Title: T
1- TÜRKIYEDE TURUNÇGIL YETISTIRICILIGINDE
KARSILASILAN FUNGAL HASTALIKLAR, ÇÖZÜM ÖNERILERI
VE YENI EGILIMLER - Hazirlayan Hüseyin Gültekin
2GIRIS
- TURUNÇGIL TARIMI
- Turunçgiller esas itibariyle meyveleri için
yetistirilen bitkilerdir. Bu meyveler vitamin
(özellikle C vitamini) ve mineral maddeler
içerir. Turunçgiller Rutaceae familyasina bagli
bitkilerdir. - Bu bitkiler pratik anlamda minimum
sicakligin -4 C0 nin altina düsmedigi ve bu
minimum düzeyin uzun süre kalmadigi iklim
kosullarina sahip her yörede ticari anlamda
narenciye yetistiriciligi yapilabilir. - Dünya narenciye kusagi genellikle 40 kuzey
ve 40 güney enlemleri arasindaki genis bir
kusaktir. Dünya genelinde narenciye üretiminin,
her iki yarimkürede 16-35 enlemler arasindaki iki
bantta yogunlastigi kabul edilmektedir - Genel olarak turunçgillerin anavatani Asya
kitasinin güney bölgeleri yani Hindistan, Malaya,
Güney Dogu Çin ve Kosin-Çindir.
3GIRIS
- TURUNÇGILLERIN EKONOMIK ÖNEMI
- Dünyada 133 ülkede yaklasik 7.174.201
hektarlik alanda 68 milyon ton turunçgil
üretilmektedir. Brezilya, ABD, Çin, Meksika,
Ispanya, Hindistan, Akdeniz Ülkeleri (Türkiye,
Italya, Yunanistan), Israil, Japonya, Kore, Küba,
Arjantin ve Güney Afrika turunçgil üreten önemli
ülkelerdir. - Dünya turunçgil üretiminin yaklasik 10u taze
olarak ihraç edilmekte, 90i üretildikleri
ülkede tüketilmektedir.Taze tüketiminin yaninda
turunçgil meyveleri, meyve suyu ve pasta
sanayisinde de degerlendirilmektedir.
4TURUNÇGILLERIN EKONOMIK ÖNEMI
5TURUNÇGIL ILE ILGILI ÇALISAN FAAL KURULUSLAR
- ALATA BAHÇE KÜLTÜRLERI ARASTIRMA ENSTITÜSÜ/
MERSIN - BATI AKDENIZ TARIMSAL ARASTIRMA ENSTITÜSÜ/ANTALYA
- ÇUKUROVA ÜNIVERSITESI SUBTROPIK MEYVELER
ARASTIRMA ve UYGULAMA MERKEZI/ ADANA - ÇUKUROVA ZIRAI ARASTIRMA ENSTITÜSÜ/ ADANA
- EGE ÜNIVERSITESI/ IZMIR
- TAGEM
6ÖNEMLI TURUNÇGIL HASTALIKLARI
- ALTERNARIA YANIKLIGI
- KAHVERENGI ÇÜRÜKLÜK
- UÇ KURUTAN
- DEPO ÇÜRÜKLÜKLERI
7ALTERNARIA YANIKLIGI
- Hastalik Etmenleri
- Alternaria citri Ell and Pierce.
- Alternaria alternata (fr) Keisler
- Son yillarda narenciye alanlarimizda sorun olan
Alternaria hastaliklari, özellikle son yillarda
ülkemize giren bazi mandarin çesitlerinde
(özellikle Minneola) ciddi bir sorundur.
8Alternaria citri Ell and Pierce
- ÖNEMI
- Kaba limon ve Limelarin önemli bir yaprak
hastaligidir. Genç fidanlarin yapraklarini dökmek
ve lekeler meydana getirmek suretiyle büyük
zararlar meydana getirmektedir. - BELIRTILERI
- Yapraklarin orta ve kenarlarinda 2,5 cm kadar
genislikte olabilen lekeler köseli olup kenarlari
sinirlidir. Tek tek bulunan bu lekeler bazen
birleserek yapragin tümünü kaplarlar. Yogun
enfeksiyonlarda yapraklari dökülen agaç veya
fidanlar karsidan bakildiginda çiplak görünürler.
-
9Alternaria citri Ell and Pierce
- BIYOLOJISI
- Alternaria funguslari turunçgillerde dokularin
zayifladigi durumlarda enfeksiyon yapmaktadirlar.
Seralardaki suni inokulasyon denemelerinde
Alternaria citri genç turunçgil yapraklarinda
tipik alternaria lekelerini meydana getirmistir.
Enfeksiyondan 4 gün sonra yapraklarda ortasi
kahverengimsi olan pembemsi yesil renkte küçük
lekeler vermekte ve 4 hafta sonra ise aynen
bahçede oldugu gibi tipik lekeler
olusturmaktadir. - MÜCADELESI
- Kültürel Önlemler Yeni kurulan bahçelerde
sik dikimden kaçinilmali, hava sirkülasyonunun
kolayca saglanabilecegi dikim sekli
uygulanmalidir. Hizli sürgün gelisimini tesvik
eden sik ve asiri azotlu gübrelemeden
kaçinilmalidir. Sik sik sulama ve yaprak
yüzeyinde uzun süre islaklik olusturacak sekilde
yagmurlama sulama yapilmamalidir.
10Kimyasal Mücadele
- Ilaçlamalara sürgün gelisimi ve iklim
özellikleri dikkate alinarak, ilkbaharda
sürgünler gelismeye basladiginda, yaklasik 5-10
cm oldugunda veya yeni sürgünler ve yeni
yapraklar üzerinde ilk hastalik belirtisi
görüldügünde baslanmalidir. Özellikle genç
sürgün, yaprak ve meyvenin ilaçlanmasina dikkat
edilmelidir. Özellikle hizli sürgün gelisme
döneminde büyüyen yeni sürgün ve yapraklarin yeni
olusan kisimlarinin ilaçsiz kalmamasi için
ilaçlamalar, ilacin etki süresi dikkate alinarak
sik sik yapilmalidir. Ilaçlamalara meyve yaklasik
4 cm çapa ulasincaya kadar devam edilmelidir. - Özellikle fidanliklarda kaba limon ve
Limeler iki haftada bir bakirli ilaçlarla
ilaçlanmalidir. Ayrica Captanli ve Zinebli
organik preparatlarda olumlu sonuç vermektedir.
11Alternaria alternata (fr) Keisler
- HASTALIK BELiRTiLERI
- Hastalik pratik anlamda iki dönemde ortaya
çikabilir - 1)Hasat öncesi meyvelerde
- 2)Hasat sonrasi depo çürüklügü seklinde
- Yukarida belirtilen ikinci belirti tipi,
özellikle mandarinlerde görülmektedir. - Hastalik etmenleri yapraklar, yaprak saplari ve
meyvelerde infeksiyon yapabilir. Küçük, hafif
çökük siyah lekeler seklinde baslayan hastalik
belirtileri hastalik tablosu agirlastikça
genisleyip, kahverengine dönüsür. - Hastalik siddeti, asiri gübre, su uygulanan
bahçelerde daha fazla olmaktadir.
12- MÜCADELESI
- Asiri gübreleme (özellikle Azot), asiri sulama
ve asiri budamadan kaçinilmalidir. - Hastaligin ilaçli mücadelesi için ilk
belirtiler görülür görülmez baslanmak üzere,
meyveler 4cm çapa ulasincaya kadar,
Metiram-Komplex, Propineb, Teboconazole...vb
terkipli ilaçlar için etiket tavsiyesine göre
uygulanmalidir. - Tavsiye edilen ilaçlar
- Bakir hidroksit 50 WP 300g
preparat/100 lt suya - Propineb 70 WP 250g
preparat/100 lt suya
13KAHVERENGI ÇÜRÜKLÜK HASTALIGI
- Hastalik Etmeni
- Phytophthora citrophtora
- ÖNEMI
- Ülkemizde Kahverengi meyve çürüklügü
hastaligi ve Kökbogazi hastaligi olarak
bilinmektedir. - Bu fungal hastalik etmeni meyvelerde çürüklük
nedeni olabildigi gibi, ayrica turunçgillerde kök
bogazi çürüklügüne de sebep olmaktadir. - Hastaliga en hassas kültür siralamasi söyledir
Limon, greyfurt, portakal ve mandarindir. - Ancak her kültürdeki çesitlerin duyarliligi
farklidir. Örnegin, portakal çesitleri arasinda
Washington çesidi en duyarlidir.
14HASTALIGIN ILK BELIRTILERI VE BELIRTILERIN SEYRI
- a) Meyvelerde Sonbahar yagislarindan sonra
topraga yakin alt dallardaki meyveler üzerinde
açik kahverengi lezyonlar olusur. Bu lezyonlar
hizla genisler ve meyvenin büyük bölümünü veya
tamamini sarar. Daha sonra nekroze olmus bu
dokular üzerinde bir küf tabakasi olusur.
15- Meyveler üzerinde hastalik yagmur sularinin
topraktan etmen propagüllerini bitki yüzeyine
siçratmasi nedeniyle ilk olarak yere yakin
dallarda baslar ve bu yolla 1-1,5 metre yukariya
kadar ulasabilir. Ancak ayni fungusun baska bir
türü (P. hibernalis)nün infeksiyon alani çok
daha yukaridaki meyveleri de etkileyebilir.
Hastalikli meyvelerin çogunlugu dökülürken, bir
kismi agaçta asili kalabilir. - Farkli sulama sistemlerinin hastalik çikisini
etkiledigi yapilan çalismalar ile tespit
edilmistir. - En yüksek infeksiyon orani alttan yagmurlama
sisteminde 43.55 olarak bulunmustur. Hastaligi
en aza indiren sulama sistemi ise damlama sulama
yöntemidir.
16b) Kök ve kökbogazinda
- Asi yerinin üzerindeki gövde üzerindeki
yaralar, kabuklardaki kalkmalar ile bu alanlarda
görülen zamk salgisi, bu hastaligin habercisidir.
Bu dokular zamanla kararir ve çatlar.
17HASTALIGIN KONTROLU
- Hastalik nedeniyle yere dökülmüs meyvelerin
toplanip bir çukura gömülmesi tavsiye edilir. - Yeni tesislerde fidanlarin derin dikilmemesi,
taban suyu sorunu olan topraklarda tesis
kurulmamasi ön sarttir. - Sulamalarda suyun gövdeye degmemesi için gerekli
tedbirlerin alinmasi gerekir. - Hastaligin kimyasal mücadelesinde kök ve
kökbogazi, kabuk infeksiyonlarina karsi,
kökbogazi açildiktan sonra ilaç uygulanmalidir. - Yesil aksam ilaçlamasi, sonbahar
yagislarindan hemen önce veya en geç ilk yagistan
hemen sonra baslatilmali ve 15-20 gün ara ile 2-3
ilaçlama yapilmalidir. - Tavsiye edilen ilaçlar
- Bordo bulamaci 1
- Captan 50 WP 0,3
18 TURUNÇGILLERDE UÇKURUTAN HASTALIGI
- Hastalik Etmeni
- Deuterophoma tracheiphila
19ILK BELIRTILER ve BELIRTILERIN SEYRI
- Bu hastalik tüm turunçgil kültürlerinde görülür
ise de bunlar arasinda en hassas kültür
limondur. - Hastaligin ilk belirtisi, agacin bir dalinda
veya bir yönünde yapraklarin aniden solmasi ile
fark edilir. Daha sonra yaprak ayasinda
dökülmeler baslar. Yaprak ayasi tamamen dökülse
bile yaprak sapi bir süre daha kalabilir.
Yapraklari dökülmüs bir dalda bir biçak ile bir
çentik açilirsa, kambiyumda turuncu-pembe bir
renk görülür.
20MÜCADELESI
- KÜLTÜREL ÖNLEMLER
- Hastalik bitkide açilan yaralardan kolayca
girebilir. Bu nedenle bitkilerde kök ve saçak
tahribatina neden olacak toprak islemelerinden
sakinmak gerekir. Ayrica rüzgar ve firtina sonucu
dal yaralanmalarina sebep olan dikenli limon
çesitleri yerine dikensiz çesitlerin
yetistirilmesi tavsiye edilir. - Hastalikli fidanlar sökülüp imha edilmeli,
agaçlarda hastalikli dallar budanmalidir. Bu
islemler Agustos ayinda yapilmalidir,
ayiklamalara temmuz ayindan itibaren
baslanmalidir. - Sertifikali fidan kullanilmalidir.
- Hastaliktan dolayi kurumus dallar ve sürgünler
yaz ortalarinda (Temmuz-Agustos) kesilip
yakilmalidir. Bu esnada budama makaslari sik sik
5lik sodyum hipoklorit çözeltisine
bandirilmalidir. -
21KIMYASAL MÜCADELE
- Hastaligin kimyasal mücadelesi için ilk alinacak
tedbir, dolu, don ve firtinali havalar, agaçlarda
çatlama, yaralanma ve yaprak dökülmesine sebep
oldugundan hemen agaçlar 0,4 (100 litre suya
400 gr)lük bakirli bir ilaç ile ilaçlanmalidir. - Ekim, Aralik ve Mart ayi baslarinda olmak üzere
agaçlar 3 defa yesil aksam ilaçlamasi olarak
Benomyl içeren bir fungisit ile 0,06 dozunda
ilaçlanmalidir. Agir infeksiyonlara ugramis
agaçlara Ekim ayinda bir defa olmak üzere
topraktan 100 lt suya 120 gr Benomyl (Agacin taç
büyüklügüne göre agaç basina yaklasik 25-50 lt
ilaçli su ) verilmelidir. - Tavsiye edilen ilaçlar
- Bakir oksiklorid 50 WP 400g preparat/
100 lt suya - Benomyl 50 WP 60g
preparat(yapraktan) / 100 lt suya - Yazlik yag (850g/l) 1500g / 100
lt su
22KARANTINA LISTELERINDE BULUNAN BAZI TURUNÇGIL
HASTALIKLARI
- Iç Karantina Listesinde Bulunanlar
- Phytophthora citrophthora üretim
materyalinde - Alternaria citri
üretim materyalinde - Alternaria alternata üretim
materyalinde - Verticillum alboatrum üretim
materyalinde bulundugu zaman bunlar iç
karantinaya tabii tutulur. - Dis karantina Listesinde bulunanlar
- Elsinoe spp.
- Guignardia citricarpa
-
23DEPO ÇÜRÜKLÜKLERI
- TURUNÇGIL MEYVELERINDE ÖNEMLI HASAT SONRASI
HASTALIKLAR
24PENICILLIUM ÇÜRÜKLÜKLERI
- Hasat dönemi yaklastikça yere dökülen meyvelerde
yesil veya mavi küflerin olusumu ile kendini
gösteren hastalik depolama kosullarinda da ortaya
çikabilir. - Hastaligin en önemli iki etmeni
- Penicillium digitatum Sacc. (Yesil küf
çürüklügü) - Penicillium italicum Web. (Mavi küf
çürüklügü) -
25Ilk Belirtiler ve Belirtilerin Seyri
- Hasat öncesi dökülen meyvelerin yarali ve bereli
dokularina giren funguslar mavi ve yesil renkte
küf olusturan belirti gösterirler. - Bu funguslar hasat esnasinda meyvelerde sebep
olunacak her çesit mekanik yara ve bereler ile
uygun enfeksiyon ortami bularak depoya
tasinabilir. Depoda ortaya çikacak hastaliklar
konunun en tehlikeli ve en ciddi bölümünü
olusturur.
26- TURUNÇGILLERDE HASAT SONRASI KAYIPLARIN EKONOMIK
ÖNEMI - Turunçgillerde hasat sonrasi kayiplar 23-33
arasindadir. Bu oranin büyük kismini hasat
sonrasi hastaliklar olusturmakla beraber
fizyolojik ve mekanik kayiplar da etkilemektedir.
27MÜCADELESI
- KÜLTÜREL ÖNLEMLER
- Meyveler olgunlastiktan sonra hasat
geciktirilmemelidir - Hasat öncesinde yere düsen meyveler düzenli
araliklarla toplanmalidir. - Meyve hasadi çok dikkatli yapilmali (hasat elle
yapilmalidir),meyvelerde herhangi bir zedelenme
veya yaralanmaya sebep olunmamalidir. - Paketleme esnasinda sandiklara konulacak meyve
miktari iyi ayarlanmali, sikistirma
yapilmamalidir. - Paketleme evlerine gelen meyveler hemen kontrol
edilmeli, çürük olanlar ayrilarak topraga derin
gömülmelidir. - Depolama ve pazarlama zincirinde çürüklüklerin
artmamasi için meyveler yagisli günlerde ve islak
olarak toplanmamalidir.
28- Hastalikli dal ve sürgünler zamaninda
budanmalidir. - Sarartma odasi temiz olmali ve önceden dezenfekte
edilmelidir. - Meyveler paketleme evlerinde yigin haline
getirilecekse 3-4 siradan fazla yigin
yapilmamalidir. - Ihraç edilecek meyveler diphenil emdirilmis
kagitlara sarilmalidir. - Ambalaj kaplari kapatilirken meyvelere basinç
yapilmamalidir. Meyveler ambalaj kaplarina düzgün
siralanmalidir. Tasinma, yükleme ve bosaltma
sirasinda kaplar fazla sallanmamalidir.
29- HASAT SONRASI HASTALIKLARIN KONTROLÜNDE
BIYOLOJIK SAVASIMIN YERI VE TÜRKIYEDEKI DURUMU - Son yillarda, hasat sonrasi hastaliklarin
kontrolünde kullanilan sentetik fungisitlere
alternatif olabilecek uygulamalara yönelik
arayislar büyük bir artis göstermistir. Bunlar
içerisinde mikrobiyal antagonistlerin kullanimina
yönelik çalismalar büyük bir yer tutmaktadir. Bu
çalismalarin sonucu olarak aspire, yield-plus,
biosave 100 ve 110 gibi maya ve bakteri kökenli
bazi biyopreparatlar piyasaya sunulmustur. Yine
birçok biyopreparat piyasaya sunulma asamasina
getirilmistir. - Bu gelismelere bagli olarak ülkemizdede
turunçgillerde önemli bazi hasat sonrasi
hastaliklara karsi mikrobiyal antagonistlerin
kullanimina yönelik çalismalarda oldukça basarili
sonuçlara ulasilmistir. Çalismalar daha çok
mayalar üzerine yogunlasmistir. Turunçgillerde
Metschnikowia pulcherrima, Pichia guilliermondii
maya türleri söz konusu ürünlerde hasat sonrasi
bazi hastaliklara karsi etkili bulunmuslardir.
Halen turunçgillerde bazi antagonist mayalarla
biyoformülasyon çalismalari sürdürülmektedir.
30- HASAT SONRASI HASTALIKLARIN SAVASIMINDA
MIKROBIYAL ANTAGONISTLERIN KULLANILMASI Çalismalar
son yillarda büyük bir artis göstermistir.
Ürünlerin tasinmasi ve özellikle depolanmasi
sirasinda ortam kosullarinin uygunlugu ve
antagonist mikroorganizmalarin etki yerine
kolayca uygulanabilmeleri gibi nedenlerle, bu
çalismalardan basarili sonuçlar alinmistir. Bu
amaçla yapilan pek çok çalismada ürünlerin
yüzeyinden olasi antagonist mikroorganizmalar
izole edilmis ve bunlarin farkli hasat sonrasi
etmenlerine karsi etkinlikleri ve etki yollari
belirlenmistir. Bu çalismalarda, bakteriler ve
bazi hifli funguslar yaninda, özellikle maya ve
maya benzeri organizmalar, sahip olduklari
avantajlar nedeniyle, bu alanda dikkati
çekmislerdir. Mayalar uygulandiklari ürün
yüzeyinde kolayca kolonize olabilmekte ve
canliliklarini uzun süre koruyabilmektedirler. P.
guilliermondii, birçok Candida türü(C. sake, C.
saitoana, C. oleiphila), Cryptococcus spp. (C.
infirmo-miniatus, C.laurentii) ve Rhodotorula
spp. gibi türlerle yürütülen çalismalar, bunlarin
hasat sonu hastaliklarla biyolojik savasta etkili
sekilde kullanilabilecegini isaret etmektedir.
31- Bütün bu çalismalar sonucunda bazi bakteri ve
maya kökenli biyopreparatlar gelistirilmis,
özellikle turunçgil ve yumusak çekirdekli
ürünlerin önemli hasat sonrasi hastaliklarina
karsi ticari olarak kullanimina sunulmustur.
Aspire(Candida oleiphila) ve Yiel Plus
(Cryptococcus albidus) su anda ticari olarak
kullanilabilir durumdadir. Pseudomanas syringae
içerikli Bio-Save 100 ve 110da bazi hasat
sonrasi hastaliklarin kontrolü için kullanima
sunulan diger biyopreparatlardir. Örnegin,
bunlardan Aspire ve Bio-save 100 ABDde
turunçgillerde yesil ve mavi küf çürüklüklerine
karsi önerilen sentetik fungisitlerle birlikte
listelerde yer almaktadir. Çalisma sonuçlarinda
basarili bulunan yine birçok biyolojik ajanin
pilot testleri, patent ve ruhsatlandirma isleri
sürmektedir.
32- Diger yandan,antagonist organizmalarin hasat
sonrasi hastaliklarin kontrolünde kullanilmalari,
sentetik fungisitlerden etkilenmeyen
populasyonlarin getirdigi sorunlarin çözümü
açisindan önemlidir. Ayrica ikinci nesil
biyokontrol ajani mayalardan çok farkli kosullar
altinda hasat sonrasi hastaliklarin çok az
degisiklik göstererek kontrol etmesi
beklenmektedir. Bütün bunlara ek olarak,
sentetik fungisitlerde oldugu gibi, var olan
enfeksiyonlari engelleyebilen antagonist
organizmalara gereksinim duymaktadir. Ancak pek
çok biyolojik ajan hasat sonrasi hastaliklarin
kontrolünde basarili oldugu halde yari ticari
kosullar altindan etkililikleri, sentetik
fungisitlerden daima daha düsük düzeyde
olmaktadir. Bu nedenle, biyolojik ajanlarin
degisik uygulamalarla entegrasyonu,
etkiliklerinin yükseltilmesi açisindan büyük
öneme sahiptir.
33Turunçgillerde Hasat Sonrasi Hastaliklarin
Biyololjik Kontroluna Yönelik Örnekler
34- SICAKLIK UYGULAMALARI
- Sicaklik bir fiziksel yöntem olarak, bitki
korumada uzun süreden beri bilinen bir
uygulamadir. Ancak, son yillarda taze ürünlerin
hasat sonrasi fizyolojik ve patolojik kayiplarini
azaltmada, sonuçta ürünün depo ve raf ömrünü
uzatmada, kimyasal olmayan uygulamalar içinde
önemli bir islev yüklenmistir. Bu yöntem, hasat
sonrasi teknolojide umut verici uygulamalar
arasinda yer almaktadir. Hasat sonrasinda
kullanilan yüksek sicakliklar, fungal organizma
üzerinde dogrudan öldürücü etki yaparak, patojen
gelisimini engellemektedirler. Hasat edilen
ürünlere, sicaklik uygulamalari degisik
biçimlerde yapilabilmektedir. Bir tanesi, ürünün
sicak suya daldirilmasi veya ürüne sicak suyun
püskürtülmesi biçiminde olmakta ve daha çok
fungal patojenlere karsi kullanilmaktadir.
Sicaklik uygulamalari, sicak hava ve sicak buhar
biçiminde de yapilabilmektedir.
35- Ilk uygulamada ürün birkaç dakika süreyle konukçu
yüzeyinin zarar esiginin biraz altinda fungal
enfeksiyonlardan korunmaktadir. Pekçok meyve ve
sebze 50-60Co sicakligi, 10 dakika süreyle tolere
edebilmektedir. Örnegin, fortune
mandarinlerinin depolama öncesi 3 dakika süreyle
30-54 Colik sicak suya daldirilmasi hem depolama
ve hem de raf ömrünün uzamasini saglamis ve
ayrica üsüme zararini önemli ölçüde azaltmistir.
Sicak su uygulamalari, kisa süreli daldirmalar
(2-3 dakika, 50-55Code) biçiminde yapilmaktadir.
Bu uygulama biçimiyle, pek çok turunçgil
meyvesinde hastaliklara ve düsük sicakliklardan
dogan zararlara duyarlilik azalmaktadir.
36- Sicak suyla firçalama tekniginde ise 10-30 saniye
süreyle 55-64 Co de firçalanmaktadir. Bu sistem
Israilde 116965 numara ile patentlenmis olup,
degisik ürünlerde ticari olarak kullanilmaktadir.
Bu teknoloji, Israilde organik turunçgiller
için ticari olarak uygulanmaktadir. Bu uygulama
biçimiyle organik olarak üretilen turunçgillerde,
çürüklük gelisimi 45-55 oraninda
geriletilmistir. Bütün bu olumlu sonuçlara
ragmen, yüksek sicaklik uygulamalari, mikrobiyal
antagonistlerde oldugu gibi, hasat sonrasi
hastaliklarin kontrolünde tek basina yeterli
görünmemektir. Bu nedenle sicaklik uygulamalari
diger yöntemlerle entegre edilerek, etkinligin
arttirilmasi istenmektedir. Sicak su
fungisitlerle birlikte uygulandiginda
fungisitlerin etkinligini arttirdigi
bilinmektedir. -
37- Imazalil ve TBZ içeren 54 Codeki sicak suya 3
dakika süreyle daldirilan turunçgil meyvelerinde
üsüme zarari ve fungal çürüklüklerin azaldigi
saptanmistir. Benzer sonuçlara ülkemizde
yürütülen bazi çalismalarda da ulasilmistir.
Hatta Satsuma mandarininde, imazalillin düsük
dozlari 54 Colik sicak su ile birlikte
uygulandiginda, çürüklük gelisimi önemli ölçüde
kontrol edilmistir. Benzer sonuçlar biyolojik
ajan Pseudomonas syringaenin sicaklikla
entegrasyonundan da elde edilmistir. Bütün
bunlar, sicakligin diger uygulamalarla
birlikteliginde ticari olarak kabul edilebilir
bir hastalik kontrolünü saglayabilecegini
göstermektedir.
38- KONUKÇUDA SAVUNMA SISTEMININ UYARILMASI
- Taze sebze ve meyveler, olgunlasmaya bagli
olarak yaslanmanin etkisiyle çürüklük etmenlerine
karsi daha duyarli bir hal alirlar. Bu durum,
dokulardaki inhibitör maddelerin sentezinin
azalmasi ve dayanililikta rol alan maddelerin
parçalanmasiyla açiklanmaktadir. Bunun sonucu
olarak meyvedeki latent enfeksiyonlar da etkin
hale gelmektedirler. Bu nedenle hasat sonrasi
çürüklüklerin azaltilmasi için muhafaza sürecinde
meyve ve sebzelerde yaslanmanin geciktirilmesi ve
dolayisiyla ürünün kendisini savunacak maddeleri
üretmesini desteklemek gerekmektedir. Bu amaçla,
hasat sonrasi hastaliklarin kontrolünde, bazi
fiziksel ve biyolojik elisitörler kullanarak,
konukçu dayanikliligi uyarilmakta ve böylece
ürünler hastaliktan korunabilmektedir. Bu
elisitörler arasinda, sicaklik, yaralama, gamma
radyasyonu, UV-C isigi, antagonistler, virulensi
düsük irklar ve dogal bilesikler sayilmaktadir.
39- Özellikle UV-C isigi üzerinde yogun çalismalar
yapilmis ve sonuçta turunçgiller, elma, seftali,
biber ve domates gibi bazi ürünlerde düsük doz
UV-C uygulayarak dayaniklilik uyarilmis ve bu
ürünler hasat sonrasi çürüklüklerden basariyla
korunmuslardir. - UV-C uygulamasindan sonra, söz konusu ürünlerde
fenilalenin amonyum liyaz ve peroksidaz enzim
aktivitelerinin arttigi gözlenmistir. Bu iki
enzimin, patojenlere karsi dayaniklilikta rol
aldigi düsünülmektedir. UV-C uygulamalariyla
bazi taze ürünlerin hasat sonrasi hastaliklarin
kontrolünde basarili sonuçlar alinsa da, bu
teknoloji henüz yeterince gelistirilememistir.
Zamanla bu uygulamalarin ticari amaçla
kullanilabilecegi düsünülmektedir. - Ayrica, hasat edilen üründe, sicaklik ve
Pichia guilliermondiide oldugu gibi bazi
biyolojik ajanlar, kitosan gibi bazi organik
maddeler dayanikliligi uyararak, hasat sonrasi
hastaliklara karsi sebze ve meyvelerde
koruyuculuk saglamaktadirlar.
40MEYVE DAYANIKLILIGIN KORUNMASI VE YARA ONARIMI
- Bahçelerde gibberellik asit uygulamalariyla,
altintoplarda yaslanma geciktirilmekte, bu da
hasat sonrasi çürüklük kayiplarini azaltmaktadir.
Yine kaliforniada limon üreticilerinin
çogunlugu, 2,4-Dnin isopropyl esterini
depolamadan önce kapsülün yaslanmasini
geciktirmek amaciyla kullanmaktadirlar. - Özet olarak, 2,4-Dnin 500 ppmlik mum içindeki
formülasyonu, Alternaria Citrinin limon ve
portakallarda hasat sonrasi neden oldugu sap dibi
çürüklügünün engellenmesi amaciyla
kullanilmaktadir.
41- HASAT SONRASI ENFEKSIYONLARA YÖNELIK KIMYASAL
UYGULAMALAR - Hasat sonrasi enfeksiyonlarin engellenmesine
yönelik iki temel strateji bulunmaktadir. - Bunlardan ilki, hasat öncesi olusabilecek
yaralarda patojen gelisimini engelleyici bir
fungisitle, hasat öncesi meyve yüzeyinin
kaplanmasidir. Ikincisi ise, hasat sirasinda ve
daha sonraki islemler sirasinda ortaya
çikabilecek yaralarda patojen gelisimini
engelleyici ilaçlamalardir. - Hasat Öncesi Koruyucu Uygulamalar
- Hasat Sonrasi Uygulamalar
- Enfeksiyonlarin Önlenmesinde Fungisit
Uygulamalarinin Zamanlamasi
42- TURUNÇGILLERDE HASAT SONRASI HASTALIKLARIN
KONTROLUNDA IZLENMESI GEREKLI STRATEJILER
43DIGER UYGULAMALAR
- Yukarida sözü edilenler disinda, degisik tuz
çözeltileri ve dogal bazi bilesiklerde hasat
sonrasi hastaliklarin kontrolünde
kullanilmaktadir. Sodyum karbonat, sodyum
bikarbonat gibi bazi tuz çözeltileri
kullanilarak, turunçgillerde yesil küf
çürüklügünün basariyla kontrol edildigi
bilinmektedir. 50Coye kadar çözeltilerin
sicakliginin yükseltilmesi, etkinligi
arttirmistir. - Bu çözeltiler imazalil ve biyolojik kontrol
ajanlariyla birlikte basariyla uygulanmislardir.
Kalsiyum ve magnezyum iyonlari, hasat sonrasi
çürüklük funguslarina toksik oldugu ve
elementleri içeren çözeltilerin Aspirein
biyolojik etkinligini arttirmada
kullanilabilecegi, degisik arastirmalarda ortaya
konmustur. - Ince bir film tabakasi seklinde yapilan mumlama
islemi hasat edilen meyvelerin su kaybi ve
fizyolojik bozukluklarini önlemek açisindan önem
tasimaktadir. Ayrica mumlara fungisitler
eklenerek patojenlerin hastalik olusturmasi
engellenmektedir.
44- Simdiye degin sözü edilen alternatiflerin,
hasat sonrasi hastaliklari kontrol etmede, tek
baslarina sentetik fungisitler kadar basarili
olmadiklari görülmektedir. Ancak, yine pekçok
örnekte görülebilecegi gibi, iki veya daha fazla
yöntem birlikte kullanildiginda, kabul edilebilir
düzeyde bir hastalik kontrolünün saglanabilecegi
görülmektedir
45 SONUÇ
- Türkiye Narenciye üretim alanlarinda bitkisel
üretim sürecinde kaydi yapilan fungal hastalik
etmenlerinin tüm bölgelerde epidemi yapacak
seviyede olmadiklari, zararlarinin yetistiricilik
yapilan bölgedeki toprak, iklim-çevre ve
uygulanan üreticilik kosullarina bagimli olarak
sinirlandigi tespit edilmistir. - Karantina listesinde yer alan fungal hastalik
etmenleri sadece üretim amaçli materyalde
kontrolü yapilarak takip edilmektedir. - Hasat sonrasi fungal çürüklük etmenleri, yüksek
zarar ve kontrolü amaciyla kullanilan
kimyasallarin riskleri nedeniyle özellikle son
yillarda dikkati çekmis, çalismalar hasat sonrasi
fungal hastalik etmenleri ve alternatif savasim
yöntemleri konusunda yogunlasmistir.
46 SONUÇ
- Dayanikliligin uyarilmasi ve fiziksel yöntemler
yaninda, özellikle mikrobiyal antagonistlerin
hasat sonrasi hastaliklarla savasimda
kullanilmasina yönelik arastirmalar büyük bir
ivme kazanmistir. Bu baglamda, bazi maya ve
bakteri esasli biyopreparatlar piyasada kullanima
sunulmustur. - Biyopreparatlarin kullaniminda ve basarilarinda
bazi eksiklikler bulunmaktadir. Bu nedenle
çalismalar, seçilen antagonistlerin etkinligini
arttirici bazi fiziksel uygulamalarla
bütünlestirilmesi yönüne kaydirilmistir. Farkli
antagonistlerin birlikte uygulanmasi,
antagonistlerin kitosan, sodyum bikarbonat,
potasyum sorbat, kalsiyum propiyonat ve kalsiyum
klorür gibi maddelerle entegre edilmesi, ürüne
UV-Isik ve sicaklik uygulamasi sayilabilir. - Depolama yöntemlerinin maliyetinin yüksek olmasi
sebebiyle bugün turunçgiller özellikle dissatimin
kisitli oldugu yillarda dallarinda çürümeye terk
edilmektedir. Depolama maliyetlerinin makul
seviyelere çekilmesi, yeterli ve efektif depolama
tesisleri kurulmasi suretiyle ürünlerde, ihracat
sinirli olsa dahi büyük piyasa dalgalanmalari
engellemek açisindan fayda saglayacagi yadsinamaz
bir gerçektir.
47TESEKKÜRLER