VERTIGO - PowerPoint PPT Presentation

About This Presentation
Title:

VERTIGO

Description:

VERT GO Dr.H seyin Sar Sa l k Slaytlar ndir http://hastaneciyiz.blogspot.com DENGE Denge terimi, organizma lokomotor sisteminin statik ve dinamik olarak ... – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:2069
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 104
Provided by: pc75257
Category:
Tags: vertigo | meniere

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: VERTIGO


1
VERTIGO
  • Dr.Hüseyin Sari

Saglik Slaytlari Indir
http//hastaneciyiz.blogspot.com
2
DENGE
  • Denge terimi, organizma lokomotor sisteminin
    statik ve dinamik olarak uyum içinde çalistigini
    anlatmak için kullanilir.
  • Denge organizmanin sensoriyel organlarindan
    biridir ve tad alma, koku alma, dokunma, görme ve
    isitme gibi duyularin içerisinde filogenetik
    olarak en eskisi, ancak en az bilinenidir.

3
  • Dengenin saglanmasinda üç asama vardir
  • Bilgilendirme
  • Bilgilerin denge merkezinde algilanmasi ve
    hazirlanmasi
  • Uygulama (motor yanit)
  • Bilgilendirme üç ayri organ tarafindan saglanir
  • Oküler sistem
  • Vestibüler sistem
  • Proprioseptif sistem (derin duyu)

4
  • Denge merkezi, organizmanin bulundugu ortam
    hakkinda gözden, basin durumu hakkinda vestibüler
    sistemden, ekstremiteler, eklemler, kaslar ve iç
    organlar hakkinda proprioseptif sistemden
    bilgiler alir.
  • Bu organlardan gelen bilgiler denge merkezinde
    toplanir, degerlendirilir. Denge merkezi bu
    sayede organizmanin içinde bulundugu ortami görür.

5
  • Bu sistemlerden merkeze gelen uyarilar sonucu
    olusan cevaplar longitudinal lifler yoluyla göz
    kaslarina, vestibülo-spinal traktus ile bütün
    gövde kaslarina aktarilir.
  • Bu sayede kaslarin tonuslari düzenlenir ve
    gerekirse dengenin saglanmasi için organizmaya
    gereken hareketler yaptirilir.
  • Bütün bu islemlerin amaci gerek dururken gerekse
    hareket halinde iken organizmanin agirlik
    merkezini dayanma düzlemi içinde tutmaktir.

6
  • Bu denge duyusu, biz hiç farkina varmadan,
    algilar alip göz ve gövde kaslarina ileterek
    organizmanin postürünü saglar (refleks).
  • Denge vestibüler sistem, proprioseptif sistem ve
    oküler sistemin bir harmoni içerisinde çalismasi
    ile saglanir.
  • Bu sistemlerden herhangi birindeki veya denge
    merkezindeki bozukluk organizmayi denge
    problemine sokacaktir.

7
VERTIGO / DIZZINES
  • Organizmanin dengede kalabilmesi için bas kosul
    çevresindeki esyalarin sabit kalmasi demektir
    (mekan oryantasyonu).
  • Çevredeki esyalarin organizma için sabit
    kalabilmesi için objelerin retinadaki
    görüntülerinin hem istirahatta hem de hareket
    halinde iken sabit kalmasi gerekmektedir.

8
VERTIGO / DIZZINES
  • Bas hareketleri sirasinda retinadaki görüntülerin
    sabit kalmasi için gözlerinde bir hareket yapmasi
    zorunludur.
  • Bu hareket basimizin hareket dogrultusunun aksi
    yönünde ve ayni hizda olmalidir.
  • Bas ve göz hareketleri arasindaki bu uyum refleks
    olarak saglanir ve vestibülo-oküler refleks
    olarak adlandirilir.

9
VERTIGO / DIZZINES
  • Vestibüler sistemdeki bir bozukluk nedeni ile
    denge merkezi vestibülden gelen bilgileri alamaz
    veya geç alirsa bu iliski bozulur. Göz
    hareketleri bas hareketinin hizina uyamaz ve geri
    kalir.
  • Bundan dolayi çevredeki objelerin görüntüsü
    retinada sabit kalamaz ve objelerin hareket
    ettigi izlenimi alinir.

10
VERTIGO / DIZZINES
  • Hasta kendini hareketli bir boslukta hisseder.
  • Mekan oryantasyonunun bozulmasi ve çevredeki
    esyalarin hareketli oldugu izlenimi DIZZINES
    olarak adlandirilir.
  • DIZZINES sendeleme, sallanma, dengede güçlük,
    sarhosluk hissi, yerin yükselip alçalmasi,
    eklemlerde gevseme hissi, objelerin yandan kaçar
    gibi olmasi, basta bosluk hissi, esyalarin
    ayaklarin altinda kaymasi, dalgalanma ile tarif
    edilirken vertigo bunlardan çok ayri bir
    semptomdur.

11
VERTIGO
  • Vertigoyu ise hastalar etrafin kendi çevresinde
    veya kendinin etraftakilerin çevresinde dönmesi
    olarak tarif ederler.
  • Denge bozuklugunda eger rotasyon komponenti var
    ise (ister kendinin ister etraftaki objelerin
    dönmesi olsun) vertigo tabirini kullanmak, eger
    rotasyon olmayan bir denge bozuklugu var ise
    dizzines tabirini kullanmak gerekir.

12
VERTIGO
  • Vertigo vestibüler sistem hastaliklarinin bir
    belirtisidir.
  • Halbuki dizzinesli bir hastada neden bütün bir
    vücut olabilir.
  • Vertigo tanimlayan hastada otonörolojik yaklasim
    yeterli iken dizzinesli hastada multidisipliner
    bir yaklasim gereklidir.

13
VERTIGO
  • Vertigo, dis kulak yolunu dolduran busonlardan
    baslayarak otolojik sistemin ve santral sinir
    sistemin bütün patolojilerine eslik eden bir
    semptomdur.
  • Hastayi ileri derece rahatsiz etmesinin ve
    korkutmasinin yani sira hasta tarafindan
    anlatilmasinda da güçlükler mevcuttur.

14
Periferal Nedenler
  • 1.Benign Paroksismal Vertigo
  • 2. Perilenfatik Fistül
  • 3. Vestibüler Nörinit
  • 4. Meniere Hastaligi
  • 5. Rekürren Vestibülopati
  • 6. Gecikmis Endolenfatik Hidrops
  • 7. Cogan sendromu
  • 8. Otolojik Sifiliz
  • 9. Travmalar

15
Santral Nedenler
  • 1.Beyin sapi ve serebellum serebrovasküler
    olaylar Iskemi, hemoraji, infart
  • 2.Servikal spondiloz yaslilarda damar
    kompresyonu yolu ile iskemi
  • 3.Subklavian çalma fenomeni
  • 4.Multiple Skleroz
  • 5.Serebello-pontin köse tümörleri
  • 6.Kranial nöropatiler
  • 7.Posterior fossa tümörleri
  • 8.Epileptik nöbetler temporal lob epilepsisi
  • 9.Heredofamilial hastaliklar spinoserebeller
    dejenerasyonlar
  • 10.Migren çocukluk çagi benign paroksismal
    vertigosu (baska saglik sorunu olmayan çocuklarda
    periyodik vertigo ataklari
  • 11.Multiple afferrent duyu kaybi

16
YAKLASIM
  • Vertigo sikayeti ile gelen hastanin öncelikle
    vertigo ile neyi anlatmaya çalistigini ortaya
    koymak gerekmektedir.
  • Hastalar hekimin her benzetmesine olumlu yanit
    verdiklerinden hastaya hiçbir benzetme yapmadan
    sikayetini anlattirmak gerekir.

17
Daha sonra su sorular sorulmalidir
  • Oda dönmekte mi?
  • Bilinç kaybi var mi? (periferik vertigoda bilinç
    kaybi OLMAZ)
  • Yürürken sendeleme var mi?
  • Vertigo öncesinde baska bir semptom var mi?
    (kulaklarda dolgunluk ve basinç)
  • Kusma ve bulanti eslik ediyor mu?
  • Kulaklarda dolgunluk, çinlama, isitme kaybi
    olmakta mi?
  • Vertigo belli pozisyonlarda mi ortaya çikmakta?
    (ani kalkis, basin ani hareketleri ile)
  • Geçirilmis bas travmasi var mi?

18
  • Vertigo semptomunun tamamen subjektif olusu
    hekimi zor durumda birakmaktadir.
  • Fakat vertigoya eslik eden bazi spontan veya
    vestibüler sistemin yapaysal olarak uyarilmasi
    sonucu meydana gelen bir takin reflekslerin
    gözlemlenmesi bazi objektif bulgular elde
    etmemizi saglar.

19
  • Bunlar
  • Nistagmus
  • Pozisyonel testler
  • Serebellar testler

20
MUAYENE
  • Hastanin genel görünüm, nabiz ve tansiyon
    kontrolü,
  • Otolojik muayene
  • Bas ve boyun muayenesi
  • Fistül testi
  • Nistagmus
  • Kafa çiftleri muayenesi
  • Serebellar testler
  • Pozisyonel testler
  • Isitme testi
  • Hematolojik ve radyolojik degerlendirme

21
Fistül Testi
  • Eger mevcut ise timpanometri cihazi ile dis kulak
    yoluna basinç vererek veya tragusa basi yapilarak
    bas dönmesi ve nistagmus aranir.
  • Bas dönmesi ve nistagmus olusuyorsa labirent
    fistülü aranmalidir.

22
NISTAGMUS
  • Göz kürelerinin istem disi, ritmik ve konjuge
    hareketleridir.
  • Subjektif bir yakinma olan dizzines ve vertigonun
    TEK OBJEKTIF bulgusudur.
  • Spontan ve pozisyonel bir nistagmusun saptanmasi
    vestibüler sistemdeki bir bozuklugun isareti gibi
    alinabilir.

23
NISTAGMUS
  • Periferik ve santral nistagmus arasindaki farklar
    su sekildedir

Periferik nistagmus Santral nistagmus
Her zaman bilateral ve konjugedir Tek tarafli ve diskonjuge olabilir
Horizontal rotatuar bazen pür rotatuardir Herhangi bir yönde özellikle vertikal olabilir. Vertikal nistagmus santral nedenler için patognomoniktir
Hizli yön sabittir Bakis yönüne göre degisir
Hizli faz bakistan etkilenmez Hizli faz her zaman bakis yönünedir
24
NISTAGMUS
Periferik nistagmus Santral nistagmus
Oküler fiksasyondan etkilenir Oküler fiksasyondan etkilenmez
Baslangiçta çok siddetli olup zamanla azalir yada kaybolur Süreklidir, hatta zamanla artabilir
Isitme ve vestibüler sistem bozukluklarinin belirtileri ile beraberdir Santral sinir sistemi bozukluklarinin belirtileri ile beraberdir
25
NISTAGMUS
  • Önemli noktalar
  • Ister asagi ister yukari vursun vertikal
    nistagmus santral bir patolojinin varligini
    gösterir.
  • Nistagmus bakis yönüne göre yön degistiriyorsa
    santral patolojiler söz konusudur.
  • Nistagmus tek gözde saptaniyor ise veya her iki
    gözde saptanip hizlari farkli ise santral
    patoloji söz konusudur.
  • Gözler sabit bir sekilde bir noktaya bakinca
    nistagmus azaliyor veya kayboluyorsa periferik
    patolojiler düsünülmelidir.

26
SEREBELLAR TESTLER
  • Parmak-Burun Testi Hasta oturur pozisyonda iken
    her iki elin isaret parmagi ile burnunun ucuna
    dokunur. Gözler açik ve kapali iken bu hareket
    8-10 kez tekrarlanir.
  • Vestibüler sistem bozukluklarinda Gözler
    kapali durumda iken patoloji olan labirent
    tarafinda isaret parmagi tam burun ucuna
    rastlamaz yada hasta hareketin hizini azaltir ve
    burun ucunun sagina yada soluna gittikten sonra
    burun ucunu bulur.
  • Serebellar sistem bozukluklarinda Gözler hem
    açik hem de kapali iken parmak ileri geri
    hareketlerinden (dismetri) sonra ancak burun
    ucunu bulur.

27
SEREBELLAR TESTLER
  • Hasta oturur pozisyonda iken hekim hastanin
    karsisina durup bir elinin isaret parmagini
    uzatip hareket ettirerek hastadan dokunmasini
    ister.
  • Serebellar sistem bozukluklarinda hasta bu
    hareketleri izleyemez ve hekimin isaret parmagina
    dokunamaz ve ileri geri hareketlerden sonra
    parmagi bulur.
  • Bu hareketler ayak parmak uçlari ile
    tekrarlanabilir.

28
SEREBELLAR TESTLER
  • Hastadan para sayma hareketini yapmasi istenir.
    Serebellar patolojilerde hasta patoloji olan
    tarafta bu hareketi yapamaz.
  • Hastadan elinin içi asagi ve yukari gelecek
    sekilde elini döndürmesi istenir. Serebellar
    patolojilerde hasta patoloji olan tarafta bu
    hareketi yapamaz.

29
SEREBELLAR TESTLER
  • ROMBERG TESTI Hasta ayakta iken iki ayagini
    topuk ve uçlari yan yana gelecek biçimde
    birlestirir. Ellerini simetrik biçimde iki yana
    birakir. Dik bir sekilde durarak gözlerini
    kapatmasi istenir.
  • Vestibüler sistem bozukluklarinda Hasta
    gözlerini kapayinca patoloji olan tarafa dogru
    kayar veya düser.
  • Serebellar sistem bozukluklarinda Hasta
    dengesini saglayamaz ve küçük daireler çizer.

30
SEREBELLAR TESTLER
  • YÜRÜME TESTI Hastadan düz bir çizgi üstünde önce
    gözler açik sonra kapali durumda yürümesi
    istenir.
  • Vestibüler sistem bozukluklarinda Hasta patoloji
    olan labirent tarafina kayar.
  • Serebellar sistem bozukluklarinda Hasta dayanma
    düzlemini artirmak için ayaklarini açarak yürür
    (ördek yürüyüsü).

31
Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo
  • Yerçekimine karsi yapilan bas hareketleriyle
    ortaya çikan, kisa süreli fakat oldukça siddetli
    bas dönmeleridir.
  • BPPV bütün bas dönmesi vakalarinin 25ini
    olusturur.
  • Hasta çevresindeki esyalarin döndügünü söyler.
  • Bas dönmesi kisa sürelidir.(5-30 saniye)
  • Bulanti siklikla vardir. Ama kusma görülmez.
  • Hastanin isitmesi normaldir, çinlama ve ugultu
    tariflemez.
  • Hastanin bu sikayetleri en az bir hafta sürer

32
BPPV
  • BPPV çesitli iç kulak hastaliklarinin bir sekeli
    olarak ortaya çikabilen bir sendromdur.
  • Hastalarin 50sinde BPPV nedeni ortaya konur.
    Bunlar arasinda en sik neden posttravmatik ve
    postviral nörolabirentitdir.
  • Hastalar kafa travmasiyla tipik BPPV atagi
    geçirirler. Bu travma siklikla bilinç kaybina
    neden olmaz. Daha önce viral labirentit geçiren
    hastalarda tipik ataklar viral enfeksiyondan
    aylar ve yillar sonra tekrarlar.
  • Idiopatik BPPV hastalarda K/E 2.3tür ve 60 yas
    üzerinde pik yapar. Postviral BPPV ise 4. dekatta
    pik yapar.

33
BPPV
  • Hastaligin tanisinda Dix ve Hallpikein 1952de
    tanimladiklari pozisyonel testler kullanilir.
  • Hasta belirli pozisyonu alinca bas dönmesi ve
    nistagmusu baslar.
  • Nistagmus
  • 10-15 saniye süren bir latent süreden sonra
    ortaya çikar
  • Geçici bir nistagmustur.(30 saniyeden kisa
    sürer)
  • Nistagmus rotatuar tiptedir ve rotasyon yönü sol
    kulak altta iken saat yönünde, sag kulak altta
    iken saat yönünün tersi istikamettedir.
  • Nistagmus ayni pozisyon yinelendigi zaman
    yavaslar ve süresi kisalir.
  • Nistagmusta adaptasyon ve yorgunluk söz
    konusudur.

34
  • DIX-HALLPIKE MANEVRASI

35
PATOFIZYOLOJI
  • BPPV patofizyolojisinde iki ana hipotez öne
    sürülmüstür. Kupulolitiazis hipotezinde ortaya
    çikan semptomlarin dejenere olmus utriküler
    makuladan kaynaklandigi öne sürülmüs ve posterior
    semisirküler kanala (PSK) yapistigi düsünülen
    otokonialar  sorumlu tutulmustur.

36
(No Transcript)
37
PATOFIZYOLOJI
  • Ancak Dix-Hallpike manevrasi ile gözlenen
    karakteristik nistagmusun özelliklerini yeterince
    açiklayamamasi ve semisirküler kanallara yönelik
    yapilan cerrahi müdahalelerde semisirküler kanal
    içerisinde tebesir benzeri partiküllerin
    (kanalit) izlenmesi ile bu görüs yerini
    Kanalolitiyazis hipotezine birakmistir.

38
BPPV - Tedavi
  • BPPVde ilaç tedavisinin genellikle iyilestirici
    bir etkisi bulunmaz.
  • Ancak bazi bas hareketleriyle kanal içinde ki
    partiküller yer çekimi yardimiyla kanal disina
    utrikulusa iletilir. Bu tedavi hareketlerini ilk
    önce Semon tanimladi.
  • Hasta muayene masasina dik olarak oturur. Basi
    düzdür ve karsiya bakar.
  • Hasta bir kulagi üzerine yatirilir ve bu
    pozisyonda 3 dakika bekletilir.
  • Bu sürenin bitiminde bas 45 derece tavana dogru
    döndürülür ve 3 dakika bu pozisyonda kalir.
  • Daha sonra hasta karsi kulagi üzerine yatirilir.
    Bu pozisyonda da 3 dakika bekletilir.
  • Bu sürenin bitiminde hastanin basi 45 derece yere
    dogru çevrilir ve bes dakika bu pozisyonda kalir.
  • Semona göre bu hareketler birer hafta aralarla
    yinelenir ve bas dönmesi görülmeyen son iki
    seanstan sonra tedaviye son verilir.

39
BPPV - Tedavi
  • Epley 1992de Semon manevrasinin hasta için
    travmatik oldugunu düsünerek yeni bir manevra
    tanimladi.
  • Epley manevralarinda hasta basi diktir ve
    karsiya bakar. Testi yapan kisi hastanin
    arkasinda yer alir.
  • Hasta yatirilir, bas masadan asagi sarkar ve
    doktor tarafindan desteklenir. Hastanin basi 45
    derece sola döndürülür. Bir süre sonra (latent
    süre) nistagmus baslar ve nistagmus kesilinceye
    kadar beklenir. Nistagmusun son bulmasiyla
    hastanin basi 45 derece saga çevrilir. Burada da
    ayni süre beklenir.

40
  • Bunda sonra bas 135 derece saga çevrilir ve ayni
    süre burada da beklenir.
  • Bas saga dönmüs durumda hasta oturur duruma
    getirilir. Gene ayni süre beklenir.
  • Bas düz konuma getirilir ve çene 20 derece öne
    egilir.
  • Bütün pozisyonlarda nistagmusun son bulmasi
    beklenir. Süre nistagmusun son bulmasiyla
    sinirlidir.

41
EPLEY MANEVRASI
42
EPLEY MANEVRASI
43
EPLEY MANEVRASI
44
EPLEY MANEVRASI
45
(No Transcript)
46
BPPV - Tedavi
  • Epleye göre manevralar birer hafta aralarla
    uygulanmalidir
  • Manevradan sonra 48 saat süre ile hastanin basini
    öne ve arkaya egmesi yasaklanir.
  • Semon ve Epleye göre elde edilen sonuçlar yüz
    güldürücüdür. Yaklasik 95 hasta yakinmalardan
    kurtulur.
  • Tekrarlama halinde ayni manevralar tekrarlanir.

47
BPPV Cerrahi Tedavi
  • Singüler nörektomi
  • Posterior kanal tikanmasi

48
BPPV Singüler nörektomi
  • Singüler sinir inferior vestibüler sinirin
    PSCCnin ampullasina giden liflerden olusur.
  • Bu operasyonu ilk uygulayan Gaceke göre singüler
    nörektominin iki endikasyonu vardir.
  • BPPV. Bu ameliyat için tedaviye cevap vermeyen en
    az bir sene vertigosu devam eden hastalar
    seçilir.
  • Transkanal labirentektomilerde tam bir
    denervasyon saglamak için kanal açilir ve sinir
    kesilir. Labirentektomilerin ek ameliyati gibi
    kabul edilir.
  • Postop en önemli komplikayonu sensorinöral isitme
    kaybidir.

49
SINGULAR NÖREKTOMI
50
BPPV Posterior kanal tikanmasi
  • 1990 yilinda Parnes ve McClure sensorinöral
    isitme kaybi bulunan iki kiside posterior kanal
    tikanmasini denediler.
  • Daha sonra yapilan çalismalarla bu teknik daha da
    gelistirildi ve ayni islem CO2 lazerle
    gerçeklestirildi.
  • Kanalin tikanmasi yerçekimine duyarli olan kupula
    hareketlerini ortadan kaldirmaz. Kupula
    hareketleriyle endolenfin hareketi ortaya çikar.
    Yani bu ameliyatla tam sifa elde etmenin mümkün
    olmadigini savunan görüsler mevcut.

51
POSTERIOR SEMISIRKÜLER KANAL OKLÜZYONU
52
IDIOPATIK PERILENFATIK FISTULA
  • Perilenfatik fistul deyimi, zar labirentin
    çevresindeki perilenf içeren perilenfatik
    aralikla orta kulak boslugu arasinda anormal bir
    fistülün varligini belirtir.
  • IPF fötal hayatta otikkapsülde varolan ve içi
    fibröz doku ile dolu olan çatlagin çesitli
    nedenlerle yeniden islerlik kazanmasi olarak
    yorumlanir.
  • Ani yada giderek artan sensorinöral isitme kaybi,
  • periferik tipte kisa süreli siddetli bas dönmesi
  • Erken tani ve tedavi ile iyilesme saglanan tek
    sensorinöral isitme kaybi olmasi bakimindan
    önemlidir.

53
IDIOPATIK PERILENFATIK FISTULA
  • IPF tanisi koymak için iki önemli tani kriteri
    vardir
  • Ani gelisen veya progresyon gösteren sensorinöral
    isitme kaybi
  • Fistül testi olumlu olan bas dönmeleri,
    pozisyonla ortaya çikan nistagmus ve bas
    dönmeleridir.
  • Valsalva manevrasi bas dönmesini arttirir.
  • Kural olarak tek taraflidir.
  • Bazi hastalar hasta kulak yukari geldigi zaman
    isitmelerinin düzeldigini bildirmislerdir.

54
IDIOPATIK PERILENFATIK FISTULA
  • Anamnezde travma hikayesi önemlidir. Kulaga direk
    darbe, barotravma, fiziki olarak yüklenme, agir
    sporlar, valsalva manevrasi gibi.
  • Valsalva manevrasi ile vestibüler belirtiler
    bariz hale getirilebilir.
  • Fistül testinin pozitif olasiligi 20-50 arasinda
    degismektedir.
  • Hastada görüntüleme tekniklerinde iki nokta
    önemlidir.
  • Iç kulakta hava bulunma olasiligi yüksektir ve
    hava bulunmasi fistül için patognomiktir.
  • Özellikle çocuk hastalarda anomali sikligi
    yüksektir. Anomali orta kulakta veya iç kulakta
    olabilir.

55
IDIOPATIK PERILENFATIK FISTULA Tedavi
  • Ilk yapilmasi gereken medikal tedavidir.
    Fistüller 40 spontan kapanirlar.
  • Hasta hospitalize edilir. Hastanin basi kalp
    seviyesinden üstte tutulmalidir. Hasta kesin
    yatak istirahati yapmalidir.
  • Hasta en az bes gün hastanede tutulur. Bu sürede
    her gün odyometrik izleme yapilir. Bu sürede
    isitmede ve vestibüler belirtilerde kötülesme
    görülürse hasta cerrahi müdahaleye alinir.

56
IPF Cerrahi tedavi
  • Eger açik bir cerrahi travma, kafa travmasi ve
    kolesteatom gibi semisirküler kanallarda asinma
    meydana getiren iltihabi ve tümöral nedenler söz
    konusu degilse fistül iki noktadan gelisir.
  • Fissula ante fenestram
  • Yuvarlak pencere tabanindan posterior yarim daire
    kanal ampullasina uzanan bölgede.
  • Buralar konjenital olarak otik kapsülde var olan
    iki fistül yeridir. Içleri fibröz doku ile
    doludur. Fistül saptanirsa çatlak fibröz doku ile
    doldurulur. Fibrin glu ile yapistirilir. Mukoza
    üstüne örtülür.

57
IPF Cerrahi tedavi
  • Ameliyatla vestibüler belirtiler 90-100 oraninda
    iyilesir fakat 15 dolayinda nüks görülür.
  • Koklear belirtilerde iyilesme orani düsüktür. Ani
    sagirlik biçiminde ortaya çikmis isitme
    kayiplarinda elde edilen iyilesme, progresif
    sekilde gelisen isitme kayiplarina göre daha
    iyidir.

58
MENIERE HASTALIGI
  • Fluktuan SN isitme kaybi
  • Tinnitus
  • Vertigo
  • Aural dolgunluk ve basinç hissi,
  • semptomlari ile karakterize membranöz labirent
    hastaligidir.

59
Genel Özellikler
  • 1861 yilinda Prospers Meniere tarafindan
    hastaligin kompleks semptomlari tanimlanmistir.
  • Insidansi ortalama 50/100.000
  • Kadin/Erkek orani 1.3/1.
  • Familyal geçis hastalarin 10-20sinde rapor
    edilmistir.

60
Genel Özellikler
  • Semptomlar 20-60 yaslar arasinda baslar(ortalama
    40 yas)
  • Yaklasik olarak 30 ikinci kulak da olaya istirak
    eder.
  • Irklar arasi fark rapor edilmemistir.
  • Sag ve sol kulak esit oranda tutulur.

61
Klinik
  • MHnin tipik klinik bulgusu
  • episodik rotatuar vertigo atagi ( 96)
  • tinnitus ( 91)
  • ayni tarafta isitme kaybi ( 87)dir
  • Atak süreleri degisken olup genelde 2-3 saat
    süren ataklar mevcuttur. 10 hastada ataklar 30
    dakikadan kisa sürer. Ataklarin 24 saatten uzun
    sürmesi pek beklenen bir bulgu degildir.
  • Vertigo ile birlikte bulanti ve kusma
  • Atak esnasinda hastanin bilinci ve oryantasyonu
    bozulmaz.
  • Hiçbir fokal nörolojik defisiti bulunmaz.

62
Meniere Hastaligi Klinik
  • Sensorinöral isitme kaybi MHnin kardinal bir
    bulgusudur. Isitme kaybi tipik olarak fluktasyon
    gösterir ve progresif bir seyir izler.
  • Akut atakta isitmede her zaman bir azalma söz
    konusudur.
  • Hastaligin erken dönemlerinde düsük frekanslarda
    isitme kaybi karakteristiktir.
  • Diger bir erken bulgu ise düsük frekanslarda
    isitme kaybi ile beraber yüksek frekanslarda da
    isitme kaybinin olmasi ve odyogramda tipik ters
    V seklinin görülmesidir.

63
Meniere Hastaligi Patogenez
  • Hastaligin tanimlandigi ilk yillarda esas neden
    endolenfatik hidropstan olarak düsünülüyordu. Bu
    nedenle Portmann 1926da ilk endolenfatik kese
    drenaj ameliyatini gerçeklestirdi.
  • Bugün Endolenfatik hidropsun olusumunun
    temelinde, endolenfin longitudinal akiminin
    herhangi bir sebeple yavaslamasi veya kesilmesi
    suçlanmaktadir.

64
ETYOLOJIK TEORILER
  • Asiri üretim , yetersiz emilim.
  • Ductus endolenfatikus blokaji (Schuknecht ve
    Ruther)
  • Endolenfatik kanal ve vestibuler aquaduct
    proksimal çap darligi (Hebbar ve Masutani)
  • Endolenfatik saccus hipoplazisi.
  • Aquaductus vestibuli eksternal açiklik çapinin
    küçük olmasi(Yamamoto ve Mizukami)
  • Saccus endolenfatikus vaskülaritesinde azalma
    (Ikeda ve Sando)
  • Temporal kemik pnömatizasyon azligi.

65
Meniere Hastaligi Etiyoloji
  • Etioloji
  •    Genetik faktörler(Ailesel yatkinlik 14-20)
  •    Anatomik faktörler (küçük vestibüler aquaduck)
  •    Travma (fiziksel ve akustik)
  •    Viral enfeksiyonlar (HSV 1, VP1)
  •   Allerji (Pulec 1972, 81 çocukluk çagi allerji
    hik.)
  •    Otoimmunite(kesede Ig deposit, anti tip 2 kol
    ab)
  •   Psikosomatik ve kisilik özellikleri

66
TANISAL TESTLER
  • Vestibuler testler
  • E.N.G.
  • Bitermal Kalorik test
  • Posturografi

67
  • ENG
  • Kalorik ve rotasyonel stimulasyon sonrasi göz
    hareketlerini kaydederek vestibüler fonksiyonlari
    degerlendirir. Meniere hastaliginda pozisyonla
    degisen spontan nistagmus görülür.
  • Kalorik test
  • Kalorik stimulasyon cevabin tutulan kulakta
    46 ile 74 azaldigi bulunmus. Tam vestibüler
    fonksiyon kaybi(6-11) yine kalorik testle ortaya
    konur.

68
TANISAL TESTLER
  • Odiyolojik Testler
  • Pure tone odiogramda düsük tonlari
    tutan SNIK görülür
  • Speech diskrimasyon skorlari
    düsüktür.
  • SISI()
  • Bekesy odyometrisinde tip-II
  • Rahatsiz edici ses yüksekligi(UCL)
    seviyesi düser
  • BERA

69
TANISAL TESTLER
  • ECochG
  • isitme kaybi sirasinda (-) summasyon
    potansiyelleri artar
  • SP/AP orani 0.30un üzerine çikar.(Bu oran
    Meniere hastalarinin 62sinde yüksek
    bulunmustur.)
  • Isitme kaybi yerlesip, tüylü hücre kaybi
    olusunca SP/AP orani normallesebilir.
  • AP genis ve multipl (-) dalgalar seklinde
    olusabilir.

70
Gliserol Testi
  • Hastalarda 50 oraninda () bulunur.
  • Hastaligin erken ve geç safhalarinda genelde(-)
    sonuç verir.
  • Hastaligin durumu hakkinda bilgi vermez.
  • Test gliserol yerine, mannitol veya furosemid
    ile de yapilabilir.

71
Gliserol Testi
  • Hastaya test öncesinde pure tone odiyogram
    yapilmali ve speech diskrimasyon skoru
    belirlenmelidir.
  • Test için, 1.5 gr/kg 95lik gliserol esit
    hacimde meyve suyu ile karistirilip içirilir.
    Gliserolün alimindan 1.2. ve 3. saatlerde yeni
    bir odiyogram çekilir ve SD skoru yeniden
    belirlenir.
  • Pozitif gliserol testi
  • 250-2000 Hz. arasindaki saf ton
    esiklerin 2 veya daha fazlasinda 10-25 dB kazanç
  • SDSda 12-16 kazanç.

72
MH Medikal Tedavi
  • Vestibüler supresanlar
  • fenotiyazinler (proklorperazin)
  • antihistaminikler (siklizine, dimenhidrinate,
    prometazin hidroklorit)
  • benzodiazepinler (lorezepam, diazepam)
    bulunmaktadir.
  • Benzodiazepinler vestibüler çekirdekteki
    aktiviteyi baskilamakta ayni zamanda atak
    nedeniyle hastada olusan anksiyeteyi
    azaltmaktadir.
  • Scopolamin hidrobromitin transdermal uygulanmasi
  • Astemizol (SSS geçemez)

73
MH Medikal Tedavi
  • Tuz kisitlanmasi, diüretik tedavisi ve
    hiperosmolar dehidratasyon endolenf birikimini
    azaltmaya yönelik önlemlerdir.
  • Kontrol gruplu en iyi çalismada hidroklortiazid
    ve triamteren kombinasyonu kullanilmis. Tedavi
    ile vestibüler semptomlar üzerinde anlamli
    iyilesme saglanmis. Fakat isitme kaybina ve
    tinnitusa etkisi olmadigi gösterilmis.
  • Bugün diüretik tedavini hastaligin progresyonunu
    önleyemedigi konusunda hemfikir vardir.

74
MH Medikal Tedavi
  • MH tedavisinde vasodilatatörler genis bir yer
    tuttu.
  • 1992de Schmidt ve Huizingin yaptigi
    betahistidine ile plasebo grubu karsilastirdigi
    çift kör çalismada 80 hastada iyilesme oldugu
    rapor ettiler.Betahistidinin MHda en etkili ilaç
    oldugunu belirtmisler.
  • Fakat betahistidine tedaviside uzun dönemde
    isitme kaybi üzerine etkisizdir. Semptomlarda
    azalma saglamasina ragmen hastaligin
    progresyonunu engelleyememektedir.

75
CERRAHI TEDAVI
  • Medikal tedavi ile kontrol edilemeyen hastalik
    durumlarinda cerrahi düsünülmelidir. (10 )
  • SRT 80 dBden, SDS 20 den kötü ise
    labirentektomi ve kokleovestibuler nörektomi gibi
    destrüktif cerrahi girisimler uygulanabilir.
  • SRT 50 dBden, SDS 50den iyi ise konservatif
    yöntemler uygulanmalidir.
  • Isiten tek kulagin hastaliginda konservatif
    tedavi yöntemleri seçilir.

76
KONSERVATIF CERRAHI
  • Endolenfatik kese cerrahisi
  • Isitme korunur, 80 vertigo kontrolü
    saglanir.
  • Endolenfatik sac-mastoid shunt
  • Endolenfatik sac-subarachnoid shunt
  • Endolenfatik sac dekompresyonu
  • Sacculotomi ve cochleosacculotomi

77
DESTRÜKTIF CERRAHi
  • Labirentektomi
  • Transkanal labirentektomi
  • Transmastoid labirentektomi
  • Transmeatal kokleovestibuler nörektomi

78
REKÜRREN VESTIBÜLOPATI
  • Meniere hastaliginin 3 tipi oldugu kabul
    ediliyordu.
  • 1.    Klasik Meniere
  • 2.    Koklear Meniere
  • 3.    Vestibüler Meniere
  • Klasik Meniere vakalarinda tinnitus,
    sensörinöral isitme kaybi, episodik vertigo
    birlikte bulunur. Buna karsilik Koklear Meniere
    vakalarinda salt isitme ile ilgili yakinmalar
    varken episodik vertigo bulunmaz. Vestibüler
    Meniere vakalarinda ise yalnizca episodik vertigo
    bulunur. Isitme ile ilgili yakinmalar yoktur.

79
REKÜRREN VESTIBÜLOPATI
  • Ancak 2-5 yil içinde bu tiplerin Klasik Meniere
    hastaligina dönmesi beklenir. Bu düsünce Koklear
    Meniere için dogrulanmistir. Gerçekten Koklear
    Meniere vakalarinin iki yil içinde 76sinda ve
    bes yilda 97sinde episodik vertigo nöbetleri
    tabloya eklenmis ve Klasik Meniere hastaligi
    ortaya çikmistir.
  • Ancak Vestibüler Meniere vakalarinda iki yil
    içinde isitme kaybinin tabloya eklenmesi ve
    klasik tablonun ortaya çikmasi ancak 14 vakada
    gerçeklesmistir.

80
REKÜRREN VESTIBÜLOPATI
  • Barber vestibüler Meniere vakalarini 9.5 yil
    izlemisler ve bu oranda bir artis
    saptamamislardir. Bu nedenle vestibuler Meniere
    hastaliginin ayri bir antite oldugu düsünülmekte
    ve bugün rekürren vestibulopati terimi
    kullanilmaktadir.
  • Hastaligin nedeni bilinmiyor. Viral etioloji
    üzerinde ençok durulan olasiliktir.
  • Bu düsüncenin ana temeli vestibüler nörinit gibi
    belirti vermesidir. Ancak kalorik testte tek
    tarafli azalma ancak 22 vakada bulunmustur.

81
Vestibüler Nörinit
  • Viral labirentit olarak da isimlendirilir.
    Nonspesifik bir viral hastalik olarak baslar
    takiben 6 haftaya varan bir period geçtikten
    sonra ani baslayan vertigo bulanti, kusma,
    siddetli dengesizlik hissi olur.
  • Siddetli atak günler, haftalar boyu sürebilir.
    Kokhlear semptomlar ve nörolojik defisite
    rastlanmaz. Ilk basta kontralateral spontan
    nistagmus vardir . En önemli bulgu tek yada çift
    tarafli olarak kalorik testte görülen azalma yada
    arefleksidir.
  • Genelde vestibüler kompensasyon sonucu bir süre
    sonra semptomlar sona erer. Akut episod sona
    erdiginde ki bu haftalar alabilir hastada
    özellikle ani hareketler yapildiginda bir miktar
    sersemlik hissi belli bir süre daha devam eder.

82
Vestibüler Nörinit
  • Küçük bir oranda hastada vestibüler
    dekompansasyon ve vestibüler supressanlar yeterli
    olmayabilir.
  • Bu tür hastalarda otosklerotik, metabolik ve
    otoimmün faktörlere yönelik arastirma yapilmasi
    uygundur. Bu faktörler taninip tedavi
    baslandiginda semptomlar düzelebilir.
  • Belli bir süre iiygiin tedavi ve gözlemi takiben
    semptomlar devam ediyorsa orta kraniyel fossa
    veya retrolabirentin yolla vestibüler sinir
    kesisi uygun yaklasim olacaktir. Bazi sinir
    spesimenlerinde myelinizasyon anormallikleri
    saptanmistir.

83
OTOLOJIK SIFILIZ
  • Erken ve geç sifiliz olmak üzere iki gruba
    ayrilir. Erken sifiliz ile spiroketin
    alinmasindan sonra iki yil içinde belirti veren
    sifiliz anlasilir.
  • Konjenital sifiliz vakalarinin 38inde ve
    nörolojik sifiliz vakalarinin 80inde
    sensörinöral isitme kaybi en önemli belirtidir.
  • Vestibüler belirtiler hem erken hem de geç
    sifiliz vakalarinda görülebilir.
  • Geç vakalarin Meniere hastaligindan hiç farki
    yoktur.
  • Interstisyel keratit vakalarin 90inda
    birliktedir.

84
OTOLOJIK SIFILIZ
  • Erken sifilizde tedavi benzatin penisilin ile
    yapilir. IM olarak verilen 2.4 milyon ünite
    yeterlidir. Bazilari bu tedaviye ek olarak 10 gün
    süreyle steroid tedavisi de vermektedir.
  • Geç sfilizin tedavisi konusunda bir konsensüs
    yoktur. Genel olarak penisilin ve steroid
    tedavisi birlikte verilir. Tedavi süresi
    konusunda da bir ortak uygulama yoktur.

85
COGAN SENDROMU
  • Cogan sendromu interstisyel keratit, sensörinöral
    isitme kaybi ve Meniere hastaliginda görüldügü
    gibi epizodik vertigo krizleri ile
    karakterizedir.
  • Hastalik otoimmün hastaliklar arasinda kabul
    edilmektedir.
  • Ayrica hastalarda klamidyaya karsi IgG ve IgM
    antikorlar artmistir.

86
COGAN SENDROMU
  • Cogan sendromunun iki tipi vardir TIPIK ve
    ATIPIK
  • Tipik Cogan sendromunda interstisyel keratit
    vardir. Bundan alti ay sonra kulakla ilgili
    bulgular birden baslayan ve yandas belirtilerle
    seyreden vertigo krizleri ortaya çikar ve
    vestibüler fonksiyonlarin tam olarak kaybolmasi
    ile sonuçlanir.
  • Atipik Cogan sendromunda göz bulgulari farklidir.
    Interstisyel keratit yerine sklerit, episklerit,
    papilla ödemi, retinal ayrilmalar söz konusudur.
  • Tipik Cogan sendromu vakalarin 90ini olusturur.
  • Tedavide steroidlerin kullanilir.

87
Intrakraniyal Tümörler
  • Az ancak belli sayidaki hasta primer veya
    sekonder Intrakraniyal tümörlere bagli denge
    bozuklugu ile basvuru yaparlar.
  • Kontrastli veya kontrastsiz CT veya MRI seçilmis
    hastalarda uygulanarak baska açidan sessiz klinik
    veren bu tümörler taninabilir.

88
Akustik Nörinom
  • Selim karakterli, yavas büyüyen bir tümör olup en
    sik olarak VIII. KSnin superior vestibüler
    dalindan köken alir. Bu hastalarin çogunda
    epizodik vertigodan ziyade dengesizlik hissi
    görülür.
  • Büyüyen tm duyma semptomlari ile kendini
    göstermeye baslar. (tek tarafli tinnitus, duyma
    kaybi) . Nadir durumlarda bulgular menier
    sendromundan ayirdedilemez sekilde kendini
    gösterebilirler.
  • Zamanla progressif isitme kaybi görülür. Bu
    durumda SDS total isitme kaybinin ortaya
    çikmasindan çok önce kendini gösterecektir.

89
  • Fasiyal sinirin yakin komsulugunda olmasina
    ragmen tümörün (VII.) kraniyal sinire ait
    gözlenebilir bulgulari ancak ilerlemis vakalarda
    ortaya çikar.
  • Daha sik olarak trigeminal sinirin basisina bagli
    olarak ilk gösterilebilen degisiklik olan azalmis
    korneal hassasiyet gözlenebilir.
  • Zamanla sinir basisina bagli trigeminal sinirin
    innerve ettigi bölgelerde uyusukluk ortaya çikar.
    Nadir durumlarda trigeminal nevralji hastanin ilk
    basvuru semptomu olabilir

90
Akustik Nörinom
  • Odyolojik bulgulari normal saf ses ortalamasi ile
    birlikte düsük diskriminasyon skorlari
    seviyesinden saf seslerde sensörinöral isitme
    kaybi ile birlikte düsük veya sifira yakin
    diskriminasvon kaybi seviyesine kadar degisim
    gösterebilir.
  • BT ile birlikte intravenöz kontrast madde
    kullanimi ile kost effektif ve güvenilir olarak
    1.5-2 cm ve daha büyük tümörler
    gösterilebilmektedir.
  • MR ilk veya tek görüntüleme yöntemi olarak
    kullanilabilir. IV Gadolinium-DPTA enjeksiyonu
    ile birlikte kullanimda 2 mm'ye kadar tümörlerin
    görünür hale getirilip tani konmasi mümkün
    olmaktadir.

91
Kardiovasküler Nedenler
  • Aritmiler genelde denge bozuklugu
    yaratabilmektedir. Bunlar nadiren kulak burun
    bogaz hekimi tarafinin ilk olarak görülmekte.
  • Genelde kardioloji konsültasyonu sirasinda tani
    konmaktadir.
  • Ancak denge bozuklugu nedeni ile ilk defa muayene
    edilen hastalarda düsünülmelidir.

92
Internükleer Oftalmopleji
  • Internükleer oftalmopleji bir tarafta eksternal
    rektus kasinin güçsüzlügü diger tarafta internal
    rektus kasi paralizisi ile karekterize lateral
    göz hareketleri bozuklugudur.
  • Muayenede horizontal nistagmusta oldugu gibi her
    iki tarafa yapilan göz hareketleri, hastanin
    gözleri muayene eden kisinin parmagim izlerken
    incelenerek yapilir.
  • Internükleer oftalmopleji adduktif göz hareketi
    (III. kraniyal sinir) kisitli ve abduktif göz
    hareketleri (VI kraniyal sinir) normal ancak
    kaba bir nistagmus gösteriyorsa konur
  • Patoloji medial longitidunal fasikulusta yer
    alir. Bilateral görülmesi Multipl Skleroz
    hastaligi için patogonomiktir. Tek tarafli ise
    tümör veya vasküler olay düsünülmelidir.

93
Metabolik Vertigo
  • Metabolik Vertigoyu diger formlardan ayirdedici
    klinik semptomlar yoktur.
  • Hipotiroidizm çok nadir görülen ama kesin bir
    sebeptir. Çogu zaman hastalarda vertigo disinda
    klinik vertigo bulgusu yoktur.
  • Hipertiroidi
  • Reaktif hipoglisemi
  • Hiperglisemi
  • Allerjik nedenler basdönmeli hastalarin
    tedavisinde önemlidir ve IgE seviyeleri ölçülerek
    tarama açisindan kullanilabilir.
  • Boya,tiner vb. zararli dumanlara maruz kalma
  • Ototoksik ilaç kullanimi

94
Multipl Skleroz
  • MS klinik pratikte nispeten siklikla rastlanan
    nörolojilk bozukluktur. 10 hastada ilk
    baslangiç semptomu vertigodur ve hastaligin ileri
    döneminde vakalarin üçte birinde vertigo
    gözlenir.
  • Hastalarda vertigo ile birlikte dengesizlik hissi
    görülür. Vertikal nistagmus. Bilateral
    internükleer oftalmopleji ve ataksik göz
    hareketleri taniya yönelik diger ip uçlaridir.
    Charcot triadi (Nistagmus. intansiyonel tennor ve
    heceleyerek konusma) hastalikla gözlenebilir.
  • ENG'de normal bulgulardan periferik veya santral
    bulgulara kadar herseyi gösterebilir. Auditer
    bevin sapi potansiyeli santral iletimde gecikme
    gösterebilir. Daha çok Vizüel evoked potansiyelde
    gecikme gözlenir. Hastaligin etiolojisine yönelik
    çalismalar myeline yönelik otoimmün bir cevaba
    isaret etmektedir.

95
Otitis Media -Otoskleroz
  • Suppüratif ve seröz otitis mediada birlikte
    vestibüler semptomlar görülebilir. Seröz otitte
    orta kulakta sivi olmasina bagli yuvarlak
    pencerenin baskisi seröz labirentit vestibüler
    semptomlardan sorumlu olabilir.
  • Cerrahi veya medikal olarak seröz sivinin
    ortamdan uzaklastirilmasi ile birlikte
    semptomlarda düzelme gözlenir.

96
Otoskleroz
  • Otoskleroz hastaliginda dengesizlik ile iliski
    gösterebilecegi üç bölge vardir. Ilki fîkse olan
    stapes tabanidir.
  • Iç kulagin sivi dinamiginde bir degisiklik
    olabilir ve bu vestibüler semptomlara neden
    olabilir. Çok sayida hastada stapedektomi sonrasi
    semptomlarda düzelme gözlenmektedir.
  • Bazen vertigo stapedektomi sonrasi baslayabilir.
    Bu durum bir perilenf fistülü sonucu
    olabilir.Total irreversibl duyma kaybi ve vertigo
    meydana gelebilir.

97
Temporal Kemik Fraktürleri
  • Transvers Kirik
  • Transvers kirik auditer ve vestibüler
    fonksiyonu tahrip ettiginden dolayi hastanin o
    kulaginda hiçbir vestibüler ve auditer yanit
    kalmaz.
  • Baslangiçta hasta agir derecede vertigo
    hisseder ve hizli komponenti lezyonun karsi
    tarafina vuran spontan nistagmusu vardir.
  • Bir hafta içinde agir olan vertigo düzelir,
    ancak hasta 3 ila 6 ay süresince dengesizlik
    hissetmeye devam eder. Hastada ayni zamanda karsi
    tarafta labirent konküzyonu olabilir ve nervus
    fasiyaliste palsi görülmesi nadir degildir.

98
  • Longitidunal Kirik
  • Longitidunal kiriklar temporal kemilk
    kiriklarinin 80'ini olusturmaktadir. Bu tip
    kiriklarda genelde orta kulaga kanama, timpanik
    membran perforasyonu ve timpanik halka
    bütünlügünde bozulma birlikte görülür.
  • Böylece orta kulaktaki patolojiye bagli iletim
    tipi isitme kaybi ve birlikte var olan labirentin
    konküzyona bagli yüksek frekanslarda sensörinöral
    tip isitme kaybi görülecektir.
  • Bas dönmesi pozisyonel test disinda hafif olur
    veya hiç olmayabilir. Birlikte fasiyal sinir
    paralizisi de görülebilir.

99
Labirent Konküzyonu
  • Kafa travmasina sekonder olur. Özellikle bas
    hareketleriyle birlikte sersemleme ve dengesizlik
    hissi görülür.
  • Odyometrik testlerde yüksek frekanslarda isitme
    kaybi olabilir. ENG de spontan veya pozisyonel
    nistagmus, azalmis vestibüler yanit veya her
    ikisinin birden oldugu saptanir.
  • Konküzyonu etkileri geriye dönen karekterdedir,
    zaman içinde semptomlar ve objektif bulgularda
    normale dönüs gözlenir.

100
Servikal Vertigo
  • Servikal spondilozis ve diger etyolojilere bagli
    olarak ortaya çikar. Servikal spondilozis
    servikal vertebralarda intervertebral disklerin
    dejenerasyonu sonucu ortaya çikar. Disk alani
    daraldikça intervertebral araliklari azalmasi söz
    konusu olur. Bu durumda hareketle birlikte
    annulusun bulgingi artar ve ve annulusa bagli
    periostta artmis gerginlik olusur. Bu da
    vertebral body'nin etrafinda artmis kemik
    proliferasyonuna ve osteofit olusumuna neden
    olur.
  • Laskievvicz spondilozisin baziler ve vertebral
    arterlerin periarterial nöral pleksusunu
    etkiledigini bunun ise damarlarda kontraksiyona
    neden oldugunu ileri sürmüstür. Geçici iskemi ise
    vertigoya neden olmaktadir.
  • Bazi yazarlara görede boyunda propriosepsiyon
    duyusunun kaybinin servikal vertigoya neden
    oldugudur. Emosyonel gerginlik, basin rotasyon ve
    ekstansiyon hareketleri, skalenus antikus dahil
    olmak üzere boyun kaslarinin tiroservikal trunk
    ve subklaviyeri artere siki basisina ve bu
    damarlarin daha proksimalinde vertebral artere
    basisina neden olmaktadir.

101
Servikal Vertigo
  • Yasli hastalarda yatar pozisyondan ayakta
    pozisyona hizli geçis postural hipotansiyona ve
    sonuçta vertebrobaziler yetmezlige neden
    olabilirler.
  • Semptomlar basagrisi, vertigo Senkop
  • Çinlama, genelde düsük frekanslarda isitme kaybi
    Bulanti, kusma (vagal cevap)
  • Vizüel semptomlar, baziler arterin dali olan
    posterior serebral arterin kan akiminda azalmaya
    bagli oksipital lob iskemisine bagli parlayan
    isiklar (sik).
  • Bu semptomlarin her biri bas veya boynun belli
    pozisyonlarinda ve pozisyon degisikliklerinde
    gözlenebilir.
  • Dogru postür, boyun egzersizleri, servikal
    traksiyon, sicak masaj uygulamasi, boynun
    boyunluk ile geçici immobilizasyonu iyi terapötik
    secimlerdir.

102
Migrene Bagli Vertigo
  • Vertebrobaziler migren beyin sapi dolasiminda
    bozukluga bagli olarak görülür. Semptomlar
    arasinda vertigo , dizartri, ataksi, parestezi.
    diplopi, homonim hemianopsi olabilir.
  • Baslangiçtaki vazokonstruksiyonu takiben
    vazodilatasyon olur ve bu da genelde tek tarafli
    zonklar tarz basagrisina neden olur.
  • Hastalarin 50'sinden fazlasinda pozitif aile
    hikayesi mevcuttur.

103
Dr.Hüseyin SARI
  • DINLEDIGINIZ IÇIN TESEKKÜRLER

Saglik Slaytlari Indir
http//hastaneciyiz.blogspot.com
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com