Tedavi Ama - PowerPoint PPT Presentation

1 / 57
About This Presentation
Title:

Tedavi Ama

Description:

Prof.Dr. Fatih AK AY Atat rk niversitesi Biyokimya A.B.D. retim yesi Akupunktur ve Tamamlay c T p Y ntemleri Uygulama ve Ara t rma Merkezi M d r * – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:110
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 58
Provided by: Hami74
Category:

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: Tedavi Ama


1
Tedavi Amaçli Kullanilan Bitkilerin Laboratuvar
Parametrelerine Etkileri
  • Prof.Dr. Fatih AKÇAY
  • Atatürk Üniversitesi
  • Biyokimya A.B.D. Ögretim Üyesi
  • Akupunktur ve Tamamlayici Tip Yöntemleri Uygulama
    ve Arastirma Merkezi Müdürü

2
Tanim
  • Belirli dönemlerde, bir toplumda, politik
    olarak dominant saglik sisteminin disinda kalan,
    hastaliktan iyilesme veya korunmayi amaçlayan her
    türlü teori, yöntem, uygulama ve davranis
    biçimleri.
  • Dünya Saglik Örgütünün (WHO) geleneksel tip
    uygulamasi tanimi söyledir
  • Fiziksel, mental ve sosyal bozuklugun tedavisi ya
    da önlenmesi için çesitli toplumlarda yazili ya
    da sözlü olarak nesilden nesile aktarilan bilgi
    ve pratik uygulamalarin tümüdür.

3
(No Transcript)
4
Dünyadaki Durum - A.B.D.
  • 1990li yillarda yapilan arastirmalarda CAM
    kullanma orani 9-91, bu oranlarin biri çok
    düsük biri çok yüksek.
  • 75 Üniversitede elektif CAM kurslari var.
  • Aile hekimlerinin 90i diet, egzersiz, davranis
    tedavileri ve hipnoterapiyi makul yaklasimlar
    olarak degerlendiriyor.
  • NCI bünyesinde OAM (Office of Alternative
    Medicine, 1998)
  • Bu kurulus halen birçok CAM arastirma merkezini
    destekliyor.
  • 1990li yillardan sonra Cancer, NEJM, Lancet, JCO
    gibi kabul gören dergilerde alternatif
    tedavilerle ilgili ciddi yayinlar görülmeye
    basliyor.

5
  • Use of Herbal Products and Potential Interactions
    in Patients With Cardiovascular Diseases .
  • Journal of the American College of Cardiology,
    55(6) 9 February 2010, 515-525 .

6
  • Use of Herbal Products and Potential Interactions
    in Patients With Cardiovascular Diseases .
  • Journal of the American College of Cardiology,
    55(6) 9 February 2010, 515-525

7
Dünyadaki Durum -Avrupa
  • Bilimsel Çalismalar 17-45 oraninda hasta bu
    yöntemlere basvuruyor.
  • Bayanlar ve üst sosyo-ekonomik siniflarda daha
    yaygin.
  • Bitkisel tedavi,
  • Diyetler, Mega doz Vitaminler,
  • Gerson, Misletoe,
  • Relaksasyon tedavileri.

8
Türkiye
  • 1979 elektromanyetik alan tedavisi
  • 1988 Zakkum hadisesi
  • 2000 Livingston Rejimi
  • 2000 li yillarIsirgan Otu (Kütahya- Emekli
    Astsubay rejimleri)
  • 2010 lu yillar Televizyonlarda yogun bitkisel
    ilaç reklamlarinin yapilmasi.

9
Türkiye
  • Gülden ve ark. Istanbul Ulusal Onkoloji Kong.
    (2001)
  • Radyasyon onkolojisi kliniginde yatan hastalarla
    görüsülmüs
  • Erkeklerin 16si, kadinlarin 35i bitkisel
    tedaviler ve diyet yöntemlerine basvurduklarini
    belirtmisler.
  • Samur ve ark, Supp Care Cancer 20019(6)452-458
  • Tibbi Onkoloji Poliklinigine basvuran ardisik
    135 hasta,
  • Yüz yüze görüsme
  • CAM kullanan yaklasik 50.

10
  • Herbal preparatlarin kullanimi gün geçtikçe
    artmaktadir.
  • Amerikada tahmini 20.000 herbal preparat
    kullanilmakta ve yapilan bir arastirmada yaklasik
    her 5 yetiskinden birinin geçmis yillarda herbal
    preparat kullandigi bildirilmistir.
  • En çok kullanilan 10 herbal preparat Ekinezya,
    Ginseng, Gingko biloba, Sarimsak, St. Johns
    wort, Nane, Zencefil, Soya, Papatya ve Kava.

11
  • Lee JK, Kim JH, Shin HK.
  • Therapeutic effects of the oriental herbal
    medicine Sho-saiko-to on liver cirrhosis and
    carcinoma.
  • Hepatol Res. 2011 Jun 17.

12
  • Sho-saiko-to (i.e. TJ-9 Xiao-Chai-Hu-Tang in
    Chinese) Kore, Çin ve Japonyada kronik hepatit
    ve siroz tedavisinde hastalara yaygin olarak
    uygulanan herbal bir preparattir.
  • Preparatin antienflamatuvar, antioksidan,
    immunomodulatör, hepatoprotektif, karaciger
    rejenerasyonu, antihepatik fibrozis ve antitümör
    etki gibi pek çok farmakolojik etkisi oldugu
    söylenmektedir.
  • Sho-saiko-to 7 herbal preparatin
    kombinasyonundan olusur (7.0 g root of Bupleurum
    falcatum, 5.0 g of the tuber of Pinellia ternate,
    3.0 g of the root of Scutellaria baicalensis, 3.0
    g of the fruit of Zizyphus jujuba, 3.0 g of the
    root of Panax ginseng, 2.0 g of the root of
    Glycyrrhiza (i.e. G. uralensis, G. inflata or G.
    globra) and 1.0 g of the rhizome of Zingiber
    officinale).

13
  • Alkolik bireylerde karaciger hastalarinda klinik
    olarak yapilan çalismalarda Sho-saiko-tonun
    hepatoprotektif oldugu gözlenmistir.
  • Sho-saiko-tonun ALT, AST, GGT aktivitelerini ve
    TG, VLDL düzeylerini önemli ölçüde düsürdügü
    gösterilmistir.
  • Ayni zamanda, karaciger fibroz markerlarini ve
    sitokinleri düsürdügü ve böylece karaciger
    hasarini azaltmasini lipid peroksidasyon
    düzeyleri ve yagli karaciger dokularini
    iyilestirerek yaptigi gözlenmistir.

14
(No Transcript)
15
  • Ancak, bazi vaka raporlari yan etkileri oldugunu
    bildirmistir.
  • En çok gözlenen yan etkisi interstisyel pnömoni
    ve akut solunum yetmezligidir.
  • Ayrica, hepatoprotektif olarak bilinen bu ürünün
    karaciger harabiyeti de yaptigi 3 vaka raporunda
    bildirilmistir. Ancak, bu tip vakalar sayica
    oldukça az ve karaciger harabiyetinin bu üründen
    kaynaklandiginin belirlenmesi oldukça zordur.
  • Japon literatürüne göre, interstisyel pnömoni
    genellikle HCV enfeksiyonu ile hastalanan kronik
    karaciger hastaliklarinin tedavisinde
    gözlenmistir. Bu vakalara dayanarak, interferon
    ile birlikte kullaniminin riski artirdigi ve
    kullanim süresinin ve yasli popülasyonlarda
    kullaniminin da bu yan etkinin ortaya çikmasinda
    etkili oldugu söylenmistir.

16
Echinacea
  • Ekinezya immun sistemi stimule ettigi ve
    enfeksiyonlardan korudugu düsünülen yaygin
    kullanilan bir bitkidir.
  • Bu etkisi hala kesin degildir.
  • Yapilan kontrollü çift-kör çalismalarda
    ekinezyanin rhinovirus üzerine klinik olarak
    önemli bir etkisinin olmadigi saptanmistir.
  • Tekrarlayan kullanimlarinin hepatotoksik etki ile
    sonuçlandigi veya hepatotoksik etkisi oldugu
    bilinen ilaçlarin (statinler, fibratlar, niasin
    veya amiodaron) bu etkilerini potensiyalize
    ettigi gözlenmistir.
  • Ekinezyanin yapisinda bulunan flavonoidler
    yapilarina göre degisen sitokrom p450 enzimlerini
    inhibe eder veya indüklerler.

17
  • Klebe S, Barbara JA.
  • Nephropathy associated with use of a Chinese
    herbal product containing aristolochic acid.
  • Med J Aust. 2011194(7)367-368
  • 75 yasinda, erkek, son iki aydir halsizlik, mide
    bulantisi ve istahsizliktan sikayetçi.
  • Hasta psöriazis tedavisi için 3 yil boyunca Çin
    kaynakli herbal bir ürün kullanmis.
  • Ürünün içinde long dan xie gan wan, lei gong teng
    ve ke yin wan bulunmakta ve hasta ürünü mail
    yoluyla Avusturalyadan tedarik etmis. Bundan
    baska bir ilaç ta kullanmamaktadir.

18
  • Serum kreatinin düzeyi 965 µmol/L (referans
    araligi RA, 60120 µmol/L), üre düzeyi 43.1
    mmol/L (RA, 3.08.0 mmol/L) ve hemoglobin düzeyi
    70 g/L (RA, 130170 g/L) ile normositik,
    normokromik anemi laboratuvar sonuçlarinda
    gözlenmistir.
  • Serum elektroforez sonuçlari ve antikor,
    antinötrofil, sitoplazmik antikor, antiglomerüler
    bazal membran antikoru, kompleman C3 ve C4 ve
    serum immunoglobulinleri dikkate deger düzeyde
    degil.
  • Idrar mikroskobik analizinde sedimentasyon
    gözlenmedi ve proteinüri yoktu (0.13 g/L RA,
    0.16g/L).
  • Yapilan renal biyopsi sonucunda, tübüler
    interstisyel fibrozis ve atrofi gözlenmistir. Ne
    glomerülonefrit ne de akut tübüler nekrozis için
    bir bulgu yoktur. Bu bulgular, hastanin bir
    nefrotoksin ile kronik maruziyeti oldugunu
    düsündürmüstür.

19
  • Hastanin kullandigi Çin kökenli preparatin bu
    nefropatiden sorumlu bir nefrotoksini içerdigi
    düsünülmüs ve analiz edildiginde bu herbal üründe
    aristolochic acid tespit edilmis.
  • Hasta hemodiyalize alinmis, ardindan da sürekli
    peritonal diyaliz ile tedavi edilmis. Hasta
    diyalizi birakmasindan 4 yil sonra ölmüs.
  • Bazi herbal preparatlar nefrotoksik oldugu
    bilinen aristolochic acid içermektedir. AA
    nefropati ilk olarak Belçikada renal hasara ve
    ciddi anemiye neden olan interstisyel nefrit ile
    karakterize edilen Çin herbal nefropatisi
    olarak rapor edilmistir. Pek çok ülke AA içeren
    preparatlarin üretimini ve satisini yasaklamis,
    ancak internet vasitasi ile temini
    engelleyememistir.

20
  • Cholestasis induced by Chinese herbal remedy
    Xia-Ku-Hua-Tan-Pian.
  • Liver Int. 2011 May31(5)746-7
  • 53 yasindaki bayan hasta halsizlik, sarilik ve
    artan kasinti sikayetleri ile hastaneye
    basvuruyor.
  • 2 ay önce Xia-Ku-Hua-Tan-Pian isimli bir bitkisel
    ilaç kullanmaya baslamis. Bitkisel ilacin
    içeriginde asagida listelenen herbal ürünler
    bulunmakta.

21
  • Aile hekiminin ilaci kesmesine ragmen son 2
    haftadir semptomlari degismemis.
  • Bu ilacin içeriginde bulunan radix astragali
    membranaceus veya semen coicis lachryma-jobi
    hepatoprotektif olarak reklami yapilmaktadir.
  • Diger taraftan içerikteki diger 3 ilaç radix
    salviae miltiorrhizae, radix angelicae sinensis
    ve radix paeoniae lactifloraenin çok
    hepatotoksik oldugu hatta iki vakada ölümle
    sonuçlandigi rapor edilmistir.

22
  • Ginkgo biloba and cerebral bleeding a case
    report and critical review.
  • Neurologist. 2011 Mar17(2)89-90
  • Ginkgo biloba da tüm dünyadan siklikla kullanilan
    herbal bir ilaçtir. Demans, hafif kognitif
    bozukluklar, serebrovasküler ve arteriyel
    yetmezlik, kulak çinlamasi, bas dönmesi, astim,
    alerji gibi pek çok klinik durum için
    kullanilmaktadir. Ancak, etkisi henüz klinik
    olarak kanitlanmamistir.
  • Bu vakada da kronik olarak G. Biloba kullanan
    genç bir bayan hastada meydana gelen serebral
    kanamadan bahsedilmektedir.

23
  • 38 yasindaki kadin hastaneye gelmeden 12 saat
    önceden baslayan sol tarafinda güçsüzlük ve
    konusma bozuklugu ile hastaneye basvuruyor.
  • Esi karisinin hissiz (apathetic) ve günlük
    aktivitlerini yapabilmek için daha fazla zamana
    ihtiyaç duydugunu ifade ediyor.
  • Herhangi bir hastaliginin bulunmadigi ve son 4
    yildir tiamin (900 mg/d) ve G. Biloba (240 mg/d)
    aldigini söyledi. Doktorun bacaklarinda agridan
    sikayetçi oldugu için bu ilaçlari ona verdigini
    söyledi ve daha önce herhangi bir nörolojik
    rahatsizligi olmadigini ifade etti.

24
  • Fiziki muayenesinde, hastanin uyanik fakat hissiz
    oldugu gözlendi.
  • Kan basinci 126/75 mm Hg ve glukoz düzeyi 146
    mg/dL.
  • Hafif dizartri ve sol tarafinda hemiparezi oldugu
    gözlendi. (0/5 sol kolunda ve 3/5 sol bacaginda).
    Refleksleri ve algisal fonksiyonlari normal.
  • Beyin tomografisinde sag frontal bölgede hematom
    ve subaraknoid hemoraj gözlendi. Serebral
    anjiyografisi normal olarak yogun bakima alindi.
    Yapilan MR ile sinus ven tormbozu ve diger
    anormalliklerin de olmadigi gözlendi.
  • Hasta, G. Bilobayi biraktiktan sonra iyilesme
    gösterdi ve 6 hafta sonra yapilan anjiyografisi
    normaldi.

25
Müller D., Weinmann W., Hermanns-Clausen M.
Chinese Slimming Capsules Containing Sibutramine
Sold Over the Internet. Dtsch Arztebl Int 2009
106(13)21822
  • Yapilan çalismalarda kortikosteroidler,
    indometazin, fenitoin, prometazin, klorfeniramin,
    diklofenak, klordiazepoksit, hidroklorotiyazid,
    triamteren, difenhidramin ve sildenafil gibi bazi
    etken maddelerin herbal preparatlara belirli
    konsantrasyonlarda ilave edildigi belirlenmistir.

26
  • Çin kaynakli zayiflama ilaçlarinda da bu amaç
    için kullanilan ruhsatli ilaçlardan bile daha
    fazla sibutramin içerdigi tespit edilmistir.
  • Bu nedenle, meydana gelen zehirlenmelerin ilki
    2005 yilinda meydana gelmistir ve günümüze kadar
    artan sayilarda da zehir danisma merkezlerine
    basvurular olmustur.
  • Bu bitkisel ürünlerin, internette tamamen
    bitkisel ürünler içerdigi ve gida destegi olarak
    reklami yapilmakta ve satilmaktadir.

27
  • Sibutramin zayiflama amaciyla kullanilan bir
    etken maddedir.
  • Yapi olarak amfetamine benzer ve seratoin
    noradrenalin geri alim inhibitörüdür (SNRI).
  • Günlük önerilen dozu 5-15 mgdir.
  • Oral alimini takiben hizla absorbe olur. Primer
    metabolitleri olan norsibutramin ve
    dinorsibutramin aktivitesinden sorumludur.
  • Sinaptik aralikta seratonin veya noradrenalin
    konsantrasyonunu artiran ilaçlar veya seratonin
    agonistleri ile kullanildiginda etkisi artar. Bu
    nedenle, zayiflama ilaçlarinin SSRIs, MAO
    inhibitörleri, amfetaminler, ergotaminlar ve bazi
    opioidlerle kullanimi kontrendikedir.

28
  • Almanyada yapilan retrospektif bir çalismada
  • 2005-2008 yillari arasinda bitkisel kaynakli
    zayiflama haplari kullanan 17 kisi (15 bayan-2
    erkek) zehir danisma merkezlerine basvurmustur.
    12 vaka hafif, 3 vaka orta ve bir vaka ciddi
    olarak degerlendirilmistir.
  • Halsizlik (n13), tasikardi (n7), agri (n4),
    ajitasyon (n5), arteriyel hipertansiyon (n3),
    bulanti (n4), dispne (n3), kusma (n3),
    uykusuzluk (n2) ve ates (n1) gözlenen
    belirtilerdir.
  • 5 hafta boyunca günde 1-3 kapsül alan 17
    yasindaki bayan hastada kreatin kinaz düzeyinin
    arttigi gözlenmis.

29
  • 14 yasindaki diger bir hasta zayiflama ilaçlarini
    atomoksetin ve metilfenidat ile birlikte
    kullandigindan, ajitasyon ve konfüzyon nedeniyle
    psikiyatri kliniginde tedavi altina alinmis.
  • 4 hastada idrar analizi yapilmis ve sibutraminin
    primer metaboliti olan norsibutramin tespit
    edilmistir.
  • Iki hastadan kullandiklari zayiflama ilaçlari
    temin edilmis ve yapilan analizlerde ilaçlarin
    birinde 32.7 mg digerinde ise 28.3 mg sibutramin
    tespit edilmistir. Çalismanin yapildigi
    Almanyada ise ruhsatli olarak kullanilan ilaçta
    15 mg sibutramin bulunmaktadir.

30
Gulla J, Singer AJ, Gaspari R.Herbal use in ED
patients. Acad Emerg Med. 20018450
  • Gulla ve ark. acile basvuran 369 hastanin
    174ünün bitki kullandigini (20 ginseng, 19
    echinacea, 15 gingko biloba ve 14 St Johns
    wort) saptadilar.
  • Bu hastalarin bazilari ise koma halinde acile
    gelmis.

31
  • Karakafes çaylari ve kapsülleri (tehlikeli
    bilesikler olarak pyrrolizidine ve alkoloidler)
    zehirli olduklari bilinmelerine ragmen, yaygin
    olarak üretilmekte ve kullanilmaktadirlar.
    Hepatotoksinler, bitkiler içinde yaygin olarak
    bulunmaktadir ve klinik olarak idiyosinkratik
    reaksiyon olarak rapor edilmektedirler.
  • Son 10 yilda, özellikle Geleneksel Çin Tibbinin
    yayginlasmasiyla birlikte (Ji Bu Huan) ve kava
    kava (ankiyolitik özelliginden dolayi yaygin
    kullanilan bitki) hepatite, hepatomegaliye,
    hatta karaciger transplantasyonu gerektiren
    hepatik nekroza neden olmustur. Bu durumlarin
    bitkiye, etiketlenmemis veya yanlis etiketlemis
    bilesenlere karsi gerçek idiyosinktratik
    reaksiyonu olup olmadigi henüz net degildir.

32
  • Uygun etiketlemenin olmayisi, kalite kontrol
    kilavuzlarinin olmayisi, güvenilir ve zararsiz
    gibi görünen bitkiler ve suplementlerin de
    insanlarda toksik etkileri olabilecegi ve yanlis
    laboratuar sonuçlarina yol açabilecegini
    göstermektedir.
  • Bu problemler etiket üzerinde yazilandan daha
    yüksek veya düsük aktif madde düzeyleri, yanlis
    bitki türleri veya reçete edilen ilaçlarla kazara
    ve/veya bilerek kontaminasyondan dolayi ortaya
    çikar.
  • Bu durum, özellikle Asya menseli bitkisel
    ürünlerde göze çarpmaktadir.

33
  • Performansa dayali sporlarda kullanilan bazi
    suplementler anabolik steroidler içermektedir ki,
    bunlar uluslararasi organizasyonlarca
    yasaklanmistir.
  • Vitamin ürünleri özellikle dünyada bilinen saygin
    üreticiler tarafindan üretilirken, bu ürünler de
    yukarida ifade edilen problemlerden muaf
    degildirler.
  • Mesela bir Kanadali üretim firmasi etiketlenen
    degerden 26-430 kat daha fazla VD3 üretmistir ve
    bu suplementi iki yil boyunca kullanan bir olguda
    hiperkalsemi, renal yetmezlik ve hematolojik
    anormallikler saglanmistir.

34
Dar Terapötik Indeksli Ilaçlar Özellikle Riskli
Durum Olusturur
  • 1998de rapor edilen iki digitalis toksisitesinde
    hastalar digitalis lanata ile kontamine olmus bir
    bitkisel laksatif kullanmislardir.
  • Hastalarin birinde üst normal limitin 2 katindan
    daha fazla plazma digoxin düzeyi saptanmistir.
  • Bununla ilgili rapor edilmeyen daha fazla vaka
    oldugu tahmin edilmektedir, çünkü bu bitki
    maddesi 150den fazla üreticiye dagitilmaktadir
    (Avrupa ve USA).
  • Bunlar kalp blokunun klinik semptomlarini
    verirken, Asya veya Sibirya ginsengi gibi bazi
    bitkisel preparatlar da yanlis yüksek digoxin
    düzeylerine yol açmislardir.
  • Dolayisiyla, bu durumlar digoxin kullanan
    hastalarda doz ayarlamasini güçlestirmektedir.

35
  • Diger dar terapötik ilaç indeksine sahip ilaçlar
    için de ayni durum söz konusudur.
  • Antitrombotik komarinler bitkilerde yaygin olarak
    bulunur ve birçok warfarin potansiyasyon olgulari
    sunulmustur.
  • Bunlardan TCM ile menapoz ve menstrüel
    problemlerde sikça kullanilan Dong quai PT ve
    INRyi iki kat artirdigi (daha önce stabil
    düzeyleri olan 46 yasinda bir kadinda) rapor
    edilmistir.

36
  • Chan Su isimli Çin bitkisel ilacini alan saglikli
    kisilerde dahi görünen digoxin düzeyi 0.51 nmol/L
    (0.4 ng/mL) olarak belirtilmistir. Bu da Chan Su
    içinde bulunan bufadienolidlerin digoxine yapisal
    benzerligine baglanmistir.
  • Hatta, bu preparatin çayini içen bir kadinin
    öldügü rapor edilmistir.

37
  • McRae 74 yasinda ve Siberian ginseng kullanmasina
    bagli olarak digoksin ölçümünün interfere oldugu
    ilginç bir hasta rapor etti.
  • Bu hasta, kronik digoksin tedavisi alan uyumlu
    birisiydi ve 10 yildir terapotik düzeyi 0.9-2.2
    ng/ml arasinda devam ettiriyordu.
  • Siberian ginsengi kullanmaya basladiktan sonra
    digoksin toksisite belirtileri olmaksizin serum
    digoksin düzeyi 5.2 ng/mlye yükseldi.
  • Siberian ginseng kesmeyi takiben serum digoksin
    düzeyi tekrar terapotik seviyeye geriledi. Birkaç
    ay sonra hasta ginsengi tekrar kullanmaya
    basladi ve serum digoksin düzeyi tekrar yükseldi.
    Digoksin tedavisine sabit günlük dozla devam
    edildi, ginseng bir daha kesildi ve serum
    digoksin düzeyi tekrar terapotik seviyeye indi.
  • Bu birçok sebeple ilginç bir vakadir. Çünkü
    Siberian ginseng, digoksin ölçüm metotlarinda
    orta derecede bir interferense sebep oluyordu.
    Ayrica, Asya ginsengi FIA digoksin ölçüm
    metodunda orta derecede pozitif ve EIAda ise
    negatif interferensa yol açar.

38
ST JOHNS WORT
  • St Johns wortun içindeki etkin moleküller,
    sitokrom p450-mixed oxidase enzim sistemini
    indükler. Bu enzim sistemi ise birçok ilacin
    karacigerde metabolizmasindan sorumludur.
  • Barone ve ark., 2 renal transplant hastasinin St
    Johns wort ile tedaviye baslandigini rapor
    etmislerdir. Her iki hastada siklosporin
    düzeyleri tedavi dozundan düsük bulundu ve bu
    hastalarin birisinde buna bagli akut organ reddi
    gelisti. St Johns wort tedavisinin
    sonlandirilmasi ile siklosporin konsantrasyonlari
    terapotik seviyelere çikti.
  • Günde 2x300 mg teofilin alan bir hasta St Johns
    wort almaya basladiktan sonra serum teofilin
    konsantrasyonunu 9.2 mg/ml düzeyinde tutabilmek
    için teofilin dozunu 2x800 mg a çikarmasi
    gerekmektedir. St Johns wort tedavisini
    kestikten 7 gün sonra bu hastanin kan teofilin
    düzeyi 19.6 mg/mlye yükselmistir.

39
Warfarin
  • Warfarin kullanmayan bazi hastalarda da bazi
    antikoagulan özellikleri olan bitki ve
    vitaminlerin (alfalfa, garlic, ginger, VE v.s.)
    kombine kullanimlari ameliyat esnasinda ve/veya
    sonrasinda kanamalarla iliskili oldugu
    bildirilmistir. Bundan dolayi, anestezistler
    özellikle elektif olgularda bu gibi preparatlarin
    2-4 hafta önceden kesmelerini önermektedirler,
    çünkü bu durum (kanama) bazen hayati tehdit eder
    boyutta olur.
  • St Johns wort ve ginseng warfarinin
    antikoagulasyon etkisini azaltabilmektedir. Bunu
    CYP2C9 indüklemek suretiyle warfarin klirensini
    artirarak yapmaktadir.
  • Atrial fibrilasyon nedeni ile warfarin alan bir
    hasta kumarin içeren bitkisel ilaçlar (boldo ve
    fenugreek) almaya basladiginda international
    normalization ratio (INR) artirildi. Bitkisel
    ilaçlari kesmeyi takiben 1 hafta sonra INR eski
    degerine alindi.
  • Aksine, K vitamini içeren destek ürünler (yesil
    çay) warfarinin antikoagülan etkisini antagonize
    edebilmektedir.

40
Karaciger fonksiyon testlerine etki
  • Kava-kava anksiyete tedavisi için kullanilan
    bitkisel bir ilaçtir. Ancak, ilacin kullanimi
    siddetli hepatotoksisiteye sebep olabilmektedir.
  • 50 yasindaki bir erkek hasta 2 aydir günde 3-4
    kapsül kava almaktaydi (tavsiye edilen doz
    maksimum 3 dozdur). Karaciger fonksiyon
    testlerinden AST ve ALT de 60-70 katlik artislar
    gözlendi ve sonuçta karaciger transplantasyonu
    yapildi.
  • Kava alimi ile direkt ilgili olarak en az 11
    siddetli hepatik yetmezlik ve 4 ölüm vakasi rapor
    edilmistir. Ayrica, kava alimi ile indirekt
    iliskili 23 hepatotoksisite vakasi
    bildirilmistir.

41
Chapparal (antioksidan)
  • Chaparral satis merkezlerinde kapsül ve tablet
    olarak satilabilmekte ve antioksidan-antikanser
    bir bitkisel ürün olarak kullanilmaktadir.
  • Ambalajsiz olarak yaprak, kök ve kabuklari çayi
    mayalamak için de satilmaktadir. Bu ürün
    hepatotoksisiteye sebep olabilmektedir. Bu
    ilaçla iliskili birkaç hepatit vakasi rapor
    edilmistir.

42
  • Chaparral kullanan 45 yasindaki bir bayanda (160
    mg/gün, 10 hafta) sarilik, istahsizlik,
    yorgunluk, bulanti ve kusma sikayetleri
    baslamisti. Karaciger enzimleri ve diger
    karaciger fonksiyon testleri anormal yüksek
    bulundu (ALT, 1.611 U/L AST, 957 U/L alkaline
    fosfataz, 265 U/L gama-glutamiltransferaz, 993
    U/L and bilirubin, 11.6 mg/dL). Viral hepatitis,
    cytomegalovirus, ve Epstein-Barr virus ekarte
    edildi. Karaciger biyopsisinde nötrofil ve
    lenfositik infiltrasyonu olan akut enflamasyon
    hepatik düzensizlik ve nekroz belirlendi.
  • Gordon ve ark. 10 aydir chaparral alan ve
    siddetli hepatit gelisen 60 yasinda bir kadin
    vaka rapor ettiler. Hastaneye kabulünde
    bilirubin 12.4 mg/dL ALT 341 U/L AST 1.191
    U/L ve alkalen fosfataz 186 U/L idi. Viral
    hepatit testlerinin hepsi negatif. Sonunda, bu
    hastaya karaciger transplantasyonu yapildi.

43
Germander (dalak otu,yer mesesi)
  • Germander, kilo vermek için ve genel güçlendirici
    olarak kullanilan bir ilaçtir. Mint familyasindan
    aromatik bir bitkidir. Bitkinin toprak üstü
    kisimlarindan yapilan germander çayi yüzyillardir
    kullanilmaktadir.
  • Avrupada germander alimina bagli birkaç
    karaciger toksisite vakasi bildirilmistir.
  • Günde 1600 mg germander alan 55 yasindaki bir
    bayanda 6 ay sonra sarilik görülmüs, Bilirubin
    13.9 mg/dL AST 1180 U/L ALT 1500 U/L alkalen
    fosfataz 164 U/L, serolojik testler negatif
    olarak bulunmustur. Karaciger biyopsine göre
    ilaca bagli hepatit tanisi kondu. Germander
    tedavisi kesildi ve 2 ay sonra hepatit düzeldi.
  • Içeceklerde germanderin aktif komponenti olan
    teucrin A düzeylerinin tesbiti için HPLC metodu
    gelistirilmistir (Bosisio ve ark).

44
Kelp (kahverengi deniz algi)
  • Kelp (sea-weed) tabletleri satis merkezlerinde
    satisa sunulmakta ve tiroid güçlendiricisi,
    antienflamatuar ve metabolik güçlendirici olarak
    ve destek ürün olarak kullanilmaktadir. Bu
    tabletler vitamin ve mineral bakimindan zengindir
    fakat önemli miktarlarda iyot içerir.
  • Tiroid hastaligi hikayesi bulunmayan 72 yasindaki
    bir bayanda tipik hipertroidizm bulgulari
    gözleniyor. 1 yildir günde 4-6 tablet olmak üzere
    kelp kullanma hikayesi var. TSH 1.3 mIU/L total
    T4 14.4 mg/dL (185.3 nmol/L), 12.4 mg/dL ye
    kadar normal ve total T3 284.2 ng/dL (4.38
    nmol/L), normal deger 69.4 - 219.3 ng/dL). Ilaci
    kestikten sonra hipertroidizmi çözüldü ve tiroid
    fonksiyon testleri normale döndü (TSH 3.1 mIU/L
    total T4 8.4 mg/dL (108.1 nmol/L) total T3
    139.5 ng/dL (2.15 nmol/L).

45
Elektrolit anormallikleri
  • Elektrolit anormallikleri de bitkisel ilaç ve
    destek ürünleri kullananlarda siklikla rastlanan
    bir durumdur.
  • II. Dünya savasinda bir Alman doktor tarafindan
    tespit edilen ve peptik ülserde kullanilan meyan
    kökü (Glycyrrihiza glahra) 2-4 oraninda
    glycyrrhizic acid içerir. Oral olarak
    alindiginda glycyrrhetenic acide dönüsür ki, bu
    madde kortizol metabolizmasinin periferal
    inhibitörüdür. Dört haftadan kisa kullanimi
    genellikle problemsizdir, ancak literatürde bu
    maddenin toksisitesi ile ilgili 100den fazla
    olgu bildirilmistir. Bunlardan sonuncularindan
    biri kronik meyan kökü çayi kullanan bir olguda
    hipokalemik paraliz bildirilmistir.

46
  • Bazi bitkisel karisimlar önemli oranda meyan kökü
    içerir, ancak etikette bu maddeden hiç
    bahsedilmez. Dolayisiyla, unkown etiology of
    hypokalemia da bu durumun düsünülmesi
    (potansiyel bir neden olarak) önerilir.

47
U.Ö DN433739 15 Yas, Erkek, Erzurum,
Ögrenci Sikayeti Istahsizlik, bulanti, kusma,
kasinti, suur  bozuklugu Hikayesi22/03/2007
tarihinde 25 yanik nedeniyle AÜTF yanik
merkezinde 20 gün takip edilen hasta
taburculugundan 1 hafta sonra bulanti, ara ara
yediklerini içerir  kusmasi baslamis. Daha sonra
da giderek artan tüm vücudunda kasinti sikayeti
olan hasta, 07/05/2007 de tetkiklerinde karaciger
enzimlerinde yükseklik olmasi nedeniyle toksik
hepatit, viral hepatit ön tanisiyla intaniye
klinigine yatirilmis. Burada 1 hafta  takip
edilip, kendi istegiyle taburcu
olmus. Taburculugu sonrasi ismini tespit
edemedigimiz bitkilerden kullanmis. Daha sonra
sikayetleri daha da artan hastanin vücudunda
sararma olmus, suurunda bulanma olmasi üzerine
Hepatik ensefelopati ön tanisi ile dahiliye
klinigine 01/06/2007 de yatirilmis. ELISA testi
ve otoantikorlari negatif olup, viral ve otoimmün
hepatit tanisindan uzaklasilan hastada akut
fulminan hepatit, hepatik ensefelopati
gelismis. Acil transplantasyon için
degerlendirilmis. Plasmaferez yapilmis. Yogun
bakimda genel durum bozuk olarak takip edilirken
08/06/2007 de exitus olmus.
48
BK Hb Plt Bun Kre Na K Ks Ca P LDH Tarih
6,600 15 256,000 15 0,7 141 4 110 8,4 5,6 576 30/04/2007
                      12/05/2007
ALP ALT AST GGT Tbil DBil Tpr Alb NH3 PT INR  
1506 1026 1253 268 16 12 7 3,7   37 1,9  
320 519 868 110 21 9,8      377     12/05/207
521 580 576 85 36 17 5,5 3,7  400 50 5,8 01/06/2007
 
49
(No Transcript)
50
Use of Herbal Products and Potential Interactions
in Patients With Cardiovascular Diseases
51
(No Transcript)
52
Effect Offering Agent
Elevated serum hepatic transaminases Comfrey, Jin Bu Han
Heavy metal-mediated changes in liver/kidney function tests Isolated cases, various Asian-sourced herbs
Falsely elevated digoxin levels Asian and Siberian ginseng
False positive drug/toxicology screens Isolated cases of adulteration with benzodiazepine, warfarin, anabolic steroids
Increased prothrombin time and other coagulation parmeters Dong quai, garlic, ginger, high-dose vitamin E
Hypokalemia, alkalosis Medicinal licorice
Hypercalcemia mislabeled vitamin D formulation
Decreased drug levels due to cytocrome P450 induction and/or long-term ( 10-14 days) St. John s wort
Elevated drug levels due to cytocrome P450 inhibition short-term St. John s wort, kava kava, Jin Bu Huan, PC-SPES(?), garlic (?)
53
  • ÖZET olarak
  • bitkisel ilaçlar laboratuar sonuçlarini üç
    sekilde etkiler
  • 1) Direkt deney (assay) interferansi kullanilan
    preparattaki bilesenlerin özellikle immunoassay
    yöntemlerle cross-reaction vermesiyle olur.
    Örnegin Chan Su, Lu_Shen-Wan veya Dan-Shan gibi
    Çin orijinli bitkisel ilaç kullananlarda yanlis
    yüksek digoxin düzeylerine (floresan polarizasyon
    immunoassay) yol açar.
  • 2) Bitkisel preparatin fizyolojik etkilerine
    (toksisite veya enzim indüksiyonu ile) bagli
    olarak örnek olarak kava kava kullanan saglikli
    bireylerde çok yüksek AST, ALT ve bilirubin
    düzeylerine rastlanabilir.
  • 3) Kontaminantlarin etkisiyle örnek olarak hiç
    phenytoin almamis Çin ürünleri kullanan bir
    olguda anormal yüksek phenytoin düzeyi
    saptanmistir.

54
White House Commission on Complementary and
Alternative Medicine Policy (WHCCAMP)MISSION
  • The coordination of research to increase
    knowledge about CAM products,
  • (CAM ürünleriyle ilgili bilgiyi artirmak için
    arastirma koordinasyonu)
  • The education and training of health care
    practitioners in CAM,
  • (Saglikçilarin CAM egitim ve uygulamasi)
  • The provision of reliable and useful information
    about CAM practices and products to health care
    professionals, and
  • (Saglik çalisanlarina CAM pratikleri ve ürünleri
    hakkinda faydali ve güvenilir bilgi saglamak)
  • Guidance regarding appropriate access to and
    delivery of CAM.
  • (Bu konularla ilgili rehberlik yapmak)

55
Sonuç
  • CAMlarin inkar edilemez bir realite oldugu ve
    birçok hasta tarafindan kullanildigi gözardi
    edilmemelidir.
  • Ülkemizde ve dünyada ne tür yöntemlere
    basvuruldugunu bilmeliyiz.
  • Bu yöntemlerin yararlarini zaralarini
    bilmeliyiz.
  • Bu yöntemlerin yan etkilerini ve klasik
    tedavilerle etkilesimini arastirmaliyiz.
  • Konuyla ilgili arastirma yapmali, yapanlara
    destek olmaliyiz.
  • Hasta ile iletisimde, ona güven vermeli,
    sorunlari ve duygularina deger vermeliyiz.

56
Biz laboratuar çalisanlarina bakan yönü de sudur
  • Klinisyenler hastalarina ait bekledikleri
    laboratuar sonuçlarini alamayinca faturayi
    laboratuara keserler.
  • Laboratuarlarin yanlis çalistigi kanaatlerini
    hemen ifade ederler.
  • Biz de laboratuarimizin gerek internal gerekse
    eksternal kalite kontrollerini düzenli olarak
    yaparak ve ayaklarimiz saglam zemine basarak,
    klinisyenlere bir de hastalarini herhangi bir
    bitki v.s. kullanimi açisindan sorgulamalarinin
    aydinlatici olabilecegini hatirlatabiliriz.
  • Çünkü, toplumumuzda tahmin edilemeyecek kadar bu
    tür maddeler (maalesef kontrolsüz bir sekilde)
    tedavi amaçli kullanilmaktadir ve dogal
    olduklarindan dolayi zararsiz olduklarina
    inanilmaktadir.

57
Prof.Dr. Fatih AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tip
Fakültesi Biyokimya Ögretim Üyesi Akupunktur ve
Tamamlayici Tip Yöntemleri Uygulama ve Arastirma
Merkezi Müdürü fakcay_at_atauni.edu.tr fakcay32_at_hotm
ail.com Cep(0532) 386 99 46
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com