, kusma ve
    ishal seklinde bas gösterir.

8
  • Fiziksel bagimlilik belirtileri tolerans ve
    yoksunluktur. Tolerans, kullanilan maddenin ayni
    etkisini alabilmek için daha fazla miktarina
    ihtiyaç duyma durumudur. Örnegin, kisi
    gençliginde 1-2 kadeh içiyor, ona yetiyor ama
    simdi ancak 1-2 siseyle ayni hazzi sagliyorsa bu
    toleranstir.
  • Yoksunluksa her maddeye,kimyasal özelliklerine
    göre degisir. Alkol bagimlisi bir kisi içmeyi
    biraktiginda 1-2 gün içinde ellerinde titreme,
    terleme huzursuzluk, sinirlilik yasayabilir.

9
DHS istatistikleri, IFT Münih 2005 arastirmasi
tahmin sayilari
10
Bagimliliginolusma nedenleri
  • Bagimliligin Ìnsan, çevre ve uyusturucu madde
    faktörlerinden olusan bir üçgen içinde olustugu
    söylenebilir. Güçlü bir benlik yapisi olmayan,
    zayif iradeli, ruhsal yönden tutarsiz bir genç
    (ÌNSAN), uyusturucu kullanan bir gruba girmis
    (ÇEVRE) ve bagimlilik potansiyeli olan bir madde
    kullaniyorsa (UYUSTURUCU MADDE), bagimliligi
    temellendiren üçgen olusmustur.
  • Bagimliligin asil kökleri, öncelikle yasamda
    karsilastigi zorluklarin üstesinden gelemeyen ve
    çözümü uyusturucuda arayan Ìnsanin kisiliginde
    yatmaktadir. Böylesi insan, bazi devrelerde
    herkezin normal olarak yasadigi korku, hiddet,
    can sikintisi, üzüntü, iç boslugu ve yalnizlik
    gibi duygularin altinda ezilmekten, kendi gücüyle
    kurtulmasini ögrenememistir.
  • Üçgenin ikinci faktörü, olumlu ve olumsuz
    yönleriyle sosyal çevre, yani aile, akraba,
    dostluk iliskileri, arkadasliklar, okul, içinde
    yasanilan semt ve kenttir. Ìnsanin çevresiyle
    olan tüm bu iliskileri uyusturucu madde
    kullaniminda önleyici, engelleyici, caydirici, ya
    da tam tersine özendirici olabilir.
  • Uyusturucu maddeye ulasabilme kolayligi ya da
    zorlugu, maddenin bagimlilik yaratma potansiyeli
    ve bunu kullanma süresi üçüncü faktördür.

11
Madde bagimliliginintedavisi
  • Bagimliliktan kurtulus, kisinin hasta oldugunu
    kabul etmesiyle ve bu yolda devam ederse, ilerde
    kendisine çok kötü seylere mal olacagini
    kavramasiyla baslar. Bagimlilar hasta olduklarini
    kolay kabul etmezler. Biz iyilesmek için ilaç
    kullanmaya baslarken, bagimli insanin tedavisi
    tam aksine, o ana kadar ilaç gibi kullandigi
    maddeyi birakmasiyla baslar.

12
Konunun adli tip yönü
  • Vücutta madde tespiti (ceset-yasayan)
  • O an madde tesirinde olup olmadigi
  • Psikiyatrik adli tip degerlendirmesi
  • Maddenin analizi
  • Dünya Saglik Örgütü bagimlilik siniflamasi
  • 1- Morfin tipi morfin, eroin
  • 2- Alkol tipi
  • 3- Barbitürat tipi
  • 4- Tütün tipi
  • 5- Amfetamin tipi
  • 6- Kokain tipi
  • 7- Esrar tipi
  • 8- Halüsinojen tipi
  • 9- Khat tipi
  • 10- Solvent tipi

13
Morfin Tipi Bagimlilik
  • Morfin tipi bagimlilik, morfin, kodein ile,
    morfin türevi yari sentetik ilaçlar yaninda
    farmakolojik etkiler yönünden morfine benzeyen
    ancak farkli kimyasal gruplardan olabilen diger
    narkotik analjeziklerle de olusabilir. Morfinin
    güçlü agri giderici etkisi yaninda bagimlilik
    yapma potansiyelinin de oldugunun anlasilmasindan
    sonra, kimyasal yapisi temel alinarak benzeri
    etkiyi olusturabilecek baska bilesiklerin
    sentezi yapilmis , ancak bunlarin da degisen
    ölçülerde bagimlilik yapma potansiyellerinin
    oldugu görülmüstür.

14
KIMYASAL INCELEME MORFIN
  • Morfin afyon içinde 8-15 oraninda bulunur, levo
    izomeri farmakolojik aktiviteden sorumludur.
    Morfin 1805 de Serturner tarafindan izole
    edildikten çok uzun süre sonra 1927 de kimyasal
    yapisi belirlenmis, total sentezi de 1952 de
    yapilmistir. Metabolizma ve etkisinin tümüyle
    açiklanmasi ise 1980 lerde HPLC ve GC-MS ile
    analizler yapilincaya degin uzun süre
    aydinlatilamamistir.

15
MORFIN
  • Agizdan alindiginda az, parenteral yollardan
    absorbe olur. Farmakolojik etkilerini bir saat
    içinde gösterir. Morfin enjekte edildigi yerden
    kana pasif difüzyonla, baz sekli dokuya yagda
    eriyen iyonize olmamis moleküller seklinde geçer.
    Absorbsiyondan sonra hizla kani terkeder ve
    böbrek, karaciger, akciger, dalak gibi dokulara,
    az oranda da iskelet kaslarina geçer. Kan-beyin
    engelini asamadigindan beyne geçisi az orandadir.
  • Morfin alinisindan kisa süre sonra tüm hücrelere
    dagilir, önce major metaboliti olan 3-
    glukuronide (M3G), daha yavas olarak da 6-
    glukuronide (M6G) dönüsür. enjeksiyondan sonra 6
    dakika içinde kandaki 3- glukuronid miktari
    morfinden fazladir. Ikinci asama 1-8 saat
    arasinda bir süre alir. Her iki metabolit de daha
    kolay iyonize olur ve lipofiliktir, kan beyin
    bariyerini hizli bir sekilde geçerler.

16
MORFIN
  • Insanda, morfinin büyük kismi ilk 24 saat içinde
    idrarla ve metabolitleri halinde atilmaktadir.
    Idrarla sadece küçük miktarlarda morfin
    degismeden atilir. Insanlarda atilimin 70 i
    böbreklerle ve glukuronid seklinde olur. Idrarla
    degismeden serbest olarak atilan morfin miktari
    10 dan azdir.
  • Morfinin en önemli farmakolojik etkisi
    analjezidir. Agrinin algilanmasini her zaman
    engellemedigi halde agriya bagli reaksiyonu
    azaltip kisinin dayanma kapasitesini artirir.
    Hastanin endise ve ruhi gerginligini azaltarak
    öfori yapar. Tedavi dozlarinda morfin istemli
    hareketleri yavaslatir, uyusukluk yapar. Morfinin
    etkisi altinda düsünsel konsantrasyon bozulur,
    dikkati toplamak güçlesir.
  • En önemli yan etkisi solunumu deprese
    etmesidir. Solunum hem hizini, hem derinligini
    azaltir.

17
MORFIN
  • BagimlilikMorfinin günlük mutat dozlarla 1-2
    hafta devamli kullanilmasi analjezik etki dahil
    bir çok santral etkilerine karsi tolerans
    olusmasina neden olur. Bu biotransformasyonun
    artmasina bagli bir tolerans degildir. Morfinin
    miyotik(sinir sistemine bagli bir etkigöz
    bebeginin daralmasi) ve konstipan(kabiz yapici)
    etkilerine tolerans gelismez. Tolerans gelismesi
    baslangiçtaki analjezik ve keyif verici etkilerin
    olusmasi için dozun arttirilmasina neden olur.
    Morfine tolerans kazanmis kisiler diger narkotik
    analjeziklere (eroin, metadon..) karsi da ayni
    toleransi gösterirler.

18
MORFIN
  • Merkezi sinir sistemine depresan etkili narkotik
    analjeziktir, etkisini beyinde gösterir.
  • Beyindeki 3 çesit analjezik reseptörün üçüne de
    baglanir, aktivitesi yüksektir. (antagonisti olan
    nallin yalniz birine baglanabiliyor)

19
MORFIN
  • Morfinin analjezik aktivitesini göstermesinde,
    yapisindaki
  • Fenolik OHin serbest olmasi
  • Diger alkolik OHin substitue olmasi
  • Amin grubunun tersiyer amin olmasi
  • Gerekmektedir. Aksi takdirde polarite artar ve
    morfinin beyne geçmesi zor olur.

20
Uyusturucu Vakalari
  • ERIN ROSE
  • Bir partide erkek arkadasi ona special K denen
    ketamin (2-(2-klorofenil)- 2-methylamino-siklohekz
    an-1-on) adli maddeyi veriyor.
  • Ketamin bir "dissosiyatif anestetik" tir, yani
    kullananlarda çevrelerinden ya da acilarindan
    kopukluk hissi yaratir. Uyusturucunun efektleri
    phencyclidine (PCP) ile benzerdir. Hayvan
    ameliyatlarinda kullanildigi için,
    veterinerlerde, hayvan hastanelerinde bulunur.
    Eglence amaçli kullananlar bazen Ketamini enjekte
    eder ya da içerler. Çogunlukla kullananlar beyaz
    bir toz haline gelmesi için Ketamini pisirir ve
    burundan çekerler. Yutuldugunda Ketamin fiziksel
    tepki olarak uyusukluk, agri kesici, hissizlik ve
    sanal rahatlama gösterir. Alim sekline göre
    maddenin efektlerinin hissedilmesi dört ile yirmi
    dört dakika arasindadir.
  • Çok yüksek dozlar kullanicilarda anestetik etkisi
    veya bilinç kaybi gösterir. Kullanan yaralansa
    bile uyanmaz, çünkü vücudunun veya çevresinin
    farkinda degildir. Bazilari yasadiklarini
    hatirlamaz.
  • Erin de ketamini içtikten sonra kendini kaybedip
    yerden yere savruldugunu, uyusturucuyu bir defa
    kullananlarin bile hayatinda çok kötü
    degisiklikler oldugunu söylüyor.

21
(No Transcript)
22
KAYNAKLAR
  • www.narkotik.iem.gov.tr
  • http//www.adlitipankara.gov.tr/adlitipfiyat.php
  • http//www.voiceofthevictims.com/Preview.htm
  • http//www.uzmantv.com/uyusturucu-maddelere-fiziks
    el-bagimlilik-nedir
  • http//www.frankfurt.de/sixcms/media.php/738/Brosc
    hC3BCre_NE_YAPMALI.pdf
  • adlitip.ankara.edu.tr/WEB-2002/LectureNotes/Morfin
    .doc
  • http//www.elmhurst.edu/chm/vchembook/674narcotic
    .html
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com