Title: VERTIGO
1VERTIGO
Saglik Slaytlari Indir
http//hastaneciyiz.blogspot.com
2DENGE
- Denge terimi, organizma lokomotor sisteminin
statik ve dinamik olarak uyum içinde çalistigini
anlatmak için kullanilir. - Denge organizmanin sensoriyel organlarindan
biridir ve tad alma, koku alma, dokunma, görme ve
isitme gibi duyularin içerisinde filogenetik
olarak en eskisi, ancak en az bilinenidir.
3- Dengenin saglanmasinda üç asama vardir
- Bilgilendirme
- Bilgilerin denge merkezinde algilanmasi ve
hazirlanmasi - Uygulama (motor yanit)
- Bilgilendirme üç ayri organ tarafindan saglanir
- Oküler sistem
- Vestibüler sistem
- Proprioseptif sistem (derin duyu)
4- Denge merkezi, organizmanin bulundugu ortam
hakkinda gözden, basin durumu hakkinda vestibüler
sistemden, ekstremiteler, eklemler, kaslar ve iç
organlar hakkinda proprioseptif sistemden
bilgiler alir. - Bu organlardan gelen bilgiler denge merkezinde
toplanir, degerlendirilir. Denge merkezi bu
sayede organizmanin içinde bulundugu ortami görür.
5- Bu sistemlerden merkeze gelen uyarilar sonucu
olusan cevaplar longitudinal lifler yoluyla göz
kaslarina, vestibülo-spinal traktus ile bütün
gövde kaslarina aktarilir. -
- Bu sayede kaslarin tonuslari düzenlenir ve
gerekirse dengenin saglanmasi için organizmaya
gereken hareketler yaptirilir. - Bütün bu islemlerin amaci gerek dururken gerekse
hareket halinde iken organizmanin agirlik
merkezini dayanma düzlemi içinde tutmaktir.
6- Bu denge duyusu, biz hiç farkina varmadan,
algilar alip göz ve gövde kaslarina ileterek
organizmanin postürünü saglar (refleks). - Denge vestibüler sistem, proprioseptif sistem ve
oküler sistemin bir harmoni içerisinde çalismasi
ile saglanir. - Bu sistemlerden herhangi birindeki veya denge
merkezindeki bozukluk organizmayi denge
problemine sokacaktir.
7VERTIGO / DIZZINES
- Organizmanin dengede kalabilmesi için bas kosul
çevresindeki esyalarin sabit kalmasi demektir
(mekan oryantasyonu). - Çevredeki esyalarin organizma için sabit
kalabilmesi için objelerin retinadaki
görüntülerinin hem istirahatta hem de hareket
halinde iken sabit kalmasi gerekmektedir.
8VERTIGO / DIZZINES
- Bas hareketleri sirasinda retinadaki görüntülerin
sabit kalmasi için gözlerinde bir hareket yapmasi
zorunludur. - Bu hareket basimizin hareket dogrultusunun aksi
yönünde ve ayni hizda olmalidir. - Bas ve göz hareketleri arasindaki bu uyum refleks
olarak saglanir ve vestibülo-oküler refleks
olarak adlandirilir.
9VERTIGO / DIZZINES
- Vestibüler sistemdeki bir bozukluk nedeni ile
denge merkezi vestibülden gelen bilgileri alamaz
veya geç alirsa bu iliski bozulur. Göz
hareketleri bas hareketinin hizina uyamaz ve geri
kalir. - Bundan dolayi çevredeki objelerin görüntüsü
retinada sabit kalamaz ve objelerin hareket
ettigi izlenimi alinir.
10VERTIGO / DIZZINES
- Hasta kendini hareketli bir boslukta hisseder.
- Mekan oryantasyonunun bozulmasi ve çevredeki
esyalarin hareketli oldugu izlenimi DIZZINES
olarak adlandirilir. - DIZZINES sendeleme, sallanma, dengede güçlük,
sarhosluk hissi, yerin yükselip alçalmasi,
eklemlerde gevseme hissi, objelerin yandan kaçar
gibi olmasi, basta bosluk hissi, esyalarin
ayaklarin altinda kaymasi, dalgalanma ile tarif
edilirken vertigo bunlardan çok ayri bir
semptomdur.
11VERTIGO
- Vertigoyu ise hastalar etrafin kendi çevresinde
veya kendinin etraftakilerin çevresinde dönmesi
olarak tarif ederler. - Denge bozuklugunda eger rotasyon komponenti var
ise (ister kendinin ister etraftaki objelerin
dönmesi olsun) vertigo tabirini kullanmak, eger
rotasyon olmayan bir denge bozuklugu var ise
dizzines tabirini kullanmak gerekir.
12VERTIGO
- Vertigo vestibüler sistem hastaliklarinin bir
belirtisidir. - Halbuki dizzinesli bir hastada neden bütün bir
vücut olabilir. - Vertigo tanimlayan hastada otonörolojik yaklasim
yeterli iken dizzinesli hastada multidisipliner
bir yaklasim gereklidir.
13VERTIGO
- Vertigo, dis kulak yolunu dolduran busonlardan
baslayarak otolojik sistemin ve santral sinir
sistemin bütün patolojilerine eslik eden bir
semptomdur. - Hastayi ileri derece rahatsiz etmesinin ve
korkutmasinin yani sira hasta tarafindan
anlatilmasinda da güçlükler mevcuttur.
14Periferal Nedenler
- 1.Benign Paroksismal Vertigo
- 2. Perilenfatik Fistül
- 3. Vestibüler Nörinit
- 4. Meniere Hastaligi
- 5. Rekürren Vestibülopati
- 6. Gecikmis Endolenfatik Hidrops
- 7. Cogan sendromu
- 8. Otolojik Sifiliz
- 9. Travmalar
15Santral Nedenler
- 1.Beyin sapi ve serebellum serebrovasküler
olaylar Iskemi, hemoraji, infart - 2.Servikal spondiloz yaslilarda damar
kompresyonu yolu ile iskemi -
- 3.Subklavian çalma fenomeni
- 4.Multiple Skleroz
- 5.Serebello-pontin köse tümörleri
- 6.Kranial nöropatiler
- 7.Posterior fossa tümörleri
- 8.Epileptik nöbetler temporal lob epilepsisi
- 9.Heredofamilial hastaliklar spinoserebeller
dejenerasyonlar - 10.Migren çocukluk çagi benign paroksismal
vertigosu (baska saglik sorunu olmayan çocuklarda
periyodik vertigo ataklari - 11.Multiple afferrent duyu kaybi
16YAKLASIM
- Vertigo sikayeti ile gelen hastanin öncelikle
vertigo ile neyi anlatmaya çalistigini ortaya
koymak gerekmektedir. - Hastalar hekimin her benzetmesine olumlu yanit
verdiklerinden hastaya hiçbir benzetme yapmadan
sikayetini anlattirmak gerekir.
17Daha sonra su sorular sorulmalidir
- Oda dönmekte mi?
- Bilinç kaybi var mi? (periferik vertigoda bilinç
kaybi OLMAZ) - Yürürken sendeleme var mi?
- Vertigo öncesinde baska bir semptom var mi?
(kulaklarda dolgunluk ve basinç) - Kusma ve bulanti eslik ediyor mu?
- Kulaklarda dolgunluk, çinlama, isitme kaybi
olmakta mi? - Vertigo belli pozisyonlarda mi ortaya çikmakta?
(ani kalkis, basin ani hareketleri ile) - Geçirilmis bas travmasi var mi?
18- Vertigo semptomunun tamamen subjektif olusu
hekimi zor durumda birakmaktadir. - Fakat vertigoya eslik eden bazi spontan veya
vestibüler sistemin yapaysal olarak uyarilmasi
sonucu meydana gelen bir takin reflekslerin
gözlemlenmesi bazi objektif bulgular elde
etmemizi saglar.
19- Bunlar
- Nistagmus
- Pozisyonel testler
- Serebellar testler
20MUAYENE
- Hastanin genel görünüm, nabiz ve tansiyon
kontrolü, - Otolojik muayene
- Bas ve boyun muayenesi
- Fistül testi
- Nistagmus
- Kafa çiftleri muayenesi
- Serebellar testler
- Pozisyonel testler
- Isitme testi
- Hematolojik ve radyolojik degerlendirme
21Fistül Testi
- Eger mevcut ise timpanometri cihazi ile dis kulak
yoluna basinç vererek veya tragusa basi yapilarak
bas dönmesi ve nistagmus aranir. - Bas dönmesi ve nistagmus olusuyorsa labirent
fistülü aranmalidir.
22NISTAGMUS
- Göz kürelerinin istem disi, ritmik ve konjuge
hareketleridir. - Subjektif bir yakinma olan dizzines ve vertigonun
TEK OBJEKTIF bulgusudur. - Spontan ve pozisyonel bir nistagmusun saptanmasi
vestibüler sistemdeki bir bozuklugun isareti gibi
alinabilir.
23NISTAGMUS
- Periferik ve santral nistagmus arasindaki farklar
su sekildedir
Periferik nistagmus Santral nistagmus
Her zaman bilateral ve konjugedir Tek tarafli ve diskonjuge olabilir
Horizontal rotatuar bazen pür rotatuardir Herhangi bir yönde özellikle vertikal olabilir. Vertikal nistagmus santral nedenler için patognomoniktir
Hizli yön sabittir Bakis yönüne göre degisir
Hizli faz bakistan etkilenmez Hizli faz her zaman bakis yönünedir
24NISTAGMUS
Periferik nistagmus Santral nistagmus
Oküler fiksasyondan etkilenir Oküler fiksasyondan etkilenmez
Baslangiçta çok siddetli olup zamanla azalir yada kaybolur Süreklidir, hatta zamanla artabilir
Isitme ve vestibüler sistem bozukluklarinin belirtileri ile beraberdir Santral sinir sistemi bozukluklarinin belirtileri ile beraberdir
25NISTAGMUS
- Önemli noktalar
- Ister asagi ister yukari vursun vertikal
nistagmus santral bir patolojinin varligini
gösterir. - Nistagmus bakis yönüne göre yön degistiriyorsa
santral patolojiler söz konusudur. - Nistagmus tek gözde saptaniyor ise veya her iki
gözde saptanip hizlari farkli ise santral
patoloji söz konusudur. - Gözler sabit bir sekilde bir noktaya bakinca
nistagmus azaliyor veya kayboluyorsa periferik
patolojiler düsünülmelidir.
26SEREBELLAR TESTLER
- Parmak-Burun Testi Hasta oturur pozisyonda iken
her iki elin isaret parmagi ile burnunun ucuna
dokunur. Gözler açik ve kapali iken bu hareket
8-10 kez tekrarlanir. - Vestibüler sistem bozukluklarinda Gözler
kapali durumda iken patoloji olan labirent
tarafinda isaret parmagi tam burun ucuna
rastlamaz yada hasta hareketin hizini azaltir ve
burun ucunun sagina yada soluna gittikten sonra
burun ucunu bulur. - Serebellar sistem bozukluklarinda Gözler hem
açik hem de kapali iken parmak ileri geri
hareketlerinden (dismetri) sonra ancak burun
ucunu bulur.
27SEREBELLAR TESTLER
- Hasta oturur pozisyonda iken hekim hastanin
karsisina durup bir elinin isaret parmagini
uzatip hareket ettirerek hastadan dokunmasini
ister. - Serebellar sistem bozukluklarinda hasta bu
hareketleri izleyemez ve hekimin isaret parmagina
dokunamaz ve ileri geri hareketlerden sonra
parmagi bulur. - Bu hareketler ayak parmak uçlari ile
tekrarlanabilir.
28SEREBELLAR TESTLER
- Hastadan para sayma hareketini yapmasi istenir.
Serebellar patolojilerde hasta patoloji olan
tarafta bu hareketi yapamaz. - Hastadan elinin içi asagi ve yukari gelecek
sekilde elini döndürmesi istenir. Serebellar
patolojilerde hasta patoloji olan tarafta bu
hareketi yapamaz.
29SEREBELLAR TESTLER
- ROMBERG TESTI Hasta ayakta iken iki ayagini
topuk ve uçlari yan yana gelecek biçimde
birlestirir. Ellerini simetrik biçimde iki yana
birakir. Dik bir sekilde durarak gözlerini
kapatmasi istenir. - Vestibüler sistem bozukluklarinda Hasta
gözlerini kapayinca patoloji olan tarafa dogru
kayar veya düser. - Serebellar sistem bozukluklarinda Hasta
dengesini saglayamaz ve küçük daireler çizer.
30SEREBELLAR TESTLER
- YÜRÜME TESTI Hastadan düz bir çizgi üstünde önce
gözler açik sonra kapali durumda yürümesi
istenir. - Vestibüler sistem bozukluklarinda Hasta patoloji
olan labirent tarafina kayar. - Serebellar sistem bozukluklarinda Hasta dayanma
düzlemini artirmak için ayaklarini açarak yürür
(ördek yürüyüsü).
31Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo
- Yerçekimine karsi yapilan bas hareketleriyle
ortaya çikan, kisa süreli fakat oldukça siddetli
bas dönmeleridir. - BPPV bütün bas dönmesi vakalarinin 25ini
olusturur. - Hasta çevresindeki esyalarin döndügünü söyler.
- Bas dönmesi kisa sürelidir.(5-30 saniye)
- Bulanti siklikla vardir. Ama kusma görülmez.
- Hastanin isitmesi normaldir, çinlama ve ugultu
tariflemez. - Hastanin bu sikayetleri en az bir hafta sürer
32BPPV
- BPPV çesitli iç kulak hastaliklarinin bir sekeli
olarak ortaya çikabilen bir sendromdur. -
- Hastalarin 50sinde BPPV nedeni ortaya konur.
Bunlar arasinda en sik neden posttravmatik ve
postviral nörolabirentitdir. - Hastalar kafa travmasiyla tipik BPPV atagi
geçirirler. Bu travma siklikla bilinç kaybina
neden olmaz. Daha önce viral labirentit geçiren
hastalarda tipik ataklar viral enfeksiyondan
aylar ve yillar sonra tekrarlar. - Idiopatik BPPV hastalarda K/E 2.3tür ve 60 yas
üzerinde pik yapar. Postviral BPPV ise 4. dekatta
pik yapar.
33BPPV
- Hastaligin tanisinda Dix ve Hallpikein 1952de
tanimladiklari pozisyonel testler kullanilir. - Hasta belirli pozisyonu alinca bas dönmesi ve
nistagmusu baslar. - Nistagmus
- 10-15 saniye süren bir latent süreden sonra
ortaya çikar - Geçici bir nistagmustur.(30 saniyeden kisa
sürer) - Nistagmus rotatuar tiptedir ve rotasyon yönü sol
kulak altta iken saat yönünde, sag kulak altta
iken saat yönünün tersi istikamettedir. - Nistagmus ayni pozisyon yinelendigi zaman
yavaslar ve süresi kisalir. - Nistagmusta adaptasyon ve yorgunluk söz
konusudur.
34 35PATOFIZYOLOJI
- BPPV patofizyolojisinde iki ana hipotez öne
sürülmüstür. Kupulolitiazis hipotezinde ortaya
çikan semptomlarin dejenere olmus utriküler
makuladan kaynaklandigi öne sürülmüs ve posterior
semisirküler kanala (PSK) yapistigi düsünülen
otokonialar sorumlu tutulmustur.
36(No Transcript)
37PATOFIZYOLOJI
- Ancak Dix-Hallpike manevrasi ile gözlenen
karakteristik nistagmusun özelliklerini yeterince
açiklayamamasi ve semisirküler kanallara yönelik
yapilan cerrahi müdahalelerde semisirküler kanal
içerisinde tebesir benzeri partiküllerin
(kanalit) izlenmesi ile bu görüs yerini
Kanalolitiyazis hipotezine birakmistir.
38BPPV - Tedavi
- BPPVde ilaç tedavisinin genellikle iyilestirici
bir etkisi bulunmaz. - Ancak bazi bas hareketleriyle kanal içinde ki
partiküller yer çekimi yardimiyla kanal disina
utrikulusa iletilir. Bu tedavi hareketlerini ilk
önce Semon tanimladi. - Hasta muayene masasina dik olarak oturur. Basi
düzdür ve karsiya bakar. - Hasta bir kulagi üzerine yatirilir ve bu
pozisyonda 3 dakika bekletilir. - Bu sürenin bitiminde bas 45 derece tavana dogru
döndürülür ve 3 dakika bu pozisyonda kalir. - Daha sonra hasta karsi kulagi üzerine yatirilir.
Bu pozisyonda da 3 dakika bekletilir. - Bu sürenin bitiminde hastanin basi 45 derece yere
dogru çevrilir ve bes dakika bu pozisyonda kalir.
- Semona göre bu hareketler birer hafta aralarla
yinelenir ve bas dönmesi görülmeyen son iki
seanstan sonra tedaviye son verilir.
39BPPV - Tedavi
- Epley 1992de Semon manevrasinin hasta için
travmatik oldugunu düsünerek yeni bir manevra
tanimladi. - Epley manevralarinda hasta basi diktir ve
karsiya bakar. Testi yapan kisi hastanin
arkasinda yer alir. - Hasta yatirilir, bas masadan asagi sarkar ve
doktor tarafindan desteklenir. Hastanin basi 45
derece sola döndürülür. Bir süre sonra (latent
süre) nistagmus baslar ve nistagmus kesilinceye
kadar beklenir. Nistagmusun son bulmasiyla
hastanin basi 45 derece saga çevrilir. Burada da
ayni süre beklenir.
40- Bunda sonra bas 135 derece saga çevrilir ve ayni
süre burada da beklenir. - Bas saga dönmüs durumda hasta oturur duruma
getirilir. Gene ayni süre beklenir. - Bas düz konuma getirilir ve çene 20 derece öne
egilir. - Bütün pozisyonlarda nistagmusun son bulmasi
beklenir. Süre nistagmusun son bulmasiyla
sinirlidir.
41EPLEY MANEVRASI
42EPLEY MANEVRASI
43EPLEY MANEVRASI
44EPLEY MANEVRASI
45(No Transcript)
46BPPV - Tedavi
- Epleye göre manevralar birer hafta aralarla
uygulanmalidir - Manevradan sonra 48 saat süre ile hastanin basini
öne ve arkaya egmesi yasaklanir. - Semon ve Epleye göre elde edilen sonuçlar yüz
güldürücüdür. Yaklasik 95 hasta yakinmalardan
kurtulur. - Tekrarlama halinde ayni manevralar tekrarlanir.
47BPPV Cerrahi Tedavi
- Singüler nörektomi
- Posterior kanal tikanmasi
48BPPV Singüler nörektomi
- Singüler sinir inferior vestibüler sinirin
PSCCnin ampullasina giden liflerden olusur. - Bu operasyonu ilk uygulayan Gaceke göre singüler
nörektominin iki endikasyonu vardir. - BPPV. Bu ameliyat için tedaviye cevap vermeyen en
az bir sene vertigosu devam eden hastalar
seçilir. - Transkanal labirentektomilerde tam bir
denervasyon saglamak için kanal açilir ve sinir
kesilir. Labirentektomilerin ek ameliyati gibi
kabul edilir. - Postop en önemli komplikayonu sensorinöral isitme
kaybidir.
49SINGULAR NÖREKTOMI
50BPPV Posterior kanal tikanmasi
- 1990 yilinda Parnes ve McClure sensorinöral
isitme kaybi bulunan iki kiside posterior kanal
tikanmasini denediler. - Daha sonra yapilan çalismalarla bu teknik daha da
gelistirildi ve ayni islem CO2 lazerle
gerçeklestirildi. - Kanalin tikanmasi yerçekimine duyarli olan kupula
hareketlerini ortadan kaldirmaz. Kupula
hareketleriyle endolenfin hareketi ortaya çikar.
Yani bu ameliyatla tam sifa elde etmenin mümkün
olmadigini savunan görüsler mevcut.
51POSTERIOR SEMISIRKÜLER KANAL OKLÜZYONU
52IDIOPATIK PERILENFATIK FISTULA
- Perilenfatik fistul deyimi, zar labirentin
çevresindeki perilenf içeren perilenfatik
aralikla orta kulak boslugu arasinda anormal bir
fistülün varligini belirtir. - IPF fötal hayatta otikkapsülde varolan ve içi
fibröz doku ile dolu olan çatlagin çesitli
nedenlerle yeniden islerlik kazanmasi olarak
yorumlanir. - Ani yada giderek artan sensorinöral isitme kaybi,
- periferik tipte kisa süreli siddetli bas dönmesi
- Erken tani ve tedavi ile iyilesme saglanan tek
sensorinöral isitme kaybi olmasi bakimindan
önemlidir.
53IDIOPATIK PERILENFATIK FISTULA
- IPF tanisi koymak için iki önemli tani kriteri
vardir - Ani gelisen veya progresyon gösteren sensorinöral
isitme kaybi - Fistül testi olumlu olan bas dönmeleri,
pozisyonla ortaya çikan nistagmus ve bas
dönmeleridir. - Valsalva manevrasi bas dönmesini arttirir.
- Kural olarak tek taraflidir.
- Bazi hastalar hasta kulak yukari geldigi zaman
isitmelerinin düzeldigini bildirmislerdir.
54IDIOPATIK PERILENFATIK FISTULA
- Anamnezde travma hikayesi önemlidir. Kulaga direk
darbe, barotravma, fiziki olarak yüklenme, agir
sporlar, valsalva manevrasi gibi. - Valsalva manevrasi ile vestibüler belirtiler
bariz hale getirilebilir. - Fistül testinin pozitif olasiligi 20-50 arasinda
degismektedir. - Hastada görüntüleme tekniklerinde iki nokta
önemlidir. - Iç kulakta hava bulunma olasiligi yüksektir ve
hava bulunmasi fistül için patognomiktir. - Özellikle çocuk hastalarda anomali sikligi
yüksektir. Anomali orta kulakta veya iç kulakta
olabilir.
55IDIOPATIK PERILENFATIK FISTULA Tedavi
- Ilk yapilmasi gereken medikal tedavidir.
Fistüller 40 spontan kapanirlar. - Hasta hospitalize edilir. Hastanin basi kalp
seviyesinden üstte tutulmalidir. Hasta kesin
yatak istirahati yapmalidir. - Hasta en az bes gün hastanede tutulur. Bu sürede
her gün odyometrik izleme yapilir. Bu sürede
isitmede ve vestibüler belirtilerde kötülesme
görülürse hasta cerrahi müdahaleye alinir.
56IPF Cerrahi tedavi
- Eger açik bir cerrahi travma, kafa travmasi ve
kolesteatom gibi semisirküler kanallarda asinma
meydana getiren iltihabi ve tümöral nedenler söz
konusu degilse fistül iki noktadan gelisir. -
- Fissula ante fenestram
- Yuvarlak pencere tabanindan posterior yarim daire
kanal ampullasina uzanan bölgede. - Buralar konjenital olarak otik kapsülde var olan
iki fistül yeridir. Içleri fibröz doku ile
doludur. Fistül saptanirsa çatlak fibröz doku ile
doldurulur. Fibrin glu ile yapistirilir. Mukoza
üstüne örtülür.
57IPF Cerrahi tedavi
- Ameliyatla vestibüler belirtiler 90-100 oraninda
iyilesir fakat 15 dolayinda nüks görülür. - Koklear belirtilerde iyilesme orani düsüktür. Ani
sagirlik biçiminde ortaya çikmis isitme
kayiplarinda elde edilen iyilesme, progresif
sekilde gelisen isitme kayiplarina göre daha
iyidir.
58MENIERE HASTALIGI
- Fluktuan SN isitme kaybi
- Tinnitus
- Vertigo
- Aural dolgunluk ve basinç hissi,
- semptomlari ile karakterize membranöz labirent
hastaligidir.
59Genel Özellikler
- 1861 yilinda Prospers Meniere tarafindan
hastaligin kompleks semptomlari tanimlanmistir. - Insidansi ortalama 50/100.000
- Kadin/Erkek orani 1.3/1.
- Familyal geçis hastalarin 10-20sinde rapor
edilmistir.
60Genel Özellikler
- Semptomlar 20-60 yaslar arasinda baslar(ortalama
40 yas) - Yaklasik olarak 30 ikinci kulak da olaya istirak
eder. - Irklar arasi fark rapor edilmemistir.
- Sag ve sol kulak esit oranda tutulur.
61Klinik
- MHnin tipik klinik bulgusu
- episodik rotatuar vertigo atagi ( 96)
- tinnitus ( 91)
- ayni tarafta isitme kaybi ( 87)dir
- Atak süreleri degisken olup genelde 2-3 saat
süren ataklar mevcuttur. 10 hastada ataklar 30
dakikadan kisa sürer. Ataklarin 24 saatten uzun
sürmesi pek beklenen bir bulgu degildir. - Vertigo ile birlikte bulanti ve kusma
- Atak esnasinda hastanin bilinci ve oryantasyonu
bozulmaz. - Hiçbir fokal nörolojik defisiti bulunmaz.
62Meniere Hastaligi Klinik
- Sensorinöral isitme kaybi MHnin kardinal bir
bulgusudur. Isitme kaybi tipik olarak fluktasyon
gösterir ve progresif bir seyir izler. - Akut atakta isitmede her zaman bir azalma söz
konusudur. - Hastaligin erken dönemlerinde düsük frekanslarda
isitme kaybi karakteristiktir. - Diger bir erken bulgu ise düsük frekanslarda
isitme kaybi ile beraber yüksek frekanslarda da
isitme kaybinin olmasi ve odyogramda tipik ters
V seklinin görülmesidir.
63Meniere Hastaligi Patogenez
- Hastaligin tanimlandigi ilk yillarda esas neden
endolenfatik hidropstan olarak düsünülüyordu. Bu
nedenle Portmann 1926da ilk endolenfatik kese
drenaj ameliyatini gerçeklestirdi. - Bugün Endolenfatik hidropsun olusumunun
temelinde, endolenfin longitudinal akiminin
herhangi bir sebeple yavaslamasi veya kesilmesi
suçlanmaktadir.
64ETYOLOJIK TEORILER
- Asiri üretim , yetersiz emilim.
- Ductus endolenfatikus blokaji (Schuknecht ve
Ruther) - Endolenfatik kanal ve vestibuler aquaduct
proksimal çap darligi (Hebbar ve Masutani) - Endolenfatik saccus hipoplazisi.
- Aquaductus vestibuli eksternal açiklik çapinin
küçük olmasi(Yamamoto ve Mizukami) - Saccus endolenfatikus vaskülaritesinde azalma
(Ikeda ve Sando) - Temporal kemik pnömatizasyon azligi.
65Meniere Hastaligi Etiyoloji
- Etioloji
- Genetik faktörler(Ailesel yatkinlik 14-20)
- Anatomik faktörler (küçük vestibüler aquaduck)
- Travma (fiziksel ve akustik)
- Viral enfeksiyonlar (HSV 1, VP1)
- Allerji (Pulec 1972, 81 çocukluk çagi allerji
hik.) - Otoimmunite(kesede Ig deposit, anti tip 2 kol
ab) - Psikosomatik ve kisilik özellikleri
66TANISAL TESTLER
- Vestibuler testler
- E.N.G.
- Bitermal Kalorik test
- Posturografi
-
67- ENG
- Kalorik ve rotasyonel stimulasyon sonrasi göz
hareketlerini kaydederek vestibüler fonksiyonlari
degerlendirir. Meniere hastaliginda pozisyonla
degisen spontan nistagmus görülür. - Kalorik test
- Kalorik stimulasyon cevabin tutulan kulakta
46 ile 74 azaldigi bulunmus. Tam vestibüler
fonksiyon kaybi(6-11) yine kalorik testle ortaya
konur.
68TANISAL TESTLER
- Odiyolojik Testler
- Pure tone odiogramda düsük tonlari
tutan SNIK görülür - Speech diskrimasyon skorlari
düsüktür. - SISI()
- Bekesy odyometrisinde tip-II
- Rahatsiz edici ses yüksekligi(UCL)
seviyesi düser - BERA
-
69TANISAL TESTLER
- ECochG
- isitme kaybi sirasinda (-) summasyon
potansiyelleri artar - SP/AP orani 0.30un üzerine çikar.(Bu oran
Meniere hastalarinin 62sinde yüksek
bulunmustur.) - Isitme kaybi yerlesip, tüylü hücre kaybi
olusunca SP/AP orani normallesebilir. - AP genis ve multipl (-) dalgalar seklinde
olusabilir.
70Gliserol Testi
- Hastalarda 50 oraninda () bulunur.
- Hastaligin erken ve geç safhalarinda genelde(-)
sonuç verir. - Hastaligin durumu hakkinda bilgi vermez.
- Test gliserol yerine, mannitol veya furosemid
ile de yapilabilir.
71Gliserol Testi
- Hastaya test öncesinde pure tone odiyogram
yapilmali ve speech diskrimasyon skoru
belirlenmelidir. - Test için, 1.5 gr/kg 95lik gliserol esit
hacimde meyve suyu ile karistirilip içirilir.
Gliserolün alimindan 1.2. ve 3. saatlerde yeni
bir odiyogram çekilir ve SD skoru yeniden
belirlenir. - Pozitif gliserol testi
- 250-2000 Hz. arasindaki saf ton
esiklerin 2 veya daha fazlasinda 10-25 dB kazanç - SDSda 12-16 kazanç.
72MH Medikal Tedavi
- Vestibüler supresanlar
- fenotiyazinler (proklorperazin)
- antihistaminikler (siklizine, dimenhidrinate,
prometazin hidroklorit) - benzodiazepinler (lorezepam, diazepam)
bulunmaktadir. - Benzodiazepinler vestibüler çekirdekteki
aktiviteyi baskilamakta ayni zamanda atak
nedeniyle hastada olusan anksiyeteyi
azaltmaktadir. - Scopolamin hidrobromitin transdermal uygulanmasi
- Astemizol (SSS geçemez)
73MH Medikal Tedavi
- Tuz kisitlanmasi, diüretik tedavisi ve
hiperosmolar dehidratasyon endolenf birikimini
azaltmaya yönelik önlemlerdir. - Kontrol gruplu en iyi çalismada hidroklortiazid
ve triamteren kombinasyonu kullanilmis. Tedavi
ile vestibüler semptomlar üzerinde anlamli
iyilesme saglanmis. Fakat isitme kaybina ve
tinnitusa etkisi olmadigi gösterilmis. - Bugün diüretik tedavini hastaligin progresyonunu
önleyemedigi konusunda hemfikir vardir.
74MH Medikal Tedavi
- MH tedavisinde vasodilatatörler genis bir yer
tuttu. - 1992de Schmidt ve Huizingin yaptigi
betahistidine ile plasebo grubu karsilastirdigi
çift kör çalismada 80 hastada iyilesme oldugu
rapor ettiler.Betahistidinin MHda en etkili ilaç
oldugunu belirtmisler. - Fakat betahistidine tedaviside uzun dönemde
isitme kaybi üzerine etkisizdir. Semptomlarda
azalma saglamasina ragmen hastaligin
progresyonunu engelleyememektedir.
75CERRAHI TEDAVI
- Medikal tedavi ile kontrol edilemeyen hastalik
durumlarinda cerrahi düsünülmelidir. (10 ) - SRT 80 dBden, SDS 20 den kötü ise
labirentektomi ve kokleovestibuler nörektomi gibi
destrüktif cerrahi girisimler uygulanabilir. - SRT 50 dBden, SDS 50den iyi ise konservatif
yöntemler uygulanmalidir. - Isiten tek kulagin hastaliginda konservatif
tedavi yöntemleri seçilir.
76KONSERVATIF CERRAHI
- Endolenfatik kese cerrahisi
- Isitme korunur, 80 vertigo kontrolü
saglanir. - Endolenfatik sac-mastoid shunt
- Endolenfatik sac-subarachnoid shunt
- Endolenfatik sac dekompresyonu
- Sacculotomi ve cochleosacculotomi
77DESTRÜKTIF CERRAHi
- Labirentektomi
- Transkanal labirentektomi
- Transmastoid labirentektomi
-
- Transmeatal kokleovestibuler nörektomi
78REKÜRREN VESTIBÜLOPATI
- Meniere hastaliginin 3 tipi oldugu kabul
ediliyordu. - 1. Klasik Meniere
- 2. Koklear Meniere
- 3. Vestibüler Meniere
- Klasik Meniere vakalarinda tinnitus,
sensörinöral isitme kaybi, episodik vertigo
birlikte bulunur. Buna karsilik Koklear Meniere
vakalarinda salt isitme ile ilgili yakinmalar
varken episodik vertigo bulunmaz. Vestibüler
Meniere vakalarinda ise yalnizca episodik vertigo
bulunur. Isitme ile ilgili yakinmalar yoktur.
79REKÜRREN VESTIBÜLOPATI
- Ancak 2-5 yil içinde bu tiplerin Klasik Meniere
hastaligina dönmesi beklenir. Bu düsünce Koklear
Meniere için dogrulanmistir. Gerçekten Koklear
Meniere vakalarinin iki yil içinde 76sinda ve
bes yilda 97sinde episodik vertigo nöbetleri
tabloya eklenmis ve Klasik Meniere hastaligi
ortaya çikmistir. - Ancak Vestibüler Meniere vakalarinda iki yil
içinde isitme kaybinin tabloya eklenmesi ve
klasik tablonun ortaya çikmasi ancak 14 vakada
gerçeklesmistir.
80REKÜRREN VESTIBÜLOPATI
- Barber vestibüler Meniere vakalarini 9.5 yil
izlemisler ve bu oranda bir artis
saptamamislardir. Bu nedenle vestibuler Meniere
hastaliginin ayri bir antite oldugu düsünülmekte
ve bugün rekürren vestibulopati terimi
kullanilmaktadir. - Hastaligin nedeni bilinmiyor. Viral etioloji
üzerinde ençok durulan olasiliktir. - Bu düsüncenin ana temeli vestibüler nörinit gibi
belirti vermesidir. Ancak kalorik testte tek
tarafli azalma ancak 22 vakada bulunmustur.
81Vestibüler Nörinit
- Viral labirentit olarak da isimlendirilir.
Nonspesifik bir viral hastalik olarak baslar
takiben 6 haftaya varan bir period geçtikten
sonra ani baslayan vertigo bulanti, kusma,
siddetli dengesizlik hissi olur. - Siddetli atak günler, haftalar boyu sürebilir.
Kokhlear semptomlar ve nörolojik defisite
rastlanmaz. Ilk basta kontralateral spontan
nistagmus vardir . En önemli bulgu tek yada çift
tarafli olarak kalorik testte görülen azalma yada
arefleksidir. - Genelde vestibüler kompensasyon sonucu bir süre
sonra semptomlar sona erer. Akut episod sona
erdiginde ki bu haftalar alabilir hastada
özellikle ani hareketler yapildiginda bir miktar
sersemlik hissi belli bir süre daha devam eder.
82Vestibüler Nörinit
- Küçük bir oranda hastada vestibüler
dekompansasyon ve vestibüler supressanlar yeterli
olmayabilir. - Bu tür hastalarda otosklerotik, metabolik ve
otoimmün faktörlere yönelik arastirma yapilmasi
uygundur. Bu faktörler taninip tedavi
baslandiginda semptomlar düzelebilir. - Belli bir süre iiygiin tedavi ve gözlemi takiben
semptomlar devam ediyorsa orta kraniyel fossa
veya retrolabirentin yolla vestibüler sinir
kesisi uygun yaklasim olacaktir. Bazi sinir
spesimenlerinde myelinizasyon anormallikleri
saptanmistir.
83OTOLOJIK SIFILIZ
- Erken ve geç sifiliz olmak üzere iki gruba
ayrilir. Erken sifiliz ile spiroketin
alinmasindan sonra iki yil içinde belirti veren
sifiliz anlasilir. - Konjenital sifiliz vakalarinin 38inde ve
nörolojik sifiliz vakalarinin 80inde
sensörinöral isitme kaybi en önemli belirtidir. - Vestibüler belirtiler hem erken hem de geç
sifiliz vakalarinda görülebilir. - Geç vakalarin Meniere hastaligindan hiç farki
yoktur. - Interstisyel keratit vakalarin 90inda
birliktedir.
84OTOLOJIK SIFILIZ
- Erken sifilizde tedavi benzatin penisilin ile
yapilir. IM olarak verilen 2.4 milyon ünite
yeterlidir. Bazilari bu tedaviye ek olarak 10 gün
süreyle steroid tedavisi de vermektedir. - Geç sfilizin tedavisi konusunda bir konsensüs
yoktur. Genel olarak penisilin ve steroid
tedavisi birlikte verilir. Tedavi süresi
konusunda da bir ortak uygulama yoktur.
85COGAN SENDROMU
- Cogan sendromu interstisyel keratit, sensörinöral
isitme kaybi ve Meniere hastaliginda görüldügü
gibi epizodik vertigo krizleri ile
karakterizedir. - Hastalik otoimmün hastaliklar arasinda kabul
edilmektedir. - Ayrica hastalarda klamidyaya karsi IgG ve IgM
antikorlar artmistir.
86COGAN SENDROMU
- Cogan sendromunun iki tipi vardir TIPIK ve
ATIPIK - Tipik Cogan sendromunda interstisyel keratit
vardir. Bundan alti ay sonra kulakla ilgili
bulgular birden baslayan ve yandas belirtilerle
seyreden vertigo krizleri ortaya çikar ve
vestibüler fonksiyonlarin tam olarak kaybolmasi
ile sonuçlanir. - Atipik Cogan sendromunda göz bulgulari farklidir.
Interstisyel keratit yerine sklerit, episklerit,
papilla ödemi, retinal ayrilmalar söz konusudur. - Tipik Cogan sendromu vakalarin 90ini olusturur.
- Tedavide steroidlerin kullanilir.
87Intrakraniyal Tümörler
- Az ancak belli sayidaki hasta primer veya
sekonder Intrakraniyal tümörlere bagli denge
bozuklugu ile basvuru yaparlar. - Kontrastli veya kontrastsiz CT veya MRI seçilmis
hastalarda uygulanarak baska açidan sessiz klinik
veren bu tümörler taninabilir.
88Akustik Nörinom
- Selim karakterli, yavas büyüyen bir tümör olup en
sik olarak VIII. KSnin superior vestibüler
dalindan köken alir. Bu hastalarin çogunda
epizodik vertigodan ziyade dengesizlik hissi
görülür. - Büyüyen tm duyma semptomlari ile kendini
göstermeye baslar. (tek tarafli tinnitus, duyma
kaybi) . Nadir durumlarda bulgular menier
sendromundan ayirdedilemez sekilde kendini
gösterebilirler. - Zamanla progressif isitme kaybi görülür. Bu
durumda SDS total isitme kaybinin ortaya
çikmasindan çok önce kendini gösterecektir.
89- Fasiyal sinirin yakin komsulugunda olmasina
ragmen tümörün (VII.) kraniyal sinire ait
gözlenebilir bulgulari ancak ilerlemis vakalarda
ortaya çikar. - Daha sik olarak trigeminal sinirin basisina bagli
olarak ilk gösterilebilen degisiklik olan azalmis
korneal hassasiyet gözlenebilir. - Zamanla sinir basisina bagli trigeminal sinirin
innerve ettigi bölgelerde uyusukluk ortaya çikar.
Nadir durumlarda trigeminal nevralji hastanin ilk
basvuru semptomu olabilir
90Akustik Nörinom
- Odyolojik bulgulari normal saf ses ortalamasi ile
birlikte düsük diskriminasyon skorlari
seviyesinden saf seslerde sensörinöral isitme
kaybi ile birlikte düsük veya sifira yakin
diskriminasvon kaybi seviyesine kadar degisim
gösterebilir. - BT ile birlikte intravenöz kontrast madde
kullanimi ile kost effektif ve güvenilir olarak
1.5-2 cm ve daha büyük tümörler
gösterilebilmektedir. - MR ilk veya tek görüntüleme yöntemi olarak
kullanilabilir. IV Gadolinium-DPTA enjeksiyonu
ile birlikte kullanimda 2 mm'ye kadar tümörlerin
görünür hale getirilip tani konmasi mümkün
olmaktadir.
91Kardiovasküler Nedenler
- Aritmiler genelde denge bozuklugu
yaratabilmektedir. Bunlar nadiren kulak burun
bogaz hekimi tarafinin ilk olarak görülmekte. - Genelde kardioloji konsültasyonu sirasinda tani
konmaktadir. - Ancak denge bozuklugu nedeni ile ilk defa muayene
edilen hastalarda düsünülmelidir.
92Internükleer Oftalmopleji
- Internükleer oftalmopleji bir tarafta eksternal
rektus kasinin güçsüzlügü diger tarafta internal
rektus kasi paralizisi ile karekterize lateral
göz hareketleri bozuklugudur. - Muayenede horizontal nistagmusta oldugu gibi her
iki tarafa yapilan göz hareketleri, hastanin
gözleri muayene eden kisinin parmagim izlerken
incelenerek yapilir. - Internükleer oftalmopleji adduktif göz hareketi
(III. kraniyal sinir) kisitli ve abduktif göz
hareketleri (VI kraniyal sinir) normal ancak
kaba bir nistagmus gösteriyorsa konur - Patoloji medial longitidunal fasikulusta yer
alir. Bilateral görülmesi Multipl Skleroz
hastaligi için patogonomiktir. Tek tarafli ise
tümör veya vasküler olay düsünülmelidir.
93Metabolik Vertigo
- Metabolik Vertigoyu diger formlardan ayirdedici
klinik semptomlar yoktur. - Hipotiroidizm çok nadir görülen ama kesin bir
sebeptir. Çogu zaman hastalarda vertigo disinda
klinik vertigo bulgusu yoktur. - Hipertiroidi
- Reaktif hipoglisemi
- Hiperglisemi
- Allerjik nedenler basdönmeli hastalarin
tedavisinde önemlidir ve IgE seviyeleri ölçülerek
tarama açisindan kullanilabilir. - Boya,tiner vb. zararli dumanlara maruz kalma
- Ototoksik ilaç kullanimi
94Multipl Skleroz
- MS klinik pratikte nispeten siklikla rastlanan
nörolojilk bozukluktur. 10 hastada ilk
baslangiç semptomu vertigodur ve hastaligin ileri
döneminde vakalarin üçte birinde vertigo
gözlenir. - Hastalarda vertigo ile birlikte dengesizlik hissi
görülür. Vertikal nistagmus. Bilateral
internükleer oftalmopleji ve ataksik göz
hareketleri taniya yönelik diger ip uçlaridir.
Charcot triadi (Nistagmus. intansiyonel tennor ve
heceleyerek konusma) hastalikla gözlenebilir. - ENG'de normal bulgulardan periferik veya santral
bulgulara kadar herseyi gösterebilir. Auditer
bevin sapi potansiyeli santral iletimde gecikme
gösterebilir. Daha çok Vizüel evoked potansiyelde
gecikme gözlenir. Hastaligin etiolojisine yönelik
çalismalar myeline yönelik otoimmün bir cevaba
isaret etmektedir.
95Otitis Media -Otoskleroz
- Suppüratif ve seröz otitis mediada birlikte
vestibüler semptomlar görülebilir. Seröz otitte
orta kulakta sivi olmasina bagli yuvarlak
pencerenin baskisi seröz labirentit vestibüler
semptomlardan sorumlu olabilir. - Cerrahi veya medikal olarak seröz sivinin
ortamdan uzaklastirilmasi ile birlikte
semptomlarda düzelme gözlenir. -
96Otoskleroz
- Otoskleroz hastaliginda dengesizlik ile iliski
gösterebilecegi üç bölge vardir. Ilki fîkse olan
stapes tabanidir. -
- Iç kulagin sivi dinamiginde bir degisiklik
olabilir ve bu vestibüler semptomlara neden
olabilir. Çok sayida hastada stapedektomi sonrasi
semptomlarda düzelme gözlenmektedir. - Bazen vertigo stapedektomi sonrasi baslayabilir.
Bu durum bir perilenf fistülü sonucu
olabilir.Total irreversibl duyma kaybi ve vertigo
meydana gelebilir.
97Temporal Kemik Fraktürleri
- Transvers Kirik
- Transvers kirik auditer ve vestibüler
fonksiyonu tahrip ettiginden dolayi hastanin o
kulaginda hiçbir vestibüler ve auditer yanit
kalmaz. - Baslangiçta hasta agir derecede vertigo
hisseder ve hizli komponenti lezyonun karsi
tarafina vuran spontan nistagmusu vardir. - Bir hafta içinde agir olan vertigo düzelir,
ancak hasta 3 ila 6 ay süresince dengesizlik
hissetmeye devam eder. Hastada ayni zamanda karsi
tarafta labirent konküzyonu olabilir ve nervus
fasiyaliste palsi görülmesi nadir degildir.
98- Longitidunal Kirik
- Longitidunal kiriklar temporal kemilk
kiriklarinin 80'ini olusturmaktadir. Bu tip
kiriklarda genelde orta kulaga kanama, timpanik
membran perforasyonu ve timpanik halka
bütünlügünde bozulma birlikte görülür. - Böylece orta kulaktaki patolojiye bagli iletim
tipi isitme kaybi ve birlikte var olan labirentin
konküzyona bagli yüksek frekanslarda sensörinöral
tip isitme kaybi görülecektir. - Bas dönmesi pozisyonel test disinda hafif olur
veya hiç olmayabilir. Birlikte fasiyal sinir
paralizisi de görülebilir.
99Labirent Konküzyonu
- Kafa travmasina sekonder olur. Özellikle bas
hareketleriyle birlikte sersemleme ve dengesizlik
hissi görülür. - Odyometrik testlerde yüksek frekanslarda isitme
kaybi olabilir. ENG de spontan veya pozisyonel
nistagmus, azalmis vestibüler yanit veya her
ikisinin birden oldugu saptanir. - Konküzyonu etkileri geriye dönen karekterdedir,
zaman içinde semptomlar ve objektif bulgularda
normale dönüs gözlenir.
100Servikal Vertigo
- Servikal spondilozis ve diger etyolojilere bagli
olarak ortaya çikar. Servikal spondilozis
servikal vertebralarda intervertebral disklerin
dejenerasyonu sonucu ortaya çikar. Disk alani
daraldikça intervertebral araliklari azalmasi söz
konusu olur. Bu durumda hareketle birlikte
annulusun bulgingi artar ve ve annulusa bagli
periostta artmis gerginlik olusur. Bu da
vertebral body'nin etrafinda artmis kemik
proliferasyonuna ve osteofit olusumuna neden
olur. - Laskievvicz spondilozisin baziler ve vertebral
arterlerin periarterial nöral pleksusunu
etkiledigini bunun ise damarlarda kontraksiyona
neden oldugunu ileri sürmüstür. Geçici iskemi ise
vertigoya neden olmaktadir. - Bazi yazarlara görede boyunda propriosepsiyon
duyusunun kaybinin servikal vertigoya neden
oldugudur. Emosyonel gerginlik, basin rotasyon ve
ekstansiyon hareketleri, skalenus antikus dahil
olmak üzere boyun kaslarinin tiroservikal trunk
ve subklaviyeri artere siki basisina ve bu
damarlarin daha proksimalinde vertebral artere
basisina neden olmaktadir.
101Servikal Vertigo
- Yasli hastalarda yatar pozisyondan ayakta
pozisyona hizli geçis postural hipotansiyona ve
sonuçta vertebrobaziler yetmezlige neden
olabilirler. - Semptomlar basagrisi, vertigo Senkop
- Çinlama, genelde düsük frekanslarda isitme kaybi
Bulanti, kusma (vagal cevap) - Vizüel semptomlar, baziler arterin dali olan
posterior serebral arterin kan akiminda azalmaya
bagli oksipital lob iskemisine bagli parlayan
isiklar (sik). - Bu semptomlarin her biri bas veya boynun belli
pozisyonlarinda ve pozisyon degisikliklerinde
gözlenebilir. -
- Dogru postür, boyun egzersizleri, servikal
traksiyon, sicak masaj uygulamasi, boynun
boyunluk ile geçici immobilizasyonu iyi terapötik
secimlerdir.
102Migrene Bagli Vertigo
- Vertebrobaziler migren beyin sapi dolasiminda
bozukluga bagli olarak görülür. Semptomlar
arasinda vertigo , dizartri, ataksi, parestezi.
diplopi, homonim hemianopsi olabilir. - Baslangiçtaki vazokonstruksiyonu takiben
vazodilatasyon olur ve bu da genelde tek tarafli
zonklar tarz basagrisina neden olur. - Hastalarin 50'sinden fazlasinda pozitif aile
hikayesi mevcuttur.
103Dr.Hüseyin SARI
- DINLEDIGINIZ IÇIN TESEKKÜRLER
Saglik Slaytlari Indir
http//hastaneciyiz.blogspot.com