D VITAMINI VE KALSIYUM METABOLIZMASI - PowerPoint PPT Presentation

1 / 33
About This Presentation
Title:

D VITAMINI VE KALSIYUM METABOLIZMASI

Description:

Bunlar steroid ve tiroid hormon resept rlerine zellikleri bak m ndan benzer. – PowerPoint PPT presentation

Number of Views:85
Avg rating:3.0/5.0
Slides: 34
Provided by: Kemal6
Category:

less

Transcript and Presenter's Notes

Title: D VITAMINI VE KALSIYUM METABOLIZMASI


1
D VITAMINI VE KALSIYUM METABOLIZMASI
  • Doç.Dr.M.Kemal Yildirim

2
  • Yapi ve olusumlari yönünden birbirine benzeyen
    iki türlü D vitamini vardir
  • Bunlardan biri kalsiferol (D2 vitamini)dir. Bu
    madde, bir ön-vitamin olan bitkisel kaynakli
    ergosterol seklinde besinler içinde alinir ve
    ciltte toplanir.

3
  • Cildin ultraviyole isinlarina maruz kalmasi
    sonucu ergosterol, kalsiferol(ergokalsiferol)a
    dönüsür.
  • Bu madde karacigerde ve böbreklerde
    hidroksillenmek suretiyle etkin (hormon) sekli
    olan 1,25 (OH)2D2 vitaminine çevrilir.

4
  • D vitamininin ikinci türü kolekalsiferol (D3
    vitamini)dür.
  • Bu madde disaridan alinmaz,vücutta sentez edilir,
    bu nedenle gerçekte bir vitamin degil, bir hormon
    analogunun prekürsörüdür.

5
  • Kismen, hayvansal kaynakli besinler içinde
    alinir.
  • Karaciger ve böbreklerde biyotransformasyona
    ugrayarak etkin sekli olan,
    1,25-dihidroksikolekalsife
    rola 1,25-(OH)2D3 vitaminine dönüsür.

6
  • Absorpsiyon
  • D2 ve D3 vitaminleri ince barsaktan absorbe
    edilirler.
  • Bu olay besinsel lipidlerin absorpsiyonu gibi
    safra asidlerinin varligini gerektirir.
  • D3 vitamini daha çabuk ve daha fazla absorbe
    edilir.

7
  • Dagilim
  • D vitaminleri ve aktif metabolitleri kanda özel
    bir a-globülin olan D vitamini-baglayan protein
    tarafindan tasinirlar.
  • Yarilanma ömürleri 3-4 hafta kadardir.
  • Kanda en fazla bulunan fraksiyon karacigerde
    olusan 25-(OH) metabolitidir.

8
  • D vitaminleri oldukça lipofilik maddelerdir.
  • Karacigerde ve yag dokusunda birikirler.
  • Buradaki vitamin stoku rezervuar görevi yapar.

9
  • Biyoaktivasyon
  • Kolekalsiferol iki basamakli bir
    biyotransformasyona (biyoaktivasyon) ugrayarak
    asil etkin sekli olan 1,25-(OH)2D3e
    (kalsitriola) çevrilir.
  • Ilk basamak 25-hidroksilasyon basamagidir.

10
  • Karaciger hücrelerinde mikrozomal ve
    mitokondriyel yerlesim gösteren bir oksidaz
    tarafindan 25-hidroksikolekalsiferola
    dönüstürülür.
  • Ikinci basamak, 1 a-hidroksilasyon basamagidir ve
    böbreklerde proksimal tubuluslarda olur.

11
  • Orada 25-hidroksikolekalsiferol, mitokondriyel
    bir sitokrom P450 enzimi olan 1a-hidroksilaz
    tarafindan en etkin hormon sekli olan
    1,25-dihidroksikolekalsiferola
    (1,25-(OH)2D3e) dönüstürülür.

12
  • EliminasyonD vitaminleri ve metabolitleri,
    steroidler gibi karacigerde hidroksillenmek ve
    konjügasyon suretiyle inaktive edilirler.
  • Bu olayda karacigerin mikrozomal karma
    fonksiyonlu oksidazlari (sitokrom P450 enzim
    türleri) kismen rol oynarlar.
  • Fenitoin ve fenobarbital gibi epilepsili
    hastalarda uzun süre kullanilan ilaçlar, bu
    enzimleri indükleyip D vitamini ile onun etkin
    metabolitlerinin inaktivasyonunu hizlandirdiklari
    için nisbi D vitamini yetersizligi
    olusturabilirler.

13
D vitamini reseptörleri
  • D vitamini aktif metabolitlerini spesifik olarak
    yüksek afiniteli bir sekilde baglayan ve onun
    hedef hücrelerdeki etkisine aracilik eden özel
    reseptörler barsak epiteli, böbrek tubulus
    hücreleri ve kemik hücreleri gibi hedef
    hücrelerde sitoplazma ve nukleus içinde
    bulunmustur.

14
  • Bunlar steroid ve tiroid hormon reseptörlerine
    özellikleri bakimindan benzer.
  • D vitamini reseptörüne en yüksek afinitesi olan
    madde 1,25-dihidroksikolekalsifer
    oldur.

15
Fizyolojik ve farmakolojik özellikleri
  • D vitamininin iki temel fizyolojik görevinden
    biri vücutta kalsiyum ve fosfat tutulmasini
    saglayip, bunlarin kan düzeyini yükseltmek ve
    ikincisi de tutulan bu iki iyonun kandan kemik
    matriksine geçmesini saglamaktir. Böylece
    kemiklerin mineralizasyonu mümkün olur.

16
  • D vitamini, bu ana görevi baslica üç hedef yapiyi
    etkilemek suretiyle yapar
  • 1.Barsaktan kalsiyum ve fosfat absorpsiyonu D
    vitamini ve onun aktif metabolitleri ince barsak
    epiteli tarafindan Ca absorpsiyonunu
    artirirlar. Daha ufak ölçüde olmak üzere fosfat
    ve magnezyum absorpsiyonunu da artirirlar.

17
  • 2.KemiklerD vitamininin antirasitik etkisi
    vardir.D vitamini yetersizligi yapilmis
    hayvanlarda osteoid dokuda kalsiyum birikmesini
    (kalsifikasyonu veya mineralizasyonu) artirdigi
    saptanmistir.
  • D vitamininin anabolik etkisi de vardir. Böylece
    kemik protein matriksinin yapimindan sorumlu olan
    osteoblastlari aktive eder.

18
  • Böbrekler1,25-(OH)2D3 ultrafiltrattaki Ca2 ve
    fosfatin tubulus hücreleri tarafindan
    reabsorpsiyonunu direkt etkisiyle artirir.
  • Böylece, kalsiyum ve fosfat itrahini azaltir.

19
D vitamini preparatlari ve aktif türevleri
  • Vücutta biyoaktivasyon sirasinda dogal olarak
    olusan asagidaki hidroksilli etkin D vitamini
    metabolitleri sentezle ilaç olarak yapilmislar ve
    tibbi kullanima girmislerdir
  • 1a) Kalsitriol
    (1,25-dihidroksikolekalsiferol)
  • Gravimetrik etki gücü ve efikasitesi en yüksek
    olan D vitamini türevidir.
  • Bu nedenle dozu dikkatli bir sekilde ayarlanmali
    ve izlenmelidir. Doz fazla geldiginde hizli
    gelisen hiperkalsemi olusturur.Fakat ilaç
    kesilince hiperkalsemi diger türevlerin yaptigi
    hiperkalsemiye oranla daha çabuk kaybolur.

20
  • Klasik D vitaminlerine baslica üstünlükleri
    sunlardiri)kronik böbrek yetmezligi olgularinda
    etkilidir,ii)etkisi daha çabuk baslar,
    iii)eliminasyon yarilanma ömrü (3-5 gün kadar), D
    vitaminlerininkine göre (3-4 hafta) çok kisa
    sayilir bu nedenle asiri doza bagimli akut
    intoksikasyon belirtilerinin düzeltilmesi daha
    kolaydir.

21
  • Kronik böbrek yetmezligine bagli renal
    osteodistrofinin tedavisinde tercihen
    kullanilir.
  • Postmenopozal osteoporozda kalsiyum
    suplemantasyonu ile birlikte verilebilir.
  • Hipoparatiroidizme ve psödohipoparatiroidizme
    bagli hipokalsemiyi hizli bir sekilde düzeltir.
  • Kalsitriol tedavisi sirasinda plazma Ca2
    düzeyinin belirli aralarla izlenmesi de tavsiye
    edilir.

22
  • Hiperkalsemi nedeniyle, kalp glikozidlerinin
    toksisitelerini artirmalari mümkündür.
  • Tiazid türevi diüretik alanlarda, kalsemiyi daha
    fazla yükseltirler.
  • 1b)Alfakalsidol
    (1a-hidroksikolekalsifero
    l)
  • Bundan önceki ilaç gibi güçlü, fakat ona oranla
    biraz daha düsük etkinlik gösterir.
  • Etkisi onunkine göre geç baslar ve daha uzun
    devam eder.
  • Kullanilis yönünden kalsitriola benzer.En önemli
    indikasyonu, kronik böbrek yetmezligi
    hastalarinda gelisen renal osteodistrofinin
    proflaksisi ve tedavisidir.
  • 1c)Kalsifediol (25-hidroksikolekalsiferol)
  • Yukaridaki iki türeve oranla, kütlesine göre
    gösterdigi etkinlik daha düsüktür.

23
  • Aktivasyonu için karacigerde hidroksilasyonu
    gerekmediginden malabsorpsiyon sendromu, kronik
    hepatobiliyer hastaliklar ve antikonvülsan
    ilaçlarla tedavi sirasinda gelisen D vitamini
    eksikligine bagli osteomalazinin tedavisinde
    kullanilir.
  • Hidroksilli D vitamini türevlerinin gebe
    kadinlarda mutad doz düzeyinde güvenilir olup
    olmadiklari bilinmediginden gebelik sirasinda
    kullanilmalari tavsiye edilmez.

24
  • 2.Kalsipotriol
  • D vitamininin 1a , 3ß , 24-trihidroksi
    türevidir.Kemikten kalsiyum mobilizasyonu
    üzerindeki etkinligi kalsitriolunkine göre 100
    kez daha düsüktür.
  • Psöriyaziste cilt lezyonlari üzerine lokal
    uygulanir. Antipsöriyatik etki mekanizmasi halen
    aydinlatilmamistir.
  • 3.Dihidrotasisterol D2 vitamininin indirgenmis
    bir 3ß-hidroksil türevidir.Benzer üstünlüklere
    sahip, önceki üç ilacin çikmasi ile önemini
    kaybetmistir.

25
Kullanilis
  • Diyette D vitamini eksikligine bagli beslensel
    (nütrisyonel) rasitizmAgizdan veya i.m.
    Injeksiyonla günde 3.000-5.000 ünite dozunda D
    vitamini verilerek tedavi edilir. Vitaminle
    birlikte kalsiyum preparatlari da verilir.
    Rasitizmin önlenmesi için agizdan günde 400 ünite
    verilir.
  • Osteomalasi Tedavi için rutin olarak agizdan
    günde 1.500-3.000 ünite ve akut durumlarda
    agizdan veya parenteral günde 50.000 ünite
    vitamin verilir.

26
  • Refrakter (D vitaminine rezistans) rasitizm
    Günde 40.000-60.000 ünite dozunda D vitamini ve
    1-3 g oral fosfat verilir.
  • Renal osteodistrofiTedavisi için ya yüksek dozda
    D vitamini kullanilir veya kalsitriol ve
    alfakalsidol gibi 1a-hidroksilli ilaçlar verilir.
  • Hipoparatiroidizm Günde 100.000 ünite dozunda
    verilmesi gerekir. Duruma göre alfakalsidol veya
    kalsitriol kullanilabilir.

27
D vitamini zehirlenmesi
  • Günde 10.000 ünite vitaminin üç aydan fazla
    verilmesi hipervitaminoza neden olabilir.
  • Hiperkalseminin önlenmesi için D vitamini, 4.000
    ünite veya daha yukari farmakolojik dozda
    veriliyorsa ve kalsitriol ve benzeri ilaçlarla
    tedavi sirasinda kan kalsiyum düzeyi mutlaka,
    ayrica D vitamini metabolitlerinin düzeyi
    izlenmelidir.

28
  • D vitamininin terapötik indeksi bebek ve
    çocuklarda oldukça düsüktür.Hiperkalsemi uzun
    sürerse bebeklerde mental ve fiziksel gelismede
    gerileme yapar.
  • Gebelerde gelisen D hipervitaminozu fötusta sekil
    bozukluklarina ve fötal hipoparatiroidizm
    olusmasina yol açar.

29
Kalsitonin
  • Kalsitonin, kemikler üzerindeki antirezorptif
    temel etkisiyle plazmadaki kalsiyum
    konsantrasyonunu düsürür ve yükselmesini
    baskilar paratiroid hormonun fizyolojik
    antagonistidir.
  • Preparatlari
  • Kalsitoninin baliklardan ve domuz tiroidinden
    hazirlanan preparatlari vardir. Günümüzde
    sentetik insan ve somon kalsitonininden
    hazirlanan müstahzarlar kullanilmaktadir.

30
Kullanilisi
  • Kalsitoninin kullanilis yerlerinden biri
    hiperparatiroidizm ve tümörle iliskili osteolitik
    kemik hastaligi gibi durumlarda gelisen
    hiperkalseminin tedavisidir.
  • Kadinlarda, postmenopozal osteoporozun önlenmesi
    ve tadavisi için kullanilabilir.
  • Paget hastaliginin spesifik iki ilacindan biridir
    (digeri bifosfonatlar).

31
Bifosfonatlar
  • Inorganik pirofosfatin, organik analoglaridir.
  • Bifosfonatlar, kimyasal ve enzimatik hidrolize
    dayaniklidirlar.
  • Pirofosfat gibi, kalsiyum fosfat kristallerine
    yüksek afiniteli sekilde baglanirlarböylece
    kristalin büyümesini, kümelesmesini ve
    çözünmesini inhibe ederler. Bu suretle in vitro
    hücre ve kemik kültürlerinde meydana getirilen
    veya osteoklastlarin in vivo yaptigi kemik
    rezorpsiyonunu inhibe ederler.
  • Bifosfonatlar oral biyoyararlanimi çok düsük olan
    ilaçlardir.

32
Baslica indikasyonlari sunlardir
  • A) OsteoporozOsteoporozlu insanlarda kemik
    kaybini yavaslattiklari saptanmistir.
  • B) Paget hastaligiPrimer olarak kemik
    rezorpsiyonunu ve onunla kenetli olan kemik
    olusumunu sekonder olarak inhibe ederler.
  • C) Tümörle iliskili osteolitik kemik
    hastaligiBifosfonatlar kemikte yerlesmis tümörün
    veya metastazin yaptigi lokal kemik yikimini,
    lokal agriyi ve hiperkalsemiyi etkin sekilde
    azaltabilirler.

33
  • D) Diger durumlarBifosfonatlar deney
    hayvanlarinda deneysel ektopik kalsifikasyon ve
    osifikasyonu önleyebilirler.Insanlarda etkinligi
    tartismalidir.
  • Ilaçlar
  • Tibbi kullanima giren ilk bifosfonat bilesigi
    etidronattir. Daha sonra alendronat, klodronat,
    pamidronat ve tiludronat çikmistir.
Write a Comment
User Comments (0)
About PowerShow.com