Title: KIZAMIK
1KIZAMIK
http//hastaneciyiz.blogspot.com
Saglik
Slayt
Arsivi
2GENUS MEMBERS GLYCOPROTEINS
Paramyxovirus Parainfluenza virus tip 1
Parainfluenza virus tip 2 HN,F
Parainfluenza virus tip 3 Parainfluenza virus
tip 4 A, B Mumps virus Morbillivirus
Measles H, F Pneumovirus Respiratory
syncytial virus(RSV) F
Paramyxoviridae ailesi
3(No Transcript)
4TANIM
- Kizamik, kizamik (rubeola) virusunun etken
oldugu, özellikle çocuklarda görülen çok
bulasici, ates, nezle, öksürük ve konjonktivit
ile karakterize, enantem ve ekzantemlerle
seyreden döküntülü bir hastaliktir.
5(No Transcript)
6ETYOLOJI
- Kizamik virusu , Paramyxoviridae ailesinin
Morbilivirus genusunda yer alan ve tek antijenik
serotipi olan bir virustur. - 100-250 nm boyutlarinda, negatif polariteli RNA
içeren, heliksel kapsidli zarfli viruslardir.
7- Viral zarf, infekte hücreden gelen bir lipid
tabakasi ve bunun üzerinde bulunan 9-15 nm
uzunlugunda iki tip viral glikoprotein
peplomerler içerir. - Hemaglutinin (H) glikoproteini virusun konak
hücre yüzeyine adsorbsiyonunu saglar. Ayrica H
glikoproteini virusun maymun eritrositlerini
37?Cde hemaglutine etmesini saglar. - Füzyon (F) glikoproteini hücre füzyonunu, hemoliz
olayini ve virusun hücre içersine girmesini
saglar.
8- Paramiksovirus ailesinin diger üyelerinden farki,
kizamik virusunda nöraminidaz aktivitesinin
olmamasidir. - 3- Zarfin hemen altinda bulunan üçüncü protein
virusun hücreden tomurcuklanma ile
olgunlasmasinda anahtar rol oynayan matrix (M)
proteinidir. - 4-Tek iplikli RNAyi çevreleyen nükleokapsid
olusturan diger bir internal protein
nükleoprotein (NP). - Bu nükleoprotein içersinde P ve L olarak diger
iki protein daha mevcuttur. P ve L proteinlerinin
RNA polimeraz aktivitesi tasidigi ve viral RNA
replikasyonunda rol oynadigi saptanmistir.
9- Özyapi proteinlerine karsi olusan T hücre cevabi
kizamiga karsi korunmada rol oynamaktadir. - Klinik örneklerden virus izolasyonu,
- insan ve simian orjinli primer böbrek hücre
kültürlerinde basarili bir sekilde yapilmistir. - Doku kültürlerinde çok nükleuslu dev hücreler
seklinde sitopatik etki meydana getirir. - Konak hücre sitoplazmasi ve nükleusunda inklüzyon
cisimcikleri olusturur.
10EPIDEMIYOLOJI
- Kizamik 2000 yildir bilinen bir hastalik olmasina
ragmen, hastaligin yapisi 150 yil öncesine kadar
bilinmiyordu. - 1846da Panum, Faroe Adalarinda kizamik
epidemisini arastirmis ve hastaligin bulasici, 2
haftalik inkübasyon süresi oldugunu ve geçirilen
hastaligin hayat boyu bagisiklik biraktigini
kaydetmistir.
11- 1963te canli attenüe kizamik virus asilarinin
kullanilmaya baslanmasindan beri hastalik,
Amerika Birlesik Devletleri basta olmak üzere
dünyanin bir çok yerinde kontrol altina
alinmistir. - Gelismis ülkelerde kizamik okul öncesi yaslarda,
geri kalmis ülkelerde daha küçük çocuklarda - Gelismekte olan ülkelerde çocuk ölümlerinin
önemli bir sebebidir ve dünyada her yil 1-2
milyon çocuk kizamiktan ölmektedir. Latin Amerika
basta olmak üzere global olarak kizamik eredike
edilememistir.
12- 20 yas üzerindeki eriskinlerde de görülmektedir.
- Çogunlukla asilanmamis veya bagisikligi
yeterince koruyucu olmayan veya immün sistemi
baskilanmis kisilerdir. - Ülkemizde kizamik antikor pozitiflik oranlari
yüksek.
13- Bu seropozitiflik eriskin yaslardakilerde dogal
infeksiyonun bir sonucu olarak meydana gelmisken,
çocuklarda ve genç yas grubunda asilama ile
saglanan seropozitifliktir.
14- Kizamigin dogal konakçisi sadece insandir.
- Hastaligin prevalans ve yas insidansi, toplum
yogunluguna, ekonomik ve çevresel faktörlere ve
etkili canli virus asilarinin kullanilmasina
baglidir. - Asi kullanilmazsa her 2-5 yilda, 3-4 ay devam
eden epidemiler meydana gelir.
15- Asinin düzenli olarak kullanildigi ülkelerde
hastalik insidansinda belirgin bir azalma meydana
gelmistir. - Ülkemizde yapilan degisik çalismalarda asilama
ile saglanan serapozitiflik oranlarinin 45 ile
91 arasinda degistigi görülmektedir. - Kizamik, esas olarak okul öncesi çocuklarda
görülmektedir. Bu çocuklarin çogu bebeklik
döneminde asilanmis çocuklardir. - Okul çaginda asilanmis çocuklarda kizamik son
derece nadirdir.
16- Kizamik virüsü dayaniksiz bir virüs olup, asite,
proteolitik enzimlere, isiga ve kuruluga
duyarlidir. Virüs özellikle nemli ortamlarda
havada birkaç saat canli kalabilir. Bu nedenle
kis aylarinda insidans artar. - Kizamik, solunum yolu ile, damlacik infeksiyonu
seklinde bulasir. Hastalarin öksürük ve nezle
hallerinin pik yaptigi prodromal devrenin sonuna
dogru bulasicilik artmaktadir. Bulastiricilik
döküntü meydana geldikten sonra birkaç gün daha
devam eder. - Poliklinik ve doktor ofislerinin kizamigin
yayilmasinda rolleri vardir.
17KIZAMIK VIRÜSÜNE BAGLI DIGER HASTALIKLAR
- Subakut sklerozan panensefalit (SSPE) ,
- multipl skleroz (MS)
- Crohn hastaligi
- Kemiklerin Paget hastaligi
- sistemik lupus eritematosus (SLE)
18IMMÜNITE
- Dogal infeksiyondan sonra yasam boyu bagisiklik
gelisir. - Anneden pasif olarak geçen maternal antikorlar
yasamin ilk aylarinda bebegi korur. - Asilamadan sonra uzun süreli, muhtemelen ömür
boyu bagisiklik gelisir. - Kizamik ile reinfeksiyon meydana gelebilir. Ancak
asemptomatik olup sadece antikor titresinde
artisa neden olur.
19- Kizamikta hücresel immünite ve sitokinlerin
etkilesimi söz konusudur. - Infeksiyon sirasinda CD8 ve CD4 hücreleri aktive
olur ve virusun temizlenmesine ve döküntünün
gelismesine katkida bulunur. - Iyilesme sirasinda, IL-4 gibi baskilayici
sitokinlerin yükselmesi ile hücresel cevapta
baskilanma gelisir ve bunun sonucu olarak,
tüberkülin testi gibi geç tip asiri duyarlilik
testlerinde baskilanma olur. Allerjik astma ve
egzamada iyilesme görülmüstür.
20PATOGENEZ
- Solunum yolu ile alinan virüs solunum yollari
epitel hücrelerine girer, respiratuar mukozada
lokal olarak çogalir ve bölgesel lenf nodlarina
yayilir, primer viremi meydana gelir. - Virüs lökositlerle retiküloendotelial sisteme
(RES) yayilir ve infekte olan RES hücrelerinde
nekroz meydana gelir. Nekrozun bir sonucu olarak,
virüs tekrar dolasima salinir ve lökositlerin
yeniden invazyonu ile sekonder viremi meydana
gelir.
21- Kizamigin sekonder viremik fazindan sonra
hastalik respiratuar mukozaya yayilir ve
kizamigin klasik bulgulari olan öksürük ve
nezle ortaya çikar. - Kizamik, direkt olarak krup, bronsiolit ve
bronkopnömoniye neden olabilir. - Solunum yollarinda meydana gelen ödem ve silia
kaybi gibi hasarlar, bakteriyel otitis media ve
pnömoni gibi sekonder komplikasyonlara yol açar.
22- Solunum yolu semptomlarindan birkaç gün sonra
Koplik lekeleri ve bunu takiben döküntü meydana
gelir. - Döküntülerden ve mukozal yüzeylerden yapilan
- mikroskopik incelemelerde çok çekirdekli dev
hücreler görülür. Döküntü ile birlikte antikor
olusur ve bulastiricilik sonlanir.
23- Deri ve mukozalardaki döküntülerin konagin
hipersentivitesi oldugu kabul edilmektedir.
Kizamik virüs antijeni, immunofloresan
yöntemlerle döküntülerden gösterilebilir ve
döküntünün erken döneminde virüs izole
edilebilir. - Döküntünün ilk gününde lenfositlerdeki azalma
nedeni ile lökopeni görülür. Sonradan
granülositopeni izlenebilir. Kizamik virusu
lenfoid dokuda (dalak, timus, lenf nodlari)
çogalabilir ve akut infeksiyon sirasinda
monositlerden ve diger mononükleer hücrelerden
izole edilebilir.
24KLINIK BULGULAR
- 10-14 günlük inkübasyon süresini (ortalama 11
gün, eriskinlerde çocuklardan daha uzundur) - takiben prodromal devre
- Bu devre sekonder viremi ile ayni zamanda meydana
gelir. Halsizlik, ates, istahsizlik,
konjonktivit, burun akintisi ve öksürük gibi
solunum yollari semptomlari bu devredeki
belirtilerdir. Sik olmasa da laringeal tutulum
görülebilir. Prodromal devre 3-4 gün devam eder.
25- Döküntülerin baslangicindan 1-2 gün önce, kizamik
için patognomonik bulgu olan Koplik lekeleri
görülür. Bu enantemler ikinci molar disler
hizasinda yanak mukozasinda, kum tanesi seklinde,
kirmizi zemin üzerinde beyazimtrak-mavimtrak
görünüste olup isikta daha iyi görülürler. Birkaç
gün içinde kaybolurlar.
26Koplik lekeleri
27- Kizamik döküntüsü prodromal devreyi izleyen 2-4
gün içinde yüzden baslar ve asagiya dogru
ilerleyerek, boyun gövde ve son olarak da
ekstremitelere yayilir. Eller ve ayaklar
etkilenmeyebilir. - Döküntü eritematöz ve makülepapüler tarzda olup,
özellikle yüzde ve boyunda birlesme
egilimindedir. Döküntü 5 gün kadar devam eder. - Döküntü basladiktan birkaç gün sonra ates düser
ve hastalar kendini daha iyi hisseder. - Iyilesme döneminde avuç içi ve ayak tabani hariç,
deskuamasyon meydana gelebilir. - Tam iyilesme 7-10 günde olurken, öksürük bir süre
daha devam eder. Eriskinlerde halsizlik 1-2 hafta
devam edebilir.
28(No Transcript)
29- Ates, 6 gün kadar devam edebilir ve 40-41C'ye
kadar yükselebilir. - Febril dönemde prodaktif öksürük ve bronsite ait
oskültasyon bulgulari alinabilir. Öksürük en geç
kaybolan bulgudur. Bronkopulmoner semptomlar,
primer viral infeksiyonun ayrilmaz parçasidir. - Radyolojik olarak da akciger tutulumu tesbit
edilebilir. Yaygin lenfadenopati akut febril
hastaliga eslik eder ve haftalarca devam
edebilir. - Bulanti ve kusma daha çok eriskinlerde görülen
seyrek bulgulardir ve genellikle serum
aminotransferaz yüksekligi ile birliktedir.
30(No Transcript)
31(No Transcript)
32Komplikasyonlar
33KOMPLIKASYONLAR
- Atesin devam etmesi veya tekrarlamasi ve
lökositoz, otitis media ve pnömoni gibi
bakteriyel sekellerin delilidir. - Kizamigin en sik görülen koplikasyonlari, solunum
sistemi ve sinir sistemi komplikasyonlaridir. - Virüsün kendisi solunum sistemini etkileyerek,
krup, bronsit, bronsiolit ve nadiren interstisyel
dev hücre pnömonisine neden olabilir. - Streptokok, pnömokok, stafilokok ve Haemophilus
influenzae gibi bakterilerle süperinfeksiyon da
gelisebilir.
34- Bebeklerde kizamiktan ölümlerin 60ini
pnömoniden ölümler olustururken, 10-14 yas
çocuklardaki ölümler daha çok akut ensefalit
nedeni iledir. Larinjit, keratokonjonktivit diger
komplikasyonlardir. - Gebe kadinlarda hepatit ve pnömoni ile seyreden
ciddi kizamik olgulari bildirilmistir. Prematüre
dogum ve ölü dogum görülebilir. - Kizamik sonu ensefalitler akut veya kronik
(SSPE)olabilir.
35Kizamiga bagli pnömoni
Ensefalit
36- DEV HÜCRE PNÖMONISI Immün sistemi baskilanmis
hastalarda (AIDS gibi) kizamik virusu genellikle
fetal seyreden dev hücre pnömonisine neden olur.
Dev hücre pnömonisi HIV pozitif, kizamik asisi
yapilmis kisilerde de görülmüstür. - MODIFIYE KIZAMIK Kizamiga karsi pasif immüniteli
kisilerde gelisen hafif dereceli bir tablodur.
Daha çok maternal antikorlarin korudugu 1 yasin
altindaki bebeklerde ve gama-globulin alanlarda
görülür. Klasik kizamik bulgulari yoktur,
genellikle asemptomatiktir.
37- ATIPIK KIZAMIK Ölü kizamik asisi ile asilanmis
kisiler birkaç yil sonra kizamik virusu ile
karsilasirlarsa ortaya çikan bir sendromdur.
Atipik kizamik, asinin hazirlanmasi sirasinda H
antijenleri korunurken, F antijenlerinin formalin
ile inaktive edilmesi sonucunda F antikorlarinin
olusamamasi sonucudur. Böylece füzyon yolu ile
virüsün hücreden hücreye yayilimi engellenemez.
38- Atipik kizamikta inkübasyon süresi tipik kizamiga
benzer. Yüksek ates, basagrisi, miyalji, karin
agrisi ve kuru öksürük 1-3 gün devam eder. - Ürtiker tarzinda, makülopapüler, hemorajik
ve/veya veziküler döküntüler meydana gelir. Dogal
kizamiktakinin aksine döküntü el ve ayaklardan
baslar, basa dogru yayilir. Koplik lekeleri
nadiren görülür. Lober veya segmental tarzda
pnömoni siktir. Atipik kizamikta semptomlar 2-3
hafta devam eder. Kayalik Daglar atesi, varisella
pnömonisi, kizil ve meningokoksemi ile ayirici
tanisi yapilmalidir. Tani, klinik, epidemiyolojik
ve serolojik testlerle konulur. - Daha önce ölü kizamik asisi olmus ve daha sonra
canli asi yapilmis kisilerde de atipik kizamik
gelistigi bildirilmistir.
39- IMMÜNKOMPROMIZE HASTALARDA KIZAMIK AIDS,
malignensi ve konjenital immun yetmezlik gibi
hücresel immunite bozukluklarinda ciddi seyirli
kizamik görülebilir. Bu hastalarda mortalite hizi
yüksektir ve döküntü çogu kez yoktur.
Malnütrisyonlu çocuklarda da kizamik ciddi
seyreder. - GEBELIKTE KIZAMIK Gebelikte kizamigin bilinen
bir konjenital anomali riski yoktur. Ancak
gebelikte kizamik ciddi seyirlidir ve spontan
abortuslara ve prematüre dogumlara neden
olabilir. Eger aktif kizamikli bir anne dogum
yaparsa bebege immunoglobulin (IG) verilmesi
gerekir.
40TANI
- Öncelikle epidemi veya temas, seyahat öyküsü
alinmalidir. - Döküntü olmadan ve Koplik lekeleri görülmeden
önce tani zordur. Ancak konjonktivit, nezle hali
ve öksürügü olan bir hastada akla getirilmelidir.
- Eriskin hastalarda döküntüler menekse renginde,
birlesmeye meyilli, deriden hafif kabarik ve
çocuklardan daha yaygindir. - Önceden asilanmis olmasi tanidan
uzaklastirmamalidir. Çünkü asilama okul öncesi
dönemde veya daha önce yapilmistir.
41Ayirici tani
- Kizamikçik, (kulak arkasinda lenf adenopati ve
pembe renkli döküntüler) - kizil, (bogaz agrisi, deskuamasyon, çilek dili ve
lökositoz) - infeksiyöz mononükleozis, (serolojik testler)
- sekonder sifiliz,
- ilaç döküntüleri,
- toksik sok sendromu ve
- Kawasaki hastaligi (eriskinlerde nadirdir)
ayirici tanida dikkat edilecek hastaliklardir.
42LAB0RATUAR TANISI
- Kizamigin prodromal evresinde lökopeni siktir.
- Lökositoz varsa bakteriyel süperinfeksiyon
düsünülmelidir. Ileri derecede lenfopeni
(mikrolitrede 2000 altinda) kötü prognozu
gösterir. - Prodromal devre ve eruptif fazin basinda
nazofaringeal örnekler, balgam ve idrarda çok
çekirdekli dev hücreler görülebilir ve maymun ve
insan böbrek hücre kültürlerinde izole
edilebilir.
43- Infekte respiratuar ve üriner epitel hücrelerden
floresan antikor testi ile kizamik antijeni
gösterilebilir. - Labaratuar tanisinda en sik kullanilan yöntem,
akut ve konvelesan devredeki serum örneklerinde,
kizamik antikorlarinin titresinde dört kat veya
daha fazla artisin belirlenmesidir. - Kompleman birlesmesi, hemaglutinasyon önlenim,
nötralizasyon, enzim immunofloresan testleri
kullanilabilir. Akut dönemde Ig M tipi
antikorlarin saptanmasi bir çok laboratuarda
yapilabilmekte olup tani bakimindan önemlidir.
44Serological events in acute measles infection
45Fusion of Measles Virus Infected Cells.
Histopathology of measles pneumonia. Giant
cells
46PROGNOZ
- Komplikasyon gelismediyse kizamik çok nadiren
fetal seyreder ve vakalarin hemen hemen tamami
tam olarak iyilesir. - Ölüm, pnömoni sonucu bir yasin altindaki
çocuklarda ve eriskinlerde meydana gelir. - 50 yas üzeri eriskinlerde konjestif kalp
yetmezligi en önemli ölüm nedenidir. - AIDS ve diger immün yetmezlikli kisilerde prognoz
nisbeten kötüdür.
47- Bakteriyel komplikasyonlarin uygun
antibiyotiklerle tedavisi ölüm oranini önemli
ölçüde azaltacaktir. Ancak antibiyotikler
bakteriyel komplikasyonlari engellemeyeceginden
proflaktik olarak kullanilmamalidir. - Ensefalit, vakalarin 1000'de birinde meydana
gelir ve kizamigin siddeti ile iliskisi yoktur. - Subakut sklerozan panensefalit kizamiktan
yaklasik 7 yil sonra meydana gelir. Kizamik
asisinin yayginlasmasindan sonra görülme orani
çok azalmistir.
48TEDAVI
- Kizamikta spesifik antiviral tedavi olmayip,
semptomatik tedavi uygulanir. - Bu amaçla antipiretikler, öksürük ilaçlari
verilebilir. - Hastalar bol sivi almali, fotofobi gelisecegi
için los ve sakin bir odada yatak istirahati
verilmelidir. - Bakteriyel süperinfeksiyon gelismisse antibiyotik
tedavisi yapilmalidir. - Proflaktik antibiyotiklerin yeri ve degeri
yoktur. - Vitamin A(200.000 IU, oral, 2 gün)verilen
çocuklarda hastaligin siddetinin azaldigi
gösterilmistir. - Ciddi kizamik pnömonisi durumunda aerosolize
ribavirin önerilebilir.
49KORUNMA
- Attenüe canli virus asilari son derece güvenilir
ve etkili asilardir. Eskiden tek doz asinin
koruyucu olacagi düsünülürken artik ikinci doz
asi rutin olarak önerilmektedir. - Gelismis ülkelerde rutin kizamik immunizasyonu
12. ayda baslar. Genellikle MMR (kizamik,
kizamikçik, kabakulak) seklinde uygulanir. Ikinci
rutin doz okula baslarken yapilmalidir. - 12 ay altinda asi uygulanmasi, anneden geçen
antikorlarin varligi nedeni ile önerilmemektedir.
Eger ülkemizde oldugu gibi kizamik insidansi
yüksekse 6-9 aylik bebeklerde, ilerde tekrarlamak
kosulu ile asi uygulanabilir.
50- Canli kizamik asilari gebelikte, aktif
tüberküloz, lösemi ve lenfoma durumlarinda,
kortikosteroid ve antimetabolitlerin kullanimi
sirasinda uygulanmaz. HIV pozitif çocuklar
asilanmalidir. - Gamaglobulin (0.25 mi/kg,im), temastan sonra 6
gün içinde verilirse kizamiktan koruyabilir.
Ancak gamaglobulin kullanimi rutin olmayip,
gebelik ve immünosupresyon gibi durumlarda,
kizamik ile karsilasildiginda önerilebilir.
51KIZAMIKÇIK (RUBELLA,ALMAN KIZAMIGI)
52TANIM
- Kizamikçik döküntü, postauriküler ve suboksipital
lenfadenopati ile karakterize, çocuklarda ve genç
eriskinlerde görülen akut, prodromal semptomlari
olmayan veya çok az olan atesli bir hastaliktir. - Çocuklarda hafif seyirli bir hastalik olmasina
ragmen, gebeligin erken dönemindeki infeksiyon,
fötusta ciddi konjenital malformasyonlara ve zeka
geriligine yol açabilir.
53ETYOLOJI
- Kizamikçik virüsünün ilk izolasyonu 1962de
yapilmistir. Togaviridae ailesinin bir üyesi olup
Rubivirus genusunun tek üyesi olan bir RNA
virüsudur. - Rubella küçük, sferik tek iplikli bir RNA
virusudur. Ikozahedral bir kapsite ve lipoprotein
zarfa sahiptir. - Virüs replikasyonu hücre sitoplazmasinda meydana
gelir. Rubella virusu, hücre membranindan
tomurcuklanma yolu ile olgunlasir.
54Structure of rubella virus
55- Rubella virusu dayaniksiz bir virustur.
- Viral zarfin lipid içerigi nedeni ile lipid
çözücülere ve tripsine duyarlidir ve formalin,
ultraviyole, uç pHlar (6.8? - 8.1?) ve isi, ve
amantadin ile inaktive edilir. - Virus 37? C de ve 56? Cde kisa sürede inaktive
olur. Buna karsin 40? Cde virüs titresi 24 saat
dayaniklidir. - Virüsün uzun süre saklanmasi için -70? Cye
gereksinim vardir. - Kizamikçik virüsü çesitli hücre doku
kültürlerinde sitopatik etki meydana getirmez. Bu
nedenle rubella virusu interferans tekniklerle
tanimlanir.
56EPIDEMIYOLOJI
- Kizamikçik, kizamik kadar bulasici degildir.
- Eriskinlerin 80-90i kizamikçiga bagisiklik
gösterirken, kizamikta bu oran 98dir. - Klinik vakalar ilkbaharda artis gösterir.
- 6-10 yil aralarla epidemiler, 20-25 yil aralarla
pandemiler yapar. - Hastalik ençok 5-9 yas arasi çocuklarda görülür.
57- 1969 yilinda Amerika Birlesik Devletlerinde
kizamikçik asisi lisans almistir. Asi
uygulumasinin rutin olmasi nedeni ile bu ülkede
1960'li yillardan sonra büyük bir epidemi
görülmemistir. - Asinin rutin olarak uygulanmadigi ülkelerde
epidemiyoloji degismemistir. - Ülkemizde yapilan çalismalarda dogurganlik
yasindaki kadinlarda kizamikçik
seropozitifliginin, bölgelere göre degisiklik
göstererek 66.8 ile 93 arasinda oldugu,
erkeklerde ise 56.9 oldugu görülmektedir. - Ülkemizde kizamikçik asisi rutin asi programinda
yer almadigindan bu seropozitiflik dogal
infeksiyon sonucu gelismistir.
58- Kizamikçik, infekte kisilerin respiratuar
sekresyonlarindan, damlacik infeksiyonu seklinde
bulasir. - En bulasici dönem döküntülerin görüldügü dönem
olmasina ragmen, döküntülerin baslangicindan 10
gün önce ve 15 gün sonraya kadar solunum yolu
sekresyonlari ile virus yayilimi devam eder. - Subklinik hastalar da virusu etrafa saçarlar.
- Konjenital rubellali bebeklerin vücut
sekresyonlarinda bol miktarda virus salinimi
aylarca devam eder. - Kizamikçik asisi yapilan kisiler, virusu diger
bireylere bulastirmazlar.
59- Kizamikçik infeksiyonu yasam boyu bagisiklik
birakir.Ancak zamanla antikor titresi azalir. - Spesifik antikorlarin mevcut olmasina ragmen
kizamikçik ile reinfeksiyon gelisebilir. - Bu durumda antikor titresinde belirgin bir artis
meydana gelmesine ragmen hastalar
asemptomatiktir. - Reinfeksiyonda virus üst solunum yollarinda lokal
olarak çogalmasina ragmen, viremi meydana gelmez.
-
60- Kizamikçik reinfeksiyonu, asilamadan aylar veya
yillar sonra asilanmis kisilerde
gelisebilmektedir. - Reinfeksiyon asilanmis kisilerde daha sik, dogal
infeksiyonu geçiren kisilerde daha seyrek olup,
antikor titresi ile yakindan iliskilidir. - Gebelikte kizamikçik reinfeksiyonu meydana
geldiginde virusun fötusa tasinimi tartismali
olup, konjenital anomali riski son derece
düsüktür.
61PATOGENEZ
- Kizamikçigin inkübasyon süresi 12-23 gün arasinda
degismekte olup, ortalama 18 gündür. - Kizamikta oldugu gibi kizamikçikta da primer ve
sekonder viremi vardir. - Semptomlarin baslangicindan bir hafta kadar önce
virus hastalarin lökositlerinde saptanabilir.
Yine, kizamikta oldugu gibi döküntü immünite
gelistikçe görülür ve bu dönemde virus kandan
kaybolur. Bu nedenle döküntünün immünolojik
oldugu kabul edilir.
62KLINIK BULGULAR
- Yas, kizamikçik infeksiyonunun ciddiyetini
belirleyen önemli bir kriterdir. Çocuklukta
geçirilen kizamikçik infeksiyonu, eriskin yaslara
göre hafif seyirli bir tablo olusturur. - Infeksiyon gebeligin erken döneminde edinilirse
önemli konjenital anomalilere yol açabilir. - Klinik sekiller
- Postnatal kizamikçik
- Konjenital kizamikçik
63Postnatal kizamikçik
- Vakalarin çogu subkliniktir.
- Semptomatik seyreden vakalarda çocuklarda
prodromal faz görülmezken, eriskinlerde bir kaç
gün süren halsizlik, ates ve istahsizlik
görülebilir. - Postnatal kizamikçigin en önemli belirtisi, bir
kaç hafta devam edebilen adenopati ve döküntüdür.
- Posterior aurikuler, posterior servikal ve
suboksipital lenf zincirlerinde adenopati vardir.
- Ayrica splenomegali görülebilir. Bu bulgular
kizamikçik için spesifik olmayip, toksoplazmozis
ve kizamik gibi bir çok infeksiyonda görülebilir.
64- Döküntüler makülopapüler tarzda
- Birbiriyle birlesmeyen döküntüler yüzden baslar
ve asagi dogru yayilir. - Konvelesan devrede bazi vakalarda deskuamasyon
görülebilir. - Döküntü 3-5 gün devam eder. Döküntünün ilk
gününde ates görülebilir.
65(No Transcript)
66Komplikasyonlar
- Kizamikçigin komplikasyonlari çok nadirdir.
Bakteriyel süperinfeksiyon hemen hemen hiç
görülmez. - Erkekler ve çocuklardan farkli olarak kizamikçik
geçiren kadinlarda artrit ve artralji tabloya
eslik edebilir. - 1/3000 olasilikla hemorajik bulgular meydana
gelebilir. Daha çok çocuklarda görülen bu
komplikasyon trombositopeniye sekonderdir. - Ensefalit daha çok eriskinlerde görülen bir
diger nadir komplikasyon olup, epidemilerde
1/5000 oraninda görülür ve 20-50 ölümle
sonuçlanir. - Hafif seyirli hepatit.
67Konjenital kizamikçik
- Kizamikçik gebeligin erken döneminde, genellikle
ilk 4 ayinda semptomatik veya asemptomatik
geçirildiginde,fetal ölüm, prematüre dogum ve
konjenital kizamikçik sendromuna yol açabilir. - Hastalik belirtisi olmayan çocuklar da dahil
intrauterin olarak infekte olmus olan tüm
bebeklerde virus tesbit edilebilir.
68- Konjenital kizamikçik sendromunda yer alan
bulgular - kalp malformasyonlari (patent duktus arteriosus,
interventriküler septal defekt, pulmoner stenoz), - göz lezyonlari (katarakt, koriyoretinit ve
mikroftalmi), - zeka geriligi
- sagirlik
- Gelisme geriligi,
- hepatosplenomegali,
- trombositopenik purpura,
- anemi, osteit ve meningoensefalit kalici olmayan
bulgulardir.
69- Konjenital rubellada daha geç görülen
komplikasyonlar - diabetes mellitus ve
- progresif subakut panensefalit (yirmili yaslarda)
- Infantlarin 7sinde dogumdan sonraki 1 yilda
farinks, idrar ve beyin omurilik sivisinda
virusun devam ettigi gösterilmistir.
70Konjenital rubella sendromu
71Konjenital rubella sendromu
72TANI
- Kizamikçik, asemptomatik veya spesifik olmayan
bulgularla seyrederse tani koymak zordur. - Döküntü ile seyreden vakalarda ayirici tani
- Infeksiyöz mononükleozis infeksiyöz
mononükleoziste splenomegali kizamikçiktan daha
siktir. - ilaç döküntüsü,
- Kizil kizildaki bogaz agrisi kizamikçikta yoktur
- Kizamik kizamikçik döküntüsü soluk renkli, hafif
seyirli, prodromal semptomlari belli belirsizdir - roseola gibi makülopapüler döküntü ile seyreden
diger hastaliklar
73- Kesin tani
- virusun izolasyonu ve
- serolojik olarak antikor degisikliklerini
gösteren testlerle konulur. - a-Virusun izolasyonu
- Rutin bir tani yöntemi degildir. Daha çok
arastirma amaci ile kullanilir. Semptomlarin
baslamasindan sonraki 3-4 gün içinde alinan bogaz
ve nazofarenks sürüntü örneklerinden virus izole
edilebilir.
74- b-Seroloji
- Hemaglutinasyon önlenim (HÖ) testi ile akut ve
konvelesan evrede alinan serum örneklerinde dört
kat titre artisi ve - ELISA ile IgM tipi antikorlarin tesbit edilmesi
kizamikçik lehinedir. Ig M antikor pozitifligi
iki ay ile bir yil arasinda devam edebilir. - Pasif hemaglutinasyon,
- radial hemoliz diger serolojik testlerdir.
- Ig G seropozitifligi hastaliga karsi bagisiklik
gelistigini gösterir.
75- Konjenital kizamikçik sendromunda uterusta
infekte olan fötusun faringeal sekresyonlarinda
ve diger vücut sivilarinda 18 aydan daha uzun bir
süre virusu saptamak mümkündür. - Bu bebeklerde Ig M antikorlarinin gösterilmesi
kesin taniyi koydurur. Bu antikorlar plesantadan
geçmez ve ancak infekte olan bebek tarafindan
sentezlenir. - PCR tanidaki bir diger yöntemdir.
- Serolojik testlerle konjenital kizamikçik
sendromunun, konjenital sifiliz, toksoplazmozis
ve sitomegalovirus gibi diger konjenital
infeksiyon nedenleri ile ayirici tanisi
yapilabilir
76TEDAVI
- Kizamikçik, hafif seyirli ve kendiliginden
iyilesen bir viral hastalik olup, spesifik
tedavisi yoktur. Bazi hastalarda semptomatik
tedavi gerekebilir. Immunglobilinlerin etkisi
sinirlidir ve viremiye karsi koruyucu degildir.
Bu nedenle gebelikte kullanilmamalidir. - Gebeligin ilk 3-4 ayinda tani konulan vakalara
konjenital kizamikçik riski nedeni ile terapatik
abortus yapilmalidir.
77KORUNMA
- Canli attenüe kizamikçik asilari 1969 yilindan
beri kullanimdadir. - Asi uygulamasinda esas amaç, muhtemel konjenital
kizamikçik sendromunu engellemektir. - Asi uygulamasi ülkeden ülkeye farklilik
göstermektedir. - Rutin asilama 15-18. aylar arasinda önerilir ve
uygulanir. - Ingiltere ve diger bazi ülkelerde seronegatif
adölesan evredeki genç kizlar asilanmaktadir.
78- Ülkemizde rutin çocukluk yas grubu asi
programinda yer almamakla birlikte, son yillarda
kizamikçik asilamasina daha önem verildigi
görülmektedir. - Asi en az 10 yil koruyucudur ve 95 immünite
saglar. Gebelikte kullanilmamalidir ve asi
uygulanan kadinlar en az 3 ay hamile
kalmamalidir. - Asi güvenilir olup, yan etkisi azdir. Çocuklarda
hafif ates, lenfadenopati ve hafif döküntü
görülebilir. Eriskinlerde asinin en önemli yan
etkisi artraljidir. Özellikle kadinlarda görülür
ve en çok parmaklar etkilenir.
79DIGER VIRAL DÖKÜNTÜLÜ HASTALIKLAR
80Ekzantem subitum (Roseola infantum)
- Alti ay - 4 yas arasi çocuklarda görülen, yüksek
ates ve döküntü ile seyreden benign bir
hastaliktir. - Enteroviruslar ve adenoviruslar gibi birden fazla
etken benzer tabloyu meydana getirmekle birlikte
esas etken herpes virus tip 6'dir. - 5-15 günlük inkübasyon süresi,takiben ani
baslayan huzursuzluk ve 40.6C'yi asabilen ates.
- Bazen hafif üst solunum yolu semptomlari ve
servikal lenfadenopati eslik edebilir. Bu
semptomlar 4-5 gün devam eder ve atesin düsmesini
izleyen 48 saat içinde gövde ve boyunda baslayan,
uyluk ve kalçalara dogru yayilabilen
makülopapüler döküntüler görülür. Döküntü bir
kaç saat ile 1-2 gün içinde kaybolur.
81Discrete rose-pink macules/maculopapules
characteristic of roseola infantum
82Rubelliform veya Morbiliform ekzantemler
- Kizamikçiga benzer makülopapüler döküntüler, yaz
epidemileri seklinde seyreder. - En çok görülen etken serotip, echovirus 9'dur.
- 5 yasin altinda görülme sikligi fazla, yasla
birlikte insidans düser. - Döküntü atesle es zamanli olarak ve yüzden
baslayarak ortaya çikar. Vakalarin çogunda boyun,
gövde ve ekstremitelere de yayilir.
83Rubelliform veya Morbiliform ekzantemler
- Döküntüler kizamikçiga benzemesine ragmen
hastaligin yaz aylarinda görülmesi, posterior
servikal ve postauriküler lenfadenopati olmamasi,
lezyonlarin kasintisiz olmasi ile kizamikçiktan
ayrilir. Bazi hastalarda Koplik lekelerine
benzeyen enantemlerin görülmesi nedeni ile
kizamik ile karisir. - Echoviruslar disinda Coxackievirus A9 yüzden ve
gövdeden baslayan makülopapüler döküntülere neden
olur.
84Rozeoliform ekzantemler
- Echovirus 16 sorumlu tutulmaktadir. Özellikle 3
yas altindaki çocuklari etkiler. - 38-39C ates ve farenjit bulgulari vardir. Ates
24-36 saat devam eder. - Atesin düsmeye baslamasi ile birlikte yüzde ve
gögsün üst kisminda 1-5 gün devam eden maküler,
papüler, kasintisiz döküntüler meydana gelir. - Rozeola benzeri hastalik tablosunu Echovirus 16
disinda coxsackievirus B1, B5 ve Echovirus 11 ve
25 de meydana getirebilir.
85Kabakulak
86- Kabakulak akut, sistemik, esas olarak çocuklari
etkileyen, eriskinlerde de görülebilen viral bir
infeksiyon - Tipik vakalarda parotis bezi ve diger tükrük
bezleri (submandibular ve sublingual) etkilenir. - Benign bir hastalik, 1/3 vaka asemptomatik
- Menenjit ve epididimo-orsit iki önemli görünüs
- Pankreas ve diger organlar da etkilenebilir
87- Hipokrat zamaninda tanimlanmis eski bir hastalik
- 1945de embriyonlu tavuk yumurtasinda kültür
- 1950de ölü asi, 1966da canli kabakulak asisi
88Virusun özellikleri
- Paramiksoviride ailesiden paramiksovirus
genusundan - 200 nm büyüklügünde düzensiz sferik bir partikül
- Zarfli tek zincirli bir RNA virusu
- Dis yüzde hemaglutinin, nöraminidaz ve füzyon
glikoproteinleri mevcut - Etere duyarlidir. 4 Cde birkaç gün, -60Cde
yillarca canli kalir. - 50-60 Cde 20 dkda ve UV ile infektivitesini
kaybeder.
89- Hüce kültürlerinde, embriyonlu tavuk yumurtasinda
üreyebilir. - Intrasitoplazmik, eozinofilik inklüzyon
cisimcikleri meydana getirir. Diger sitopatik
etkiler, hücrelerde yuvarlaklasma, füzyon ile çok
çekirdekli dev hücreler - Hemadsorbsiyon testi ile çogalma dogrulanir.
90Epidemiyoloji
- Dünyada endemiktir, 2-5 yil aralarla epidemiler
mey. gelir. - Ocak-Mayis arasinda pik yapar
- Toplu yasanilan yerlerde kolay yayilir
- 1 yas altinda nadirdir
- 14 yas altinda, özellikle 5-9 yas arasinda
siktir.Asi rutin uygulandiginda insidans düser - Esas konak insandir
91Patogenez
- Damlacik infeksiyonu seklinde bulasir.
- Üst solunum yolu epitel hücrelerinde çogalir,
viremi meydana gelir - Sekonder yayilimla parotis ve diger salgi
bezlerine, nöral dokuya yerlesir.
92Kabakulakta patogenez
93Klinik
- Inkübasyon Ortalama 16-18 gün
- Prodromal semptomlar non spesifik (ates,
halsizlik, istahsizlik) - Birkaç gün sonra parotis bezinde hassasiyet ve
sislik ve 2-3 günde maksimum büyüklük - Hastalarin ¼ünde tek tarafli, digerleri
bilateral - Stensens kanallari kizarik ve ödemli
- Trismus görülebilir
- Eksi yiyeceklerde agri ve aci
94(No Transcript)
95- Ilk 3 gün 40Cyi asan ates
- Parotis bezi bir hafta içinde eski haline döner
- SSS tutulumu salgi bezleri disindaki en sik
tutulum - Nörotropizm yüksektir
- Menenjit olmadan da vakalarin 50sinde BOSda
aseptik menenjit bulgulari - Menenjit vakalarin 1-10unda görülür ve
genellikle hastaligin 1-2 haftasi içinde görülür.
Erkeklerde kadinlardan üç kat fazladir. Sekelsiz
olarak 3-10 gün içersinde iyilesir.
96- Orsit puberteden sonra 20-30 oraninda görülür.
Genellikle hastaligin birinci haftasinda gelisir.
Parotis tutulumu sart degildir. - Testisler sis ve agrili, skratumda kizariklik ve
isi artisi vardir.2-3 haftada testisler normal
büyüklügüne döner. Infertilite nadirdir - Ooforit daha nadir (5) ve puberteden sonra
kadinlarda görülür. - Pankreatit nadir. Ates, bulanti, kusma ve amilaz
yüksekligi - Geçici sagirlik 4 oraninda, kalici isitme kaybi
1/20.000
97- Nefrit, tiroidit, mastit, protatit, hepatit,
poliartrit ve trombositopeni nadir tutulumlar - Gebelikte plasenta yolu ile fötusa geçer
- Özellikle 1. Trimester riskli
- Fötal ölüm, abortus, düsük dogum agirlikli bebek
98(No Transcript)
99Tani ve ayirici tani
- Lenfositoz, amilaz ve lipaz yüksekligi
- Agiz-bogaz çalkanti suyu, idrar, BOS ve kandan
virus izole edilebilir - Serolojik tani
- KB, HÖ, N, ELISA, IFA
- Ayirici tani
- Diger viral parotitler
- Süpüratif parotit, parotis tümörleri
100Haemadsorption of erythrocytes on the surface of
cells infected with mumps virus
101Tedavi-korunma
- Semptomatik tedavi
- Sulu gidalar, eksi,aci yasak
- Orsit tedavisinde elevasyon, steroid, IFN
- KORUNMA
- Asi (KKK)
http//hastaneciyiz.blogspot.com
Saglik
Slayt
Arsivi